Dış ticaret vergileri/harçları bir haber başlığından daha fazlasına işaret eder. Söz konusu tarifelerin küresel ticaret üzerindeki kontrolünü sıkılaştırması şirketlerin riskleri hafifletme ve fırsatları yakalama konusunda kararlı hareket etmelerini zorunlu kılar.
Birçok iş kolunu etkileyen bu tarifeler, uzak bir politika meselesi olmaktan çıkmış; hemen çözüm üretilmesi gereken karmaşık ve zorlu bir hal almıştır. Şirketlerin yönetim kadrolarının parçalanmış küresel ekonominin yıkıcı zemininde yol almak için kararlı olmaları ve daha geniş etkiler yaratmak için plan yapmaları gerekmektedir. Bu bağlamda, hem kısa vadeli kararlar hem de uzun vadeli stratejiler, riskleri hafifletmek ve değişen koşulları kendi avantajlarına dönüştürmek için gereklidir.
Dış ticaret tarifelerini bir bağlama yerleştirip oradan değerlendirmek, onları arkasında daha büyük bir jeopolitik değişimin ve trendin belirtileri olarak görmeyi de mümkün kılar. Bununla birlikte, küreselleşmiş dünyadan küresel sonrası (post-global) dünyaya bir kapı açılır.
Dünya ekonomisini daha çok birbirine bağlı kılan uzun bir piyasa entegrasyonunun ardından, halk veya seçmen kitlesi ekonomik entegrasyon politikalarına karşı direnç göstermeye başladı. Bu durum, birçok ülkenin ihracata dayalı ekonomiler için zararlı olabilecek daha fazla korumacı politika uygulamayı veya düşünmeyi tercih etmesiyle sonuçlandı. Bu korumacı politakaların doğal bir sonucu olan parçalanmış piyasalar, dış ticaret yapan işletmeler için daha maliyetli olmasına, herhangi bir tahmin veya öngürü hatasında daha sert sorunlarla karşılaşmalarına sebep oldu.
BASİT VE YÜZEYSEL CEVAPLARIN CAZİBESİNE KAPILMAYIN
Gümrük tarifelerinin, piyasalar, ekonomi veya belirli bir sektör üzerindeki tam ve net etkisini tahmin etmek zor ve riskli bir iştir. Döviz ayarlamaları, karşılıklı tarifeler ve değişen ticaret akışları, doğrusal hesaplamaları zorlayan yankı etkileri yaratır. Bu etkileri nicel olarak ölçme çabaları bazen doğru olduğu yanılgısına kapılabilir ve işletmeleri önlerindeki karmaşıklıklara karşı hazırlıksız bırakabilir. Stratejik hamleler, belirsizliğin dengeli bir şekilde anlaşılmasını gerektirir; modellere veya varsayımlara körü körüne güvenmek değildir.
Genel olarak, uygulanan dış ticaret tarifesi devletin tasarruflarını artıran (devletin geliri ile harcaması arasındaki fark) bir devlet vergisinin somut örneğidir, ancak bu gelirin karşılığında ülke ekonomisinin farklı sektörleri zarar görür: Tüketiciler daha yüksek fiyatlarla karşılaşabilir, ithal ürünün maliyeti işletmelerin kar marjını daraltabilir ve yabancı ticaret ortaklarının dış ticaret dengeleri bozulabilir. Böylece, bir hükümetin ekonomik veya ticaret politikalarında yaptığı değişikliklerin hangi sektörü zarara uğratacağı, arz ve talep dengelerinin karmaşık bir etkileşimi tarafından belirlenir. Bu denge, sadece belirli bir ürünle ilgili değil, aynı zamanda ürünün üretim sürecindeki her aşaması ve buna bağlı diğer sektörler için de geçerlidir. Kısacası, politika değişikliğinin etkileri ürünlerin arz-talep dengelerine ve bu ürünlerin üretim süreçlerine göre farklılık gösterir.
Vergilerin geniş çapta arttırılması durumunda ise, bu durumun politikaya genel etkisini (ekonomiye, sektörlere ve bireylere) tam olarak öngörmek neredeyse imkânsızdır. Aynı zamanda, vergilerden kaynaklanan maliyetin tamamının yabancı ticaret ortakları ya da tüketiciler tarafından karşılanması da olası değildir. Küresel ekonomi 2017’de olduğundan çok farklı bir noktada olsa da, o dönemde vergilerin ABD tüketici fiyat enflasyonu üzerinde görmezden gelinebilir bir etkisi vardı; ancak ürün bazında etkiler farklılık gösterdi ve bu etkilerin sonuçları zaman içerisinde değişti.
Bunun ötesinde, ABD vergi politikasındaki herhangi bir değişiklik, hem ABD ekonomisi içinde (örneğin, yerli ikamelerin yaratılması) hem de ABD ekonomisi dışında (örneğin, gümrük tarifesi olan ülkelerden tarifesiz ülkelere ticaret akışının yön değiştirmesi) birçok etki ve karşı etki yaratacaktır. Şüphesiz bu etkiler işletmelerin iş planlarını ve operasyonlarını aksatacaktır fakat makroekonik etkileri de hafifletmeye yardımcı olacaktır.
