BANKA HABERLERİ
YAPI KREDİ’DE SİSTEM ÇÖKTÜ, BANKA İNKAR ETTİ

Yayınlanma:
2 yıl önce|
Yazan:
Erol Taşdelen
Gün botunca YAPI KREDİ BANKASI Mobil ve İnternet Bankacılık sistemlerinde sorunlar yaşandı. Özellikle 11:00-14:00 arası bağlantı şikayetleri arttığı görüldü. Bankanın sistem kopuklarına rağmen niçin olayı basit sıradan göstermeye çalıştığı ise anlaşılmadı.
EN FAZLA ŞİKAYET MOBİL GİRİŞ İÇİN GELDİ
17 Mart günü banka ile ilgili en fazla şikayet %67 ile MOBİL GİRİŞ sorunu olurken; %28 Online Bankacılık ve %8’de ATM ile ilgili bağlantı sorunu bildirildi.
BANKA SORUNDA ŞEFFAF DAVRANMADI, İNKARI SEÇTİ
YAPI KREİD BANKASI’nın Dijital Bankacılık ile ilgili gelen şikayetler artınca banka açıklama yapmak zorunda kaldı. Fakat bankanın açıklaması müşterileri daha fazla sinrilendirdi. Banak sorunu şeffaf olarak paylaşmak ve yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi verme yerine; bağlantı sorununu “yoğunluktan kaynaklanmıştır” şeklinde açıklamayı seçti.
Bankanın yoğunluk açıklaması müşterileri ikna etmezken yaklaşan bayram dönemindeki yoğunluğu düşünen müşteriler şimdiden strese girerek tek banka yerine en az iki banka kredi kartını kullanma gibi çözümler arayışına girdi..
İDDİA : EFE DEMİR’İN ARKADAŞLARI BANKAYA İSYAN ETTİ!
Diğer taraftan banka içinde 13 Mart’ta veda olarak mail gönderip hayatına son veren EFE DEMİR’in IT’ci olması nedeni ile arkadaşlarının bankaya tepki olarak sistemleri yavaşlattığı iddia edildi ve banka içinde sesli tartışma konusu haline geldi. EFE DEMİR olayından sonra Bilgi İşlem başta olmak üzere Bankacılık sektöründeki MOBBİNG tartışmaları da tekrar başlamış oldu.
EEF DEMİR OLAYI NEDİR?
Depremzedelerin kredilerinin ertelenmesine dönük talebinden dolayı bir süredir işyerinde mobbinge maruz kalan Yapı Kredi Teknoloji çalışanı Efe Demir, geçtiğimiz günlerde yine uzun saatler çalıştırıldıktan ve bu sırada ağır şekilde baskı uygulandıktan sonra sinir krizi geçirerek camdan atlayarak intihar etmişti.
Demir’in intihar etmeden önce şirket yöneticilerine gönderdiği e-posta ortaya çıktı.
sendika.org’un yayınladığı mektupta Demir, “Kral çıplak demenin suç addedildiği bir ülkede, ben en azından kurumum açısından kral çıplak diyorum. Bir şeyler yoluna koymak için hala çok geç değil” ifadelerini kullandı.
Demir’in şirket yöneticilerine gönderdiği mektup şöyle:
“Değerli yöneticilerim,
Öncelikle size kendimden bahsetmek istiyorum. İzmir’de çok eğitimli ve başarılı bir ailenin küçük çocuğuyum. İkisi de akademisyen olan annem ve babam, rol modelim olan meslektaşım ve 20 yıldır Amerika’da mesleğini başarıyla sürdüren abim ile beraber tam anlamıyla çekirdek denebilecek bir ailenin içinde huzurlu bir ortamda yetiştim. Bütün eğitim hayatımı başarılarla ve derecelerle tolu bir şekilde tamamen burslu bir şekilde tamamladım. Mütevazi olmaya gerek yok Türkiye standartlarında her anlamda o kaymak tabaka diyebileceğimiz bir kategoride bulunduğumu söyleyebilirim. Ayrıca ekonomik olarak da belki ikinizden de rahat hiçbir kaygısı ve sıkıntısı olmayan bir gerçekliğim olduğunu da söylemek isterim.
İş hayatıma Yapı Kredi’de başladım. Temas ettiğim her kişiyle pozitif ilişkiler kurdum, güldüm, güldürdüm, paylaştım. Oldukça da yoğun ve başarılı bir dönem olduğunu söyleyebilirim. Açıkçası kurumda savunduğumuz sözde ilkelerin tamamına uygun bir çalışma hayatı başlangıcı diyebiliriz. Kariyerimde 4 seneyi geride bıraktığım noktada artık ekip değişikliği ve daha büyük projede çalışma hevesiyle Krediler dünyasına yöneldim. UCAP ve SCAP gibi önemli iki projenin her safhasında canhıraş bir şekilde ekip arkadaşlarımla beraber yer aldım. Her hedefi teker teker gerçekleştirdiğimiz, çıktılarını benden çok daha iyi bildiğiniz başarılarla dolu bu yıllar beni bildiğim kadarıyla kurumun tarihinin en erken yöneticilik pozisyonuna getirdi. Bunları anlatıyorum; çünkü geldiğimiz noktanın ne kadar olumlu ve herkesin hayallerini süsleyecek bir nokta olduğunu vurgulamak istiyorum. Ayrıca bu hayatta en değer verdiğim insanlardan birini; değerli eşimi de bu kurumda tanıdım. Ekip arkadaşı olarak tanıştığım B. ile hayatımı birleştirmeme de burası vesile oldu demek hiç de yanlış olmaz.
Cümleleri burada bitirsek muhtemelen bir teşekkür ve memnuniyet timsali bir mail olacaktı; Ancak:
