GÜNCEL
Gümrük Tarifeleri: Harekete Geçmemenin Maliyeti

Yayınlanma:
3 ay önce|
Yazan:
BankaVitrini
Dış ticaret vergileri/harçları bir haber başlığından daha fazlasına işaret eder. Söz konusu tarifelerin küresel ticaret üzerindeki kontrolünü sıkılaştırması şirketlerin riskleri hafifletme ve fırsatları yakalama konusunda kararlı hareket etmelerini zorunlu kılar.
Birçok iş kolunu etkileyen bu tarifeler, uzak bir politika meselesi olmaktan çıkmış; hemen çözüm üretilmesi gereken karmaşık ve zorlu bir hal almıştır. Şirketlerin yönetim kadrolarının parçalanmış küresel ekonominin yıkıcı zemininde yol almak için kararlı olmaları ve daha geniş etkiler yaratmak için plan yapmaları gerekmektedir. Bu bağlamda, hem kısa vadeli kararlar hem de uzun vadeli stratejiler, riskleri hafifletmek ve değişen koşulları kendi avantajlarına dönüştürmek için gereklidir.
Dış ticaret tarifelerini bir bağlama yerleştirip oradan değerlendirmek, onları arkasında daha büyük bir jeopolitik değişimin ve trendin belirtileri olarak görmeyi de mümkün kılar. Bununla birlikte, küreselleşmiş dünyadan küresel sonrası (post-global) dünyaya bir kapı açılır.
Dünya ekonomisini daha çok birbirine bağlı kılan uzun bir piyasa entegrasyonunun ardından, halk veya seçmen kitlesi ekonomik entegrasyon politikalarına karşı direnç göstermeye başladı. Bu durum, birçok ülkenin ihracata dayalı ekonomiler için zararlı olabilecek daha fazla korumacı politika uygulamayı veya düşünmeyi tercih etmesiyle sonuçlandı. Bu korumacı politakaların doğal bir sonucu olan parçalanmış piyasalar, dış ticaret yapan işletmeler için daha maliyetli olmasına, herhangi bir tahmin veya öngürü hatasında daha sert sorunlarla karşılaşmalarına sebep oldu.
BASİT VE YÜZEYSEL CEVAPLARIN CAZİBESİNE KAPILMAYIN
Gümrük tarifelerinin, piyasalar, ekonomi veya belirli bir sektör üzerindeki tam ve net etkisini tahmin etmek zor ve riskli bir iştir. Döviz ayarlamaları, karşılıklı tarifeler ve değişen ticaret akışları, doğrusal hesaplamaları zorlayan yankı etkileri yaratır. Bu etkileri nicel olarak ölçme çabaları bazen doğru olduğu yanılgısına kapılabilir ve işletmeleri önlerindeki karmaşıklıklara karşı hazırlıksız bırakabilir. Stratejik hamleler, belirsizliğin dengeli bir şekilde anlaşılmasını gerektirir; modellere veya varsayımlara körü körüne güvenmek değildir.
Genel olarak, uygulanan dış ticaret tarifesi devletin tasarruflarını artıran (devletin geliri ile harcaması arasındaki fark) bir devlet vergisinin somut örneğidir, ancak bu gelirin karşılığında ülke ekonomisinin farklı sektörleri zarar görür: Tüketiciler daha yüksek fiyatlarla karşılaşabilir, ithal ürünün maliyeti işletmelerin kar marjını daraltabilir ve yabancı ticaret ortaklarının dış ticaret dengeleri bozulabilir. Böylece, bir hükümetin ekonomik veya ticaret politikalarında yaptığı değişikliklerin hangi sektörü zarara uğratacağı, arz ve talep dengelerinin karmaşık bir etkileşimi tarafından belirlenir. Bu denge, sadece belirli bir ürünle ilgili değil, aynı zamanda ürünün üretim sürecindeki her aşaması ve buna bağlı diğer sektörler için de geçerlidir. Kısacası, politika değişikliğinin etkileri ürünlerin arz-talep dengelerine ve bu ürünlerin üretim süreçlerine göre farklılık gösterir.
Vergilerin geniş çapta arttırılması durumunda ise, bu durumun politikaya genel etkisini (ekonomiye, sektörlere ve bireylere) tam olarak öngörmek neredeyse imkânsızdır. Aynı zamanda, vergilerden kaynaklanan maliyetin tamamının yabancı ticaret ortakları ya da tüketiciler tarafından karşılanması da olası değildir. Küresel ekonomi 2017’de olduğundan çok farklı bir noktada olsa da, o dönemde vergilerin ABD tüketici fiyat enflasyonu üzerinde görmezden gelinebilir bir etkisi vardı; ancak ürün bazında etkiler farklılık gösterdi ve bu etkilerin sonuçları zaman içerisinde değişti.
Bunun ötesinde, ABD vergi politikasındaki herhangi bir değişiklik, hem ABD ekonomisi içinde (örneğin, yerli ikamelerin yaratılması) hem de ABD ekonomisi dışında (örneğin, gümrük tarifesi olan ülkelerden tarifesiz ülkelere ticaret akışının yön değiştirmesi) birçok etki ve karşı etki yaratacaktır. Şüphesiz bu etkiler işletmelerin iş planlarını ve operasyonlarını aksatacaktır fakat makroekonik etkileri de hafifletmeye yardımcı olacaktır.
