Connect with us

EKONOMİ

Küçük ve Orta Büyüklükteki Girişim İstatistikleri açıklandı

KOBİ’ler 2019 yılında toplam girişim sayısının %99,8’ini oluşturdu. Buna karşılık; istihdamın %72,4’ünü, personel maliyetinin %51,8’ini, cironun %50,4’ünü, üretim değerinin %44,1’ini ve faktör maliyetiyle katma değerin %44’ünü oluşturdu

Yayınlanma:

|

Ülkemizde ilgili mevzuat gereği ikiyüzelli kişiden az yıllık çalışan istihdam eden ve yıllık net satış hasılatı veya mali bilançosundan herhangi biri 125 milyon Türk Lirasını aşmayan girişimler Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler (KOBİ) olarak tanımlanmaktadır. Haber bülteninde; KOBİ’lerde girişim sayısı, çalışan sayısı, ciro, teknoloji kullanımı gibi Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri Araştırmasına ilişkin istatistikler ile dış ticaret istatistikleri, araştırma geliştirme faaliyetlerine ilişkin istatistikler ve Türk Patent ve Marka Kurumunun patent başvuru ve tescil istatistiklerine yer verilmektedir.

Sanayi ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren 3 milyon 221 bin girişim KOBİ sınıfına girmektedir.

KOBİ’ler 2019 yılında toplam girişim sayısının %99,8’ini oluşturdu. Buna karşılık; istihdamın %72,4’ünü, personel maliyetinin %51,8’ini, cironun %50,4’ünü, üretim değerinin %44,1’ini ve faktör maliyetiyle katma değerin %44’ünü oluşturdu.

2019 Büyüklük gruplarına göre temel göstergelerin oransal dağılımı (%)

KOBİ’ler en fazla ticaret sektöründe faaliyet gösterdi

Ekonomik faaliyetlerin istatistiki sınıflamasına (NACE Rev.2) göre 2019 yılında KOBİ’lerin; %36,3’ü toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı sektöründe faaliyet gösterirken, %14,4’ü ulaştırma ve depolama sektöründe, %12,4’ü ise imalat sanayi sektöründe faaliyet gösterdi.

KOBİ istihdamı içerisindeki en yüksek oran ticaret sektöründe oldu

2019 yılına ilişkin olarak; toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin onarımı faaliyetlerindeki KOBİ istihdamının toplam KOBİ istihdamı içerisindeki oranı %27,4 olurken, personel maliyeti için bu oran %24, ciroda %52,5, faktör maliyetiyle katma değerde %25,5 ve üretim değerinde ise %15,7 olarak gerçekleşti.

Orta ölçekli girişimlerde çalışan başına katma değer 2019 yılında 108 bin TL ile en yüksek değerini aldı

KOBİ girişimleri için 2009 yılında çalışan başına ortalama katma değer 15 bin TL iken, 2019 yılında bu değer 54 bin TL oldu. KOBİ grupları içerisinde 2009 ve 2019 yılları için en yüksek çalışan başına katma değer sırasıyla 29 bin TL ve 108 bin TL ile orta ölçekli girişimlerde gerçekleşirken, aynı yıllar için bu değerler küçük ölçekli girişimler için sırasıyla 19 bin TL ve 66 bin TL, mikro ölçekli girişimler için ise 8 bin TL ve 22 bin TL olarak gerçekleşti.

2009 -2019 Çalışan başına katma değerin KOBİ’lerde ölçek ve yıllara göre değişimi (Bin TL)

İmalat sanayindeki 2 bin 153 KOBİ yüksek teknoloji ile çalıştı

2019 İmalat sanayinde KOBİ ve büyük ölçekli girişimlerin teknoloji düzeyine göre oranları (%)

İmalat sanayindeki KOBİ’ler teknoloji düzeylerine göre sınıflandırıldığında, %56,9’u düşük teknoloji ile çalışırken, büyük ölçekli girişimlerde bu oran %49 oldu.

