Connect with us

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

KKM’de haziranın kur farkı yükü inanılmaz!

Yayınlanma:

|

Daha iki hafta kadar önce bu köşede 16 Haziran’da kur korumalı mevduattan haziran ayında bütçe ve Merkez Bankası’na binecek kur farkı yükünün 150 milyar liraya ulaşacağını yazdığımda bazı çevreler bir aydaki tutarın bu düzeyde olamayacağını ileri sürmüştü.

Haklılarmış! Kur korumalıdan bütçe ve Merkez Bankası’na haziranda gelecek olan kur farkı yükü 150 milyar lira olmayacak.

Çünkü çok daha fazla olacak! Aylık toplam yük 166 milyar lira ile 192 milyar lira arasında oluşabilecek.

“166 milyar mı, 192 milyar mı, arada çok fark var, böyle tahmin mi olur” diyorsanız, siz de haklısınız ama ben de haklıyım.

BDDK ve Merkez Bankası açsın verileri; KKM hesaplarının ne kadarı TL ile açılan, ne kadarı DTH dönüşümlü hesaplar; vade dağılımı nedir, bunları bilelim tahmin aralığı küsurata kadar indirilir. Arşimet’in “Bana bir dayanak noktası gösterin Dünya’yı yerinden oynatayım” demesi gibi.

Elde dayanak olarak yalnızca KKM’nin büyüklüğü var, bu yüzden de çeşitli varsayımlarla hareket etmek ve bunun sonucunda böyle geniş aralıklı bir tahmin yapmak kaçınılmaz hale geliyor.

Altı olasılık…

Doğru tahmin yapabilmek için iki temel detayın bilinmesi gerektiğini belirttim. Para cinsi ve vade. Ama yok, bunlar gizli, nedense gizli!

Şu durumda yapılacak belli, çeşitli varsayımlarla hareket etmek.

Birinci varsayım, toplam KKM’nin yüzde 80’inin üç ay; ikinci varsayım ise toplamın yüzde 90’ının üç ay vadeli olduğu.

Bu olasılıkları bu kez kendi içinde üç varsayımla detaylandırıyorum.

Birincisi toplam KKM’nin yüzde 40’ı TL cinsi, yüzde 60’ı DTH dönüşümlü; ikincisi yüzde 45’i TL cinsi, yüzde 55’i DTH dönüşümlü ya da ikisi de aynı oranda, yüzde 50-50.

Hesabın TL ile mi, dövizden dönüşümle mi açıldığı uygulanan faizi değiştiriyor ve kamuya binen yük buna göre çok değişiklik gösteriyor. Ayrıca TL ile açılan hesaplarda kur farkı yükü bütçeden, DTH dönüşümlü hesaplardaki yük Merkez Bankası tarafından karşılanıyor.

Tabloları nasıl okumalı…

Varsayalım KKM’nin yüzde 40’ı TL cinsinden, yüzde 60’ı DTH dönüşümle açılmış. (Tabloların ilk iki sütunu.) Toplam KKM’nin yüzde 80’i de üç ay vadeli. Bu durumda mart ayında yaklaşık 1.6 trilyon olan KKM’nin 652 milyarı TL cinsi demektir ve bu tutarın da 522 milyarının vadesi haziranda teorik olarak dolmuştur. Ancak haziranın son haftasının Kurban Bayramı tatili olması dolayısıyla hesap açılırken bu dikkate alınmış ve vade üç ayın birkaç gün üstünde tutularak temmuza sarkıtılmıştır. Dolayısıyla 522 milyar liralık üç ay vadeli hesabın da yüzde 80 oranındaki 417 milyarlık kısmının vadesinin hazirana denk geldiğini, kalan kısmın vadesinin temmuzda dolacağını varsayıyorum.

Marttan hazirana kur artışı yüzde 21.6 oldu. 417 milyara bu artış uygulandı ve 90 milyar lira kur farkı çıktı.