Daha geniş bir açıdan bakıldığında, vergilerden kaynaklanan enflasyonist baskılar, yöneticilerin düşündüğünden daha düşük olabilir. (Bkz. Şekil1) Çok yıkıcı bir senaryo örneği vermek gerekirse—Çin’e uygulanan %100 ithalat tarifelerinin aniden yürürlüğe girmesi—net enflasyon şokunun, arzın küresel ölçekte kısıtlandığı ve talebin ise artırıldığı pandemi sonrası enflasyon şokundan çok daha az şiddetli olduğu görülebilir.
- Genel fiyat etkisi, pandemi sonrası enflasyondan daha düşük olabilir.
Şekil 1
Varsayımlar |
Sonuç |
Konservatif Varsayım No. 1: Çin’den ABD’ye ithal edilen tüm ürünlere %100 gümrük vergisi uygulanması | Sonuç, reel GSYH üzerinde hiçbir etkisi olmadan nominal GSYH’de ABD için 540 milyar $ artış olur. |
Konservatif Varsayım No. 2: Gümrük vergisinin toplam yıllık maliyetinin (540 milyar $) tamamen yurtiçinde karşılanması | Bu, ABD’nin 29 trilyon $ GSYH’sine 540 milyar $ eklenmesine eşdeğer olur ve fiyat seviyelerinde %1,6’lık bir kaymaya neden olur. |
Kaynak: Bain & Company
Ek olarak, mevcut %2,6’lık enflasyon seviyelerine eklendiğinde, ortaya çıkan %4,2’lik tek yıllık enflasyon oranı, Haziran 2022’deki %9,1’lik zirvenin yarısından daha azdır.
Şimdi harekete geçin, plan yapın: İki taraflı bir zorunluluk
Bu yeni dünya düzeninde başarılı olabilmek için iki cephede harekete geçmek gerekmektedir: kısa ve uzun vadeli.
Şimdi harekete geçin
İşletmeler üç ana sorumluluğu alarak harekete geçebilir:
- Değer zincirinizi üretime ve satışa dönük yukarı ve aşağı akış süreçlerini anlayın ve bu süreçlerin sınırları nasıl geçtiğini tespit edin.
- Etkileri test etmek için senaryolar geliştirin.
- Nerede pazarlık ve fiyatlandırma gücünüz olduğunu ve nerede bu gücü geliştirmeniz gerektiğini belirleyin.
Senaryolar, iş dünyasını test etmek için gereklidir, ancak günümüzün dinamikleri çok fazla değişkenlik gösterirken bu senaryoların birçoğu kaçınılmaz olarak yanlış olacaktır. Bu uygulama, belirli sonuçlar üretmekle ilgili değildir; senaryolar, kesin olmaktan çok, olasılıkları dikkate alarak güvenlik açıklarını ortaya çıkarmak için faydalı araçlardır. Örneğin, üreticiler, maruz kalabilecekleri risklerin nasıl ve nerede gelişeceğini anlamak için bir dizi senaryoyu test edebilir. Bu senaryolar, (1) düşük şiddette küçük yapısal tarife değişikliklerinden, (2) bölgelere veya (3) sektörlere özgü olabilecek kademeli artışlarla orta düzey tarifelere ve (4) belirli ülkeler üzerindeki aniden ve sert bir şekilde artan tarifelere ve bazı sektörler için ek tarifelere kadar uzanabilir.”
İşletmeyi test etmek için potansiyel vergi senaryolarının bazı örnekleri:
Şekil 2
Senaryolar kapsam ve zaman dilimine göre değişir |
Bölgeye Özel Tarifeler | Sektöre Özel Tarifeler |
Evrensel Tarifeler |
Tarifelerde küçük veya hiç değişiklik olmadığı durumlarda | Senaryo 1: “Müzakere Sanatı” | Tarifeler, belirli konularda (göç, uyuşturucu, ulusal güvenlik) jeopolitik müzakereleri ilerletmek için tehdit olarak kullanılır; düşük risk | |
Orta Düzey Tarifeler: kademeli artış | Senaryo 2: “Çin ve USMCA Politika Çatışmaları” | Belirli ticaret ortaklarını hedef alan tarifeler (özellikle Çin, Meksika, Kanada), muhtemelen AB ve İngiltere dışındaki ülkeler | Senaryo 3: “Önce Amerika Üretimi”
10-40% tarifeler; teknoloji, otomotiv, çelik veya enerji gibi sektörleri hedefler; üreticileri küresel çapta doğrudan etkiler |
Hızlı ve sert tarife artışları | Senaryo 4: “Seçim Vaatleri Gerçekleşiyor” Evrensel tarifeler: %10–20 ve %60–100 arasında değişen oranlar; hedef sektörlere ek tarifeler; ticaret ortaklarından misilleme tarifeleri; uzun süreli ticaret savaşına yol açabilir |