KOBİ büyüklük gruplarına göre incelendiğinde; mikro ölçekli girişimlerin %57,6’sı düşük teknoloji, %32,4’ü orta-düşük teknoloji, %9,5’i orta-yüksek teknoloji ve %0,5’i yüksek teknoloji ile çalıştı. Buna karşılık küçük ölçekli girişimlerde bu oranlar sırasıyla %52,7, %29,5, %16,8 ve %0,9 iken orta ölçekli girişimlerde %52,6, %27,8, %18,1 ve %1,5 oldu.

KOBİ’ler toplam ihracatın %36,6’sını gerçekleştirdi

2019 yılına ilişkin toplam ihracatın %36,6’sı, ithalatın ise %21,5’i KOBİ’ler tarafından gerçekleştirildi.

2019 İhracat ve ithalatın KOBİ ve büyük ölçekli girişimlere göre oransal dağılımı (%)

2019 yılı toplam ihracatta; mikro ölçekli girişimlerin payı %3,8 iken, küçük ölçekli girişimlerin payı %14,1, orta ölçekli girişimlerin payı ise %18,7 oldu. Büyük ölçekli girişimlerin payı ise %63,4 olarak gerçekleşti.

Girişimlerin ana faaliyetine göre, KOBİ’lerin ihracatının %58,4’ü ticaret sektöründe, %37,5’i ise sanayi sektöründe faaliyet gösteren girişimler tarafından yapıldı.

KOBİ’lerin ithalattaki payı %21,5 oldu

2019 yılı toplam ithalatında; mikro ölçekli girişimlerin payı %1,5, küçük ölçekli girişimlerin payı %7,5, orta ölçekli girişimlerin payı ise %12,5 oldu. Büyük ölçekli girişimlerin payı ise %78,5 olarak gerçekleşti.

Girişimin ana faaliyetine göre, KOBİ’lerin ithalatının %63,9’u ticaret sektöründe, %30,9’u ise sanayi sektöründe faaliyet gösteren girişimler tarafından gerçekleştirildi.

2013 – 2019 KOBİ’lerin ihracat ve ithalat değerleri (Milyar ABD $)

KOBİ’lerin 2013 yılında 57 milyar dolar olan ihracat değeri 2019 yılında 65 milyar dolara yükseldi. İthalatta ise 2013 yılında 48 milyar dolar olan değer, 2019 yılında 43 milyar dolara düştü.    

KOBİ’lerin toplam ihracatının %46,1’i Avrupa ülkelerine yapıldı

KOBİ’ler tarafından 2019 yılında yapılan ihracatın %46,1’ini Avrupa ülkelerine, %36,5’sı Asya ülkelerine gerçekleştirildi. KOBİ’ler ithalatının %42,9’u Avrupa ülkelerinden, %47’sini Asya ülkelerinden yaptı.

2019 KOBİ’lerin ihracat ve ithalat değerlerinin ülke gruplarına göre dağılımı (Milyon ABD $)

KOBİ’lerin ihracatının %91,4’unu imalat sanayi ürünleri oluşturdu

KOBİ’lerin 2019 yılı ihracatında giyim eşyası sektörünün payı %14,4, tekstil ürünlerinin payı %10,2 ve başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipmanların payı %10,1 oldu. KOBİ’lerin 2019 yılı ithalatında ise öne çıkan ürünler, %20,1 ile ana metaller, %16,8 ile kimyasallar ve kimyasal ürünler, %10,8 ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipmanlar ve %6,5 ile tarım ve avcılık ürünleri ve ilgili hizmetler oldu.

KOBİ’ler Ar-Ge harcamalarının %31’ini gerçekleştirdi

Mali ve mali olmayan şirketlerin 2019 yılına ilişkin toplam gayri safi yurtiçi Ar-Ge harcamasının 8 milyar 984 milyon TL’sini KOBİ’ler gerçekleştirmiştir. Bu harcama mali ve mali olmayan şirketler Ar-Ge harcamasının  %31’ini oluşturmaktadır. Tam Zaman Eşdeğeri (TZE) cinsinden mali ve mali olmayan şirketlerde toplam 112 bin 338 kişi Ar-Ge personeli olarak çalıştı. TZE cinsinden bu personelin %47,1’i KOBİ’lerde istihdam edilmiştir. 

KOBİ’lerin 325 patenti tescil edildi

2019 Büyüklük gruplarına göre patent başvuru ve tescil sayılarının dağılımı

2019 yılında KOBİ’lerin toplam patent başvuru sayısı bin 416 olurken, aynı yıl 325 patent tescil edilmiştir. KOBİ ölçeklerinde ise en yüksek patent başvurusu 491 ile mikro ölçekli girişimler tarafından yapılırken, patent tescil sayısında ise 137 patent tescili ile orta ölçekli girişimler ilk sırada yer almıştır.

_____________________________________________________________________________________________________

AÇIKLAMALAR
KOBİ’lere ait istatistikler, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından gerçekleştirilen Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri Araştırması kapsamında yer alan girişimlerin, Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri ile Dış Ticaret İstatistikleri, Araştırma-Geliştirme Faaliyetleri İstatistikleri, Türk Patent ve Marka Kurumunun patent başvuru ve tescil verileri kullanılarak hazırlanmıştır.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Kredi kartından, Noter işlemlerine…. Savunma Sanayi Fonu vergileri geliyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

AKP grubunun TBMM Başkanlığı’na sunduğu yeni kanun teklifine göre Savunma Sanayi Destekleme Fonu için yeni kaynaklar oluşturulacak.

Vergi beyannamelerinden damga vergisi tutarının yarısı, tapu ve kadastro, noter işlemlerinden maktu tutarda, limiti 100 bin TL ve üzerinde olan kredi kartlarının sahiplerinden her bir kart başına yıllık olarak belirlenen maktu tutarda ‘katılma payı’ alınacak.

Teklifin detayları ile ilgili konuşan AKP Grup Başkanı Abdullah Güler de AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi İsrail’in bir sonraki hedefinin Türkiye olabileceğini öne sürdü:

“İsrail Lübnan’ı ve İran’ı hedefe koyan bir saldırı silsilesi sürdürüyor. Bir sonraki hedefin Türkiye olmayacağının garantisi yok. Tüm bunlar yaşanırken sınırımızdaki terör koridoru kurma çabaları bitmiş değil. Coğrafi olarak tüm bu sıcak gelişmelerin tam ortasındayken, bizim savunma sanayimizi her zamankinden daha güçlü hale getirmemiz şarttır.”

GAYRİMENKUL ALIM SATIMINDA DA PAY ALINACAK

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) modernizasyonunun sağlanması amacıyla oluşturulan Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na para aktarmayı amaçlayan kanun teklifinin diğer maddeleri ise şöyle:

– Vergi beyannamelerinden, gümrük idarelerine verilen beyannamelerden, sosyal güvenlik kurumlarına verilen beyannamelerden alınan damga vergisi tutarı kadar, yıllık gelir vergisi beyannamelerinden ise damga vergisi tutarının yarısı kadar.

– Gayrimenkul alım satımında alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı 750 lira, tapuda yapılan diğer işlemlerden 375 lira.

– Noterlerde yapılan sıfır araç tescillerinde 3.000 lira, ikinci araç alım satımında 1.500 lira, diğer işlemlerden 75 lira.

– Limiti 100 bin lira ve üzerinde olan kredi kartlarından yıllık 750 lira Savunma Sanayii Destekleme Fonuna katılma payı alınacak.

MOTOSİKLETLERE VERGİ

Tahsil edilirken Sanayii Destekleme Fonu’na pay ayrılan Motorlu Taşıtlar Vergisi’nde de yeni düzenleme yapılıyor. Buna göre halen vergilendirilmeyen motor silindir hacmi 100 cm³’ün altında olan motosikletlerle motor gücü 6 kW ve altında olan motosikletler de motorlu taşıtlar vergisinin kapsamına alınacak. Bunlar tarifenin en düşük tutarı ile vergilendirilecek.
Özel Tüketim vergisinde drone’lar ve ÖTV matrahı 5 bin TL üzerinde olan kol saatleri verginin kapsamına alınacak.

