Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

Kamu Bankalarının 2021 ilk yarı performansı

Erol TAŞDELEN, Kamu Bankalarının açıkladığı veriler ile 2021 ilk yarısını nasıl geçirdiğini ele aldı. Kamu Bankalardaki kar erozyonunun altında yatan nedenler üzerine iz sürdü.

Yayınlanma:

|

Bankacılık sektörünün BDDK verilerine baktığımızda, 2021 yıl sonu Toplam Varlıkları (Aktif Büyüklükleri ) 6,7 trilyon TL düzeyine ulaşmış durumda. Aktif büyüklüğü 2,5 trilyon TL ile %37’ünü pay Kamu Bankalarına ( T.C. ZİRAAT BANKASI, VAKIFLAR BANKASI, HALKBANK ) ait. Kamu Bankaları özellikle 2019 ve 2020 yıllarında Kamu otoritesinin kararları doğrultusunda Piyasa yapıcı rolünü benimseyip sektörü peşinden sürükledi. Bu durum Kamu Bankalarının Sektör içindeki payını da yükseltmiş oldu. Kamu Bankaları 1 trilyon 593 milyar TL Nakdi Kredi hacmi ile sektörün % 41’lik paya sahipken; Mevduatta  1 trilyon 642 milyar TL  ile % 43 ve Gayri Nakdi Kredilerin 425,8 milyar TL ile % 36’lık paya sahip. Özetle, sektörün beşte ikisini Kamu Bankaları temsil ediyor, arkalarındaki kamu gücü dışında, ayrıcalıkları ve önemleri de bu hacimlerden geliyor.

Bankacılık sektörüne 2021 ilk yarı neler yaptığına baktığımızda; 2021 ilk çeyrekte Sektör Aktif Büyüklüğünü (Varlıklarını) % 10,2 büyüttü; Krediler % 9,5; Mevduat % 12 büyüdü. Sektör faiz oranlarındaki oynaklık nedeni ile Net Faiz gelirinde %-13’lük bir gelir kaybı yaşamasına rağmen ortalamada Net Karlılığını % 10,1 artırdı. Sektör ortalama net kar artışının %10’larda kalmasında kamu bankalarındaki kar erozyonunun etkili olduğu görüldü. 2020 ilk yarısında 30,7 milyar TL Net Kar sağlayan sektör 2021 ilk yarısında 33,8 milyar TL Net Karlılık yakaladı.

Kamu Bankaları ne yaptı?

Kısa özetten sonra değerlendirmeye aldığımız üç Kamu Bankası  ( T.C. ZİRAAT BANKASI, T. VAKIFLAR BANKASI, HALKBANK )  2021 ilk yarısında açıklamış oldukları ve KAP’a bildikleri faaliyet raporları; mali veriler ve bilanço dipnotlarına göre karşılaştırmalı verilerine yakından bakalım.

Aktif Büyüklükte T.C. Ziraat Bankası zirvede

Yıllardır Sektörün Amiral Gemileri olan Kamu Bankalarında Aktif Büyülükte T.C. Ziraat Bankası, diğer Kamu Bankalarına göre zirvedeki yerini korurken, her geçen yıl farkı açarak büyümeye devam ettiği görülüyor. Ziraat Bankası 1 trilyon TL Aktif Büyüklüğünü aşan ilk banka oldu ve 2021 ilk yarısında 94 milyar TL %9,9 büyüyerek Aktif büyüklüğünü 1 trilyon 35 milyar TL’ye çıkardı. Vakıfbank 729 milyar TL, Halkbank 716 milyar TL Aktif Büyüklüğe ulaşmış durumda.

Kamu Nakdi Kredilerde büyümeye devam etti

Kamu Bankaları 2020 yılındaki %50’lere varan Nakdi Kredi büyüme hızını kaybetse de Halkbank dışında 2021 ilk yarısında sektör ortalamasına yakın büyüme gösterdiler. 2021 ilk yarısında T.C. Ziraat Bankası %8,6 ve 51,7 milyar TL artış ile Kredi Hacmini 652,4 milyar TL’ye yükseltmiş durumda. Vakıfbank 476,3 milyar TL; Halkbank 464,8   milyar TL hacme ulaştı. 2021 yılı ilk yarısında üç kamu bankası toplamda nette 103,7 milyar TL hacimsel artış yaparak piyasaya ek kaynak sağladığı görüldü.

Gayri Nakdi Krediler arttı

Her üç kamu bankası da 2021 ilk yarısında Gayri nakdi Kredi hacmini artırmış durumda. T.C. Ziraat Bankası 24 milyar TL artış ile Gayri Nakdi Kredi hacmini 167 milyar TL’ye çıkardı. Halkbank’ın kredi hacmi de 134 milyar TL düzeyine yükseldi. T.C. Ziraat Bankası ve Halkbank %17’lik bir büyüme gösterirken; en yüksek artışı %23,3 ile Vakıfbank yaptı ve kredi hacmini 124 milyar TL’ye çıkardı. Kamu Bankaları Piyasalara 2021 ilk yarısında toplamda 67,3 milyar TL ek gayri nakdi kaynak sağlamış oldu.

Mevduat toplamada Kamu Bankası olmanın avantajını yakaladılar

Kamu Bankaları başta Kamu Kaynakları olmak üzere bünyesindeki mevduat ile sektördeki Mevduatın %43’ünü kısmını taşıyor. Ziraat Bankası 72 milyar TL, %11,5 artış ile  702,6 milyar TL Mevduat hacmine ulaşmış durumda. Halkbank 507,3 milyar TL hacim ile ikinci sırada yer alırken; Vakıfbank 432,4 milyar TL Hacme ulaştı. Kamu Bankalarındaki mevduatta dikkat çeken bir durumda Mevduatların içinde vadesiz mevduatın oranı. Kamu Bankalarında Toplam Mevduatın ortalama % 27’lik kısmı vadesizden oluşurken; Özel Yerli bankalarda bu oran % 37,2; Yabancı Sermayeli Bankalarda %40’lara kadar çıkmış durumda. Kamu Dışındaki Bankaların müşteri mevduatlarının vadesizde kalması için hukuk dışı yöntemlere başvurdukları yönündeki şikayetlerin de yersiz olmadığını gösteriyor. Zira Kamu dışındaki bankalar ile ilgili Cuma Günleri vadeli mevduatların vadesizde bırakılarak üç gün vadesizde bırakılması; kullandırılan kredilerin belli bir süre vadesizde tutulma koşulu ile kullandırılması gibi yoğun şekilde BDDK’ya şikayetler artmış durumda. Kamu Bankaların müşteriyi zarar ettirecek şekilde bu tür uygulamalara izin vermediği yönündeki kanat ile veriler örtüşmekte.

Net Faiz gelirleri düştü

Kamu Bankalarının 2020 Nakdi Kredi artış hızı 2021’de devam etmemesi; üzerine 2020’deki %5,88 orandan Bireysel Krediler; düşük faizli uzun vadeli konut kredileri; %7,50 – %9,50 gibi bir yıl ödemesiz 5 yıl vadeli düşük  Faiz oranlı Ticari Krediler; yükselen faiz ortamında kamu bankalarına ciddi zarar yazdı. Mevduat çıkmaması için verilen yüksek mevduat faizleri bankaların Net Faiz Gelirlerini olumsuz etkiledi. Ziraat Bankası 2020 ilkyarısında 18,5 milyar TL Net Faiz Geliri sağlarken 2021 ilk yarısında 13,6 milyar TL’ye düştü. Vakıfbank Net Faiz Geliri 5,8 milyar TL’ye gerilerken;  asıl kayıp Halkbank’ta yaşandı 2021 ilk yarısında 10,6 milyar TL Net Faiz Geliri sağlayan Halkbank 2021 ilk yarısında %90 kayıp ile 984 milyon TL Gelire geriledi.

Ücret ve Komisyon Gelirleri arttı

Kamu Bankaları net Faiz Gelirlerindeki kaybın bir kısmını ücret ve Komisyon gelirlerini artırarak kapamaya çalıştı. Zira her üç banka da 2021 ilk yarısında ücret ve komisyon gelirini artırdı. T.C. Ziraat Bankası %84’lük bir artış  ile 2,2 milyar TL net ücret komisyon geliri sağlarken; Vakıfbank 1,9 milyar TL’YE; Halkbank %33,9 artış sağlayarak 1,7 milyar TL gelire ulaşmış durumda.

Kamu Bankaları Kar erozyonu yaşadı

2021 ilk yarısında Yabancı Sermayeli Bankalar %50’lerde; Yerli Sermayeli Bankalar %30’larda net karlılıklarını artırırken Kamu Bankaları ortalamada % 65’lerde ntt kar düşmesi yaşadı. En Büyük kayıp %93 ile Halkbank’ta oldu. Zira Halkbank 2020 ilk yarısında 1,7 milyar TL Net Karlılık açıklarken, 2021 ilk yarısında bu kar 123 milyon TL’de kaldı. 2021 ilk yarısında Vakıfbank 1,4 milyar TL Net karlılık açıklarken; Vakıfbank 1,7 milyar TL Net karlılıkla Kamu Bankaları içinde en fazla kar eden banka oldu.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com

BANKA ANALİZLERİ

DenizBank, Dünya Çiftçiler Günü’nü Tarıma Özel Kampanyalarla Kutluyor

Tarımın finansmanı ve çiftçinin üretiminin devamlılığı için çalışan DenizBank, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü, Üretici Kart ile yapılan alışverişlerde nakit avans fırsatı ve toplamda altı aya varan vade avantajı gibi çiftçinin hayatını kolaylaştıran kampanyalarla kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank, tarımın finansmanı için geliştirilmiş yenilikçi ürünü Üretici Kart ile MobilDeniz üzerinden 1 ay faizsiz 25.000 TL nakit avans imkânının yanı sıra, anlaşmalı iş yerlerinden yapılan alışverişlerde Mayıs sonuna kadar geçerli 5 aya varan vade avantajı sunuyor. Ayrıca çiftçiler, MobilDeniz uygulaması aracılığıyla banka şubesine gitmeden, doğrudan bayiden 4 milyon TL’ye kadar traktör kredisi başvurusunda bulunabiliyor.

“Çiftçilerimiz ülkemizin geleceğidir”

DenizBank KOBİ Bankacılığı, Tarım Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “DenizBank olarak çiftçilerimizin ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı değeri biliyor; üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli görevimiz kabul ediyoruz. Bu özel günde de, tüm şubelerimizde onlarla bir araya geliyor, ziraat odalarımızla etkinlikler düzenleyerek Dünya Çiftçiler Günü’nü coşkuyla kutluyoruz. Bugün itibarıyla 300 tarım şubemizde, çoğunluğu ziraat mühendisi ve çiftçi ailelerinin çocuklarından oluşan 1500 kişilik ekibimizle sahadayız; tüm ihtiyaçlarında üreticilerimizin yanında olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de, ülkemizin her köşesinde, özellikle kırsal bölgelerde üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla gerekli finansal desteği sağlamak üzere kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Emekleriyle tarımı ayakta tutan tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü içtenlikle kutluyor, verdikleri emek için teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.

Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.

Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?

Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.

Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.

Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.

Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.

Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.

Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.

Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.

Ve bunun en temel sebebi şudur:

Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.

Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;

Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.

Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.

Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.

İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.

Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

HSBC TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

• Türkiye hisse senetleri, İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan iç siyasi belirsizlik nedeniyle önemli bir oynaklık yaşamıştır.
• Ekonomik reformlara olan bağlılığa dair son güvenceler, uzun vadeli tezi desteklemektedir.
• HSBC, Türkiye’ye yönelik “ağırlığını artır” tavsiyesini koruyor ve altı “en iyi fikir” hisseyi vurgulamaktadır: Türk Hava Yolları, Akbank, BİM, Turkcell, Migros ve Torunlar.
• Yakın vadeli zorluklara rağmen, Türkiye hisse senetleri için temel uzun vadeli katalizörün, geleneksel ekonomik politikaya olan güçlü bağlılık olduğuna inanılmaktadır.
• Türkiye hisse senetleri için en büyük risk, döviz çıkışlarından kaynaklanan sürekli baskılardır.
• TCMB’nin temel öncelikleri, dolar talebini kontrol altına almak ve döviz istikrarını korumaktır.
• Yabancı yatırımcı pozisyonları yılbaşından bu yana artsa da, nispeten küçüktür ve bu da daha fazla çıkışın sınırlı olabileceğini göstermektedir.
• 14 Mart’a kadar, yılbaşından bugüne Türkiye hisse senetlerine 860 milyon USD giriş olmuştur, ancak 2024 boyunca 2,6 milyar USD çıkış yaşanmıştır.
• Türkiye’nin öz sermaye piyasasındaki yabancı sahipliği, 2020 öncesindeki %65 seviyesinden %37’ye düşmüştür.
• Türk bankaları, makroekonomik gelişmelerle yakından ilişkili oldukları ve yüksek yabancı pozisyonlarına sahip oldukları için, devam eden gelişmelerden en çok etkilenen sektör olarak görülmektedir.
• Bununla birlikte, bankaların yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin gerçekleşmesiyle olumlu etkileneceği düşünülmektedir.
• Türkiye ekonomisinin temelleri sağlamdır ve 2025’in başındaki veriler, kurumsal kazançlara önemli bir destek sağlayacak şekilde ekonominin dirençli olduğunu göstermektedir.
• Yüksek enflasyon ortamında, Türk tüketicileri fiyat konusunda daha hassas hale geldikçe, temel tüketim malları ve indirimli perakendeciler iyi performans göstermektedir.
• Türkiye’de havacılık sektörü, güçlü büyüme görünümüyle öne çıkmaktadır.
• Ülke, 2024’teki 62,3 milyon ziyaretçiye kıyasla bu yıl 65 milyon ziyaretçi ağırlamayı beklemektedir.
• Türkiye, Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi bölgelerdeki potansiyel yeniden yapılanma çabalarından faydalanabilecek stratejik bir konuma sahiptir.
• Savunma sektörü, AB’nin savunma bütçelerini artırma yönündeki önemli çabasından yararlanmaya hazırlanmaktadır. Aselsan tavsiye edilmektedir.
• Türk savunma ve havacılık ihracatı 2024’te %29 artarak 7,1 milyar USD’ye ulaşmıştır.

RAPORUN TAMAMI: 1743143694653

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.