Buralara gelirken hep söz de savunduğumuz kurum değerlerinin aslında ne kadar içinin boşaltıldığına şahit oldum.
Tedbirli olma kisvesi altında korkakça davranıldığını gördüm.
Liyakat eksikliği taşıyan onlarca yöneticinin yollarca burada çalışmasına ve kurumun içini boşaltmasına sessiz kalındığını gördüm.
Listelere girmemenin büyük işler yapmaktan önemli hale geldiğini gördüm.
Takvim hedeflerine yetişmenin hedefin kendisinden çok daha büyük görüldüğünü gördüm.
Yöneticisini memnun etmeye çalışmanın amaç haline geldiğini gördüm.
Yüzlerce yalan söylendiğini gördüm.
F.Ç. gibi kıymetli bir yöneticinin bankanın vizyonsuz yöneticilere gösterdiği hoşgörü nedeniyle yol ayrılığı noktasına getirildiğini gördüm.
E.M gibi kıymetli bir insanın yıllarca kuruma verdiği emekler göz ardı edilircesine, fikir ayrılığı nedeniyle yol ayrılığı noktasına getirildiğini ve yol ayrılığında yalnızlaştırıldığını ve seçeneksizleştirildiğini gördüm.
Bunlar istifa etmem için oldukça yeterli sebepler ve belki bir ay öncesine kadar alacağım karar bu olacaktı. Ama hepimizin malumu bir deprem felaketi yaşadık. Bugün de hastanede İbrahim’i ziyaret ettim. Daha iyiye gidiyor, inşallah bacağını kaybetmeden bu dönemi de atlatır.
Ama deprem sırasında da yaşananlara değinmekte fayda var. Özellikle bizim ekibimizin yer aldığı onlarca aksiyon aldık malumunuz. Deprem kitlesinin bütün risk stratejilerinden ayrıştırılmasını sağlayan, bulunduğu bölgeden şubeye, ilden ilçeye her bilgisini beslediğimiz bir dönemde alınan banka aksiyonlarını özetliyorum;
BDDK izin verdiği (biraz da zorladığı) için bütün depremzedelerin kredi kartı limit artışlarını x4 kuralına göre değil x8 kuralına göre otomatik değerlendirdik ve 10 milyara yakın Pazar payı yakaladık. Müşterilerimize harcama anlamında destek olmaya çalıştığımızı rekabette Garanti’ye karşı bir hamle olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Kredi ötelemelerini basiretsizce önce otomatik ödeme sonra öteleme gibi yapmaya çalıştık günlerce. Ne zaman sosyal medyaya düştük ve başka bankaların daha “müşteri dostu” uygulamalarını gördük; ancak o zaman geri adım atıp tam ötelemeye gittik. İşletme ve ticari kredilerde hala suyunu sıkmaya çalışıyoruz müşterilerin
Bu 1-2 akut aksiyon alındıktan sonra ne yaptık; bütün depremzedelerin risk başvurularını reddetmeye başladık. Neden? Çünkü ödeyemezler, neden. NPL riskine girelim ki; malum finansal bir kuruluşuz önce kendimiz geliyoruz
Sonra tabi baktık Pazar kaybı yaşıyoruz o kadar da değil daha detaylı bir bakalım herkesi de reddetmeyelim. Belirli risk bölgelerini ayrıştıralım; onların ödetebileceği taksit tutarını yarıya düşürelim yine de alabilecek olan zengin müşterilerimiz bankadan kredi alabilsin.
Ama son aksiyonda tabi önemli bir ticket size kaybettik. BDDK tebliği 10 gün öncesinde yayınlanmasına rağmen; umurumuzda olmayan vade kısıtı bir anda acil gündemimize geldi. Çünkü uzun vade daha fazla kredi tutarı anlamına geliyordu hepimiz için.
Toplumsal sorumluluğunu üst seviyede olarak lanse ettiğimiz bankamızın yukarıdaki aksiyonların hiçbirini depremde zarar görmüş tek bir yurttaş mutlu olsun diye almadı. Hepsi tamamen ticari ve stratejik hamlelerdi. Tabi IT organizasyonu olarak şu şekilde kendinizi rahatlattığınıza eminim, kararları biz vermiyoruz. Peki kararları etkilemek yönünde bir girişiminiz oldu mu? Peki vicdanınıza sığmayan bu kararların alındığı dönemde bir yerde hiç odağınızı kaybetmeden çalışmayı nasıl başardınız?
Bu kısmı biraz yakın dönem özetlemesi olarak çarpıcı örnekler olduğu için vurgulamak istedim.
Gelelim münferit örneklere;
Eşim o zamanki yöneticisi L.B’yi IK etiğine şikayet ettiğinde hem performansı hem de kişisel haklara yönelik usulsüzlük olduğunu ilettiğinde kurum olarak sessiz kaldık. Eminim hala IK sisteminde dosyası açıktır. Tabi bu eşim özerinde münferit bir örnek diye düşünüp duygusal davrandığımı düşünebilirsiniz. Peki hiç L.B’nin ekibindeki son 5 yılda işten ya da ekipten ayrılmış 40 çalışma arkadaşımızı incelediniz mi? Hepsi mi kendisi başarısızdı? Ya da sorumlu yöneticisi Yılmaz Karaca özelinde bir değerlendirme yapmayı düşündünüz mü bugüne kadar?