BİRGÜN

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Parasal Sıkılaşma Dönemlerinde Firmaların Temerrüde Düşme Davranışları Nasıl Farklılaşıyor?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Parasal sıkılaşma dönemlerinde finansal istikrarın gözetimi açısından yakından takip edilen göstergelerin başında firma temerrütleri geliyor. Bu yazıda, farklı parasal sıkılaşma dönemlerinde firma temerrütlerinin gelişimini inceliyoruz. 2023 yılı haziran ayında başlayan sıkılaşma döneminde firma temerrütlerinin ölçek ve sektör bazında değişimlerine ve finansal borçluluğun rolüne ilişkin çıkarımlarda bulunuyoruz.

Tarihsel olarak, ticari kredi faiz oranlarının 2018 ve 2023 sıkılaşma dönemlerinde yükseldiği görülüyor. Buna karşın, 2018 sıkılaşma döneminde artan tahsili gecikmiş alacaklar (TGA) 2023 sıkılaşma döneminde görece düşük seyrediyor (Grafik 1). TCMB para politikası faizi 2018 yılı haziran ayı sonrasındaki dört ay içerisinde yüzde 8’den yüzde 24 seviyesine çıkarılmış ve Temmuz 2019’a kadar bu seviyede tutulmuştu. Politika faizindeki artışla eşanlı olarak sıkılaşma öncesi yüzde 17,9 seviyesinde olan ticari kredi faiz oranları yüzde 35 seviyesine çıkmıştı. Bu sıkılaşma döngüsünde ticari kredi TGA oranlarının hızla yükselişe geçtiği ve sıkılaşma öncesi dönemdeki yüzde 3 seviyesinden 2019 yılı sonuna kadar yüzde 6 seviyesine çıktığı görülüyor. İçinde bulunduğumuz sıkılaşma döneminde ise ticari kredi faizlerindeki yükselişe karşın TGA oranları yüzde 1,5 seviyesinde. Bu ayrışmada, iki dönem arasındaki faiz artışlarının zamanlaması, enflasyon seviyesi, kur değişimleri ve jeopolitik gelişmeler gibi makro faktörlerin yanında, firma ve sektör spesifik özelliklerin de belirleyici olduğunu değerlendiriyoruz.

İki sıkılaşma döneminde temerrütlerde gözlenen ayrışmanın firma özellikleri ile ilişkisini göstermek amacıyla, firma bazlı yaşlandırma analizleri yapıyoruz. Yaşlandırma analizi, temel olarak belirli bir dönemde sağlıklı olarak tanımlanan firmaların, sonraki dönemde temerrüde düşme oranlarını gösteriyor.[1] Analizde öncelikle faizlerin yatay seyrettiği 2014 haziran sonrası dönem referans olarak tanımlanıyor. Bu dönemde temerrüde düşen firmaların oranının 16 ayda yüzde 5’e yaklaştığı görülüyor. 2018 parasal sıkılaşma döneminde ise sağlıklı firmalardan temerrüde düşenlerin oranının 2014-2015’le karşılaştırıldığında daha yüksek olduğu görülüyor. Ayrışma, faiz artırımının başladığı aydan 6 ay sonra belirginleşmeye başlıyor.

Sağlıklı firmaların yüzde kaçının analiz başlangıç tarihinden 16 ay geçtikten sonra temerrüde düştüğünü, firma ölçeği ve borçluluk düzeyi kırılımında özetliyoruz (Tablo 1). Firmaları ölçek bakımından, mikro, orta ve büyük olmak üzere 3 gruba; borçluluk düzeyi bakımından da firmanın kredi bakiyesini net satışlarına oranlayarak düşük, orta ve yüksek olmak üzere üç gruba ayırdık.[2] Para politikasında sıkılaşmanın başladığı Haziran 2018-Eylül 2019 ile faizlerin yatay seyrettiği Haziran 2014-Eylül 2015 dönemleri firma temerrütleri borçluluk ve ölçek açısından karşılaştırıldığında, temerrüt artışının yüksek borçlu orta ve büyük ölçekli firma grubunda daha belirgin olduğu görülüyor.

Bulgularımız, borçluluk ve temerrüde düşme olasılığı arasında pozitif bir ilişki olduğunu ve bu ilişkinin faizlerin artmaya başladığı dönemde, yatay seyrettiği döneme kıyasla daha güçlü olduğunu gösteriyor. Diğer bir ifadeyle, temerrüdün borçluluğa olan duyarlılığı yüksek faiz patikası ortamında daha da yükselmekte. Buna bağlı olarak, yüksek borçluluğa sahip firmaların 2023 yılı haziran ayında başlayan faiz artırım sürecine diğer firmalara kıyasla daha olumsuz tepki vermesi beklenebilir. Ancak, bu analizde kullanılan karşılaştırma dönemleri ve mevcut faiz patikası dönemi arasında ekonominin ivmesi, faiz oranlarındaki değişim oranı, bankaların risk yüklenme kapasitesi ve reel sektör borçluluğu açısından farklılıklar mevcut. Örneğin, reel sektör borçluluğu ve mevcut TGA oranları enflasyon etkisiyle birlikte önceki dönemlere kıyasla 2023 parasal sıkılaşma döneminde oldukça düşük seviyede (Grafik 3). Ayrıca, 2018 dönemiyle karşılaştırıldığında, reel sektörün döviz pozisyon açığı da oldukça azalmış ve kur şoklarına karşı dayanıklılığı artmış durumda (Grafik 4). Bu açılardan, bankaların kredi riski taşıma kapasitesinin, firmaların da borç taşıma kapasitesinin karşılaştırılan dönemlerin üzerinde olduğunu söylemek mümkün. Bu durum, reel sektör firmalarının ve bankacılık sektörünün kredi temerrütlerine karşı daha dayanıklı olduğunu gösteriyor.

Firma temerrütlerinin 2023 yılı haziran sonrası ve 2018-2019 dönemlerinde farklılaşmasını göstermek amacıyla yaşlandırma analizini 1 Haziran 2023 – 31 Ağustos 2024 dönemi için genişlettik. Mayıs 2023 itibarıyla sağlıklı olarak tanımlanan firmaların temerrüt gelişimini önceki dönemlerle karşılaştırdık. Buna göre, 2023 mayıs ayında sağlıklı olan firmaların takip eden aylarda temerrüde düşme oranları 2018-2019 temerrüt oranlarından ve faizlerin artmadığı 2014 haziran sonrası dönemde gerçekleşen oranlardan belirgin şekilde daha düşük seyrediyor. Ayrıca, gerçekleşen temerrüt oranı ve temerrüde düşme hızı mevcut dönemde oldukça olumlu seyretmekte. Sektörel seviyede bakıldığında da 2023 dönemindeki olumlu ayrışma oldukça belirgin ve sektörler arasında homojen bir görünüm arz ediyor. Firma temerrüt oranları parasal sıkılaşma adımlarının kademeli atılması ve reel sektörün azalan yerli-yabancı para borç yükü nedeniyle ılımlı seyrediyor. Bununla birlikte, firma temerrüt oranları fiyat istikrarı ve finansal istikrar açısından yakından takip edilmesi gereken göstergelerden biri olmaya devam ediyor.

[1] Sağlıklı firmalar canlı nakdi veya gayrinakdi kredi bakiyesi olup temerrüt durumunda olmayan firmalar olarak tanımlanmıştır.

[2] Ölçek aralığı 2018 yıl sonu değerleri baz alınarak belirlenmiştir. Buna göre, 2018 yıl sonu cirosu 1 milyon TL ve altında olan firmalar “mikro”, 1-50 milyon TL arasında olan firmalar “orta”, 50 milyon TL ve üzerinde olan firmalar ise “büyük” olarak sınıflandırılmıştır. Firmaların borçluluğu ise firmanın kredi bakiye/ciro oranı üzerinden tanımlanmıştır. Kredi bakiye/ciro oranı yüzde 5’in altında olan firmalar “düşük borçluluğa sahip,” yüzde 5 ile yüzde 50 arasında olan firmalar “orta borçluluğa sahip”, yüzde 50’den yüksek olan firmalar ise “yüksek borçluluğa sahip” olarak sınıflandırılmıştır.

TCMB-Blog

Kaynakça

Bağır, Y.K., Seven, Ü., Tok, E. (2024). Yükselen Ticari Kredi Faizlerinin Firmaların Temerrüt Olasılıklarına Heterojen Etkisi Üzerine Bir İnceleme. TCMB Ekonomi Notları Serisi, 2024-11.

Okumaya devam et

EKONOMİ

Avrupa’nın en zengin yüzde 1’inin gelir payı: Türkiye 1. oldu

Yayınlanma:

|

Avrupa’da milli gelirde en zengin %1’lik dilimin payı ülkeler:

En yüksek pay Türkiye’de (%14,6), en düşük pay ise Türkiye’de Slovakya (% 2,3).

Avrupa’da Türkiye, en zengin %1’lik kesimin aldığı ülkedir milli gelirden en yüksek paya sahip oldu. Eurostat verilerine göre, Türkiye’de milli gelir bakımından en zengin %1’lik dilim ise %14,6. Bu pay neredeyse ikinci sırada yer alan Bulgaristan’ın iki katı. Bulgaristan’da en zengin %1’lik kesim milli gelirin %7,4’ünü aldı. En zengin %1’lik dilimin aldığı Danimarka Milli gelirin %7,1’lik payı, üçüncü sırada yer aldı.

Eurostat verileri, Avrupa’da ülkenin milli gelirden en düşük payı alan en zengin %1’lik dilim ise %2,3 ile Slovakya oldu. Estonya %3’lük bir payla sondan ikinci sırada yer alırken ve Romanya %3,4’lük pay ile sondan üçüncü sırada yer aldı.

En zengin %1’lik kesimin toplam gelirden aldığı pay Nüfus, gelir eşitsizliğinin ölçülerinden biri. Rusya’da, hangisi Gelir dağılımının daha eşitsiz olduğu bir ülke olarak bilinen bu ülkenin gelir dağılımının toplam gelirde en zengin %1’lik dilimin Türkiye’den daha yüksek olması muhtemel. Fakat Eurostat’ta Rusya için veri yok.

Avrupa’da milli gelirde en zengin yüzde 1’lik dilimin payı Ülkeler aşağıda sunulmuştur.

Ülke Paylaş Yıl
Türkiye 14,6 2022
Bulgaristan 7,4 2023
Danimarka 7,1 2023
Kosova 7,0 2018
İsviçre 6,8 2022
Litvanya 6,7 2023
İsveç 6,6 2023
Kıbrıs 6,5 2023
Malta 6,5 2023
Sırbistan 6,4 2022
Yunanistan 6,2 2023
Birleşik Krallık 5,9 2018
İrlanda 5,8 2023
Portekiz 5,7 2023
Avusturya 5,5 2023
Finlandiya 5,1 2023
Fransa 5,1 2023
Almanya 4,9 2023
Macaristan 4,9 2023
İtalya 4,8 2023
Belçika 4,7 2023
Lüksemburg 4,7 2023
Hollanda 4,5 2023
İzlanda 4,3 2019
Letonya 4,3 2023
Karadağ 4,3 2022
Norveç 4,2 2023
İspanya 4,0 2023
Arnavutluk 3,9 2021
Hırvatistan 3,8 2023
Polonya 3,8 2023
Çekya 3,7 2023
Slovenya 3,6 2023
Kuzey Makedonya 3,4 2020
Romanya 3,4 2023
Estonya 3,0 2023
Slovakça Cumhuriyet 2,3 2023
Andorra Veri yok
Belarus Veri yok
Bosna ve Hersek Veri yok
Kanal Adaları Veri yok
Faroe Adaları Veri yok
Cebelitarık Veri yok
Man Adası Veri yok
Liechtenstein Veri yok
Moldova Veri yok
Monako Veri yok
Rusça Federasyon Veri yok
San Marino Veri yok
Ukrayna Veri yok

 

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.