Bu bağlamda, şirket düzeyinde tarife engellerine maruz kalma derecesini değerlendirmek çok önemlidir. Çünkü bu etkiler, aynı sektördeki şirketler arasında bile önemli ölçüde farklılık gösterebilir. Örneğin, otomobil üreticileri, tedarik zincirlerinin kurulumu farklı olduğundan dolayı birbirlerinden farklı yollar izleyebilirler. Mevcut ayak izlerini optimize etmek için, ABD üretim tesislerinde yerel pazar için üretim yaparak ve ABD’deki tesislerde maksimum kapasite ile montaj yaparak hacimlerini yeniden düzenleyebilirler. Ayrıca, mevcut üretim tesislerinin esnekliğini artırmak için yatırım yapabilirler, böylece koşullara göre hacimleri artırıp azaltabilirler. Ve mevcut tesislerinde, özellikle Meksika’daki tesisler için, gelecekteki büyük ölçekli yatırımları yeniden değerlendirebilirler.
Şimdi Plan Yapın
Parçalanmış ve dağılmış bir ticaret dünyasında uzun vadeli başarı elde etmek için öngörü, uyum sağlama ve dayanıklılığı vurgulayan stratejileri benimsemek gerekir. Bir diğer önemli husus ise, manevra yapacak alan yaratmak için riskleri sınırlama ve opsiyonlar geliştirmektir.
“Şimdi hareket et” kısmında değer zincirlerini haritalandıran şirketler, maruz kaldıkları engelleri daha geniş bir şekilde anlamaya yönelik daha disiplinli bir yaklaşım benimseyebilirler. Örneğin, tedarik zincirlerinde karşılaştığı riskleri ve bu risklere maruz kalma seviyelerini anlamak, potansiyel kesintilerin ortaya çıkaracağı zorlukları izlemeye ve analiz etmeye yönlendirebilir ve bu volatilite ile başa çıkabilmek için bir refleks oluşturabilir.
İlk adım, şirketinizin dünya görüşü etrafında şekillenmektedir. Küresel olarak yeniden yapılanma göz önüne alındığında, şirketinizi bir aktivist yatırımcı gibi analiz edin. Bu pazar için değer yaratan faktörleri tanımlayan iki sayfalık bir yatırım tezi nasıl yazılır? Şirketin değerlemesi için gerekli ve temel olan kritik pazarlar, ürünler ve tedarikçiler nelerdir? Bu yatırım tezini incelediğinizde, şirketinizin kritik riskleri nelerdir?
Öngörme:
Bu yetenek, sektörünüzün geleceği hakkında, rekabet avantajı yaratabilecek kadar güçlü inançlar oluşturmayı içerir. Gerçekçi olarak, gümrük vergileri tarafından tetiklenen yan etkileri ön görmek zordur ve bu tarz dinamiklere aşırı güven duygusuyla yaklaşmak büyük bir risktir Bunun yerine, işinize etki eden faktörlere odaklanın. Fazlaca uç ama olası bir sonuçta geliriniz ve kar marjlarınız üzerindeki potansiyel etki ne kadar büyüktür?
- Yeni bir vergi/maliyet engeliyle karşılaşacak mıyız, ve eğer öyleyse, bunun büyüklüğü nedir ve ne kadar sürecek?
Uyum Sağlama
Uyum sağlamak, işinizi rakiplerinizden daha hızlı bir şekilde değiştirebilmek anlamına gelir. En başarılı şirketler, politika ortamındaki değişim hızına uyum sağlayacaklardır ki bunun da sürekli değişim gösterdiğini unutmayın.
- Yurtdışındaki rakiplerimiz, fiyatları düşürüp mevcut pazarlarımızda bize karşı daha hızlı hareket ederek rekabet ederler mi? Eğer öyleyse, başka pazarlar bulabilir miyiz? Bu pazarlar yeterli olur mu?
Dayanıklılık
Üstün dayanıklılığa sahip şirketler, şoklara rakiplerinden daha iyi dayanırlar. Şirketler yeterince hızlı uyum sağlayamazlarsa, dayanıklılıklarını inşa etme yetenekleri hayati önem taşır. Bu, acıyı ne kadar süre dayanabilecekleri ve bunu hafifletmek için geliştirdikleri stratejilere bağlı olacaktır. Bu aynı zamanda zaman ufkuna da bağlıdır: Acıyı absorbe etme kapasitesi sonunda tükenir.
- Eğer işler ters giderse ana değer kaynağına sahip bir işi satın almalı mıyız?
Karmaşıklığı Yönetmek, Fırsatları Güvence Altına Almak
Tarifeler, daha geniş bir ekonomik yeniden yapılanmanın belirtisidir; bu yeniden yapılanma, işletmelerin nasıl faaliyet göstereceğini yeniden şekillendirecektir. Hızlı bir şekilde ve sofistike bir yaklaşımla tepki veren şirketler, sadece dayanıklılık gösterip kalkınmakla kalmayacak, aynı zamanda post-global dönemde lider olarak kendilerini konumlandıracaklardır. Tereddüt edenler içinse maliyetler büyük ve geri döndürülemez olabilir.
Kaynak: https://www.bain.com/insights/tariffs-the-costs-of-inaction/
Yazarlar: Karen Harris, François Faelli, Hugo Parkinson ve Dunigan O’Keeffe
Çeviren: Hilal Şeyma Süren
İlginizi Çekebilir
EKONOMİ
Destekli Lisanssız GES’lerde Yeni Dönem