Martta TL cinsi hesaplar için faiz tavanı politika faizi artı 3 puan, yani 11.50 idi. Üç aylık faizi de yaklaşık yüzde 3 kabul edelim ve bu oranı 417 milyara uygulayalım, sonuç 13 milyar. Yani bankalardan çıkan tutar bu.

90 milyarlık kur farkından bankaların ödediği 13 milyar faizi düşelim, bütçeden karşılanan tutar 78 milyar.

KKM’nin yüzde 40’ının TL cinsinden açıldığı, yüzde 60’ının ise DTH dönüşümlü olduğu varsayımıyla Merkez Bankası’na binecek aylık kur yükü ise 88 milyar lira. DTH dönüşümlü hesaplarda faiz tavanı ocak ayı sonunda kaldırıldı ve bankaların bu hesaplara mart ayında yıllık yüzde 30 faiz dolayında faiz uyguladığı biliniyor. Buna göre üç aylık yüzde 7.50’lik faiz bankalarca ödendi. Faizde tavan kaldırılmamış olsaydı Merkez Bankası’na 88 milyarın çok üstünde yük binecekti. 88 milyara nasıl gelindiğini de tablodan izleyebilirsiniz.

Toplam KKM’nin ne kadarının TL cinsinden açıldığını, ne kadarının DTH dönüşümlü olduğunu bilmiyoruz, bu veriler nedense gizli. Ama şu belli tabii ki, toplam hesap içinde TL cinsinden açılanların payındaki artış bütçeye gelecek yükü artırıyor, DTH dönüşümlerin payındaki artış ise Merkez Bankası’na binecek yükü.

Bütçe ve Merkez Bankası’na haziran ayında gelecek kur farkı yükü, TL-DTH payının yüzde 40’a 60 olması durumunda 78 ve 88 milyar, payın yüzde 45-55 olması durumunda 87 ve 81 milyar, payın yüzde 50-50 olması durumunda ise 97 ve 74 milyar lira düzeyinde.

Üç ay vadelinin payı yüzde 90 ise…

Toplam KKM’nin yüzde 90’ının üç ay vadeli olduğu varsayımı haziran ayında oluşan kur farkı yükünü tabii ki daha da artıracak.

Bu durumda Hazine’ye binen yük 87, 98 ve 109 milyar lira olarak hesaplanıyor.

Merkez Bankası’nın yükü ise bu durumda hesaptaki paylara göre 99, 91 ya da 83 milyar lira dolayında oluşacak.

2022’nin tümündeki ödeme aşılabilir

Kur artışı marttan hazirana ay ortalaması bazında yüzde 21.6’yı buldu ve bu hızlı artışın etkisiyle mart ayında hesap açtıranlar çok önemli bir kazanç elde etti.

Tabii ki KKM’de çok kazanç, kamunun çok yük altına girmesi demek.

Biraz önce de belirttim; çeşitli varsayımlara göre haziran ayında bütçe ve Merkez Bankası’na binecek toplam yükün 166 milyar lira ile 192 milyar lira arasında oluşacağı hesaplanıyor.

KKM’de kur farkı olarak geçen yılın tümünde (ilk ödeme martta başladığı için bu aydan itibaren) bütçeden 92.5 milyar lira ödenmiş, Merkez Bankası’nın üstlenmek durumunda kaldığı yük ise yaklaşık 90 milyar lira olmuştu. Buna göre KKM’nin 2022’nin tümündeki yükü 182.5 milyar lira dolayında oluşmuştu.

KKM için bütçeden bu yılın ilk beş ayında 4.4 milyar lira ödendi. Merkez Bankası’nın yükü ise bilinmiyor, çünkü bu tutar yıl içinde açıklanmıyor.