UCAP projeni sırasında pandeminin de fırsat bilindiği ve insan haklarını ihlal edercesine 80 saatin üzerinde onlarca kişinin çalışmasını nasıl değerlendirelim? Bir amaç uğruna ve başarılı bir grubun eseri miydi bu? Ya da o arkadaşlar bu hedefi başarırken gerçekten mutlu muydu? Karşılıklarını aldılar mı? Direktörlüğün yüzde 50’si turnovera uğrarken bir proje için sizce bu değdi mi? Ya da inisiyatif sahiplerinin kurum sadakatini kaybettirmeden önce yapılabilecek başka bir şey yok muydu?
Daha verilecek yüzlerce örnek olmasına rağmen uzatmayacağım. Deprem gündemi hepimiz için bir anda geride kaldı, mevcut hedeflere ve takvimlere geri dönüldü. 15 günlük sözde hassasiyet yerini azme değil hırsa, çabaya değil sonuca, kaliteye değil takvime bıraktı. Beni en çok yıpratan şeyi en sonra bıraktım.
İnsana ve çalışma arkadaşınıza ÖNEM VERMİYORSUNUZ. Kimin ne yaşadığına ne sonuç ürettiğine bakıyorsunuz.
…
Tek bir şeyi iyi yapıyorsunuz, o da görece iyi para veriyorsunuz. Yarın bir gün çalışan ve çalışmayan arkadaşların primlerini de özelleştirirsiniz, somut bir kaynak aktarırsınız başarılı arkadaşlarımıza. Ama çalışanlarınızın bu parayı kullanabilecek zaman ve kaliteli psikoloji içinde olup olmadığını gram önemsemiyorsunuz. Bu kurumda başarılı olabilecek arkadaşlarımızın çoğunu kaybedeceksiniz; özellikle de ekonomik kaygısı az olan ya da başka kurumlarda bu kaygıyı giderme şansı olan arkadaşlarımızı.
“Siz” söylemini lütfen kişisel algılamayın; gözümde kurumu temsil ettiğiniz için bu terminolojiyi kullanıyorum. Hayatımla ilgili daha tatsız bir karar almış olmasan sanırım bu sadece istifa niteliğinde olacaktı, ancak sanırım bu niteliğin bir pek de önemi kalmadı. Size ve kuruma saygımdan dolayı bu maili genele değil, size ve bana değer verdiğini bildiğim 3-4 arkadaşıma atıyorum.
Kral çıplak demenin suç addedildiği bir ülkede, ben en azından kurumum açısından kral çıplak diyorum. Bir şeyler yoluna koymak için hala çok geç değil.
Sağlıcakla kalın.
Not: Ailemi ve bu maile konu ettiğim insanları rahat bırakın. Aksi durumda hakkımı helal etmiyorum.
Efe Demir
Bireysel Krediler Tahsis Uygulama Geliştirme Müdürü”
Yapı kredi İSİG Meclisi’nden paylaşımı silmesini istedi
Bununla birlikte, konuyu gündem getiren İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Yapı Kredi’nin kendilerine gönderdikleri yazıyı paylaştı. Yazıda bankanın İSİG’den paylaşımlarını silmesini istediği görüldü.
İSİG’in sosyal medya hesabından ilettiği Yapı Kredi yazısı şöyle:
“Sayın İlgili,
Yapı Kredi Teknoloji’de Bireysel Krediler Tahsis Uygulama Geliştirme Müdürü olarak görev yapan değerli çalışma arkadaşımız Efe Demir’in vefatının derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Bizleri derinden yaralayan bu vefatla ilgili; sosyal medya hesabınızda yaptığınız ‘mobbing nedeniyle intihar’ ve ‘buna bağlı olarak şirket çalışanlarının iş yavaşlattığı ve sistemin durduğu’ iddiaları asılsızdır ve kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır.
Gerçeklikten uzakta, insan hayatını kullanarak itibar zedelemeye odaklanan bu sosyal medya
paylaşımının ivedilikle kaldırılmasını talep eder, aksi halde konuyla ilgili tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı belirtmek isteriz.
Saygılarımızla,
Yapı Kredi”
KAYNAK: SOL.ORG.TR
****************
MOBBİNGÇİLER KAZANDI: BANKA SEKTÖRÜNDEKİ EFE DEMİR HAYATTAN KOPTU – BankaVitrini
Yapı Kredi, Akbank ve Şekerbank emeklileri isyanda – BankaVitrini
Yapı Kredi çalışanı, binlerce müşterinin bilgilerini 3. kişilere sattı! – BankaVitrini
Personelin başına silah dayayan banka müdürüne 2 yıl 5 ay hapis cezası! – BankaVitrini
İlginizi Çekebilir
-
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 SON ÇEYREĞİNE NASIL GİRDİ
-
BANKA HESAPLARINIZ BOŞALTILIR İSE NE YAPMALIYIZ?
-
YAPI KREDİ’den satış görüşmeleri ile ilgili açıklama
-
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 İLK ÇEYREK PERFORMANSLARI
-
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKACILIK SEKTÖRÜ-2023
-
Erol TAŞDELEN yazdı: YILIN SON ÇEREĞİNE BANKACILIK SEKTÖRÜ VE 4 BÜYÜKLER NASIL GİRDİ?
-
YAPI KREDİ 12,6 milyar TL net kar açıkladı
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
TCMB Başkanı KARAHAN : Parasal sıkılaşma devam edecek mesajı verdi