Yayınlanma:
6 saat önce|
21/04/2025Yazan:
BankaVitrini
Lisanssız elektrik üretiminde 10 yılı dolduran santraller için işler değişti.
Artık bu santraller, bağlı oldukları tüketim noktalarının saatlik PTF (Piyasa Takas Fiyatı) ile tek zamanlı perakende satış tarifesi arasında karşılaştırma yapılarak, düşük olan fiyat üzerinden destekleniyor.
Düzenleme ne anlama geliyor:
• Ürettiğiniz enerjiyi tüketemiyorsanız, kWh başına 1,57 TL + KDV ödeyip, karşılığında sadece 25 kuruş destekleme alabileceğiniz saatler var. Bu da size destekten ziyade zarar ettirecektir.
• Santrallerin saatlik üretim kapasitelerinin dinamik olarak yönetilmesi artık kritik hale geldi.
• Bu süreçte manuel müdahale yetersiz kalabilir. Belki de toplayıcılar bu noktada sistemin can simidi olabilir.
Bugünlerde geçmişte kârlı yatırımlar yapmış pek çok santral sahibi, 10. yılın sonuna yaklaşırken ya devrediyor ya da mağduriyet yaşıyor.
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Trump-FED gerilimi tırmandı: Dolar ve borsalar sert düşüşte, altın ışıldıyor

Yayınlanma:
9 saat önce|
21/04/2025Yazan:
BankaVitrini
Finansal piyasalarda yeni haftanın yüksek tansiyon ile başladığını görüyoruz. Asya borsaları ve ABD borsalarının vadeli endeksleri düşerken, doların da baskı altında olduğunu not edelim. Doların büyük para birimleri karşısında değerini gösteren sepet kur (DXY) bu sabah 98 seviyelerinin diplerine kadar gerileyerek son üç yılın yeni en düşük seviyesini test etti. ABD Başkan Trump’ın FED Başkanı Powell’a yönelik sert eleştirileri ve FED’in bağımsızlığı tartışmaya açan açıklamalarının yanı sıra, Trump’ın ekibinin Powell’ı görevden almanın yollarını değerlendirdiği yönünde iddia, hatta kamuoyu önündeki eleştirileri piyasa algısını bozarak yatırımcıları rahatsız etti.
Geçen hafta Perşembe günü Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) peşpeşe yedinci kez faiz indirimine gitmesi ardından FED’in enflasyon kaygısı ile sergilediği temkinli duruş, Trump’ı çileden çıkardığını anlıyoruz. Ticaret savaşına soyunan ve ABD’nin cari açığını azaltmak adına zayıf dolar ve ihracata odaklanan Trump, izlediği politikaların resesyona neden olmaması adına düşük faiz talebinde ısrarcı oluyor. Trump’ın ABD Dolarını bilinçli olarak değersiz kılmasının çok riskli bir durum arz ettiğini kesinlikle göz ardı etmemek gerekiyor!
Artan siyasi baskının para politikasını etkileme riski, hâlihazırda jeopolitik endişelerle dalgalanan piyasaları daha da belirsizliğe sürüklemeye devam ettiğini görüyoruz. Bu gelişmelerin en belirgin sonucu ise kuşkusuz yatırımcıların ABD varlıklarından kaçışının hızlanması olarak tezahür ettiğini not edelim. ABD’de 10 yıllık gösterge tahvil faizi satışların gölgesinde (fiyatı düşüp getirisi yükselirken) bu sabah %4,35 seviyesine kadar yükseldi. Dolar euro karşısında 1,1515 seviyesine gerileyerek Kasım 2021’de bu yana en düşük seviyeden işlem görürken, İsviçre frangı gibi güvenli limanlar karşısında da son on yılın en düşük seviyesi test edildi. Yatırımcılar, dolar varlıklardan arkasına bakmadan koşarak kaçarken, sığınılacak yegâne liman olan olarak görülen altının ons fiyatı (bu yıl %26 değer kazandı) 3,385 dolar ile yeni bir rekor kırdı! Direnişin parası Bitcoin de dolar zayıflığından faydalanarak 87 bin dolar seviyesinin üzerine yükseldiğini görüyoruz.
Dönelim Türk mali piyasalarına… TCMB geride bıraktığımız hafta sonuçlanan olağan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, artan risk karşısında getiriyi artırmak suretiyle haftalık repo ihale faizini 350 baz puan faiz artırırken, faiz koridorunun da üst bandını, yani günlük olarak borç verme faiz oranını da 300 baz puan artırmak suretiyle ilave olarak kendisine faiz artırmadan faiz artıracak bir imkân tanımıştı. Bu imkânı daha ilk günden kulladığını görüyoruz. Aşağıdaki grafilten de görüleceği üzere, TL Referans faiz, faiz koridorunun üst bandı olan %49 seviyesine dayanarak Cuma günü %48,99 olurken, ağırlıklı ortalama fonlama faizi de %47,97 seviyesine yükseldi.
TCMB’nin finansal istikrarının temini için geçen hafta attığı adımı önemli ve yerinde olarak görsek de, elbette reel sektörün üzerindeki yükü de artırdığını göz ardı etmememiz gerekiyor. Bu noktada, sıklıkla ifade ettiğimiz üzere, TCMB’yi tek başına Türkiye ekonomisi olarak görmemek gerektiğini düşünüyoruz. Ekonomide diğer aktörlerin de yükün altında olan TCMB’ye destek vermeleri gerektiğini, Trump sonrası dünyada dinamiklerin hızla değiştiği ve üretimin ön plana çıktığı bir noktada, yeni bir ekonomi programına da ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu minvalde, dezenflasyon sürecinde TCMB’nin kuru kontrol etmek istemesini anlamak ile birlikte, tek başına yeterli olmadığını, bunun da maliyetinin reel sektör için ağır bir yük olduğunu görüyoruz. Mesela, TCMB’nin fonlamayı politika faizi yerine faiz koridorunun üst bandına yönetlmesi ardından, faizin yükselmesinin hiç de ‘yaramadığı’ bankacılık sektörü, haftanın son iş gününü (XBANK) yaklaşık %3 düşüşle tamamlarken, 2025 performansını eksi %21, 17 Mart tarihi baz alınırsa, endekste kaybın %32 olduğunu görüyoruz!
Öte yandan, her gün nakış gibi işlediğimiz üzere, 17 Nisan işlemlerinde, TCMB’nin swap hâriç net yabancı para pozisyonu bir önceki gün kaydedilen 2,4 milyar iyileşmeyi geri vererek 3 milyar dolar yeniden bozulmuş. Böylelikle, 19 Mart sonrasında TCMB’nin rezervlerinde yaşanan erime 44,4 milyar dolar olurken, manşet rakam da 14,5 milyar dolar seviyesine geldi. Bu rakamın tepesinin Şubat ortasında 61 milyar dolar olduğunu, son günlerde altın ve parite fiyatlarında yaşanan yükselişi de göz önüne aldığımızda, aslında erimenin daha da fazla olduğunu göz ardı etmiyoruz. USDTRY kuru yeni haftaya 38,20 seviyesinden başlarken, Türk insanının göz bebeği ya da bir numaralı yatırım aracı olan gram altın 4,150 TL seviyesine yükseldi. CDS risk priminin ise 330 baz puan seviyesinden yatay bir seyir izlediğini görüyoruz. Borsanın yurt dışı limon havaya paralel bugün de satıcılı bir seyir izleyeceğini düşünüyoruz.
Çoğu piyasanın Paskalya tatili nedeniyle hâlâ kapalı konumda olduğu yeni gün başlangıcında, dolar karşısında yedi ayın zirvesine yükselen güçlü YEN, ihracat odaklı Tokyo borsası üzerinde baskı kurdu. Risk iştahının sınırlı kaldığını günde, ABD borsalarının vadeli işlemlerinde %1’e yaklaşan oranda değer kayıpları görülürken, pasifiğin diğer ucunda Japonya’nın Nikkei endeksi %1,5’e yakın değer kaybetti. Yatırımcılar, Trump’ın ticaret politikalarındaki dalgalanmalar ve FED’e yönelik müdahale sinyalleriyle sarsılırken, gözler bu hafta açıklanacak Alphabet, Intel ve Tesla gibi dev şirketlerin bilançolarına çevrildi. 2025 yılında “Muhteşem Yedili” olarak bilinen teknoloji devlerinin hisseleri genel olarak satıcılı bir seyir izliyor. Alphabet’in hisseleri yılbaşından bu yana yaklaşık %20 değer kaybederken, Tesla’nın hisseleri ise %40 gerilemiş durumda. Tesla’nın uzun zamandır beklenen uygun fiyatlı araç planları, en çok satan elektrikli SUV modeli Model Y’nin sadeleştirilmiş ve ABD’de üretilecek bir versiyonunu içeriyor. Ancak Reuters’a konuşan üç kaynağa göre, bu modelin üretim başlangıcı ertelendi. Bu hafta gözler ayrıca Japonya-ABD maliye bakanları görüşmesinde olacaktır.
TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi vs TL Referans Faiz (TL Ref)
Finansal okuryazarlığa önem veren bültenimizde, öncelikle kavram karmaşasının önüne geçelim: TCMB Ağırlıklı Ortalama Fonlama Faizi (AOFM) Merkez Bankası’nın piyasaya verdiği paranın (fonlamanın) ortalama maliyetini ve dolayısı ile Merkez Bankası’nın piyasa üzerindeki fiili para politikası duruşunu gösterir. Yani bankaların Merkez Bankasından borç aldığı paranın gerçek ortalama faizidir. Türk Lirası Referans Faiz (TLREF) ise banka dışı kurumların borçlanmalarında (örneğin şirket tahvillerinde) kullanılmak üzere oluşturulan piyasa temelli bir gösterge faiz oranıdır. Borsa İstanbul’daki repo işlemleri baz alınarak hesaplanır. Özetle, AOFM, Merkez Bankası’nın günlük para politikasının etkisini yansıtırken, TLREF ise piyasadaki kredi ve borçlanma işlemleri için bir gösterge faizdir.
TCMB Net Döviz Pozisyonunda Yaşanan Günlük Değişim
Emre Değirmencioğlu
BANKA HABERLERİ
JCR Kredi Derecelendirme Rapor Zorunluluğunda yeni düzenleme

Yayınlanma:
11 saat önce|
21/04/2025Yazan:
BankaVitrini
JCR-ER kredi derecelendirme notu raporu alma zorunluluğu 17.04.2025 tarihli BDDK kararına göre 500 Milyon TL den 750 Milyon TL ye yükseltildi…
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (808)
- BANKA ANALİZLERİ (137)
- BANKA HABERLERİ (3.035)
- BASINDA BİZ (58)
- BORSA (430)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.808)
- GÜNCEL (2.899)
- GÜNDEM (3.060)
- RÖPORTAJLAR (47)
- SİGORTA (131)
- ŞİRKETLER (2.091)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (438)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (923)
- Ali Coşkun (12)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (6)
- ChatGPT (22)
- Dr. Abbas Karakaya (63)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (493)
- Gizem Taşdelen (6)
- Gülbeyaz Gergün (56)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (36)
- Onur ÇELİK (19)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (76)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (15)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

Destekli Lisanssız GES’lerde Yeni Dönem

Trump-FED gerilimi tırmandı: Dolar ve borsalar sert düşüşte, altın ışıldıyor

JCR Kredi Derecelendirme Rapor Zorunluluğunda yeni düzenleme

Ülkemiz şirketlerinin temel sorunu: KURUMSALLAŞMA

Finansman Giderlerinin Muhasebeleştirilmesi

Bundan sonra ne olacak?

Merkez Bankaları Neden Altına Yöneldi?

Hintli Mukesh Ambani: Bedava Mobil uygulaması dağıtıp nasıl milyarder oldu?

EKREM İMAMOĞLU TUTUKLANMASI PİYASADA NE ETKİ YAPAR?

İKLİM KANUNU NEDİR, TARIM VE HAYVANCILIĞA OLUMSUZ ETKİLERİ OLUR MU?

Bankalar kredileri niçin durdurur

Merkez Bankası’nın 18 yıl sonra çıkardığı “likidite senedi” nedir?

KREDİ MUSLUKLARI KAPANIRSA NE YAPMALI?

İş Bankası’ndan sosyal medyadaki iddialara ilişkin açıklama
- Borsa günü yükselişle tamamladı 21/04/2025
- Bakan Kacır: Türksat 6A ile yeni lige yükseleceğiz 21/04/2025
- Mazot Gübre Desteği Ne Zaman Yatacak? 2025 Mazot Gübre Desteği Ne Kadar? Bakan Yumaklı Açıkladı 21/04/2025
- Trump'ın politikaları dolara değer kaybettirmeye devam ediyor 21/04/2025
- Reklam Kurulu sahte indirimlere ceza yağdırdı 21/04/2025
- Bakan Bayraktar: Diyarbakır'da petrol, Trakya'da gaz arama programı üzerinde çalışıyoruz 21/04/2025
- Marmarabirlik’ten üreticiye müjde: Son ödeme 25 Nisan’da yapılacak 21/04/2025
- Hazine alacakları 29,8 milyar lira oldu 21/04/2025
- Trump, Powell faizleri düşürmezse ekonominin yavaşlayacağı uyarısı yaptı 21/04/2025
- Mercedes-Benz/Bekdikhan: Yeni çıkacak modelimiz kırılma noktası olacak 21/04/2025
- TAV'ın teklif sunduğu Kuveyt Havalimanı ihalesi iptal edildi 21/04/2025
- Yumaklı: WFP Türkiye'yi stratejik stok merkezi olarak konumlandırmak istiyor 21/04/2025
- Musk'a Tesla uyarısı: Yeniden odaklanmalı 21/04/2025
- AMB yetkilisinden uyarı: Tarifeler resesyon riskini artırıyor 21/04/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı