Basketbol antrenmanı saat 18:30’da. Ulaş’ı götürüyorum. Hava eksi beş derece. Yer bulamayınca, uzakça bir yere arabayı park ettim. 18.20’de spor salonunun olduğu binanın önündeyiz. Spor salonun da olduğu binaya girmek için üç kapıdan geçiyorsunuz. Birinciyle ikinci, ikinciyle üçüncü (asıl) kapı arasında lobi diye tabir edilen iki korunaklı alan var. Hava soğuk olduğundan binaya girişiyle ortadaki kapı arasındaki lobide (daha geniş ve daha sıcak) giriş çıkışı engellemeyecek şekilde konuşlanıyoruz. Girişteki görevli bizi görür görmez “burada beklemeyin” diye uyarıyor. Nerede bekleyelim? Dışarıda spor salonuna doğrudan açılan kapının önünde, çünkü salona oradan gireceksiniz. Tamam da hava çok soğuk. Yok, olmaz, dışarı çıkın. Valla, çıkmıyorum hava çok soğuk. Genç görevli söylediğinde ısrarlı. Ben de kendi cevabımda. Bunun üzerine amirini çağırıyor. Onunla başlıyor bir konuşma. On dakika durup çıkacakken tartışma 7-8 dakikayı buluyor.
“Kurallarımız var” diyor amir. “Olabilir, siz şu an en yetkili siziniz binada, kuralı uygulayan sizsiniz, kuralları koyanları temsil ediyorsunuz, esnek olabilirsiniz; hava çok soğuk, çocuğum hastalanırsa ne yaparım, doktor parasını verecek misiniz” diyorum. “Bakın” diyor, “bu kuralları ben koymuyorum, ben aracıyım”. Olabilir, ama şu an binanın amiri sizsiniz, havanın soğuk olduğunu görüyorsunuz, robot olmadığınıza göre soğuğu hissediyorsunuz, ona göre karar verebilirsiniz. Hem bakın ben giriş çıkış trafiğini engellemiyorum, bozmuyorum. (Bulunduğum süre içinde binaya kimse girmedi ya da çıkmadı) Giriş çıkış artarsa, söz size, burayı hemen terk edeceğim. Söylediklerim bir işe yaramıyor. Amirin söyledikleri de.
Bu arada, yalnız olmadığımı görüyorum: ilk korunaklı alanda bir babayla kızı da bekliyor, onlar da bizim gibi üşüyenlerden. Yani kuralı ihlal eden iki kişiyiz. Bunu kendime bir destek olarak yorumluyor, görevlinin polis çağırması durumunda durumu (lobide bekleme ısrarımı) açıklayabileceğimi sanıyorum ve ikinci, sıcak lobide beklemeye devam ediyorum. İlk lobideki Amerikalı adam, bizim beklediğimiz sıcak alana geçmek için kapıyı kendine doğru çekiyor ki görevli ‘çok az kaldı, spor salonunun kapısını şimdi açıyoruz’ diyor. Bunun üzerine adamla kızı bulunduğu yerde kalıyor. Ben de artık çıkma zamanımız geldi diyerek Ulaş’a “hadi” deyip dışarı çıkıyoruz, spor salonun önündeki kapıda üşüyen, kurallara aşırı sadık kalabalığa katılıyoruz. Bir, iki dakika geçmeden bir görevli binadan gelip ‘I am sorry‘ diyerek kapıyı açıyor ve spor salonuna giriyoruz. Madem ‘I am sorry diyecektiniz’ milleti neden dışarıda bekletiyorsunuz soğukta!
Ulaş’ı geçen yıl İstanbul’da da antrenmanlara götürdüm. Orada, velilere, saat kaçta gelirse gelsinler, bekleyebilecekleri kapalı bir gösterilmişti. Burada neden yok? Bunu neden ben ve ilk lobiye sığınan Amerikalı dolaylı yoldan spor salonu işletenlere hatırlatmış oluyoruz? Çoğunluk neden soğukta beklemeyi tercih ediyor, bu aptalca kurala ses çıkarmıyor, itiraz etmiyor? Burada öğretmenlik yapan İspanyol bir arkadaşım bu toplumun kuralların kölesi olduğunu söylüyor. Kurallara tabii ki uyulsun. Kuralsızlık, kurallara uymamak toplumsal yaşamda karışıklıklara, kazalara yol açar. Ama önce kurallara uymayı sağlayacak altyapının olması gerekir. Bu örnekte, velilere, çocuklara bekleyecekleri alan gösterilmesi gerekmez mi? Ya da madem insanları spor salonuna doğrudan açılan kapılardan girmesini istiyorsunuz, o zaman antrenman başlamadan, mesela 10-15 dakika önceden kapıları açın, değil mi? O da yok. Bu söylediğim iki şeyden biri yapılsa insanlar soğukta beklemek zorunda kalmayacak, soğuk havada üşüyenlerin lobiye sığınmasına gerek kalmayacak.
O akşam tartıştığım amir söyleyeceği bitince, lobide neden insanların beklemesine müsaade etmediğini de açıkladı. Efendim, sebebi ‘child safety’ imiş. Yani çocukların güvenliği. Karşılığı olmayan, ama “çocuk” ve “güvenlik” gibi iki hassas kavramı yan yana getirince insanların itiraz etmesini zorlaştıracak bir buluş. İtirazı zor, çünkü okulların basılıp çocukların, öldürülmesi Amerika’da nadir rastlanılan bir olay değil. Ama bu durum lobide insan bekletmemekle çözülecek bir durum değil ki. Olayımızın yaşandığı yere dönersek, elinde silahla gelip zarar vermek isteyecek biri için spor salonunun kapısının önünde, soğukta bekleyen veli ve çocuklar daha savunmasız değil mi? Ayrıca, binaya girmek için üç kapıdan geçiyorsunuz. Binaya erişimi sağlayan üçüncü kapıysa kilitli, başındaki görevli uygun bulursa sizi içeri alıyor. Bu durumda, çocukların güvenliği gerekçesinin inandırıcılığı çok zayıflıyor. Kaldı ki ne ben, ne de Amerikalı babayla kızı binanın içine girelim, dedik. Ya da çocuklar dâhil spor salonundakilerin güvenlikleri ne olacak?
Antrenman bitti, eve döndük. Çocuklarını 18:30-19:30 antrenmanına getirenlere hemen ertesi gün toplu bir hatırlatma mesajı geldi. Mesajda, spor salonuna açılan kapılar kullanılmalıymış (ona kimse itiraz etmedi, etmiyor zaten) ve lobilerde beklenemezmiş. Çünkü bu konu çocuk güvenliğiyle ilgili olup herkes buna saygı duymalıymış.
Abbas KARAKAYA – 4 Şubat 2023, Bloomington