Yayınlanma:
2 gün önce|
30/04/2025Yazan:
BankaVitrini
TTCMB Başkanı Dr. Fatih Karahan’ın 93. Olağan Genel Kurul Toplantısında Yaptığı Konuşma yaptı…
Bankamızın Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının 93. Olağan Genel Kurul Toplantısına hoşgeldiniz.
Merkez bankalarının toplumsal refah artışına en büyük katkısı fiyat istikrarını sağlamalarıyla gerçekleşir. 2024 yılı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının bu bilinçle kararlı adımlar attığı, böylece dezenflasyon sürecinin başladığı bir yıl oldu.
Genel Kurul’da görüşeceğimiz gündem maddelerine geçmeden önce 2024 yılı başından bu yana makroekonomik gelişmelere dair değerlendirmelerimizi ve para politikası uygulamalarımızı özetleyeceğim. Daha sonra son dönemde piyasalarda yaşanan hareketlilik karşısında aldığımız tedbirlerden bahsedeceğim. Konuşmamın son bölümünde ise kısaca 2024 yılı kurumsal faaliyetlerimize değineceğim.
Saygıdeğer Katılımcılar,
2024 yılında küresel büyüme görünümünde sınırlı bir iyileşme kaydedildi, işgücü piyasalarının arz ve talep dengesindeki normalleşme eğilimi sürdü. Son dönemde küresel ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin artan belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler 2025 yılı küresel büyüme üzerinde aşağı yönlü riskleri artırdı. Küresel enflasyonda düşüş gözlenmekle birlikte, belirsizliğin yüksek ve risklerin canlı olması, merkez bankalarının temkinli duruşlarını devam ettirmelerine neden oldu.
Ülkemizde ise, 2024 yılının ilk çeyreğinde ücret ayarlamaları ve öne çekilen talep kaynaklı olarak güçlü seyreden iktisadi faaliyet, parasal sıkılaşmanın etkileri ile özellikle ikinci ve üçüncü çeyrekte yavaşladı. Yılın son çeyreğinde ise kampanyaların etkisiyle hanehalkı talebi ve iktisadi faaliyet önceki iki çeyreğe göre hızlandı. Bu gelişmeler çerçevesinde, 2024 yılı genelinde yurt içi talebin ve net ihracatın büyümeye katkısı dengeli seyrederek daha sağlıklı bir görünüme işaret etti. Söz konusu dengelenmeyle uyumlu olarak iktisadi faaliyet 2024 yılında yıllık bazda yavaşladı ve büyüme oranı yüzde 3,2 olarak gerçekleşti. Üretim tarafından bakıldığında, yılın genelinde büyümenin temel sürükleyicisi hizmetler sektörü olurken, inşaat sektörü bu büyümeye artış yönünde katkı sağladı. 2025 yılının ilk çeyreğine ilişkin talep göstergeleri, yurt içi talebin ivme kaybetmekle birlikte öngörülenin üzerinde seyrettiğini ve enflasyonu düşürücü etkisinin azaldığını ima ediyor. Bu noktada, talep göstergelerini yakından takip ettiğimizi ve talep koşullarındaki gelişmelerin dezenflasyon sürecini olumsuz yönde etkilemesi durumunda, gerekli önlemleri alacağımızı vurgulamak isterim.
2024 yılında, ihracat yıllık bazda artarken, ithalat geriledi. Dış ticaret açığındaki azalma ve hizmetler dengesindeki güçlü görünümün etkisiyle, cari işlemler açığı 2024 yılında belirgin şekilde düştü ve 10 milyar ABD doları olarak gerçekleşti. Hizmetler dengesindeki güçlü görünüm cari işlemler dengesine olumlu yansırken, altın, enerji ve çekirdek dış ticaret dengesindeki iyileşmeler, cari açıktaki düşüşü destekledi. 2025 yılının şubat ayı itibarıyla 12 aylık birikimli cari açık, hizmetler dengesi fazlasındaki yüksek seviyeye karşın, altın ve enerji açıklarındaki artışın etkisiyle 12,8 milyar ABD doları olarak gerçekleşti.
2024 yılının mayıs ayı itibarıyla yıllık yüzde 75,5 seviyesine ulaşan tüketici enflasyonu, 2024 yılının haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci ile hızlı bir gerileme eğilimine girerek, yıl sonunda yüzde 44,4 olarak gerçekleşti. Parasal sıkılaşmanın etkisiyle yıl boyunca zayıflama eğilimi gösteren yurt içi talep koşulları, yılın ikinci yarısında enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelere geldi. Kredi kullanımı yılın ilk yarısında artışlar sergiledi, ancak alınan makroihtiyati tedbirlerin desteğiyle yılın kalan döneminde ılımlı seyretti. Türk lirasındaki değer kaybının geçen yıla göre daha sınırlı olması bu kanaldan gelen enflasyonist baskıları hafifletti.
2024 yılında ücret ve hammadde kaynaklı maliyet artışları zayıfladı. Emtia fiyatları yılın ilk çeyreğinde bir miktar yükseldikten sonra yılın kalan kısmında enerji grubu öncülüğünde gerileme eğiliminde oldu. Enflasyon beklentileri enflasyon tahminlerinin üzerinde seyretmekle birlikte yıl boyunca geriledi. Bu gelişmelerin yanı sıra, gıda grubunda belirli dönemlerde ortaya çıkan fiyat artışları, enflasyon açısından bir risk unsuru oldu.
Değerli Konuklar,
Özetlediğim bu makro görünüm altında, para politikası duruşumuzu, dezenflasyon sürecinin devamını sağlayacak şekilde belirliyoruz. Dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için başladığımız güçlü parasal sıkılaştırma süreci çerçevesinde, politika faizini 2024 yılı mart ayı itibarıyla yüzde 50 düzeyine çıkardık. 2024 yılı Nisan-Kasım döneminde enflasyon üzerindeki yukarı yönlü risklere karşı ihtiyatlı duruşumuzu koruyarak politika faizini yüzde 50 düzeyinde sabit tuttuk.
Aralık ayında ise, politika faizinin seviyesini, enflasyon görünümü ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyi dikkate alarak yüzde 47,5’e indirdik. Ayrıca gecelik vadede borçlanma ve borç verme oranlarının bir hafta vadeli repo ihale faiz oranına kıyasla -/+ 150 baz puanlık bir marj ile belirlenmesine karar verdik.
Politika faizine ek olarak, iktisadi birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı, parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla, 2024 yılında da makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ettik. Mevduata, kredilere ve likidite yönetimine ilişkin etkili düzenlemeler yaptık.
Bu kapsamda, parasal sıkılaştırmayı desteklemek amacıyla Türk lirası likidite fazlasının giderilmesine yönelik sıkılaştırıcı adımlar attık. Makroihtiyati çerçevedeki sadeleşme kapsamında menkul kıymet tesisi düzenlemesini yürürlükten kaldırdık, kaldıraç oranına göre ilave zorunlu karşılık tesisi uygulamasını sonlandırdık.
Kur Korumalı Mevduat hesaplarının TL’ye geçiş yoluyla kademeli olarak azaltılması amacıyla, KKM’den TL’ye geçişe ve yenilenmesine ilişkin hedef hesaplamalarında değişiklik yaptık. Buna ilaveten KKM için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz veya telafi ödemesi uygulamasını kaldırdık.