Daha geniş bir açıdan bakıldığında, vergilerden kaynaklanan enflasyonist baskılar, yöneticilerin düşündüğünden daha düşük olabilir. (Bkz. Şekil1) Çok yıkıcı bir senaryo örneği vermek gerekirse—Çin’e uygulanan %100 ithalat tarifelerinin aniden yürürlüğe girmesi—net enflasyon şokunun, arzın küresel ölçekte kısıtlandığı ve talebin ise artırıldığı pandemi sonrası enflasyon şokundan çok daha az şiddetli olduğu görülebilir.
- Genel fiyat etkisi, pandemi sonrası enflasyondan daha düşük olabilir.
Şekil 1
Varsayımlar
|
Sonuç
|
Konservatif Varsayım No. 1: Çin’den ABD’ye ithal edilen tüm ürünlere %100 gümrük vergisi uygulanması |
Sonuç, reel GSYH üzerinde hiçbir etkisi olmadan nominal GSYH’de ABD için 540 milyar $ artış olur. |
Konservatif Varsayım No. 2: Gümrük vergisinin toplam yıllık maliyetinin (540 milyar $) tamamen yurtiçinde karşılanması |
Bu, ABD’nin 29 trilyon $ GSYH’sine 540 milyar $ eklenmesine eşdeğer olur ve fiyat seviyelerinde %1,6’lık bir kaymaya neden olur. |
Kaynak: Bain & Company
Ek olarak, mevcut %2,6’lık enflasyon seviyelerine eklendiğinde, ortaya çıkan %4,2’lik tek yıllık enflasyon oranı, Haziran 2022’deki %9,1’lik zirvenin yarısından daha azdır.
Şimdi harekete geçin, plan yapın: İki taraflı bir zorunluluk
Bu yeni dünya düzeninde başarılı olabilmek için iki cephede harekete geçmek gerekmektedir: kısa ve uzun vadeli.
Şimdi harekete geçin
İşletmeler üç ana sorumluluğu alarak harekete geçebilir:
- Değer zincirinizi üretime ve satışa dönük yukarı ve aşağı akış süreçlerini anlayın ve bu süreçlerin sınırları nasıl geçtiğini tespit edin.
- Etkileri test etmek için senaryolar geliştirin.
- Nerede pazarlık ve fiyatlandırma gücünüz olduğunu ve nerede bu gücü geliştirmeniz gerektiğini belirleyin.
Senaryolar, iş dünyasını test etmek için gereklidir, ancak günümüzün dinamikleri çok fazla değişkenlik gösterirken bu senaryoların birçoğu kaçınılmaz olarak yanlış olacaktır. Bu uygulama, belirli sonuçlar üretmekle ilgili değildir; senaryolar, kesin olmaktan çok, olasılıkları dikkate alarak güvenlik açıklarını ortaya çıkarmak için faydalı araçlardır. Örneğin, üreticiler, maruz kalabilecekleri risklerin nasıl ve nerede gelişeceğini anlamak için bir dizi senaryoyu test edebilir. Bu senaryolar, (1) düşük şiddette küçük yapısal tarife değişikliklerinden, (2) bölgelere veya (3) sektörlere özgü olabilecek kademeli artışlarla orta düzey tarifelere ve (4) belirli ülkeler üzerindeki aniden ve sert bir şekilde artan tarifelere ve bazı sektörler için ek tarifelere kadar uzanabilir.”
İşletmeyi test etmek için potansiyel vergi senaryolarının bazı örnekleri:
Şekil 2
Senaryolar kapsam ve zaman dilimine göre değişir
|
Bölgeye Özel Tarifeler |
Sektöre Özel Tarifeler |
Evrensel Tarifeler
|
Tarifelerde küçük veya hiç değişiklik olmadığı durumlarda |
Senaryo 1: “Müzakere Sanatı” |
Tarifeler, belirli konularda (göç, uyuşturucu, ulusal güvenlik) jeopolitik müzakereleri ilerletmek için tehdit olarak kullanılır; düşük risk |
|
Orta Düzey Tarifeler: kademeli artış |
Senaryo 2: “Çin ve USMCA Politika Çatışmaları” |
Belirli ticaret ortaklarını hedef alan tarifeler (özellikle Çin, Meksika, Kanada), muhtemelen AB ve İngiltere dışındaki ülkeler |
Senaryo 3: “Önce Amerika Üretimi”
10-40% tarifeler; teknoloji, otomotiv, çelik veya enerji gibi sektörleri hedefler; üreticileri küresel çapta doğrudan etkiler |
Hızlı ve sert tarife artışları |
|
|
Senaryo 4: “Seçim Vaatleri Gerçekleşiyor” Evrensel tarifeler: %10–20 ve %60–100 arasında değişen oranlar; hedef sektörlere ek tarifeler; ticaret ortaklarından misilleme tarifeleri; uzun süreli ticaret savaşına yol açabilir |
Bu bağlamda, şirket düzeyinde tarife engellerine maruz kalma derecesini değerlendirmek çok önemlidir. Çünkü bu etkiler, aynı sektördeki şirketler arasında bile önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Örneğin, otomobil üreticileri, tedarik zincirlerinin kurulumu farklı olduğundan dolayı birbirlerinden farklı yollar izleyebilirler. Mevcut ayak izlerini optimize etmek için, ABD üretim tesislerinde yerel pazar için üretim yaparak ve ABD’deki tesislerde maksimum kapasite ile montaj yaparak hacimlerini yeniden düzenleyebilirler. Ayrıca, mevcut üretim tesislerinin esnekliğini artırmak için yatırım yapabilirler, böylece koşullara göre hacimleri artırıp azaltabilirler. Ve mevcut tesislerinde, özellikle Meksika’daki tesisler için, gelecekteki büyük ölçekli yatırımları yeniden değerlendirebilirler.
