Connect with us

GÜNDEM

Boğaziçi Üniversitesi’nde tepkiler durmuyor

Yayınlanma:

|

Dr. Melih BULU’nun Rektör olarak ataması üzerine başlayan protesto gösterileri devam ediyor. Protestolara Öğretim Görevlilerinden Eğitim-Sen’e kadar destekler devam ediyor.

 Akademisyenler, rektörlük binasına sırtını dönerek alkışlarla rektörü protesto etti.

Akademisyenlerin ortak açıklamasında, üniversitelerde karar alma yetkisinin, demokratik yöntemlerle seçilmiş kurullarda ve akademide bulunmasının özerklik için şart olduğu kaydedildi.

Boğaziçi Üniversitesi Eğitim-Sen İş Yeri Temsilciliği Protestolara destek açıklaması yaptı. Protestoların Demokratik talepler olduğu ve görüşleri farklı insanları bir araya getiren ortak talep olduğu belirtildi. Açıklamada, “OHAL Sürecinde kaldırılan seçim ile Rektör belirlenmesi yöntemine dönülmesi talep edilerek; Tepeden Atama Yönteminin kabul edilebilir bir durum olmadığı” belirtildi. Melih BULU’ya da çağrı yapan Eğitim-Sen, atandığı kuruma zarar verdiği belirtilerek “istifa” etmesi talep edildi.

Yeni Rektörün atanma haberi ile başlayan Protestolar her gün farklı bir etkinlik ile devam ediyor. İstanbul Valiliği tarafından Beşiktaş – Sarıyer bölgesinde gösterilerin yasaklanması, protestocuları durdurmaya yeterli olmadı.

Protestolar nedeni ile yeni atanan Rektör görevine başlayamadı

Okumaya devam et

GÜNCEL

Doğal gaz, tüpten 10 kat daha ekonomik

Mutfak tüplerine gelen zamlar, vatandaşın bütçesini zorlamaya devam ediyor. 2024 yılında yüzde 58,2 zamlanan mutfak tüpü fiyatlarına 11 Ocak 2025 itibarıyla yüzde 7 oranında bir zam daha geldi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Doğal gazın, tüpten 10 kat daha ucuz olduğunu belirten Üçay Mühendislik Operasyon Direktörü Zafer Çüman, tüplü ocağı, doğal gaza dönüştürmenin sağlayacağı yıllık yaklaşık 7.874 TL’lik tasarrufa dikkat çekti.

Mutfak tüplerine gelen zamlar, vatandaşların cebini yakmaya devam ediyor. 11 Ocak 2025 itibarıyla 965 TL‘ye yükselen tüp, evlerde en çok harcamaya neden olan sabit giderlerin başında geliyor.

Doğal gazın, tüpten 10 kat daha ekonomik olduğunu belirten Üçay Mühendislik Operasyon Direktörü Zafer Çüman, doğal gaz kullanımı ile ev ekonomisine sağlanacak katkıya dikkat çekti.

Yıllık yaklaşık 7.874 TL ev ekonomisine kazandırılabilir

“Son zamla birlikte 12 kg’lık bir mutfak tüpünün fiyatı 965 TL oldu. Pişirme amacıyla yılda ortalama 9 adet tüp kullanan bir hanenin yıllık ortalama tüp gideri 8.685 TL‘ye ulaştı. Ancak, alternatif ve temiz enerji kaynağı olan doğalgaza geçiş yaparak, hanelerin bu gider kalemini yüzde 90‘lara varan oranlarda düşürmek mümkün. Çünkü 12 kg’lık bir mutfak tüpüne eşdeğer gelen 16 metreküp doğal gazın kullanım bedeli yaklaşık 90 TL. Bu durum, doğalgaz kullanan bir hanenin yıllık yaklaşık 7.874 TL‘yi ev ekonomisine kazandırması anlamına geliyor” dedi.

“LPG tüpleri gibi patlama tehlikesi ve basınçlı parça tesiri yok”

Zafer Çüman, konuşmasında ayrıca, doğal gazın, tüpten daha güvenli bir seçenek olduğunu da ifade etti:

“Düşük basınçla çalışan doğal gaz tesisatı ve cihazlarının, LPG tüpleri gibi patlama tehlikesi ve basınçlı parça tesiri yoktur. Doğal gaz, havadan daha hafiftir ve bu nedenle bir sızıntı durumunda hızla havaya karışır ve buharlaşır. Ağırlığı havadan daha fazla olan LPG ise hacmin alt kısımlarında birikerek daha yanıcı ve patlayıcı hale gelir. Bu nedenle doğal gaz, en güvenilir enerji kaynaklarından biridir” diyerek sözlerini tamamladı.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Prof.Dr. YILMAZ: Emeklilerin gözünden Türkiye’nin güncel durumu: Eğilimler ve gerçekler

Yayınlanma:

|

Emekli ve emekçi için birbirinden sarsıcı ücret/maaş artış oranları arka arkaya geldi. 2024’ün son günlerinde asgari ücretli yıllık yüzde 30 zam alırken, yılın ilk günlerinde gelen enflasyon verisi ardından da memur/memur emeklisine yüzde 11,54 ve SGK ile Bağ-Kur emeklisine yüzde 15,75 oranında altı aylık zam yapıldı. Emekliler için “refah payı” ise bu hafta toplanan kabine toplantısı sonrası, “gerçekleşmemiş bir beklenti”den ibaretti.

2024 yılında ekonomi iki çeyrek üst üste daraldı. Enflasyon oranı aylık olarak artışını sürdürdü. Yıllık enflasyon gerilese de gıda, kira gibi harcama gruplarında manşet enflasyonun üzerinde ciddi yükseliş söz konusu. Ayrıca bir yandan emekli maaşlarında aylık bağlama oranlarındaki düşüş adaletsizlikleri büyüttü, diğer yandan kök maaş sorunu çözülemedi. O nedenle milyonlarca emekli açlık sınırının altında bir gelir ile geçinmeye çalışıyor.

Tüm bu sürecin nasıl ızdıraplı olduğu İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinden değerli meslektaşım Prof. Dr. Süphan Nasır’ın başkanlığında gerçekleştirilen araştırmanın bulgularında yer alıyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’dan Dr. Öğr. Üyesi Yonca Nilay Baş ve Medipol Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Fatma Betül Ortaköy de araştırma ekibindeler.

Bir ay kadar önce bu araştırmanın beyaz yakalılarla ilgili sonuçlarını şu yazımda (https://t24.com.tr/yazarlar/binhan-elif-yilmaz/beyaz-yakadan-emekliye-2024-un-ekonomik-zorluklarinin-etkileri,47540) ele almıştım. Geçen hafta emekliler ile ilgili sonuçlar da ortaya çıktı. Araştırmaya katılan 1968 kişinin 415’i emekliydi. Emeklilerin sorulara verdiği yanıtlara hep birlikte bakalım; ekonomik zorluklar emeklilerin günlük tercihlerine ve yaşam tarzlarına nasıl yansımış?

Emeklilerin gözünden Türkiye’nin güncel durumu

Araştırmaya katılan emeklilerin yüzde 70’i genel olarak hayatından memnun değil. Hemen hepsinin ortak memnuniyetsizliklerinin kaynakları belli: Ekonomik koşullar başta olmak üzere, sağlık sistemi ve demokrasinin işleyişinden de memnun değiller. Bu tablo, demokratik sistemin iyileştirilmesi ve emeklilerin beklentilerine daha iyi yanıt verilmesi gerektiğini gösteriyor.

Emekliler indirim avcılığında ön safta yer alıyor

Araştırmaya katılanların büyük çoğunluğu market alışverişi yapmadan önce farklı marketlerin fiyatlarını karşılaştırıyor, etiket fiyatından almak yerine indirime girmesini bekliyor, ürünlerin en ucuzunu bulmak için çaba harcıyor. Hatta fiyat indirimi var ise düzenli olarak satın aldığı marka yerine indirimdeki markayı satın almayı tercih ediyor. Demek ki hem marka tercihlerinin bir anlamı kalmıyor hem de sürekli olarak market dolaşılması gerekiyor.

Emeklileri gıda, ulaşım ve sosyal yaşam harcamaları zorlamakta

Geride bıraktığımız aylarda enflasyon emeklileri en çok gıda, ulaşım-akaryakıt ve ev dışı yeme-içmede zorluyor ki emekliler geçmiş yıla kıyasla bu yıl en çok ev dışı yeme-içme, tatil ve seyahat ve giyim harcamalarında kesinti yapıyorlar.

Emekliler sosyalleşmeyi ve tatili unuttu

Ekonomik faktörlerin etkisiyle emeklilerin sosyal aktivitelerin önemli ölçüde sınırlanmış durumda. Sinema, tiyatro, konser gibi biletli etkinliklere hiç katılamıyor ya da birkaç ayda bir katılabiliyorlar. Ayrıca ankete katılan emeklilerin yaklaşık yarısı son üç sene içinde tatile gidemediğini belirtiyor.

Emeklinin önceliğinde kişisel bakıma ayrılan bütçe yok!

Araştırmaya katılanların yaklaşık yarısı kişisel bakım hizmetlerine hiç bütçe ayıramadığını belirtiyor, bu da büyük bir kesimin bu tür harcamaları ekonomik zorluklar nedeniyle tamamen bıraktığını gösteriyor.

Emeklilerin yatırım tercihi ise döviz ve altın

Araştırmaya katılanların yaklaşık yarısı tasarruf etmediklerini belirtiyor, doğal olarak. Tasarruf edenlerin ise yatırım tercihleri arasında birinci sırayı döviz alırken, ikinci sırada altın, üçüncü sırada ise ev yer alıyor.

Ekonomik koşulların emeklilerin tüketim tercihlerini, bütçe planlamalarını ve harcama önceliklerini nasıl şekillendirdiğine dair önemli ipuçları sunan araştırmaları için değerli meslektaşlarıma teşekkür ederim.

Emekli maaşları enflasyon karşısında eridiği ve emeklilik sisteminin adaletsizliklerine maruz kalarak geliri hızla düştüğü için emeklinin talebi ve tüketimi kısıtlanınca enflasyon düşecek mi gerçekten?

Prof.Dr. Elif Binhan YILMAZ-T24

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

SOSYAL İLLET: YALNIZLIK SALGINI!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Yalnızlık Salgını, modern toplumlarda bireylerin giderek artan şekilde yalnızlık hissetmesini tanımlayan bir kavramdır. Bu durum, özellikle sosyal ilişkilerde azalma, bireyselleşmenin artışı ve teknolojinin insanları birbirinden uzaklaştırmasıyla ilişkilendirilir. Yalnızlık salgını, hem bireylerin ruhsal ve fiziksel sağlığını olumsuz etkiler hem de toplumsal yapıda çözülmelere yol açar.

Nedenleri

  1. Teknolojinin Yaygınlaşması: Sosyal medya ve dijital platformlar, yüz yüze iletişim yerine daha yüzeysel bağların kurulmasına yol açabilir.
  2. Şehirleşme ve Hızlı Yaşam Tarzı: Büyük şehirlerde bireyler kalabalık içinde bile izole hissedebilir.
  3. Aile ve Toplum Yapısındaki Değişim: Geleneksel aile yapılarının zayıflaması ve bireylerin yalnız yaşamayı tercih etmesi.
  4. Pandemiler ve Sosyal İzolasyon: COVID-19 gibi küresel olaylar, yalnızlık hissini artırmıştır.

Sonuçları

  • Ruhsal Sağlık Sorunları: Depresyon, anksiyete ve stres artışı.
  • Fiziksel Sağlık Etkileri: Yalnızlık, kalp hastalıkları ve bağışıklık sisteminde zayıflama gibi fiziksel sorunlarla ilişkilendirilir.
  • Toplumsal Bağların Kopması: İnsanlar arasındaki empati ve dayanışma duygusunun zayıflaması.

