Connect with us

BANKA HABERLERİ

Bankacıların KARA PARA aklamada sorumluluğu yok mu?

Yayınlanma:

|

Kara Para trafiğinde Türkiye’de bankaların sınıfta kaldığı, bu sınavı veremediklerini daha önce yazmıştım. Son tartışmalar tespitlerimin doğruluğunu ve öngörülerimi destekler nitelikte gelişiyor.

Bayram tatili nedeni ile izlememiş olabilirsiniz; HalkTV’de yayınlanan Özlem Gürses’le Kayda Geçsin programına katılan CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır; “Amerika’dan gelen bu paranın Türkiye’deki hangi bankalar aracılığı ile geldiğinin gözden kaçırıldığını” ifade ederek “Ziraat Bankası, Denizbank, Vakıfbank, Halk Bankası, Garanti Bankası… MASAK raporlarında var, bunları ben uydurmuyorum. İddianameye baktığımız zaman bir tek banka yargılanıyor mu? ABD Sezgin Baran Korkmaz’ı aldığı zaman ikinci bir Halk Bankası vakası yaşamayacak mıyız?” ifadelerini kullanarak devam etti. Sezgin Baran Korkmaz’ın bankalarla iç içe girmiş ilişkileri olduğunu vurgulayan Başarır, ”Denizbank’ın müdürünün neredeyse şiir yazan ifadeleri var Sezgin Baran Korkmaz hakkında. Ben de bu ifadeler var. Dilerseniz yollayabilirim” diye konuştu.

Bu iddiaların ardından yayına bağlanan Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş, Ali Mahir Başarır’a yanıt verdi. Ateş, şunları söyledi:

Ali Mahir Başarır, halkın oylarıyla parlamentoya seçilmiş bir milletvekili. Bu nedenle iddialarını ciddiye almak durumundayım. Sezgin Baran Korkmaz çeşitli suçlamalarla hakkında soruşturma açılmış bir isim. Bu çerçevede bizim DenizBank olarak 24 yıldır kurucusu olup da 4 hissedar değiştirip Türkiye’nin beşinci büyük özel bankası konumuna getirdiğimiz bir bankanın genel müdürü olarak suçlanmam benim kurumumu bağlar.

Bu bakımdan cevap verme ihtiyacı duydum. Bizim adı geçen şahısla yakından uzaktan hiç bir ilgimiz olmamıştır. MASAK’la ilgili bütün bildirimlerimiz yerinde ve zamanında yapılmıştır. Bazı konuları kulaktan dolma bilgilerle televizyon programlarında ortaya yaymak asıl suçtur. Bu parlamenter arkadaşı iddiasını ispata davet ediyorum.”

Kısaca, iddialar vahim olduğu için tatilde olan Denizbank Genel Müdürü Hakan ATEŞ’e programa katılarak cevap verme gereği duydu.

Burada bazı konulara dikkatinizi çekmek ve tarafların görüşlerini değerlendirmek istiyorum.

Öncelikle CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’ın ifadelerinde kullandığı “Ziraat Bankası, Denizbank, Vakıfbank, Halk Bankası, Garanti Bankası… MASAK raporlarında var, bunları ben uydurmuyorum. İddianameye baktığımız zaman bir tek banka yargılanıyor mu?” sorusu can alıcı bir soru; zira, başka ülkede olsa milletvekilinin dediği gibi bu kadar karanlık para trafiğinde şu ana kadar soruşturmalar açılmış taraflardan savunma dahi istenmişti. Bugüne kadar bu yönde bir soruşturma olduğuna yönelik medyaya ve kamuoyuna yansımış bir bilgi yok. Böyle bir soruşturma olsa zaten bankalar KAP’a bildirim yapmak zorunda bu yönde bankalarca bir bildirim de yok. Hazırlık vardır veya olmalı diye düşünüyorum. Zira bu tip konular ciddi hassas ve bırakın bankaları ülkeyi uluslararası camiada zor duruma düşürebilecek konulardır. Tarafların da bunun bilincinde olduğunu düşünüyorum. Konu bu kadar hassas ve ortada bu kadar bilgi var iken soruşturma açmadan bu konuları zamana yayarak kapamayı düşünmek yapılabilecek hatalardan biri olur. O zaman sizin yerinize uluslararası yargı işin içine giriyor zira. Sık sık “Varlık Barışı” düzenleyerek “paranın kaynağını sormayacağız” diye yapılan yasal düzenlemeler aslında bizi yeterince uluslararası alanda sorgulanır ülke konumuna getirmiştir bilinmeli. Zira, Varlık Barışı düzenlemeleri kara paracıların işine çok yarıyor, onlar için bulunmaz nimet.