Şimdi Plan Yapın
Parçalanmış ve dağılmış bir ticaret dünyasında uzun vadeli başarı elde etmek için öngörü, uyum sağlama ve dayanıklılığı vurgulayan stratejileri benimsemek gerekir. Bir diğer önemli husus ise, manevra yapacak alan yaratmak için riskleri sınırlama ve opsiyonlar geliştirmektir.
“Şimdi hareket et” kısmında değer zincirlerini haritalandıran şirketler, maruz kaldıkları engelleri daha geniş bir şekilde anlamaya yönelik daha disiplinli bir yaklaşım benimseyebilirler. Örneğin, tedarik zincirlerinde karşılaştığı riskleri ve bu risklere maruz kalma seviyelerini anlamak, potansiyel kesintilerin ortaya çıkaracağı zorlukları izlemeye ve analiz etmeye yönlendirebilir ve bu volatilite ile başa çıkabilmek için bir refleks oluşturabilir.
İlk adım, şirketinizin dünya görüşü etrafında şekillenmektedir. Küresel olarak yeniden yapılanma göz önüne alındığında, şirketinizi bir aktivist yatırımcı gibi analiz edin. Bu pazar için değer yaratan faktörleri tanımlayan iki sayfalık bir yatırım tezi nasıl yazılır? Şirketin değerlemesi için gerekli ve temel olan kritik pazarlar, ürünler ve tedarikçiler nelerdir? Bu yatırım tezini incelediğinizde, şirketinizin kritik riskleri nelerdir?
Öngörme:
Bu yetenek, sektörünüzün geleceği hakkında, rekabet avantajı yaratabilecek kadar güçlü inançlar oluşturmayı içerir. Gerçekçi olarak, gümrük vergileri tarafından tetiklenen yan etkileri ön görmek zordur ve bu tarz dinamiklere aşırı güven duygusuyla yaklaşmak büyük bir risktir Bunun yerine, işinize etki eden faktörlere odaklanın. Fazlaca uç ama olası bir sonuçta geliriniz ve kar marjlarınız üzerindeki potansiyel etki ne kadar büyüktür?
- Yeni bir vergi/maliyet engeliyle karşılaşacak mıyız, ve eğer öyleyse, bunun büyüklüğü nedir ve ne kadar sürecek?
Uyum Sağlama
Uyum sağlamak, işinizi rakiplerinizden daha hızlı bir şekilde değiştirebilmek anlamına gelir. En başarılı şirketler, politika ortamındaki değişim hızına uyum sağlayacaklardır ki bunun da sürekli değişim gösterdiğini unutmayın.
- Yurtdışındaki rakiplerimiz, fiyatları düşürüp mevcut pazarlarımızda bize karşı daha hızlı hareket ederek rekabet ederler mi? Eğer öyleyse, başka pazarlar bulabilir miyiz? Bu pazarlar yeterli olur mu?
Dayanıklılık
Üstün dayanıklılığa sahip şirketler, şoklara rakiplerinden daha iyi dayanırlar. Şirketler yeterince hızlı uyum sağlayamazlarsa, dayanıklılıklarını inşa etme yetenekleri hayati önem taşır. Bu, acıyı ne kadar süre dayanabilecekleri ve bunu hafifletmek için geliştirdikleri stratejilere bağlı olacaktır. Bu aynı zamanda zaman ufkuna da bağlıdır: Acıyı absorbe etme kapasitesi sonunda tükenir.
- Eğer işler ters giderse ana değer kaynağına sahip bir işi satın almalı mıyız?
Karmaşıklığı Yönetmek, Fırsatları Güvence Altına Almak
Tarifeler, daha geniş bir ekonomik yeniden yapılanmanın belirtisidir; bu yeniden yapılanma, işletmelerin nasıl faaliyet göstereceğini yeniden şekillendirecektir. Hızlı bir şekilde ve sofistike bir yaklaşımla tepki veren şirketler, sadece dayanıklılık gösterip kalkınmakla kalmayacak, aynı zamanda post-global dönemde lider olarak kendilerini konumlandıracaklardır. Tereddüt edenler içinse maliyetler büyük ve geri döndürülemez olabilir.
Kaynak: https://www.bain.com/insights/tariffs-the-costs-of-inaction/
Yazarlar: Karen Harris, François Faelli, Hugo Parkinson ve Dunigan O’Keeffe
Çeviren: Hilal Şeyma Süren