Ancak Merkez Bankası’nın üstlenmek durumunda kaldığı kur farkı yükünün de bütçeden karşılananla hemen hemen aynı düzeyde olduğu tahmin ediliyor. Dolayısıyla bütçe ve Merkez Bankası’nın beş ayda yaklaşık 8-9 milyar lira kur farkı yükü ödediğini söylemek pek yanlış olmaz.

Beş aydaki 8-9 milyar ödemeden, bir ayda 166-192 milyar arası bir ödemeye… Neyse ki bütçe sapasağlam da, açık vermiyor da bu tutarlar rahatlıkla karşılanabiliyor!

100 bin lira üç ayda ortalama 21 bin 600 lira kazandırdı

İster doğrudan TL ile hesap açtırmış olsun, ister döviz hesabını dönüştürmek suretiyle hesap açtırmış olsun mart ayında 100 bin lirasını ya da 100 bin lira karşılığı dövizini KKM’ye bağlayanlar üç ayda ortalama yüzde 21.6 oranında 21 bin 600 lira kazanç elde etti.

Bu oran mart-haziran ortalamasını gösteriyor. Kazanç, haftadan haftaya, hatta günden güne tabii ki değişik oranlarda oluşmuştur.

Mart ayının ilk haftasında hesap açtıranların kazancı yüzde 8 dolayında kaldı. İkinci haftada hesap açtıranlar yüzde 16 kadar bir kazanç elde etti.

Üçüncü ve dördüncü haftada hesap açtıranların getirisi ise yüzde 24’e ulaştı.

Mart ayının son günlerinde hesap açtıranlar için vade bu hafta dolacak ve bu hesap sahipleri üç ay vade için yüzde 34 dolayında bir kazanç elde edecek.