HalkTV’deki diğer bir konu da Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’in açıklamalarına gelince. Hakan Ateş; “ … bir bankanın genel müdürü olarak suçlanmam benim kurumumu bağlar” ifadesinden yöneltilen soruların ve suçlamaların muhatabının şahsi değil, kurum / banka olarak algılanması yönünde beyanları olarak görmek gerekiyor. Üstü kapalı olarak ifadeler, ortada herhangi bir tespit / ihmal / suç / iddia olur ise muhatap ben değil banka olur imasını yapmaktadır. Bu şekilde ilerde oluşabilecek olumsuz bir durumda “bankacıların şahsi sorumluluğun bulunmadığı, işlemlerde sorumluluğun bankalarda olduğunu” ima etmektedir. Hakan Ateş’in bu görüşüne katılmadığımı ifade etmek durumdayım. Bankalar faaliyetlerinde dolayı yasal olarak yaptıkları; yapması gerekirken yapmadıkları faaliyetlerden sorumludur. Bu sorumluluk da sadece bankalar olarak değil bankaların Yönetim Kurulu, Genel Müdürleri, Genel Müdür Yardımcılar başta olmak üzere üst yönetimleri görevleri gereği sorumludurlar. Hakan Ateş’in iddia ettiği  gibi sorumluluk sadece kurumsal olarak bankanın değil bankalar ile birlikte banka üst yönetime de aittir. Zira, bankaların yönetim ve denetimden, iş akışından çalışma stratejisinden Üst Yönetim belirler ve başta sahadaki şubeler olmak üzere bu kurullar çerçevesinde görevlerini yürütür. “ Yapılan işlemlerde Personelin sorumluluğu yok” demek bankacıları sorumluluktan kurtarmaz. Yaşanmış örnekleri var; ABD’de HSBC sorgulamasında banka ile birlikte başta banka CEO’su olmak üzere üst yönetim de sorgulandı, yargılandı, görevden ayrılmak zorunda kaldı. Bu tip işlemlerde sorumluluk banka ise ABD o zaman Hakan Atilla’yı niçin yargıladı? Diğer banka üst yöneticilerine niçin yaptırım getirdi? Demek ki bu tip soruşturmalarda sorumluluk sadece bankaya ait değil, sonuçta bankalar da diğer şirketler gibi kağıt üzerinde soyut varlıklar onların somut hale dönüşmüş halleri faaliyet gösterdiği binalar ve çalışanları.

Hakan Ateş, “MASAK’la ilgili bütün bildirimlerimiz yerinde ve zamanında yapılmıştırifadeleri de çoğu bankacının sık sık tekrarladığı ifadedir. Burada açıklık getirilmesi gereken bazı konular var. Bankaların sorumluluğu sadece belli bir tutarın üzerindeki para trafiğini MASAK’a bildirmek değildir.Şüpheli bulduğu işlemleriayrıca bildirme görevi de vardır. Bu “müşterini tanı” prensibi gereğidir. Müşterinin tanınması, sadece hesap açma esnasında kimlik tespiti yapılması ve kimlik bilgilerinin muhafazası ile sınırlı bir yükümlülük değildir. Bu yükümlülük; müşteri kabul politikalarının belirlenmesi, müşteri tanımlama programı hazırlanması, bunlara bağlı risk alanlarının tespiti ve gerektiğinde, şüpheli işlem bildirimleri için kriterler oluşturulmasını da içeren geniş bir tedbirler bütününü kapsamaktadır. “Bankalar bildirim yapmıyor” diyen yok ama bankalar “şüpheli işlemleri bildirmiyor, ihbarda bulunmuyor, şüpheli bildirilen müşteri ile niçin çalışmaya devam ediyor” diyen çok, arada ciddi bir fark var! Bankadan sahte para bozdurmaya çalışan vatandaşın tepesinde anında polis dikilirken bu hassasiyet niçin kapa para trafiğinde yok asıl sorgulanması gereken yer de burası! Yoksa MASAK gibi kurumların bankalarda bulunan 3-4 temsilcisi binlerce para transferi içinde nasıl kötü müşteri, kirli para tespiti yapacak. Mümkün değil. Pirinçlerin içindeki beyaz taşları bildirme görevi Bankalara ait. Yoksa, “biz ne kadar pirinç bizden geçiyor onu bildiriyoruz, sorumluluğumuz bu kadar” demek insanların zekası ile alay etmektir. Kimse inanmaz, inandırıcılığı da yok zaten.

Bankaların bildirim yaptığı MASAK, bankaların liste halinde bildirdiği listedeki müşterileri tanımamaktadır. Müşteri ile muhatap olan, onu tanıması gereken, daha net ifade ile müşterilerin para kaynağını sorgulayacak olan “şüpheli işlemleri” bildirmesi tutanak altına alması, gerektiğinde suç duyurusunda bulunması gereken bankalardır. Sorun da buradadır zaten. Bankalar “bizden geçen işlemleri liste halinde bildiriyoruz” demek kara para ile mücadele ediliyor anlamına gelmez. Asıl, mücadele “paranın kaynağının” sorgulanması, parayı getiren insanların şahsi ve ticari özgeçmişini sorgulamak. Bunun sağlıklı yapıldığını düşünmüyorum, yapılıp da bilerek para transfer işlemlerine devam ediliyor ise o daha da vahim. İşte o aşamada bankacıların şahsi sorumlulukları da artar. Bankacıların kapa para trafiğinde yer alan kişiler ve firmalar ile ilgili ilişkileri de ayrıca sorgulanması gerekir, bu alanda ihmaller olduğunu düşünüyorum. Bankalar tüm üzerine düşeni yapıp “ilgili transferler şüpheli” diye MASAK’a bildirim yapıp da MASAK hareketsiz kalıyor ise MASAK’ın kendisi de sorgulanır hale gelir, sorumluluğunu yeterince yerine getirmiyor demektir.

Ayrıca, Bankaların faaliyet için ana metni olan 5411 sayılı Bankacılık Kanunu başta olmak üzere SPK, BDDK, MASAK, TBB, TCMB, KVKK, Etik Kurulu gibi kurumların varlığı ve yasal düzenlemelerin önemli bir kısmı başta bankalar olmak üzere Kapa Para ile mücadele düzenlemelerini de kapsar ve başta bankalar olmak üzere çalışma prensiplerini çalışanların görev ve sorumluluklarını da düzenler. Bankalar soyut sübjektif varlıklar değildir.

Ülkeler tarafından bankacılık kanalıyla kara para aklanmasının önüne geçilebilmesi amacıyla bir çok tedbir alınmaktadır. Suçtan elde edilen gelirlerin / paraların temel olarak yatırıldığı Bankacılık Sistemi, kara para aklanmasında ana mekanizma konumundadır. Yasal olarak para toplamaya yetkili tek kurum bankalardır çünkü. “Yatan paranın kaynağını ve nasıl elde edildiğini sorgulama” görevi de bankalara aittir. Kaynak Ticari Kaynaklı demek yetmez.

Türkiye, 25.9.1991 tarihinde FATF’a (Financial Action Task ForceMali Eylem Görev Grubu ) üye olmuştur. FATF’ın kırk Tavsiye Kararları almıştır. 1989 yılında G-7 ülkeleri tarafından OECD bünyesinde münhasıran kara para aklama ile mücadele etmek amacıyla kurulan ve bu amaçla ülkelerin uymasını istediği yasal, finansal ve idari düzeyde standartlar belirleyen kuruluştur. FATF, 1996 yılında yeniden revize ederek kara paranın aklanması ile mücadelede ülkeler tarafından alınması gereken tedbirleri içeren Kırk Tavsiye Kararlarını yayımlamıştır. (www.moneylaundering.com, 27.10.2001). 1996 tarih ve 4208 sayılı Kara paranın Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun kara para aklama fiilini bir suç tipi olarak düzenleyen ilk yasal düzenleme olma özelliğine sahiptir. 765 sayılı TCK’nun mevcut hükümleri kara para aklamanın önlenmesini içermektedir. 4208 sayılı Kanun da düzenleniş gerekli itibarı ile kara para aklama suçunu düzenlemiştir. Yasal düzenlemelerde eksiklik bulunmamakta Kara Para ile ilgili mücadelede elimizde yeterince yasal düzenleme mevcuttur. Sorun uygulamada ve bu yöndeki iradededir.

Sonraki yazılarımızda bankalarda Kapa Para nasıl aklanıyor, bankalar bunun neresinde ve fonksiyonları neler olduğu konularını işlemeye devam edeceğiz. Netflix – Kirli Para Belgeselinin yeni sezonlarına umarım malzeme olmayız.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist, deneyimli bankacı www.bankavitrini.com editörü

[email protected]

https://bankavitrini.com/2021/06/23/karapara-trafiginde-bankalar-sinifta-kaldi/

BANKA HABERLERİ

TEB’in ilk çeyrekte net kârı 3 milyar 5 milyon TL oldu

Türk Ekonomi Bankası (TEB) 2024 yılı birinci çeyrek finansal sonuçlarını açıkladı. 31 Mart 2024 itibarıyla TEB’in aktif toplamı 454 milyar TL olurken, net kârı 3 milyar 5 milyon TL olarak gerçekleşti. TEB’in ekonomiye ve müşterilerine sağladığı desteğin en önemli göstergesi olan kredileri toplam aktiflerinin yüzde 54,7’sini oluşturdu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Her dönem olduğu gibi risk yönetimine ve aktif kalitesine öncelik veren TEB’in toplam kredileri yılın birinci çeyreğinde 248,2 milyar TL seviyesinde gerçekleşirken, aynı dönemde toplam mevduatı ise 311,7 milyar TL oldu. 2024 yılında güçlü sermaye yapısıyla birlikte istikrarlı büyümeyi sağlayan ve karlılığını sürdürülebilir bir şekilde devam ettiren TEB’in özkaynakları 36,7 milyar TL olurken, sermaye yeterlilik rasyosu hedef rasyo olan yüzde 12’nin çok üstünde, yüzde 17,67 oranında gerçekleşti.

TEB ülkemizin sürdürülebilir büyümesine katkıda bulurken; “iyi ve örnek banka” anlayışıyla ekonomi, çevre ve toplum için pozitif etki yaratan çalışmalar yapmaya devam ediyor. Sürdürülebilirlik konusunda toplumsal farkındalığı artırmayı amaçlayan TEB, 2024 yılının ilk çeyreğinde, daha iyi bir gelecek için hayata geçirdiği projeleri ve bu alanda somut olarak attığı adımları anlattığı yeni bir reklam kampanyası başlattı. “TEB Etkisi, Bugün İyi Yarın Daha İyi” kampanyasıyla TEB, bugün iyiye verilen desteğin hepimizin geleceğini pozitif yönde etkilediğini vurgularken, daha iyi bir gelecek için TEB Etkisi’ne dikkat çekti. Paydaşlarıyla birlikte toplumu daha iyi bir geleceğe taşımak için çalışan banka, sürdürülebilirlik konusunda toplumsal farkındalığı artırmaya yönelik çalışmalarına aralıksız devam ediyor.

TEB, “en çok tavsiye edilen banka olma” hedefiyle müşteri deneyimini iyileştirmeye yönelik çalışmalarını sürdürdü. Yılın ilk çeyreğinde 62 bin müşterisini dinleyen ve müşteri memnuniyetini tüm kanallarda düzenli olarak ölçen TEB, geri bildirimler doğrultusunda daha iyi müşteri deneyimi sağlamak amacıyla sektörde fark yaratan çözümler sundu. TEB, tüm müşterilerinin Şubelerinde, Çağrı Merkezi’nde, CEPTETEB Mobil Bankacılık ve İnternet Şubesi’nde yaşadığı müşteri deneyimini daha da geliştirmek için çalışmayı sürdürüyor.

Taşıt kredisi ile gerçek ve tüzel müşterilerinin taşıt alımı için finansman ihtiyaçlarını karşılayan TEB, banka bünyesine dahil ettiği TEB Finansman A.Ş. ile taşıt kredisi piyasasındaki yerini daha da güçlendirdi. Banka, 2024 yılının ilk çeyreğinde TEB Oto Finans online taşıt kredisi başvuru formu ile müşterilerine teb.com.tr üzerinden sadece üç adımda taşıt kredisi ön başvurusu yapma imkanı sundu. Bu sayede kullanıcılar, satın almak istedikleri araç marka modeli ve yetkili satıcı seçimlerini yapıp; kredi tutarı, vade bilgisi ve sınırlı kişisel bilgi ile ön başvuruda bulunduktan sonra seçtikleri yetkili satıcıya giderek başvurularını tamamlayabiliyor.

TEB, CEPTETEB Mobil Uygulaması ve İnternet Şubesi ile müşterilerinin günlük bankacılık ihtiyaçlarını 7/24 kesintisiz olarak karşılamayı sürdürüyor. Yılın ilk çeyreğinde “Kasko Poliçesi teklifi alarak poliçe oluşturma” ve “Kolay Adres ile telefon rehberinden seçilen kişilere hesap/IBAN bilgisi girmeden para gönderme” gibi finansal ihtiyaçlara yönelik hızlı, kolay ve yeni özellikler CEPTETEB Mobil’de devreye alındı.

Ticari müşterilerine en iyi dijital bankacılık deneyimini sunmak amacıyla CEPTETEB İŞTE’yi geliştirmeye devam eden TEB, zenginleştirilmiş menü seçeneklerini kullanıma açtı. Bu kapsamda yılın ilk çeyreğinde çiftçilerin ihtiyaçlarına yönelik tasarlanan Harman Kart ile kredi kullanım ve detaylı kredi gözlem menüleri devreye alındı. CEPTETEB İŞTE üzerinden yapılan para transfer limitlerinin gözlemlenmesi, tüm dijital ekstrelere tek ekrandan erişim ve ekstre tercih değişikliği gibi yenilikler kullanıma sunuldu.

TEB, Kurumsal İnternet Bankacılığı kullanan müşterilerinin de dijital bankacılık kullanım deneyimini iyileştirmek ve yeni hizmetlerle içeriğini geliştirmek amacıyla CEPTETEB İŞTE Yeni Kurumsal İnternet Bankacılığı Projesi’ni başlattı. Bu kapsamda tamamlanan çalışmalar arasında yer alan “Hesaplar” ve “Kredi Kartları” menüleri müşterilerin kullanımına sunuldu.

TEB, Kadın Bankacılığı ile sürdürülebilir ekonomik büyüme için kadın işletme sahiplerinin ve girişimcilerin iş dünyasındaki varlığını güçlendirmeye, ekonomiye daha fazla dahil olmalarına katkıda bulunmaya devam etti. TEB, kadın iş sahiplerinin kullanımına sunulan TurWIB II Kredisi ile anlaşma kapsamında deprem bölgesindeki kadın iş sahipleri öncelikli olmak üzere kredi kullandırmayı sürdürdü. Kadın iş sahiplerinden oluşan kredi hacmi yılın ilk üç ayında geçen yıla göre yüzde 20 oranında artarak 7,5 milyar TL seviyesine ulaştı.

TEB, ülkemizin büyüme hedefini yakalamasına ve toplumun sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla finansal okuryazarlığa odaklanan çalışmalarına devam ediyor. TEB Aile Akademisi kapsamında sunulan eğitimlerle hak ve yükümlüklerini bilen, finansal, çevresel ve hukuksal olarak bilinçli tüketici olması hedeflenen bireyler yetiştirilmesi destekleniyor. Yılın ilk çeyreğinde dört farklı sektörde yaklaşık 10 kurumun 3 bine yakın çalışanına finansal okuryazarlık eğitimleri sunulurken, “Çevre Hukuku Okuryazarlığı” ve UNICEF iş birliğiyle hazırlanan “İklim Okuryazarlığı” eğitimleri de verilmeye başlandı.

Girişimcileri destekleme ve girişimcilik ekosistemini güçlendirme çalışmaları kapsamında TEB, Girişim Bankacılığı ile yeni adımlar atmayı sürdürdü. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdürlüğü’nün erken aşamasını başarıyla tamamlayan ve hızlı büyüme potansiyeli taşıyan teknoloji girişimlerinin daha hızlı ölçeklenmesine ve küresel pazarlara açılmasına destek olmak amacıyla hayata geçirdiği Turcorn 100 Programı kapsamında aday 15 firma açıklandı. Programın ilk ve tek banka partneri olan TEB, Turcorn adayı girişimcilere Girişim Bankacılığı hizmetleriyle destek vermeye başladı.

BNP Paribas’ın küresel ağının bir parçası olarak, güçlü muhabir bankacılık ağı ile ithalatçılara uygun vade ve avantajlı maliyetlerle gerek hammadde gerekse makine yatırımlarına finansman imkânları sağlayan TEB, ihracatçı firmaların yanında yer almaya devam etti. İhracatçı firmalara sağlanan TCMB kaynaklı kredilere erişimin devam ettiği yılın ilk üç ayında kredi kullandırımı 1,7 milyar Türk Lirası’na ulaştı.

TEB’e yılın ilk çeyreğinde ödül

TEB Özel Bankacılık, World Finance Bankacılık Ödülleri kapsamında “Türkiye’deki En İyi Özel Bankacılık” ödülünü aldı. Altı yıldır bu ödüle layık görülen TEB Özel Bankacılık sektör liderliğini tescillerken, başarılı ve istikrarlı performansını uluslararası alanda da kanıtlamış oldu.

TEB Müşteri Etkileşim Merkezi ve Şube Dışı Satış Kanalı, 2024 yılının ilk çeyreğinde 6. CX Awards tarafından “En İyi Teknoloji-Teknolojide İnovasyon” ödülüne layık görüldü.

TEB’in uçtan uca otomasyon ile müşterilerine zaman kazandırdığı ve finansmana erişim kolaylığı sağladığı e-Fatura Kredisi, Stevie Awards tarafından “İşletmeler İçin Ürün İnovasyonu” kategorisinde altın ödül alırken, Global Business Excellence Awards  (Küresel İş Mükemmelliği Ödülleri) kapsamında “En İyi İnovasyon” kategorisinin kazananı oldu.

31 Mart 2024 Tarihli Finansal Sonuçlara İlişkin Seçilmiş Göstergeler:

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Akbank, geliştirdiği “büyük dil modeli” ile geleceğin bankacılık dilinden konuşuyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, bankacılık alanındaki tecrübesini yapay zeka teknolojileri alanındaki gücü ile bir araya getirerek, bankacılık ürün ve süreçleri üzerine uzmanlaşmış kendi ‘büyük dil modeli’ni geliştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre Akbank teknoloji mühendisleri tarafından geliştirilen yeni ‘büyük dil modeli’, bankacılık uzmanlığı gerektiren konuları etkin bir şekilde anlayarak daha verimli ve hızlı sonuç üreten bir yapay zeka (GenAI) altyapısına olanak sunuyor.

Akbank, yürüttüğü yapay zeka çalışmalarının yanı sıra üretken yapay zeka çözümlerini de bir süredir odağına almıştı. Bu kapsamda Akbank, bankacılık alanındaki tecrübesini yapay zeka teknolojileri alanındaki gücü ile bir araya getirerek, bankacılık ürün ve süreçleri üzerine uzmanlaşmış kendi ‘büyük dil modeli’ni geliştirdi.

Model, açık kaynaklı birçok model üzerinde yürütülen araştırma çalışmalarının sonucunda seçilen, Türkçe ve İngilizceyle birlikte sekiz dilde iletişim imkânı sunan Mixtral modelini temel aldı.

56 milyar token ve bankacılık özelinde 100 bin örnek dokümanla eğitilen bu yeni model, bankacılık uzmanlığı gerektiren konuları etkin bir şekilde anlayarak daha verimli ve hızlı sonuç üreten bir yapay zeka altyapısına olanak sunuyor.

– Bankacılık hizmetleri üretken yapay zeka ile yeniden şekilleniyor

Geliştirilen modelin ilk uygulama alanı resmi kurumlar, iş ortakları ya da müşterilerden yazışma yoluyla gelen binlerce talimat ve talebin otomasyon dahilinde okunması, anlamlandırılması ve işlemlerin otomatik olarak gerçekleştirilmesi olarak belirlendi.

Böylece müşteriler tarafından şubelere gelen para transferi talimatları gibi detaylı işlemlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi ile müşteri deneyimi en üst seviyeye çıkartılıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay, Akbank olarak bankacılığın geleceğini tanımlama vizyonuyla inovasyon çalışmalarının sınırlarını genişletmeye devam ettiklerini belirtti.

Gökçay, hızla değişen teknoloji ortamında yapay zeka, bulut tabanlı uygulama modernizasyonu, servis bankacılığı teknolojileri gibi alanlarda çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerinin altını çizerek, ‘Teknoloji, bankacılığın geleceğinde kritik bir rol üstleniyor ve bu rol hem hizmetleri hem de müşteri deneyimini kökten değiştirecek güçte. Biz de önemli yatırım alanlarımızdan biri olan yapay zeka teknolojilerini, pek çok yeni bankacılık hizmetini sunabileceğimiz stratejik bir değer potansiyeli olarak görüyoruz.’ ifadelerini kullandı.

Akbank’ın daha önce sunduğu doğal ses modeli, yardımcı sohbet botları gibi yapay zeka uygulamalarıyla her zaman müşterilerinin hayatını kolaylaştıran çözümlerde öncü olduğunu vurgulayan Gökçay, karmaşık finansal taleplere cevap olabilmek için 76 yıllık bankacılık tecrübelerini yapay zeka uzmanlığıyla sentezleyerek kendi büyük dil modelini geliştirdiklerini kaydetti.

Gökçay, bu kapsamda müşterilerinden gelen talepleri çok daha hızlı bir şekilde işleyerek, yanıtlayarak, kişiselleştirilmiş hizmetler sunarak üst düzey bir deneyim sağlayacaklarına işaret etti.

İşlenen verilerin yalnızca bankanın veri ortamlarında tutulduğunu ve güvenle saklanacağını anlatan Gökçay, şunları kaydetti:

‘Geliştirdiğimiz yeni ‘büyük dil modeli’ müşteri talimatlarını işlemede ve doğruluk oranlarında yüksek başarı sağladı. Model, 56 milyar token ve bankacılık özelinde 100 bin örnek doküman ile eğitildi. Yaptığımız testlerde klasik doğal dil işleme çözümleriyle elde edilen doğruluk oranı, büyük dil modeli ile kurgulanan üretken yapay zeka ve arama optimizasyonu uygulamaları sonrası yüzde 35 artış gösterdi. Akbank olarak, önümüzdeki dönemde de mevcut doğal dil işleme çözümlerini büyük dil modeli ile dönüştürmeyi ve yapay zeka temelli yeni bankacılık uygulamalarını hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Bu çerçevede, müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörebilen, hızlı ve güvenilir çözümler geliştirmek için teknolojiyi en etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

IBAN’ını kullandırana hapis cezası

Bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek

Yayınlanma:

|

Yazan:

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kayıt dışılıkla mücadele kapsamında tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı. Bastığı bu tuşlardan bir tanesi de kendi banka hesabını başkalarına kullandıranlarla alakalıdır.

Bakan Şimşek, kişisel hesaplara (IBAN) gelen paraların nereden ve niçin geldiğinin sorgulanma süreci için vergi idaresine talimat verdi. Ve böylece bir tür kazıma yöntemiyle vergi idaresi kayıp ve kaçakla mücadele etmek adına binlerce hesabı takibe aldı.

Ne oluyor?

Vergi idaresi, şu aralar mal ve/veya hizmet satışı yapan kişilerin/şirketlerin, bu satış dolayısıyla alması gereken parayı kredi kartı ya da nakit olarak al(a)madığı durumlarda ilgisiz kişilerin banka hesaplarına transfer yoluyla gönderilmesi sonucu ortaya çıkan kaybı sorgulamakta. Örneğin bir tüccar, bir malı ya da hizmeti birine satarken ürünün parasını ya nakit ya da kredi kartıyla alabilmektedir. Bunun karşılığında da tüccar, yasaların izin verdiği hadler ve koşullar doğrultusunda ya fiş ya da fatura düzenlemek zorundadır.

Buraya kadar bir sorun yok ancak satıcı bazen sattığı ürünü kredi kartı komisyonundan ve dolayısıyla da gelir/kurumlar vergisi ile KDV’den kaçmak için alıcıdan, verdiği bir IBAN numarasına parayı göndermesini istemektedir. Böylece mal/hizmet satışı görüntüde olmamış sayılacak ve vergi de ödenmemiş olacaktır.

Paranın geldiği IBAN ise ya o işletmede çalışan birine ya işletme sahibinin çocuğu, eşi gibi yakınlarından birine ya da güvendiği başka birine ait olabilmektedir. Hatta işletme sahibiyle hiçbir akrabalık bağı olmayan başka birine de ait olabilmektedir.

Tam da bu noktada Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu şekilde para gelen IBAN sahiplerini incelemeye başladı. Bu IBAN denetim işlemi, Vergi Dairesi Başkanlıklarının olduğu yerde vergi dairesi başkanlığı ­-29 ilde vergi dairesi başkanlığı bulunmaktadır- olmayan yerlerde ise defterdarlıklar vasıtasıyla yapılacak.

Malı/hizmeti satan için idari para cezası var

Malı ve/veya hizmeti satan kişilerden öncelikle alınmayan ­kurumlar, gelir, KDV gibi vergiler alınacak. Akabinde alınmayan bu vergilerin bir (1) katı kadar da vergi ziyaı cezası ile düzenlenmeyen faturalar için düzenlenmesi gereken fatura tutarının yüzde 10’u kadar da özel usulsüzlük cezası kesilecek. Ancak kesilecek bu yüzde 10’luk tutar 2024 yılı için 3 bin 400 TL’yi geçmiyorsa 3 bin 400 TL, şayet üstünde ise o tutar kesilecek. Örneğin, bu şekilde satılan ancak faturası kesilmeyen ürünün fiyat 25 bin TL ise bunun yüzde 10’u 2 bin 500 TL olacak ama 2024 yılı için asgari 3 bin 400 TL’yi geçmediği için 3 bin 400 TL kesilecek. Ya da satılan ürünün fiyatı 60 bin TL ise 60 bin TL’nin yüzde 10’u 6 bin TL’dir ve bu tutar da asgari ceza tutarı olan 3 bin 400 TL’nin üstünde olacağından bu işlem için 6 bin TL özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Bu şekilde kesilecek özel usulsüzlük cezası da 2024 yılı için en fazla 1 milyon 700 bin TL olacaktır. Ayrıca alınmayan vergiler üzerinden her ay için aylık yüzde 3,5 gecikme faizi de alınacak

IBAN’ını kullandıran için idari para cezası var

IBAN’ını kullandıran için ise daha vahim bir durum var; hem vergi ve idari para cezası hem de hapis cezası. Daha vahim olan ise basında dolaşan haberlere göre IBAN’ını kiralayan binlerce kişinin olmasıdır.

Zaten hiç kimse de IBAN’ını bir karşılık olmadan “tanımadığı” birine kiralamayacağına göre IBAN sahiplerinin komisyon aldığı varsayılacak ve aldığı varsayılan ya da gerçekte aldığı komisyon dolayısıyla gelir ve katma değer vergisi ile idari para cezaların yanı sıra gecikme faizi de istenecek.

Aldığı komisyon tutarının ne kadar olduğu belli olmadığı için Danıştay ve vergi idaresi nezdinde genel olarak en az yüzde 2 olarak uygulanmaktadır. Yani IBAN’ını kiraladığı varsayılan kişinin hesabında -normalin dışında- 20 milyon TL’lik bir işlem hacmi varsa bunun en az yüzde 2’si kadar (en az 400 bin TL) komisyon aldığı varsayılıp bu tutar üzerinden ödemesi gereken vergiler ile cezalar kesilecektir.

IBAN’ını kullandıran için hapis cezası da var

IBAN’ını kullandıranların akıbetini öğrenmek için önce 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’sonra da Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’e bakmak lazım.

Buna göre 5549 sayılı Kanun’un 15’inci maddesine göre IBAN’ını başkasına kullandıracak kişinin bunu gidip yükümlüye bildirmesi gerekiyor. Kanun’da geçen yükümlü kavramından bankacılık, sigortacılık, bireysel emeklilik, sermaye piyasaları, ödünç para verme ve diğer finansal hizmetler ile posta ve taşımacılık, talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler; döviz, taşınmaz, değerli taş ve maden, mücevher, nakil vasıtası, iş makinesi, tarihi eser, sanat eseri ve antika ticareti ile iştigal edenler veya bu faaliyetlere aracılık edenler ile noterler, spor kulüpleri ve Cumhurbaşkanınca belirlenen diğer alanlarda faaliyet gösterenler anlaşılmalıdır.

Süreç şöyle işleyecek

Bu inceleme/kazıma işlemi genel olarak vergi dairesi nezdinde işleyecek. Ancak konuya vergi müfettişleri de dahil edilip incelemenin boyutu genişletilecek. Bu arada vergi dairesi müdürlerinin de inceleme yetkisi olduğundan inceleme açısından hukuken bir sorun bulunmamaktadır.

İncelemeye yetkili kişi yani vergi dairesi müdürü ya da vergi müfettişi, IBAN’ını başkasına kullandırtan kişiyi tespit edip incelemeye alacak ardından düzenlediği vergi suçu raporuyla önce savcılığa sonra da MASAK’a bilgi verecek.

Savcılık ise gelen bu raporu baz alarak iddianameyi oluşturacak. Bu kişilerin suçlanacağı madde ise 5549 sayılı Kanun’un 15’inci maddesidir. Bu maddeye göre yükümlüler nezdinde veya aracılığıyla yapılacak kimlik tespitini gerektiren işlemlerde, kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimse, bu işlemleri yapmadan önce kimin hesabına hareket ettiğini yükümlülere yazılı olarak bildirmediği takdirde altı aydan bir yıla kadar hapis veya beş bin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.

Bu maddenin gerekçesinde ise işlemin esas sahibinin kimliğinin gizli tutulmasının önlenmesi amaçlanmıştır cümlesi bulunmaktadır. Ve böylece IBAN’ını kullandıran kişi, bankaya (yükümlüye) gidip kim için kullandırdığını yazıyla bildirirse bu bildirim sonucunda bu madde uyarınca ceza işlemi uygulanmayacaktır. Ama hesaptaki para hareketinden sonra bildirmenin pek bir önemi maalesef bulunmamaktadır.

Özetle bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek.

Ayrıca IBAN’ı kullanan iş yeri sahibi de (tüccar vs) TCK madde 38 uyarınca bu suçu azmettiren olarak işlenen suçun cezası ile cezalandırılacaktır.

Verilecek adlî para cezasının miktarı, bir (1) gün karşılığı olarak en az 20 ve en fazla 100 Türk Lirasıdır.

Nihayet; hapis cezasının süresi 1 yılın altında olduğu için burada CMK madde 171 uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilecektir. Yine söz konusu ceza TCK madde 50 kapsamında seçenek yaptırımlara çevrilebilecek, TCK madde 51 kapsamında ertelenebilecek ve yine sanık hakkında CMK madde 231/5 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir.

Murat BATI-T24

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.