2024 yılının haziran ayında başlayan dezenflasyon süreci, 2025 yılının ilk çeyreğinde de devam etti. Mart ayı itibarıyla yıllık tüketici enflasyonu yüzde 38,1’e geriledi. Yılın ilk çeyreğinde emtia fiyatlarında petrol fiyatları öncülüğünde düşüş yaşandı. Temel mal yıllık enflasyonu oldukça ılımlı bir artış sergileyerek yüzde 20’nin altına geriledi. Hizmet enflasyonu ise, ocak ayında, ücret ve yönetilen/yönlendirilen fiyat ve maktu vergi ayarlamalarının etkisiyle bir miktar yükselmekle birlikte, şubat ve mart aylarında belirgin bir yavaşlama eğilimine girdi. Taze meyve ve sebze fiyatlarında yılın ilk iki ayında ılımlı artışlar gözlenirken, mart ayında yaşanan olumsuz hava koşulları, meyve ve sebze fiyatlarında artışa neden oldu.
Enflasyondaki bu gelişmelere paralel olarak, politika faizini ocak ayında %45’e mart ayında ise %42,5’e indirdik. Makro finansal istikrarı korumak, sıkı parasal duruşu desteklemek ve para politikası aktarım mekanizmasının etkinliğini artırmak için, 2025 yılında da makroihtiyati tedbirlere devam ettik.
Bu kapsamda, kredi büyümesi ve kompozisyonunun dezenflasyon patikası ile uyumlu seyrini temin etmek amacıyla, yabancı para ticari krediler için aylık büyüme sınırını önce yüzde 1’e daha sonra yüzde 0,5’e indirdik. Türk lirası ticari kredilerde ise KOBİ kredi büyüme sınırını yüzde 2,5; diğer ticari kredi büyüme sınırını yüzde 1,5 olarak belirledik. Bankaların 1 yıla kadar vadeli Türk lirası cinsi yükümlülükleri için zorunlu karşılık oranını yükselttik. KKM hesaplarından çıkış stratejisi kapsamında tüzel kişilerin hesap açma ve yenileme işlemlerini sonlandırdık.
Saygıdeğer Katılımcılar,
Konuşmamın bu bölümünde sizlere son dönem piyasa gelişmelerine ve bu gelişmelerin enflasyon görünümü açısından oluşturabileceği riskleri sınırlamak amacıyla aldığımız tedbirlere değineceğim.
Bildiğiniz üzere mart ve nisan aylarında yurt içi ve yurt dışı finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler, finansal varlıklarda değer kayıplarına neden oldu. Bu gelişmelerin makroekonomik görünümü bozmaması için parasal aktarım mekanizmasını destekleyen ilave adımları ivedilikle attık.
Para Politikası Kurulu olarak, 20 Mart tarihinde ara bir toplantı yaparak sıkı parasal duruşu destekleyici tedbirler aldık. Bu doğrultuda, Merkez Bankası gecelik borç verme faiz oranını yüzde 44’ten yüzde 46’ya yükselttik. Bunun yanı sıra bir hafta vadeli repo ihalelerine bir süreliğine ara verdik. Bu sayede 19 Mart günü aşırı oynaklık sergileyen göstergelerdeki artış daha sınırlı kaldı.
17 Nisan tarihinde politika faizini yüzde 42,5’ten yüzde 46’ya yükselttik. Ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 46’dan yüzde 49’a, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e artırdık. Küresel ticarette artan korumacı eğilimlerin küresel iktisadi faaliyet, emtia fiyatları ve sermaye akımları kanalıyla dezenflasyon sürecine olası etkilerini yakından takip ediyoruz.
Piyasadaki oynaklığı sınırlamak üzere TL ve döviz likiditesine yönelik tedbirler aldık. Bu kapsamda TL depo ihalelerinin vadelerini uzattık. Ayrıca, likidite araçlarımızın çeşitliliğini artırarak vadesi 91 güne kadar likidite senetleri ihraç etmeye başladık. Tahvil piyasasının etkin işleyişini desteklemek için doğrudan tahvil alımları gerçekleştirdik.
Döviz likiditesine yönelik olarak da TCMB nezdinde TL uzlaşmalı vadeli döviz satım işlemlerine başladık. Likidite koşullarını yakından izlemeye ve likidite yönetimi araçlarını etkili şekilde kullanmaya devam edeceğiz.
Değerli Konuklar,
Finansal piyasaların etkin işleyişinin sürmesi amacıyla, piyasa kuralları içinde tüm para politikası araçlarını kararlılıkla kullanmaya devam edeceğiz. Adımlarımızı piyasalarda oluşan oynaklığın makroekonomik etkilerini sınırlamak amacıyla proaktif bir yaklaşımla belirleyeceğiz.
Enflasyonda kalıcı düşüş ve fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunu sürdüreceğiz. Bu doğrultuda, politika faizini; enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilimi ve beklentileri göz önünde bulundurarak öngörülen dezenflasyon sürecinin gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyeceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız.
Bankamızın Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,
Konuşmamın son bölümünde 2024 yılındaki bazı önemli faaliyetlerimizi özetlemek istiyorum.
Uyguladığımız politikaların ve aldığımız kararların etkin iletişimi ve diğer paydaşlarla eşgüdümü büyük önem arz etmektedir. Bu nedenle, fiyat istikrarını sağlama temel amacımız doğrultusunda attığımız kararlı adımları, 2024 yılında da yalın, şeffaf ve çift yönlü bir iletişim politikası çerçevesinde kamuoyuyla paylaşmaya devam ettik. İlk defa kamuoyu ile paylaşılan bir “Araştırma Gündemi” hazırladık.
Geçtiğimiz yıl teknoloji ve finansal altyapıyı daha yoğun ve etkin kullanmaya yönelik adımlarımız oldu. Bunlardan bazılarına kısaca değinmek istiyorum.
FAST kapsamında, ödemeler alanında rekabeti ve yenilikçiliği artırmak, yeni ve katma değerli hizmetlerin sunulmasını sağlamak amacıyla çalışmalarımızı 2024 yılında da sürdürdük. FAST işlem tutar limitlerini kademeli olarak yükselttik.
Türk lirası tedavülünün kesintisiz sağlanması, şubelerimizde kullanılan banknot işleme sisteminin donanım ve yazılım modernizasyonu, banknot işleme kapasitemizin artırılmasına yönelik çalışmalarımız oldu.
Ulusal ve uluslararası paydaşlarımızla iş birliğinin güçlendirilmesi ve mevcut ilişkilerimizin derinleştirilmesi kapsamında 2024 yılında da kendi görev ve yetki alanımız çerçevesinde faaliyetlerimizi sürdürmeye devam ettik.
Temel görev ve sorumluluklarımız çerçevesinde çalışmalarımızı sürdürürken, kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetleri kapsamında akademik çalışmalara da katkıda bulunmaya devam ettik.
Saygıdeğer Pay Sahipleri, Değerli Konuklar,
Bir kez daha vurgulamak isterim ki, fiyat istikrarı; sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışı için ön koşuldur. TCMB olarak dezenflasyon sürecini sürdürecek, enflasyonu, belirlediğimiz ara hedeflerle uyumlu olacak şekilde düşürmek için kararlılık ve özveri ile çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Konuşmama burada son verirken, Bankamız faaliyetlerine büyük bir özveri ile destek veren değerli çalışma arkadaşlarıma huzurlarınızda teşekkür ediyor, katılımınızdan dolayı hepinize saygılar sunuyorum.
BANKA HABERLERİ
QNB Türkiye ilk çeyrekte 11 milyar 188 milyon lira net kar elde etti
QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan: “KOBİ’ler ve ticari müşterilerimiz için sunduğumuz ürünlerle reel sektöre sağladığımız desteği artırırken, dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına sağladığımız finansmanla geleceği de şekillendiriyoruz” dedi

Yayınlanma:
3 gün önce|
29/04/2025Yazan:
BankaVitrini
QNB Türkiye‘nin 2025 ilk çeyrek net karı 11 milyar 188 milyon lira olarak gerçekleşti.
Bankadan yapılan açıklamaya göre, QNB Türkiye, yılın ilk üç aylık dönemine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı. 31 Mart itibarıyla, QNB Türkiye’nin toplam aktifleri, 2024 yıl sonuna göre yüzde 13 artışla 1 trilyon 701 milyar 978 milyon liraya ulaştı.
Aynı dönemde net krediler yüzde 9 artış kaydederek 952 milyar 428 milyon lira, müşteri mevduatı da yüzde 16 artış kaydederek 957 milyar 141 milyon liraya ulaştı.
Bankanın yılın ilk çeyrek net karı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 13 artış kaydederek 11 milyar 188 milyon lira oldu.
Açıklamada görüşlerine yer verilen QNB Türkiye Genel Müdürü Ömür Tan, stratejik hedefleri doğrultusunda büyümelerini sürdürürken, kaynakları verimli kullanmaya, riskleri etkin şekilde yönetmeye ve müşterilere değer katan çözümler sunmaya odaklandıklarını belirtti.
Küresel ölçekteki dalgalanmaların piyasalar üzerinde etkili olduğu bu dönemde, Türkiye’de uygulanan sıkı para politikası ve mali önlemlerin ekonomide dengeleyici rol üstlendiğine dikkati çeken Tan, şöyle devam etti:
‘TCMB’nin attığı adımlarla finansal piyasalardaki oynaklık sınırlanırken, nisanda politika faizinin yüzde 46’ya yükseltilmesiyle para politikasındaki sıkı duruş pekiştirildi. Enflasyonda beklenen düşüşle birlikte önümüzdeki dönemde para politikasında kademeli olarak gevşeme olasılığı gündeme gelebilir.’
Bankanın dijitalleşme ve sürdürülebilirlik alanlarındaki çalışmalarına değinen Tan, müşteri odaklı dijital çözümleriyle bankacılığı her zamankinden daha erişilebilir hale getirdiklerini aktardı.
Tan, ‘KOBİ’ler ve ticari müşterilerimiz için sunduğumuz ürünlerle reel sektöre sağladığımız desteği artırırken, dijital ve yeşil dönüşüm yatırımlarına sağladığımız finansmanla geleceği de şekillendiriyoruz.’ ifadesini kullandı.
QNB Türkiye’nin, 2024’te Karbon Saydamlık Projesi’nin (CDP) İklim Değişikliği ve Su Güvenliği Programlarında Global A Listesi’ne girerek uluslararası düzeyde takdir gördüğünü anımsatan Tan, bu başarının çevresel ve sosyal sorumluluk alanındaki kararlılıklarını yansıttığını kaydetti.
Tan, sanayide yeşil dönüşümü teşvik etmek ve desteklemek amacıyla Organize Sanayi Bölgeleri Üst Kuruluşu (OSBÜK) ile başlatılan stratejik işbirliğine işaret ederek, ‘409 OSB ve 68 binden fazla firmayı kapsayan bu işbirliği çerçevesinde karbon salımını azaltmaya yönelik finansman çözümleri sunuyoruz ve Dijital Köprü platformu üzerinden sanayicilere özel dijitalleşme hizmetleri sağlıyoruz.’ değerlendirmesinde bulundu.
Kapsayıcı kalkınmanın öncelikleri arasında yer aldığını ifade eden Tan, yüzde 100 memnuniyet oranıyla tamamlanan bu eğitim ve mentörlük programının kadınların ihracat ekosistemine katılımını güçlendiren somut bir adıma dönüştüğünün altını çizdi.
– QNB Türkiye, 2024 yıl sonu itibarıyla 694 kadın girişimciye ulaştı
Bankanın, ilk çeyrekte öne çıkan bir diğer gelişmesi de yurt içi yatırımcılara yönelik gerçekleştirilen 250 milyon lira tutarındaki sürdürülebilir bono ihracı oldu. Kaynak, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve sosyal kapsayıcılık alanlarındaki projelere yönlendirilecek.
Toplumsal etki alanında da çalışmalarını sürdüren QNB Türkiye, İhracatçı Kadınlar Derneği (İKADE) işbirliğiyle başlattığı ‘Kadınlar İçin İhracat Akademisi’ ile 2024 yıl sonu itibarıyla 694 kadın girişimciye ulaştı.
BANKA HABERLERİ
Garanti BBVA’dan yılın ilk çeyreğinde 25 milyar 398 milyon 699 bin lira net kar
Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, “Yılın ilk çeyreğinde enflasyondaki düşüş, iç talepteki canlılık ve finansal istikrarı destekleyen politikalar, sektörümüz için olumlu bir zemin oluşturdu” dedi.

Yayınlanma:
3 gün önce|
29/04/2025Yazan:
BankaVitrini
Garanti BBVA, 2025’in ilk çeyreğinde 25 milyar 398 milyon 699 bin lira net kar elde etti.
Bankadan yapılan açıklamaya göre, Türkiye Garanti Bankası AŞ, yılın ilk çeyreğine ilişkin finansal tablolarını açıkladı.
Bankanın konsolide finansal tablolarına göre, yılın ilk 3 ayında net karı 25 milyar 398 milyon 699 bin lira oldu. Aktif büyüklüğü 3 trilyon 498 milyar 288 milyon 811 bin lira seviyesinde gerçekleşen bankanın ekonomiye nakdi ve gayri nakdi krediler aracılığıyla sağladığı destek ise 2 trilyon 602 milyar 582 milyon 394 bin lira oldu.
Fonlama bazını dinamik bir şekilde yöneten bankanın fonlama kaynakları içindeki en büyük ağırlığı yüzde 73’le müşteri mevduatları oluşturmaya devam etti.
Müşteri mevduat tabanı 2025’te yüzde 21,4 büyümeyle 2 trilyon 545 milyar 380 milyon 977 bin lira oldu. Sermaye odağını koruyan bankanın sermaye yeterlilik oranı yüzde 16,2, öz kaynak karlılığı yüzde 30,5, aktif karlılığı ise yüzde 3,2 seviyelerinde gerçekleşti.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Garanti BBVA Genel Müdürü Mahmut Akten, yıla dengeli makroekonomik görünümle başladıklarını belirterek, ancak mart ayındaki gelişmelerin etkisiyle volatilitenin arttığını gözlemlediklerini aktardı.
Merkez Bankası’nın zamanlı ve sıkı duruşunun desteğiyle gelecek dönemde görünümün yeniden dengeye oturacağını düşündüklerini kaydeden Akten, ‘Yılın ilk çeyreğinde enflasyondaki düşüş, iç talepteki canlılık ve finansal istikrarı destekleyen politikalar, sektörümüz için olumlu bir zemin oluşturdu. Biz de bu dönemde, güçlü finansal yapımız ve müşteri odaklı yaklaşımımızla başarılı bir performans sergiledik. Güçlü başlayan birinci çeyrekle beraber sermaye yapımız ve çevik bilanço yönetimimiz, önümüzdeki belirsizliği, daha önceki dönemlerde pek çok kez gösterdiğimiz gibi başarıyla yönetmemizi sağlayacak.’ ifadelerini kullandı.
Akten, Türk lirası kredilerde tüketici ve küçük işletme kredilerinde özel bankalar arasında pazar payı kazanıp konumlarını pekiştirdiklerini anlatarak, ‘Hem TL hem YP müşteri mevduatlarında bir puanın üzerinde pazar payı kazandık. Bu performans, müşteri deneyimi odağımız, ilişki bankacılığındaki ve dijitaldeki gücümüzün bir yansıması.’ değerlendirmesini yaptı.
– ‘Uygulama, hatırlatmalarla, finans yönetimini verimli hale getiriyor’
Yılın ilk çeyreğinde 17 milyona yaklaşan aktif mobil müşterileriyle, Türkiye’nin çok tercih edilen mobil bankacılık uygulamalarından biri olmaya devam ettiklerine dikkati çeken Akten, müşteri deneyimini sürekli geliştirmek amacıyla mobil uygulamalarını baştan sona yenilediklerini vurguladı.
Akten, uygulamanın, yeni tasarımıyla sade ve kullanıcı dostu bir arayüz sunduğuna işaret ederek, uygulamanın kişiye özel öneri ve hatırlatmalarla, finans yönetimini verimli hale getirdiğini belirtti.
Uygulamanaın, özelleştirilebilir menü yapısı sayesinde, kullanıcıların uygulamayı kendi ihtiyaçlarına göre düzenlemesine olanak tanıyarak zaman kazandırdığını aktaran Akten, şunları kaydetti:
‘Bunlara ek olarak, Garanti BBVA Mobil’deki akıllı asistanımız Ugi de yapay zeka tabanlı büyük dil modelleriyle (LLM) yenilendi. Belirli konu başlıklarında standart yanıtlar vermeden, bankanın veri kaynaklarını tarayarak müşteriye özel, dinamik ve hiper-kişiselleştirilmiş çözümler sunuyor. Ugi, ilerleyen dönemde de kendini sürekli geliştirerek, kişiye özel ve daha akıllı yanıtlarla tıpkı bir kişisel asistan gibi hizmet vermeye devam edecek. Amacımız; müşterilerimizin ihtiyaç ve beklentilerine en uygun, kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmak.’
Akten, 2025 için ‘Sürdürülebilir Güçlü Büyüme’, ‘En İyi Müşteri Deneyimi’, ‘Sürdürülebilirlik’ ve ‘Çalışanlarımız’ şeklinde dört temel öncelik belirlediklerini kaydederek, ‘Bu öncelikler doğrultusunda tüm iş süreçlerimizi yeniden şekillendiriyor, müşterilerimize değer yaratmaya odaklanıyoruz. Güçlü sermaye yapımız ve sürdürülebilir büyüme stratejimizle Türkiye’nin ekonomik ve sosyal gelişimine katkı sağlamaya devam edeceğiz. Bankamızın yılın ilk çeyreğinde ulaştığı sonuçlarda emeği geçen tüm çalışma arkadaşlarıma, bize güvenen ve destekleyen tüm paydaşlarımıza teşekkür ederim.’ ifadelerini kullandı.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (815)
- BANKA ANALİZLERİ (137)
- BANKA HABERLERİ (3.055)
- BASINDA BİZ (58)
- BORSA (435)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.818)
- GÜNCEL (2.978)
- GÜNDEM (3.106)
- RÖPORTAJLAR (47)
- SİGORTA (132)
- ŞİRKETLER (2.131)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (448)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (956)
- Ali Coşkun (13)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (22)
- Dr. Abbas Karakaya (63)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (510)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (63)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (36)
- Onur ÇELİK (22)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (78)
- Serhat Can (6)
- Süleyman Çembertaş (16)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
YAZARLAR

Tüketimin ivme kaybetmesinin nedeni: Para bitti!

Trump ilk 100’de ne yaptı, ne yapamadı!

Ölmenin yasak olduğu meslek…

Kendi Ekibini Yönetemeyen Bilge Patron Sendromu

Pakistan-Hindistan krizi tesadüf mü?

İş aramaktan neden vazgeçildi?

Bağımsız Denetim Tabi Şirketlerin Belirlenmesi Kriterlerinde Değişiklik

Hintli Mukesh Ambani: Bedava Mobil uygulaması dağıtıp nasıl milyarder oldu?

İKLİM KANUNU NEDİR, TARIM VE HAYVANCILIĞA OLUMSUZ ETKİLERİ OLUR MU?

İşletmeler Zorda, Bankalar Suskun: Kredi Krizi Büyüyor

Peter Zeihan: Amerikan Düzeni’nin (Pax Americana) Sonu

Türkiye’nin Paris iklim hedefi tehlikede

FİRMALAR NAKİT İÇİN KIVRANIRKEN, KREDİLER NİÇİN DURDU!

Kuşaktan Kuşağa Servet Döngüsü: Varlık Nasıl Kurulur, Nasıl Tükenir?
- Bakan Bayraktar'dan elektrik kesintisi açıklaması 01/05/2025
- Bakan Kacır: KKTC'yi hep birlikte bilim adası yapabiliriz 01/05/2025
- Elektrik santrallerine 1,89 milyar liralık kapasite mekanizması desteği 01/05/2025
- Libya Ticaret Bakanı Huveyc: Türkiye ile ticaret hacminde hedefimiz 10 milyar dolara ulaşmak 01/05/2025
- FED FAİZ KARARI NE ZAMAN AÇIKLANACAK? FED faiz kararı ne olur? FED mayıs ayı faiz beklentisi! 01/05/2025
- MAYIS AYI KİRA ARTIŞ ORANI 2025 TÜİK: Mayıs ayı kira zammı yüzde kaç olacak, ne zaman açıklanacak? 01/05/2025
- ALTIN FİYATLARI 1 MAYIS: Gram Altın, Çeyrek Altın, Yarım Altın ve Cumhuriyet Altını Ne Kadar? 01/05/2025
- Apple'ın Çin satışlarında gerileme 01/05/2025
- Amazon'un satışları ilk çeyrekte arttı 01/05/2025
- Trump, İran'dan petrol alan ülkelere yaptırım uygulanacağını açıkladı 01/05/2025
- ABD'de işsizlik maaşı başvuruları arttı 01/05/2025
- Elektrik santrallerine 1,89 milyar liralık kapasite mekanizması desteği 01/05/2025
- İstanbul enflasyonu hızlandı 01/05/2025
- Çin devlet medyası: ABD müzakere için temasa geçti 01/05/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM1 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı