Connect with us

BANKA HABERLERİ

TBB Yönetim Kurulu Başkanı ÇAKAR: Bankacılık Sektörünün Bugünü ve Yarını

TÜRKİYE BANKALAR BİRLİĞİ – TBB Yönetim Kurulu Başkanı Alpaslan Çakar, “Finansın Geleceği Zirvesi”nde konuştu. Çakar kendisine ayrılan özel oturumda “Bankacılık Sektörünün Bugünü ve Yarını” başlıklı bir konuşma yaptı.

Yayınlanma:

|

Sayın Bakanım, Değerli Başkanlarım, Kıymetli Konuklar, Değerli Meslektaşlarım, Sizleri Türkiye Bankalar Birliği ve Şahsım adına saygıyla
selamlıyorum.
Bugünkü toplantının hepimize hayırlı olmasını diliyorum.
Değerli konuklar;
Bildiğiniz üzere bankalar geleneksel olarak bir dizi “temel işlevi” yerine getirmektedir. En genel anlamıyla bankalar;
 Müşterilerin likit varlıklarını yöneterek, bunları kredi olarak şirketlere ve bireylere kullandırır,
 Kaynakları en doğru şekilde kullanır ve riskleri en etkin şekilde yönetir,
 Ödeme sistemleri de dahil olmak üzere parasal aktarım mekanizmalarına aracılık eder,
 Menkul kıymetler piyasalarında aracı ve piyasa yapıcı olarak rol alır,
 Tüm bu yönleriyle ekonomi politikasına aracılık ederek; büyümenin finansmanını ve toplumsal refah artışını destekler.
Tarihsel gelişime bakarsak;
Dünya ekonomisinin 1980 yılından 2022 yılına kadar ortalama %5,5 oranında büyüdüğünü ve küresel gelirin 102 trilyon dolara yükseldiğini görürüz. Burada daha çarpıcı bir değişiklik vardır, o da gelişmekte olan ülkelerin dünya ekonomisinden aldığı payın artmasıdır. Bu ülkelerin 1980 yılında %25 düzeyindeki payının, 2022 yılında yüzde 41 olması beklenmektedir. Daha ilginç
olan, kişi başına gelir gelişmiş ülkelerde 5 kat artarken, gelişmekte olan ülkelerde yaklaşık 20 kat artmıştır. Evet, 20 kat! Buna rağmen, gelişmiş ülkeler ile gelişmekte olan ülkeler arasındaki kişi başına gelir farkı 11 kattan ancak 9 kata inebilmiştir.
Bu olumlu bir gelişmedir. Ama şu da bir gerçek ki gelir farkı hala çok yüksektir. İşte gelişmekte olan ülkelerin bu farkı kapatmaları, büyüme için gerekli kaynak kısıtı sorununu aşmaları ve mevcut kaynaklarını büyümenin finansmanında daha etkin kullanmaları için, bankacılık sektörüne; daha geniş anlamda söylersek, finansal sektöre hala çok önemli görevler düşmektedir.

Bankacılık sektörünün bilançosunun milli gelire oranı gelişmiş ülkelerde ortalama 3 kat iken, gelişmekte olan ülkelerde sadece 1 katın biraz üzerindedir. Bu olumsuz bir gelişme gibi gözükebilir. Ama diğer bir açıdan bakarsak gelişmekte olan ülkelerde bankacılık sektörünün hala daha alacağı yolun olduğunu henüz söyleyebiliriz.
Özellikle ülkemizin için tecrübelerimize bakarsak, bu konuda önemli bir mesafe aldığımızı söyleyebiliriz. Nitekim sağlıklı işleyen bir bankacılık sektörü ile ekonomiyi büyütebildiğimiz, aynı zamanda bu büyümenin bankacılık sektörünün de gelişmesine olumlu etki yaptığı aşikardır.
Ülkemizde bankacılık sektörünün 2000’li yılların başında yeniden yapılandırılmasından sonra;
 Bankacılık sektörümüz ekonomik faaliyetin finansmanında daha fazla rol almaya başlamış ve büyümeye olan katkısını arttırmıştır,
 Sektör bilançosunun milli gelire oranı 2002 yılından, 2022 yılına gelindiğinde yaklaşık 2 kat artarak %115’e yükselmiştir,
 Bilançolar daha sağlıklı ve dengeli hale gelmiş, kredilerin bilançodaki payının 2 kattan fazla artarak %50’yi aşmıştır,
 Özkaynaklarımız güçlenmiş ve sermaye yeterliliğimiz yüksek bir düzeye ulaşmıştır,
 Aktif kalitemiz yüksektir.
 Finansal aracılıkta kapsayıcılığımızın artmaya devam etmektedir,
 Müşteri portföyü ve sektör çeşitliliğimiz geniş bir yelpazeye ulaşmıştır,
 Müşteri tercihlerine bağlı olarak, ürünler, hizmetler, kanallarımız çeşitlenmiş ve dijital hale gelerek dünya standartlarını yakalamış, hatta
bazı konularda aşmıştır,
 Çok güçlü bir rekabet ortamımız vardır,
 Yurtdışı yerleşik yatırımcıların sektör payının %3 düzeyinden %25
düzeyine yükselmiş, diğer bir deyişle sektörümüz cazibe merkezi haline gelmiştir.
Değerli konuklar;
Müsaadenizle sektöre ilişkin güncel veriler hakkında bilgi sunmak isterim. Mevduat hacmimiz 8,3 trilyon TL’dir. Buna karşılık Kredi hacmimiz 6,9 trilyon TL, menkul kıymet portföyümüz ise 2,2 trilyon TL’dir. Ekonomiye kullandırılan kaynakların mevduatımıza oranı %109 düzeyindedir.
Bankacılık sektörü ekonomik faaliyetin sürdürülmesi için gerekli olan krediyi sağlamak amacıyla çaba sarf etmektedir. Büyümenin finansmanında kredilerin kritik öneme sahip olduğunu biliyoruz.
Kredilerimizin detayına girersek;
 Kurumsal kredilerimizin payı %56; KOBİ’lerimizin payı %25; bireysel kredilerimizin payı ise %19’dur.
 Sektörel anlamda: Ticari kredilerimizin %29’u imalat sanayiine, %16’sı ticarete, %10’u inşaata, %9’u enerji sektörüne
kullandırılmıştır. Son dönemde özellikle imalat sanayiinin payının arttığı ve artmaya devam ettiği görülebilir.
 Son dönemde, Hükümetimizin selektif kredi politikasına uyumlu olarak imalat sanayinin ve KOBİ’lerin krediler içerisindeki payı
artmaktadır.
 Kredi riskimiz %2,3 düzeyinde olup makul seyretmektedir. Bu oranımız ticari kredilerde %2,4, bireysel kredilerde ise %2,2 düzeyindedir.
Burada diğer önemli konu, tahsili gecikmiş alacak ve ileride sorunlu hale gelmesi muhtemel krediler için bankaların yüksek oranlarda karşılık ayırmaya devam etmeleridir. Nitekim, özel karşılıkların kredilere oranı %83’tür. Genel karşılıkların ikinci grupta yer alan kredilere oranı ise %25’tir.
Kredilerimizde aldığımız yolun sağlıklı olarak sürdürülmesinin önemli şartlarından bir tanesi de özkaynaklarımızın güçlü olmasıdır. Şunu çok net olarak söyleyebiliriz ki Bankalar özkaynakların yüksek olmasına ve geleceğe hazırlıklı olma konusunda da özel bir hassasiyet göstermekteyiz. Bunu devam ettirmekte de kararlıyız. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki bankalarımız bir yandan fiziki alt yapılarını ve hizmet ağlarını korurken bir yandan da yeniliklere yatırım yapmak ve özkaynak üretmek durumundadırlar. Bu da sermayenin büyüklüğünün ve özkaynakların verimli kullanılmasının önemini arttırmaktadır.
Müsaadenizle şimdi de sektörümüzün geleceğine ilişkin bazı görüşlerimiz paylaşmak istiyorum.
Yakın gelecekte bankacılık sektörünü etkileyecek başlıca ana akımların şunlar olduğunu değerlendirdiğimizi söyleyebiliriz:
1. Ekonomi politikaları ve düzenlemeler
2. Ulusal, bölgesel, küresel ilişkiler
3. Demografik değişim
4. Teknolojik yenilikler ve yeniliklere uyum politikaları
5. Ödeme kuruluşları, teknoloji şirketleri ile veri yöneticisi şirketler ve internet tabanlı şirketlerden gelen rekabet
6. Müşteri tercihlerindeki değişiklik
7. İklim ve çevre riskleri
Bildiğiniz üzere kısa bir süre önce yapılan, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Enstitüsü toplantılarına katıldık. Orada gördüğümüz ortak görüşler şunlardı;
1. Küresel ekonominin zor bir dönemden geçtiği,
2. Bir yandan küresel ekonomideki yavaşlama hatta durgunluk riski için çözüm aranırken, bir yandan hemen her ülkede uzun yıllar sonra
yeniden yüksek seyreden enflasyon ile mücadele için politika seçeneklerinin değerlendirilmekte olduğu,
3. 2022 yılı başında hemen kuzeyimizde başlayan savaş bölgesel ve küresel siyasi gerginlikleri arttırdığı; yaptırımların bölgesel ve uluslararası ticaret üzerinde büyük sınırlamalar getirdiği, bunlara etkin çözümlerin arandığı,
4. Savaşla birlikte gıda, enerji güvenliği ve tedarik zincirindeki sorunların önemini arttırdığı,
5. İklim ve çevre risklerinin üzerinde dikkatle durulmasını gerektiren bir boyuta geldiği bunlar için somut adımların atılması gerektiğidir.
Öte yandan, geleceğe ilişkin beklentileri olumlu yönde etkileyen hususların da varlığını rahatça görebiliriz.
1. Pandemi büyük ölçüde sonlanmıştır.
2. Turizm ve hizmetler sektörleri hızlı toparlanmaktadır.
3. Enerji tasarrufu ve alternatif enerji kaynakları üzerindeki çalışmalar hızla devam etmektedir.
4. Özellikle Türkiye’nin de öncü rol aldığı gıda koridorunun oluşturulmasında çok önemli aşamaların kat edilmiştir.
5. Siyasi gerginliklerin azaltılmasına yönelik çabalar sürdürülmektedir.
6. Petrol ve gıda fiyatlarındaki yükselme durmuş, hatta düşüş eğilimi başlamıştır.
7. Hükümetler büyümeyi destekleyen yaklaşımlarını sürdürmektedir,
8. Teknolojideki gelişmeler iş yapma biçimini olumlu yönde değiştirmektedir.
Teknolojideki gelişmeler özellikle ödeme sistemleri, sermaye piyasası işlemleri, kredi verme ve mevduat toplam işlemlerini yeniden şekillendirmektedir.
Bankalar hissedarların ve müşterilerin beklediği hızda ve standartlarda değişimi yakalama çabasındadır.
Geleneksel olarak ürün ve sürece odaklanmış olan bankalar, müşteri merkezli bir modele geçmektedir.
Bankaların önem verdikleri diğer bir konu, çevre ve iklim risklerinin yönetilmesidir. Günümüzde çevreye olan ilgi, insanların zihninde her
zamankinden daha fazla yer almakta ve aldıkları kararları önemli ölçüde etkilemektedir. Bankalar, müşterileri hakkında sorumlu bir şekilde uygulama ve yatırım yapmaktadır.
Sonuç olarak, bu süreçlerin hepsi, daha rekabetçi, daha verimli, daha etkin, daha düşük maliyetli bir aracılık faaliyeti ve güçlü özkaynaklar demektir. Bu sayede bankalar bundan sonra da büyüme ve refah artışına destek olacaklardır.
Beni dinlediğiniz için hepinize teşekkür eder, Finansın Geleceği Zirvesinin güzel
çıktılara vesile olmasını dilerim

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Finansal Çöküşe Giden Yol: Bu 5 Riski Tanıyor musunuz?

Riskleri yok etmek mümkün değildir ama yönetilebilir.
Her kurumun bir risk yönetimi politikası olmalıdır.
Riskler arasında etkileşim olabilir: Örn. likidite krizi sistemik krize dönüşebilir.
Finansal tablolarla ve rasyolarla bu riskler düzenli izlenmelidir.

Yayınlanma:

|

Finans dünyası büyük kazançlar kadar büyük tehlikeleri de içinde barındırır. Bu tehlikeler çoğu zaman görünmezdir ve çoğu yatırımcı, girişimci ya da yönetici fark ettiğinde çok geç olabilir. Oysa bu riskleri önceden tanımak, finansal krizlerden korunmak için en büyük silahtır.

İşte bilmeniz gereken 5 temel finansal risk türü:

1. Kredi Riski: Güvendiğiniz Dağlara Kar Yağabilir

Bir kişi, kurum ya da devlet, size olan borcunu geri ödemezse ne olur? İşte bu durum kredi riskidir.
Bankaların kredi verirken uyguladığı uzun analizler, tahvil alan yatırımcıların yaptığı araştırmalar hep bu riski azaltmak içindir.

📌 Örnek: Bir şirketin vadeli satış yaptığı müşteri iflas ederse, o satış doğrudan zarara dönüşür.

2. Piyasa Riski: Dalgalı Denizde Sabit Duramazsınız

Döviz kurları, faiz oranları, hisse senedi fiyatları ve emtia değerleri sürekli değişir. Bu değişimler, yatırımcılar için kazanç fırsatı olduğu kadar büyük kayıplar da yaratabilir.
İşte bu dalgalanmalardan kaynaklanan zarar riski, piyasa riski olarak adlandırılır.

📌 Örnek: Dolar borcu olan bir şirket, kurun hızla artmasıyla maliyetlerini karşılayamaz hale gelir.

3. Likidite Riski: Elinizde Varlık Var Ama Nakit Yok

Bazı varlıklar vardır ki elinizde olsa bile, anında satılamaz. Satılsa da ciddi değer kaybı yaşanabilir.
Bu durumda karşımıza çıkan risk “likidite riski”dir.
Likidite, bir varlığın ya da şirketin nakde kolay çevrilebilmesiyle ilgilidir.

📌 Örnek: Elinizde milyonluk bir gayrimenkul vardır ama kısa vadede borç ödemeniz gerekiyordur. Satmaya kalktığınızda alıcı bulamazsanız, likidite sorunu yaşarsınız.

4. Sistemik Risk: Zincirleme Çöküş Riski

Finansal sistem iç içe geçmiş bir yapıya sahiptir. Bir kurumun batması, diğerlerini de sürükleyebilir. Bu yayılma etkisi sistemik risk olarak adlandırılır.

📌 Örnek: 2008’de ABD’deki Lehman Brothers’ın iflası, tüm dünyadaki bankacılık sistemini etkiledi ve küresel krizi tetikledi.

5. Temerrüt Riski: Gecikme, Belki de Hiç Ödeme Yok

Kredi riskiyle yakın olan bu kavram, özellikle sabit vadeli ödemelerde ortaya çıkar. Bir borcun vadesinde ödenmemesi ya da hiç ödenmeyeceği endişesi temerrüt riskidir.

📌 Örnek: Bir devlet, ekonomik kriz nedeniyle dış borç faizini ödeyemeyeceğini ilan ederse, yatırımcılar için bu ciddi bir temerrüt riskidir.

Risk Kaçınılmaz Ama Yönetilebilir

Risk olmadan kazanç olmaz. Ancak riskleri tanımadan yapılan her yatırım bir kumardır.
Kurumsal finans, bireysel yatırım ve şirket yönetimi gibi tüm alanlarda, bu 5 riski yönetebilmek hayati önem taşır.

Unutmayın:
🔹 Her risk ölçülebilir.
🔹 Her risk kontrol altına alınabilir.
🔹 Riskin farkında olan, kayıplarını azaltır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

AKBANK’TA ŞOK AYRILIK, ING’YE GEÇİYOR

Yayınlanma:

|

Yazan:

AKBANK’ta şok ayrılık:

Banka “Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler İş Birimi’nden sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Burcu Civelek Yüce, bu görevinden, 04.07.2025 tarihinden geçerli olmak üzere ayrılacaktır” açıklaması yaptı.

Burcu Civelek YÜCE, bankanın Dijitalleşme sürecinde ekibi ile dizayn etmiş ana yönetici konumundaydı. Banka sistemlerinin sık sık çökmesinde eleştirilerin hedefinde olan isimlerin başında yer alıyordu.

ING BANK’a geçiyor

ING BANK Burcu Civelek Yüce’nin kendi bünyelerinde geçeceğini duyurdu. Uzun yıllar AKBANK’ta görev yapan ve mental olarak yıpranan Yüce bu şekilde kendini yeniden kanıtlama fırsatı da yakalamış olacak.

 

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

MERKEZİ YÖNETİMİN 2025 MAYIS AYI GELİR GİDER ANALİZİ

Yayınlanma:

|

Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın bugün (15.06.2025) yayınladığı veriler baz alınarak Merkezi Yönetimin 2024 Mayıs ayı sonu (önceki dönem) ile 2025 Mayıs ayı sonu (cari dönem) kıyaslanarak değerlendirme yapılmıştır. Açıklanan verilerden hazırladığımız tablo aşağıda sunulmuştur.

TESPİTLERİMİZ

1- Toplam gelirler içinde en yüksek tutarlı kalemler: Gelir Vergisi, Özel Tüketim Vergisi, İthalde ve Dahilde Alınan KDV’dir. Cari dönemde bu 4 vergi türünün toplamı, toplam vergi gelirlerinin %70,7’sini oluşturmaktadır.
2- Toplam vergi gelirlerinin önceki dönemde %17,’4’ü, cari dönemde ise %20,9’u faiz ödemelerine gitmiştir..
3- Sosyal Güvenlik Kurumlarına (SGK) Görevlendirme Giderleri ile Hazine Yardımları adı altında yapılan ödemelerde önemli artış olmuştur. SGK’ya bir önceki dönemde 593,8 milyar TL aktarılırken, bu tutar cari dönemde 891,4 milyar TL olmuştur.
4- Bütçe açığı diğer kalemlere kıyasen daha düşük artış göstermiştir. Ancak yaptığımız araştırmalarda yılların son ayındaki bütçe açığı önceki aylara göre inanılmaz artmaktadır. Örneğin yılların ilk 11aylık bütçe açıkları toplamı (milyar TL); 2022’de 20,4; 2023’te 532,4; 2024’te 1.226,9 iken Aralık aylarındaki (tek aylık) bütçe açığı 2022’de 122,2; 2023’te 848, 2024’te ise 829,2 olmuştur. Sebebini bilmiyoruz. Ancak bu bağlamda yılın bütçe açığı sene sonunda netleşmektedir.


SONUÇ

Cari dönemde, personel giderleri+SGK’ya aktarılan tutar+faiz giderleri, toplam harcamaların %54,3’ünü oluşturmaktadır. Bu harcama kalemleri ve diğer harcama kalemleri dikkate alınınca gider tarafında harcamaları azaltacak tedbirlerin alınması zor görünmektedir. Sıklıkla gündeme getirilen tasarruf tedbirlerinin de bu büyüklükteki bütçede önemli bir sonuç sağlamayacağı görüşündeyiz. Bu nedenle Merkezi Yönetimin gelirleri arttırıcı (vergi oranlarını arttırma, yeni vergiler koyma, muafiyetleri ve istisnaları kaldırma gibi) uygulamalara gideceği kanaatindeyiz.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.