Connect with us

GÜNCEL

İyi Performans Sergilediğinizi Düşünürken Diğerleri Aynı Fikirde Olmadığında

Yayınlanma:

|

Uzun saatler çalışıyorsunuz. Müşterilerinize ve görevler arası paydaşlarınıza olabilecek en iyi düşünce liderliğini, hizmeti veya rehberliği sunuyorsunuz. Buna rağmen aslında yıldız bir oyuncu olarak algılanmadığınızı öğrenebilirsiniz. Belki de başarılı olduğunu düşündüğünüz proje beklediğiniz kadar iyi karşılanmadı ya da gerekli bir değişikliği kusursuz bir şekilde gerçekleştirmenize rağmen üst düzey yöneticileri sindirebilecekleri bir hızda güncelleyemediniz.

Yöneticiniz veya meslektaşlarınız sizin veya işinizle ilgili algınızın aksine geri bildirimler verdiğinde bu güveninize, öz saygınıza ve motivasyonunuza büyük bir darbe mahiyetinde olabilir. Aynı zamanda bu olay terfi olasılığınız, kazanç artışı ve şirketteki kariyer yolculuğunuz üzerine de yıkıcı bir etkiye sahip olabilir. Ancak bu olumsuz sonuçlar kaçınılmaz değildir.

Kabul etmesi zor olsa da nasıl algılandığınızı öğrenmek, kişisel gelişim ve profesyonel büyüme için bir fırsat sunabilir. İşte sizin veya işiniz hakkında oluşan olumsuz algıyı değiştirmek için atabileceğiniz beş adım.

1. Aldığınız geri bildirim üzerine düşünün.

Herhangi bir olumsuz geri bildirim can sıkıcı olsa da karakteriniz hakkında yanlış anlaşıldığınızı fark etmeniz çok daha da kötü hissettirebilir. Geri bildirime nasıl tepki verdiğiniz ve sonrasında ne yaptığınız, şirketteki kariyer yolculuğunuz üzerinde etkili olacaktır. İlk içgüdünüz, geri bildirime sebep olan davranışlarınızı inkar etmek, savunmaya geçmek veya bu davranışları açıklamaya çalışmak yönünde olabilir. Ancak algılar, açıklamalar veya daha fazla bilgi ile değişmez: eylemlerinizi ve davranışlarınızı zamanla düzlenledikten sonra değişir.

Bu nedenle, ilk adım olarak kendinizi değerlendirin. Durun. Nefes alın. Duygularınızı şirket dışından bir terapiste, koça veya arkadaşa açın. Sonra biraz geri adım atın ve geri bildirimi sanki sizinle ilgili değil de bir meslektaşınız veya arkadaşınızla ilgiliymiş gibi objektif bir şekilde değerlendirmeye çalışın. Geri bildirimin bir anlığına başka biri hakkında olduğunu düşünmek, duyguların gücünü ortadan kaldıracak ve konuya daha tarafsız bir şekilde bakmanızı sağlayacaktır.

Durumu mümkün olduğunca objektif bir şekilde değerlendirdikten sonra eğer hâlâ geri bildirimle hemfikir değilseniz veya başkalarını başarınızı olumsuz etkiledikleri için suçluyorsanız odak noktasını kendinize getirmek için şu üç soruyu kullanmayı deneyin:

  1. Yetersiz kaldığımın söylendiği alanlar hakkında nasıl bir bakış açısına sahip olmalıyım?
  2. Geri bildirimin yüzde 2’si doğru olsaydı, var olan algıyı değiştirmek için neler yapardım?
  3. Bu olumsuz algıyı değiştirmek için ne kadar çaba sarf etmeye istekliyim?

Olumsuz algıya diğerleri de katkıda bulunmuş olsa bile, siz sadece kendi eylemlerinizi ve tepkilerinizi kontrol edebilirsiniz. Kişisel değerlendirmeniz tamamen size, çalışma ortamınıza, davranışlarınıza ve diğerleriyle etkileşimlerinize odaklı olmalıdır. Bu noktada hızlıca yapmanız gereken kendinize odaklanmak ve gerçek olsun veya olmasın olumsuz bir algının var olduğunu kabul etmektir. Böylelikle duygusallıktan uzaklaşıp nasıl ilerleyeceğinize karar verebilirsiniz.

2. Aktif olarak dinleyin.

Aldığınız bilgileri yapıcı bir şekilde araştırmaya hazır olduğunuzda çeşitli paydaşlara ve meslektaşlarınıza ulaşarak sürekli iyileşme arzunuzu ifade edin ve ek olarak dürüst geri bildirim isteyin. Olumsuz algıyı şekillendirmiş olabilecek herhangi birini suçlamak yerine merakla yaklaşın. Şu dört temel soruyu sorun:

1. Ben neleri gerçekten iyi yapıyorum?

2. Yapmayı devam etmem gerekenler neler?

3. Hangi konularda gelişebilirim?

4. Neyi yapmayı bırakmalıyım?

Diğer insanların görüşlerini anladıktan sonra aldığınız geri bildirimi açıklayın ve algıları hakkında ek bilgi sunmalarını, size örnekler vermelerini veya diğerlerinin beklentileriyle daha iyi uyum sağlamanız için daha iyi yollar önermelerini isteyin. Amaç, aktif olarak dinlemek ve söylenenleri yorum yapmadan, reddetmeden veya herhangi bir durumu açıklamaya çalışmadan bir yere yazmaktır. Her zaman “Bana yanlış yaptığım bir iş ve farklı hareket edebileceğim bir konuda örnek verebilir misin?” diyerek takip sağlayın. Merakınız hakkında cesur olmak ve verilen cevapları aktif olarak dinlemek, öz farkındalığınızı ve değişime, büyümeye olan bağlılığınızı gösterecektir.

3. Yanlış anlaşılmaları veya yanlış davranışları kabul edin.

“Özür dilerim” demek, özellikle karşı tarafın en iyi şekilde davranmadığını hissettiğinizde gerçekten zordur. Ancak özür dilemek ve yanlış veya hoş olmayan davranışlardaki payınızı kabul etmek, yaraları iyileştirmede ve algıda değişiklikler sağlamada etkilidir.

Bunu bir pencere gibi düşünün: Geçmişteki etkileşimler pencereyi buğulu veya kirli hale getirdiyse, gelecekteki etkileşimler (olumlu olanlar bile) her zaman geçmişin kirli penceresi üzerinden görülecektir. Ancak istenmeyen davranışınızı kabul edip sahiplenirseniz, pencereyi temizleyebilir ve diğer kişinin gelecekteki eylemlerinizi net ve olumlu bir şekilde görmesine yardımcı olabilirsiniz.

Hatta karşı tarafın da olumsuz etkileşimde veya yanlış anlamada kendi payı için özür dilediğini gördüğünüzde şaşırabilirsiniz. Durumu ve içindeki rolünüzü kabul etmek, olay ne kadar uzun zaman önce gerçekleşmiş olursa olsun, olumsuz algının devam etmemesi için atılacak ilk adım olabilir.

4. Yetenek geliştirme araçları kullanın.

Çoğu şirketin insan kaynakları departmanları atölye çalışmaları, videolar ve okuma materyalleri sunar. Bunları inceleyerek beceri ve davranışlarınızı geliştirmenize yardımcı olabilecek kaynaklar keşfedebilirsiniz.

Örneğin paydaşlarınızı etkilemek konusunda yetersiz kaldığınız yönünde bir geri bildirim alırsanız, otorite olmaksızın etkileme sanatı üzerine materyaller incelemek faydalı olabilir. Şirketiniz bu kaynakları sunmuyorsa LinkedIn Learning, Udemy veya Coursera gibi kaynaklara göz atabilirsiniz.

5. Destek arayın.

İK iş ortağınıza danışın, bir mentör bulun, bir yönetici koçu tutun veya aldığınız bilgiler hakkında idarecinizle konuşun ve oluşan algıyı değiştirmede en büyük etkiyi yaratacak ve çalışılması gereken ilk alanları belirlemek adına yardım isteyin. Toplantılarda sizi izleyebilecek veya projelerde nasıl etkileşimlerde bulunduğunuzu görmek için e-posta iletişimlerine “bcc” olarak ekleyebilecek bir mentorunuz varsa gerçek zamanlı geri bildirim isteyebilir, bir sonraki toplantı veya başka bir iletişim türü öncesinde hangi adımların atılması veya hangi ayarlamaların yapılması gerektiğini değerlendirmek için yardım alabilirsiniz.

Birkaç haftada bir, yöneticinizle gözlemleri hakkında görüşün ve sürekli olarak büyümeniz için ihtiyacınız olan destek hakkında onlara bilgi verin. Yeni geri bildirime dayanarak sergilediğiniz yılmazlık, esneklik ve uyumluluk yetenekleri niyetinizin olumlu olduğunu ve ayrıca kişisel ve profesyonel gelişiminiz için proaktif davrandığınızı gösterecektir.

. . .

İnsanların sizin veya işiniz hakkındaki algısının kendinizinkiyle uyuşmaması rahatsız edici olsa da bu durumu düzeltmek için adımlar atabilirsiniz. Kendinizi değerlendirmek için çaba sarf ettiğinizde, dışarıdan ek geri bildirim aradığınızda, hatalarınızı kabul ettiğinizde, öğrendiğinizde ve destek aradığınızda gelişmeye kararlı olduğunuz ve bunu başarabileceğinize dair yeni bir algı oluşturacaksınız.

HBR-Marlo Lyons

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

DEV BANKA İFLAS ETTİ

Eski TCMB Başkanı Hafize Gaye ERKAN’ın yöneticileri arasında yer aldığı First Republic Bank iflas etti. 2018 ABD Krizinden çıkamayan banka uzun bir süre kriz ile boğuşmuş; uzun vadeli düşük faizli konut kredi ağırlıklı portföyü olan bankanın yüksek montanlı kısa vadeli mevduatların kısa sürede blok olarak çekilmeye başlaması nedeni ile Nakit Aktif Pasit dengesi bozulmuş, Federal Mevduat Sigorta Fonu’nun (FDIC) tarafından bankaya el konmuştu.

Yayınlanma:

|

Yazan:

ABD Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), Philadelphia merkezli Republic First Bank‘ın kapatıldığını ve Fulton Bank’a satıldığını duyurdu. 1988 yılında kurulan ve Republic Bank olarak bilinen kurum, iflas sonrası Fulton Bank’la anlaşma sağladı.

Philadelphia merkezli Republic First Bank, ABD’de bu yıl yaşanan ilk banka iflası olarak kayıtlara geçti. Federal Mevduat Sigorta Kurumu (FDIC), bankanın Pennsylvania Bankacılık ve Menkul Kıymetler Dairesi tarafından kapatıldığını ve varlıklarının büyük bir kısmının Fulton Bank tarafından satın alındığını duyurdu.

FDIC’in açıklamasına göre, Republic First Bank’ın müşterileri ve mevduatları koruma altına alındı. Bankanın neredeyse tüm mevduatları ve büyük bir kısmı varlıkları, müşterilerin mağduriyet yaşamaması amacıyla Fulton Bank tarafından devralındı. Bu süreçte bankanın mevcut müşterileri, hiçbir işlem yapmalarına gerek kalmadan doğrudan Fulton Bank müşterisi haline geldi.

MÜŞTERİ HAKLARI KORUNACAK

Republic First Bank’a ait New Jersey, Pensilvanya ve New York’ta bulunan toplam 32 şube, yeni sahibi Fulton Bank çatısı altında yeniden hizmete girecek. Bu geçiş sürecinin, müşteriler açısından sorunsuz bir şekilde yönetilmesi planlanıyor.

Republic First Bank’ın iflası, FDIC için önemli bir mali yük teşkil ediyor. Kurum, bankanın kapanması nedeniyle yaklaşık 667 milyon dolar maliyet öngörüyor. Bankanın 31 Ocak itibarıyla toplam varlıkları yaklaşık 6 milyar dolar, toplam mevduatları ise 4 milyar dolar civarında idi.

Wall Street Journal yazdı: First Republic Bank neden battı?

GÜNDEM – ABD bankacılık krizinde yeni kurban: First Republic

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Prof. Dr. YILMAZ: TCMB faiz kararını değerlendirdi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye, G20 ülkeleri arasında Arjantin’den sonra en yüksek yıllık enflasyona sahip ülke. TÜİK verilerine göre mart ayı aylık enflasyonu yüzde 3,16 ve yıllık yüzde 68,5. Enflasyon oranının önümüzdeki aylarda aylık yükselişini devam ettirerek mayıs ayında yüzde 75’e yakın bir seviyeye çıkacağını tahmin ediyorum. 

TCMB’nin nisan ayı faiz kararı oldukça kritik önem sahip. Bankanın şubat ayında politika faizini yüzde 45’te sabit tuttuktan sonra mart ayındaki toplantıda 500 baz puan arttırarak yüzde 50’ye çıkardığını hatırlayalım. Banka faiz koridoru uygulamasına devam ediyor ve şu anda piyasada gecelik faizler koridorun üstü olan yüzde 53’te.  

Son faiz artırımındaki en önemli etkenler, yerel seçim öncesinde kurda yaşanan hareketlilik ve uluslararası kuruluşların faiz artırımına ilişkin görüşleriydi. 

Ancak yerel seçimin ardından kurdaki hareketlilik yerini sakinliğe bıraktı, net döviz rezervlerinde iyileşme başladı. 

Seçimin ardından para ve maliye politikasında sıkılaşmaya yönelik açıklamalar gelmeye devam etti. TCMB tarafından para politikasının enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda sıkılaştırılacağı ve likidite arttırıcı adım atılmayacağı yönündeki açıklamalar, mevduat faizlerini yukarı çekip enflasyonla mücadeleyi daha etkin kılar. Ayrıca maliye politikasında da kamu harcamalarında tasarruf ile sıkılaşmanın devam edeceğine ilişkin açıklamalar, -geçen yılın yaz dönemindeki gibi- vergi artışlarının enflasyonist etkisinin ortaya çıkmasını engeller. O nedenle bu söylemlere bakınca da TCMB bu ay faiz arttırmayabilir.  

Tabi söylem dışında gerçekler var. Örneğin kur artışı her zaman olduğu gibi enflasyonla mücadelenin önünü kesecek bir etken. TEPAV’ın hesaplamalarına göre 2024 yıl sonu tüketici enflasyonun yüzde 40’ın altına inmesi için aylık kur artışlarının yılın kalan döneminde yaklaşık yüzde 2 ve daha az olması gerekiyor. O nedenle TCMB kontrollü kur politikasına devam edecekse politika faizini arttırma ihtiyacı hissetmeyebilir. Ancak bu politikanın sürdürülemez olduğuna daha önce de şahit olduk.  

Ayrıca kur artışını engellemek için yabancı sermayeye ihtiyaç var. Seçim öncesi hisse senedi ve DİBS piyasasından yabancı sermaye çıkışı gerçekleşirken, seçim sonrası yabancı sermaye için ortam hazırlanmaya çalışılıyor. Bunun yolu da faiz arttırımından geçiyor. Hem de Ortadoğu gerilimi ve jeopolitik risklere rağmen.

Enflasyonla mücadelenin önünde başka bazı önemli engeller var: Bunlardan biri, TL mevduat faizlerinin yükselişine rağmen dolarizasyonda arzu edilen düşüşün gelmemesi. Sıkı parasal duruş halen hem döviz dönüşümlü KKM’de hem de DTH’daki azalışı beraberinde getirmekte kısmen etkisiz. 

Çoğu banka mevduat faizlerini özellikle yüksek meblağlar söz konusu olduğunda arttırıyor. Bu da daha düşük meblağlardaki gönüllü tasarrufların artmasını engellerken iç talepteki beklenen baskıyı geciktiriyor. 

Bir diğeri ve en önemlisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanamaması. TCMB’ye göre yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 36. Oysa geçen hafta açıklanan nisan ayı piyasa katılımcıları anketine göre yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 44,19. Bir önceki anket döneminde beklenti yüzde 44,16’ydı. Dolayısıyla TCMB mart ayı PPK toplantısında politika faizini 500 baz puan arttırmasına rağmen, katılıcıların beklentileri yüzde 36’lık yıl sonu TÜFE tahminine halen yakınlaşmamış. 

Yine aynı anket verilerine göre; 12 ay sonrası TÜFE beklentisi bir önceki anket döneminde yüzde 36,7 iken, nisan ayında yüzde 35,17’ye çok sınırlı gerilemiş durumda. 24 ay sonrası TÜFE beklentisi mart ayı anket döneminde yüzde 22,67 iken nisan ayında ise yüzde 22,05. 

Enflasyon beklentilerindeki bozulma, enflasyonun gelir dağılımında ortaya çıkardığı adaletsizlikleri daha önce de yazdım. Ama hafta sonundaki restoran boykotu enflasyonla başımızın ne kadar dertte olduğunun göstergelerinden biri. TCMB’nin enflasyonla mücadelede etkinliğini ortaya koyması beklenir ancak faiz kararı hizmet enflasyonuyla ilgili nasıl bir çözüm üretecek? Politika faizindeki artışın işletmelerin kredi ve finansman maliyetlerini yükselterek yeniden fiyat artışlarını besleme olasılığı yüksek. Bu durumu bertaraf edecek “yol”, maalesef emek maliyetini minimize etmekten, yani ücretlerin baskılanması, ardından işsizlik ve yoksulluktan geçecek gibi görünüyor.

Prof. Dr. Binhan Elif YILMAZ-T24

Okumaya devam et

GÜNCEL

Lokanta ve kafelerde beklenen KDV artışı geldi

Yayınlanma:

|

Yazan:

Resmi Gazete’de yayımlanan tebliğe göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı, lokanta, kafe gibi yiyecek ve içecek satışı yapılan işletmelerde uygulanan KDV oranlarında düzenlemeye gitti.

Yapılacak değişikliğe göre; Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 Tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği’nde yer alan, ‘yüzde 8’ ibareleri ‘yüzde 10’, ‘yüzde 18’ ibareleri ise ‘yüzde 20’ olarak düzenlenecek.

Düzenlemeyle birlikte kafe, lokanta, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları ve dışarıdan temin edilen ürünler için KDV oranı yüzde 10 olarak hesaplanacak. Aynı zamanda, internet üzerinden, telefonla ya da gel- al gibi yöntemlerle yapılan satışlarda da aynı KDV oranı uygulanacak.

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.