Nasıl Önlenir?

  • Sosyal bağları güçlendirmek için yüz yüze iletişim teşvik edilmelidir.
  • Toplumlar, yalnızlık yaşayan bireyler için destek grupları ve sosyal etkinlikler düzenlemelidir.
  • Teknolojinin sağlıklı kullanımını destekleyen farkındalık çalışmaları yapılmalıdır.

Yalnızlık salgını, bireysel bir sorun gibi görünse de, toplumsal etkileri nedeniyle küresel ölçekte ele alınması gereken bir durumdur.

TOLUMSAL SONUÇLARI NE OLUR?
Yalnızlık salgınının toplumsal sonuçları oldukça geniş kapsamlıdır ve bireylerin fiziksel, psikolojik ve sosyal sağlıklarını etkilerken, toplumun genel yapısını da derinden etkiler. İşte yalnızlık salgınının olası toplumsal sonuçları:

1. Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkiler

  • Depresyon ve Anksiyete: Yalnızlık, bireylerin depresyona girme ve kaygı bozuklukları geliştirme riskini artırır.
  • Stres ve Düşük Özgüven: Sosyal destek eksikliği, bireylerin stresle başa çıkma kapasitelerini düşürür ve özgüvenlerini zedeler.

2. Fiziksel Sağlık Sorunları

  • Hastalık Riskinde Artış: Araştırmalar, yalnızlık çeken bireylerin kalp hastalıkları, bağışıklık sistemi zayıflığı ve uyku bozuklukları gibi sağlık sorunlarına daha yatkın olduğunu göstermektedir.
  • Ömür Süresinin Kısalması: Kronik yalnızlık, erken ölüm riskini artıran önemli bir faktör olabilir.

3. Toplumsal Bağların Zayıflaması

  • Komşuluk ve Aile İlişkilerinde Çözülme: Yalnızlık salgını, bireylerin komşuluk ve aile bağlarından uzaklaşmasına yol açabilir.
  • Toplumsal Dayanışmanın Azalması: Yalnızlık, bireylerin topluma katılımını ve dayanışma ruhunu zayıflatabilir.

4. Ekonomik Etkiler

  • Verimlilik Kaybı: Yalnızlık, çalışanların motivasyonunu ve verimliliğini olumsuz etkileyebilir.
  • Sağlık Harcamalarında Artış: Yalnızlık kaynaklı fiziksel ve ruhsal sorunlar, sağlık sistemine ek maliyetler yükleyebilir.

5. Toplumsal Güven ve Empati Kaybı

  • Kutuplaşma: İnsanlar arasında güven eksikliği, toplumsal ayrışmayı ve kutuplaşmayı artırabilir.
  • Empati Eksikliği: Yalnızlık, bireylerin başkalarının duygularını anlamasını zorlaştırabilir, bu da toplumsal ilişkileri olumsuz etkiler.

6. Genç Nesiller Üzerindeki Etkiler

  • Sosyal Beceri Eksikliği: Gençler arasında yalnızlık, iletişim becerilerinin zayıflamasına ve sosyal ortamlara adapte olma konusunda zorluklara yol açabilir.
  • Eğitim Performansı: Yalnızlık hissi, öğrencilerin akademik başarılarını da olumsuz etkileyebilir.

7. Kültürel Değişimler

  • Bireyselleşmenin Artması: Yalnızlık, bireysel yaşam tarzlarının yaygınlaşmasına neden olabilir ve geleneksel topluluk yapıları zayıflayabilir.
  • Sanat ve Medyada Yalnızlık Teması: Yalnızlık, kültürel üretimlerde daha sık işlenerek toplumun ruh halini yansıtabilir.

Bu toplumsal sonuçlar, yalnızlık salgınının ciddiyetini ortaya koyar ve yalnızlıkla mücadele için bireysel ve toplumsal düzeyde çözümler geliştirilmesinin önemini vurgular.

YALNIZLIK SALGINI NASIL ENGELLENİR?
Yalnızlık salgınıyla mücadele, bireysel, toplumsal ve kurumsal düzeyde çeşitli adımlar gerektirir. Bu sorun, yalnızca bireyin çabasıyla çözülemez; aynı zamanda toplumun genel yapısında ve değerlerinde değişiklikler yapılmasını da gerektirir. İşte yalnızlık salgınını engellemek için öneriler:

1. Bireysel Çözümler

  • Sosyal İlişkileri Güçlendirme: Aile üyeleri, arkadaşlar ve komşularla düzenli iletişim kurmak yalnızlık duygusunu azaltabilir.
  • Hobiler ve Topluluklara Katılma: İlgi alanlarına uygun etkinliklere katılmak, yeni insanlarla tanışmayı kolaylaştırır.
  • Dijital Detoks: Teknoloji kullanımını sınırlayarak yüz yüze etkileşimlere daha fazla zaman ayırmak önemlidir.
  • Gönüllülük: Toplum hizmetlerinde gönüllü olarak çalışmak, anlamlı ilişkiler kurmaya yardımcı olabilir.

2. Aile ve Toplum Düzeyinde Çözümler

  • Aile Bağlarını Güçlendirme: Aile içi iletişimi artırmak, yalnızlık hissinin önüne geçebilir.
  • Komşuluk İlişkilerini Destekleme: Mahalle bazlı sosyal etkinlikler, bireylerin birbirleriyle bağ kurmasını teşvik eder.
  • Yaşlılar ve Hassas Gruplar İçin Destek: Özellikle yaşlı bireylerin sosyal hayata katılımını sağlamak için özel programlar düzenlenebilir.

3. Eğitim ve Farkındalık Çalışmaları

  • Sosyal Becerilerin Geliştirilmesi: Okullarda iletişim ve empati gibi sosyal becerileri geliştiren programlar düzenlenmelidir.
  • Yalnızlık Konusunda Farkındalık: Yalnızlık duygusunun normalleşmesi için açık bir şekilde konuşulması teşvik edilmelidir.

4. Kurumsal Çözümler

  • Çalışma Ortamlarının İyileştirilmesi: İş yerlerinde ekip çalışmasını destekleyen ve sosyal etkileşimi teşvik eden politikalar uygulanmalıdır.
  • Sosyal Platformların Rolü: Sosyal medya platformları, bireylerin yüz yüze iletişimi destekleyen içerikler üretmesini teşvik edebilir.

5. Toplumsal Politikalar

  • Sosyal İnovasyon Programları: Hükümetler ve sivil toplum kuruluşları, yalnızlıkla mücadele eden projeler geliştirebilir.
  • Ulaşılabilir Sosyal Alanlar: Parklar, kültür merkezleri ve topluluk alanları gibi sosyal etkileşim mekanlarının artırılması önemlidir.

6. Teknolojinin Doğru Kullanımı

  • Sanal Topluluklar: Ortak ilgi alanlarına sahip bireylerin buluşmasını sağlayan çevrim içi platformlar faydalı olabilir.
  • Erişilebilirlik Araçları: Özellikle engelli bireylerin topluma katılımını artıracak teknolojiler geliştirilebilir.

7. Ruh Sağlığı Destek Hizmetleri

  • Terapi ve Danışmanlık Hizmetleri: Yalnızlık hissiyle başa çıkmak için profesyonel destek alınması teşvik edilmelidir.
  • Destek Grupları: Benzer durumları yaşayan bireyleri bir araya getiren grup terapileri etkili bir çözüm olabilir.

Yalnızlık salgınıyla mücadele, bireylerin sosyal bağlarını yeniden inşa etmelerine yardımcı olmayı, toplumun değerlerini güçlendirmeyi ve sosyal kapsayıcılığı artırmayı hedefleyen bütüncül bir yaklaşımı gerektirir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.