Alaattin AKTAŞ – Ekonomim

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

Taşlar yerine oturuyor: TCMB ‘sahanın’ diğer tarafına geçti

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Döviz piyasasında dengelerin son haftalarda ciddi anlamda değiştiğini hep birlikte gözlemliyoruz. Dün USDTRY kuru bankalararası (dijital) piyasada 32,30 seviyesinin eteğine kadar gerilerken, fiziki döviz piyasasının kalbinin attığı Kapalıçarşı’da ise son dönemlerde alıştığımız tersine daha da aşağı seviyelerin test edildiğin görüyoruz. Bu da bizlere fiziki olarak döviz satışının yaşandığını anlatıyor! TCMB’nin ise sahanın ‘diğer’ tarafına geçtiğini sayıları dili ile de artık çok rahat görebiliyoruz. Şöyle ki, TL’nin değer kaybını frenlemek ya da kurun yükselmesinin önüne geçmek için çok uzun bir süre rezerv ‘yakarcasına’ kuru savunan (müdahale eden) TCMB, son günlerde kur daha fazla gerilemesin diye alıcı konumuna geçti!
  • Analitik bilançoya göre, 1-26 Nisan tarihleri arasında TCMB’nin net yabancı para pozisyonu yaklaşık 16,5 milyar dolar iyileşti. TCMB’nin ‘brüt’ döviz rezervleri son açıklanan verilere göre gerilerken, ‘net’ rezervlerin ise iyileşmesi zihinlerde soru işareti bırakmış olabilir. Lâkin dün de bültenimizde belirttiğimiz üzere, bunun sebebi TCMB’nin yurtiçi bankalar ile yaptığı swap işlemlerinden kaynaklanıyor. 21 Mart tarihinde yurtiçi bankalar ile yapılan swap işlem hacmi yaklaşık 58 milyar dolar seviyesinden son verilere göre 39 milyar dolar seviyesine kadar geriledi. Yurtiçi banka swap işlemlerin azalması, rezervler arasında var olan net ve brüt ayrımının da kapanmaya devam etmesi anlamını taşıyor. Eğer USDTRY kuru ayın son iş günü olarak bugün 32,3950 seviyesinin altında ayı tamamlarsa, yedi ay kesintisiz yükseliş ardında ilk kez Nisan ayında kurun gerilediğine de şahit olacağız!
  • Dijital ve fiziki dolar kurunun gerilediği dünkü günde BIST100 endeksi günü %1,7 yükselişle psikolojik 10bin seviyesinin üzerinde ve rekor seviyelerde tamamlarken, bankacılık hisseleri ise yaklaşık %2 yükselişle yine lokomotif görevi üstlendi. CDS risk primi 300 baz puan seviyesinin altına yeniden gerileyerek psikolojik bir eşiğin altını test ederken (olumlu), 10 yıl vadeli devlet tahvilinin bileşik faizi de geçen haftaya nazaran hafif de olsa geriledi. Sakinleme emareleri gösteren kura paralel enflasyonun da içinde bulunduğumuz aylarda zirve yaparak baz etkisinin de yardımı ile artık yönünü aşağıya çevireceğini öngörüyoruz. TCMB’nin para politikası anlamında üzerine düşeni yaptığını (finansal koşulların olabildiğine sıkı olduğunu) bundan sonra ‘işin’ maliye politikasına kaldığını da rahatlıkla söyleyebilirim.
  • Reuters anketine göre, Tüketici Fiyatları Endeksi’nin (TÜFE) Nisan ayında gıda ve hizmet fiyatlarındaki artışın katkısıyla %3,4 artması, yıllık TÜFE’nin Kasım 2022’den beri en yükseğe çıkarak %70,3 seviyesinde gerçekleşmesi lâkin yılsonu enflasyonun ise %43,5 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Olumlu gelişmelere paralel aylık enflasyonun olumlu yönde sürpriz yapma ihtimalini göz ardı etmiyoruz!
  • Dün uzun bir aradan sonra ilk kez uluslararası ölçeğe sahip yabancı bir banka Türk Lirası lehine ‘uzun’ pozisyon önerisinde bulundu. Citigroup, 6 aylık forward işlemlerinde Dolara karşı Türk Lirası alım önerisinde bulunurken, bu görüşünün arka planına da önümüzdeki birkaç ayda beklediği sermaye girişlerine yer verdi. USDTRY spot kurun 32,40 olduğundan hareketle 6 aylık forward kurun 39,75 seviyesine işaret ettiğini not edelim. Cuma gece piyasa kapanışı ardından Türkiye değerlendirme raporunu yayınlayacak olan Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu S&P’den de not artırımı beklediğimizin altını yeri gelmişken çizelim.
  • Dün sabah erken saatlerde bültenimizi kaleme alırken 160 seviyesini test eden USDJPY paritesinin yine dün gün ortasında -kuvvetle muhtemel Japonya  otoritenin müdahalesi ile- 154,50 seviyelerine kadar gerilediğine şahit olduk. USD ve EUR ardından dünyada en çok işlem gören üçüncü para birimi olan YEN’in tıpkı bir “meme coin” gibi işlem gördüğünü şaşkınlıkla izlerken, piyasalara karşı kimsenin de dik duramadığını yeri gelmişken bir kez daha hatırlayalım. ABD Merkez Bankası faiz oranlarını düşürene veya Japonya Merkez Bankası para politikasını daha da sıkılaştırana kadar müdahalelerin zaman kazanmanın dışında pek de bir faydası olmayacağını düşünüyoruz keza bu sabah USDJPY paritesi yeniden 157 seviyesine dayandı.
  • Yurtdışı piyasalardan devam etmek gerekirse, hisse senetleri cephesinde göreceli olarak sessiz bir gecenin geride kaldığını söyleyebiliriz. Apple hisseleri OpenAI desteği ile yükselirken, elektrikli araç üreticisi Tesla’nın patronu Elon Musk’ın hafta sonu Çin’e yaptığı ziyaret meyvesini vermişe benziyor. ABD’den sonra ikinci büyük pazarı olan Çin’de gelişmiş sürücü destek programını başlatmak için düzenleyici onay alma konusunda Tesla’nın ilerleme kaydetmesinin ardından hisseleri dün akşam %16’dan fazla artış kaydetti. Para birimleri tarafında doların son günlerde kaydettiği güçlenme emareleri bir nebze de olsun yavaşlarken, altın ve gümüş sessiz bir şekilde yatay seviyelerini korumaya devam ettiklerini görüyoruz. Gümüşün kritik eşik seviyesi olarak gördüğümüz 26 dolar seviyesini aşarak hızla 30 dolara gitmesi ardından tekrar eşik seviyeyi test etme ihtiyacının belirdiğini görüyoruz. Teknik analizde sıklıkta görülen bu aştığı direnci geri test etme isteğinin tamamlanması ardından gümüşün yükselişine devam etmesini bekliyoruz.
  • Bitcoin cephesinde ise ‘halving’ yani yarılanma sürecinin tamamlanması ardından beklenilen ani yükselişin de henüz gerçekleşmediğini görüyoruz. Yaklaşık olarak her dört yılda bir gerçekleşen yarılanma işleminde bitcoin yaratılma hızı %50 azalmaktadır. Diğer bir deyişle, Bitcoin ağında madencilere verilen blok ödülünün her 210.000 blokta bir yarıya düşürülmesi olayıdır ve bu süreç yaklaşık dört yılda bir gerçekleşir. Geçen hafta gerçekleşen yarılanma süreci sonrasında madencilik ödülleri 6.25 BTC’den 3.125 BTC’ye düştü. Bu şekilde Bitcoin arzının her dört yılda bir daha da azaldığını not edelim. Bu arada, Asya’nın ilk spot Bitcoin ve Ethereum ETF’leri Hong Kong’daki ilk açılışta kazanç elde ettiğini de görüyoruz. Kripto para birimi her ne kadar Çin ana karasında yasaklansa da, Hong Kong, bir finans merkezi olarak cazibesini koruma çabasının bir parçası olarak kendisini küresel bir dijital varlık merkezi olarak tanıtıyor. Bitcoin bu sabah 64bin dolar seviyesine toparlanırken, dün bültenimizde grafiksel olarak da gösterdiğimiz üzere, Bitcoin cephesinde yukarıda 71bin aşağıda ise 58bin dolar seviyelerini oyun sahası olarak görerek geçildiği yöne doğru hareketine devam etmesini bekliyoruz.
  • Gözler bugün başlayacak ve yarın sonuçlanacak FED’in olağan FOMC toplantısına çevrilirken, enflasyonun son zamanlarda yavaşlama göstermemesi sonrasında, hazır piyasalar son gelişmelerin gölgesinde faiz indirim konusunda çok daha azını da beklerken, Powell’ın çok da ortalığı karıştırmadan, tonunu biraz sertleştirmesini bekliyoruz. Enflasyonun büyük bir katılık göstermesi sonrasında, piyasa tahmincileri, bu yıl için FED’den yaklaşık 30 baz puan faiz indirimi (yani bir kez 25 baz puandan biraz daha fazla) fiyatlandırıyor.
  • Yeni gün başlangıcında ya da ayın son işlem gününde Asya piyasalarında sakin bir hava görüyoruz. Mali piyasaların gündeminde bugün Türkiye cephesinde turizm gelirleri, dış ticaret dengesi, yurtdışında ise Almanya ve Euro Bölgesinde enflasyon ve büyüme; ABD’de ise Chicago PMI endeksi ile  tüketici güven endeksi takip edilebilir.

>TCMB’nin yurtiçi bankalar ile swap hacmi daralıyor

1714451042e0ade1efaa67a75cbaf5cf4e081455b3_1_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

CITI: “Dolar sat, TL al” tavsiye etti

Yayınlanma:

|

Yazan:

İçinde Luis Costa’nın da yer aldığı Citi stratejistleri, “Seçimlerin artık ufukta görünmediği bir dönemde TCMB yurt içi parasal koşulların daha da sıkılaştırılması için mücadele ederek temkinli duruşunu sürdürmeye hazır” değerlendirmesinde bulundu.

Yetkililerin aynı zamanda yurt içi para akışını Döviz mevduatlarından uzaklaştırmak için kademeli bir çabaya da odaklandığı belirtilerek “Bu tavsiye önündeki riskler arasında TCMB’nin duruşunun daha güvercin bir duruşa doğru ani bir şekilde değiştirilmesi de yer alıyor. Hedef : +yüzde 5, zarar kes -yüzde 2,5” görüşüne yer verdi.

Resim

Citigroup Inc. ve JPMorgan Chase & Co., offshore ve onshore getirileri arasındaki fark genişledikçe Türk lirası satın alınmasını öneren bankalar arasında yer alıyor…

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

TCMB’nin yüzü gülüyor: Net rezervler Nisan’da $14 milyar iyileşti

Yayınlanma:

|

Yazan:

  • Geride bıraktığımız hafta, ABD’de açıklanan makroekonomik veriler ve şirket finansalları piyasaların sert bir şekilde dalgalanmasına neden oldu. Şöyle ki, Perşembe günü açıklanan birinci çeyrek gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) verisi daha önce düşünülenden daha fazla enflasyon artışına işaret ederek zayıflayan bir ekonomi ile birlikte ele alındığında, FED için en kötü sonuç olarak görülmek suretiyle yumuşak iniş beklentilerini iyice zayıflatırken, haftanın son iş günü yine ABD’de açıklanan FED’in favori enflasyon göstergesi olarak takip ettiği kişisel tüketim harcamaları fiyat endeksi (PCE) piyasa beklentilerinin (%2,6) hafif de olsa üzerinde (%2,7) sonuçlandı. Olumlu tarafta açıklanan ABD şirket finansallarının bardağın dolu tarafını temsil etmesinin de yardımı ile PCE verisi ikinci planda kaldı.
  • Perşembe günü %4,74 seviyesini test ederek son 6 ayın zirvesine yükselen ABD 10 yıllık hazine getirileri, beklentilere yakın ve uyumlu olarak görülen  PCE verisi ardından %4,6 seviyesine gerilerken, Microsoft ve Google gibi büyük şirketlerin güçlü finansal raporları, en büyük 500 şirketin işlem gördüğü S&P500 endeksinin haftanın son iş gününde %1 yükselmesine neden oldu. Teknoloji hisselerinin işlem gördüğü Nasdaq endeksi ise %2 yükseldi. Amazon ve Apple gibi büyük şirketlerin bu hafta bilanço verilerini açıklaması beklenirken, piyasaların gözü, ABD Merkez Bankası FED’in Çarşamba günü sona erecek iki günlük olağan FOMC toplantısını ve akabinde FED Başkanı Powell’ın konuşmasını takip etmeye başladı.
  • Çok açık bir şekilde, hazır piyasalar son gelişmelerin gölgesinde faiz indirim konusunda çok daha azını beklerken, Powell’ın çok da ortalığı karıştırmadan, tonunu biraz sertleştirmesini ve “son veriler bize kesinlikle daha fazla güven vermedi ve bunun yerine, bu güvenin sağlanmasının beklenenden daha uzun süreceğini gösteriyor” açıklamasını tekrarlamasını bekliyoruz. Son gelişmeler ardından, piyasa tahmincileri, bu yıl için FED’den yaklaşık 30 baz puan faiz indirimi (yani bir kez 25 baz puandan biraz daha fazla) fiyatlandırırken, ilk kesintinin de Eylül ayında olacağı tahmin ediliyor.
  • FED’in içinde olduğu durumunun da oldukça ‘sıkıntılı’ olduğunu itiraf etmem gerekiyor. Şöyle ki, bir yanda yavaşlayan bir ekonominin işaretleri artarken, diğer yanda yüksek faizler kamunun borç yükünü daha da artırıyor! Gelinen noktada enflasyon büyük bir katılık gösterirken, FED’in kredibilitesinin sorgulanmaya başlanmasından endişe ediyoruz. ABD’nin borcu rekor seviyede ve 35 trilyon dolara yaklaşırken, Japon Yen’in de serbest düşüşe geçmesini endişe ile izliyoruz. Japonya’nın kamu borcunun yaklaşık 9,2 trilyon ABD Doları veya GSYİH’nın %263’ü olduğunu ve bunun da gelişmiş ülkeler arasında en yüksek borç olduğunu not edelim. Böylesi bir devasa borç nedeniyle faiz oranlarını artırmakta zorlanan Japonya, Yen’i desteklemek için elinde mevcut 1 trilyon dolar civarında ABD hazine tahvil portföyünü de satmakta zorluk yaşıyor. Eğer Yen’i desteklemek (dolar yaratıp YEN almak için) ABD tahvillerini satarsa, yüksek getirili hazine bonoları yeni alıcıları cezbederek yeniden USDJPY paritesi üzerinde yukarı yönlü baskı kurabileceğini
  • düşünüyoruz. Japonya’nın hem Yen’i istikrarlı bir hâle getirmesi hem de getiri eğrisi aynı anda kontrol etmesi mümkün olmadığından, USDJPY paritesinde de yukarıda pek de bir kırmızı çizgi olmadığını düşünüyoruz!
  • Küresel piyasalarda her geçen gün daha da ‘tatsız’ bir durumun egemen olduğunu ve bir piyasa anomalisi olsa da, Mayıs ayında sat ve git eğiliminin yeniden vücut bulabileceğinden de endişe ediyoruz. Özellikle, Haziran ayından bu yana ABD’nin borcu, her 100 günde 1 trilyon dolar artış gösterirken, mevcut 35 trilyon dolar borcun da bu süratte devam ederse üç yıl içinde 45 trilyon dolarlık bir rakama ulaşacağının altını çizelim. Bu noktada güvenli liman olarak altının neden son dönemlerde bir başka parladığını daha iyi anlayabiliyoruz değil mi?
  • Türk mali piyasalarında ise BIST100 endeksi JP Morgan’ın tahvil endeksindeki Türkiye ağırlığını arttırması haberinin yarattığı iyimserlikle haftanın son iş gününü %2,1 yukarıda tamamlarken, endeks psikolojik 10bin seviyesine dayandı (teknik bir bakış açısı ile yukarıda hedefimiz 11,500). Bankacılık endeksi ise Cuma günü %3,4 artış kaydederken, yılbaşına göre artış oranı %51 seviyesine ulaştı. USDTRY kuru TL’ye olan talebin yavaş da olsa artmaya başlaması ile hafifçe gerileyerek 32,50 seviyesinin altını test ederken, TCMB’nin de net yabancı para pozisyonu iyileşmeye devam ettiğini görüyoruz. 23 Nisan tatili nedeniyle, Cuma günü açıklanan haftalık verilere göre, TCMB’nin net yabancı para pozisyonu geçen hafta 2,4 milyar dolar artış (iyileşme) kaydederken, Nisan ayı genelinde ise artış 14,1 milyar dolar oldu! TCMB rezervlerinde iyileşmenin devam edeceğini, TCMB’nin (swap ve kamu dövizleri hârim) eksi 59,7 milyar dolar olan rezervlerini güçlendirmeye devam edeceğini not edelim. Bir diğer deyişle, kamunun döviz piyasasında alıcı konumda olmaya devam edeceğini, kurun ise bebek adımları ile sene sonu psikolojik 40 seviyesine doğru ilerlemeye devam etmesini bekliyoruz. Bu arada Sn. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti her iki liderin de iş yoğunlukları nedeniyle ileri ve belirsiz bir tarihe ertelendi.
  • Yeni gün başlangıcında, Japonya’daki tatil nedeniyle likiditenin de düşük seyretmesi ve beraberinde zaten gergin ortamın da yardımı ile zararı durdur emirlerini test etme girişimleri sonucunda Japon Yen’i Nisan 1990’dan bu yana en zayıf seviyelerine ulaşarak 160 seviyesine yaklaştı. Sene başına göre bakılırsa %11 geriledi. Yukarıda da değindiğim üzere, Yen’in önlenemez değer kaybına rağmen bu sabah Asya piyasalarında yeşil rengin hâkim olduğunu görüyoruz. Teknik mânâda iyi bir görünüm sergileyen Hong Kong borsası Hang Seng %2 yükselişte başı çekiyor. Petrol fiyatları, Kahire’de İsrail-Hamas barış görüşmelerinin Ortadoğu’da daha geniş bir çatışma korkusunu hafifletmesiyle birlikte 88,50 dolar seviyesine gerileyerek Cuma günkü kazanımlarını sildi. Altının ons fiyatı 2,330 dolar, gümüşün ise 27,25 dolar seviyelerinde ve hâlen daha karmaşık ortamı ‘tartmaya’ ve ‘gözlemlemeye’ devam ettiğini not edelim! Bitcoin ise 63bin dolar seviyelerinde salınmaya devam ederken, aşağıdaki grafikten de görülebileceği üzere, teknik bir bakış açısı ile yukarıda 71bin aşağıda ise 58bin dolar seviyelerini oyun alanının çizgileri olarak görüyoruz. Geçildiği yöne doğru hareketin ivme kazanmasını bekliyoruz.
  • Bu haftanın veri takvimi oldukça yoğun görünüyor. Çarşamba günü ABD’de açıklanacak açık iş ilanları (JOLTs) istihdam verisi, FED’in faiz kararı, Cuma günü ISM hizmetler dışı PMI verileri ve her ayın ilk Cuması olduğu üzere Nisan ayı istihdam raporu yakından takip edilecektir. ︎Türkiye ve KKTC cephesinde ise Cuma günü Nisan ayı enflasyon rakamları açıklanacak. Kur artışının durmasının da yardımı ile önümüzdeki aydan itibaren enflasyonda tepe seviyelerin artık görülmesini bekliyoruz.

BTC/USD

Bitcoin’in teknik olarak sergilediği bayrak formasyonunun 3-4 hafta içinde artık sonuçlanmasını bekliyoruz. Yukarıda 71 bin aşağıda ise 58 bin seviyesini takip ediyoruz.

171436661864a49901e8a19423941e6bfac809a640_1_1200.jpg

TCMB Net Döviz Rezervleri

TCMB’nin brüt döviz ve altın rezervleri 9 – 19 Nisan haftasında 2,1 milyar dolar gerilerken, bu gerilemenin yurtiçi bankalar ile olan swap işlemlerinin azalmasından kaynaklandığını düşünüyoruz. Öte yandan, söz konusu haftada, TCMB’nin günlük döviz pozisyonunda yaşanan değişim 2,4 milyar dolar iyileşme yönünde olurken, Nisan ayında ise net yabancı para pozisyonu iyileşerek 14,1 milyar dolar artış kaydetti. TCMB’nin yavaş da olsa döviz piyasasında dizginleri eline aldığını ve rezerv biriktirmeye devam ettiğini not edelim. TCMB’nin swap ve kamu dövizleri hâriç net rezervleri eksi 59,7 milyar dolar.

1714366619270feb5a0d87da2608bb746312f5bbbc_2_1200.jpg

Fiili Faiz Oranları

17143666193f4d58f4809b14f1ed87e2e90bfee7c3_3_1200.jpg

Emre Değirmencioğlu

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.