GÜNDEM
Türkiye’de seçmenlerin kişisel verileri manipülasyon için kullanılıyor mu?

Yayınlanma:
2 yıl önce|
Yazan:
BankaVitrini
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 1 Mayıs akşamı Twitter hesabından yaptığı paylaşımla Cambridge Analytica skandalını hatırlatarak Facebook’ta seçmenlerin manipülasyonu konusunu gündeme taşıdı. Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun için “Cambridge Analytica’cılık oynamak kapasitenizi aşar” ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu paylaşımında, Altun ile İletişim Başkanlığı’nda yönetici olan bazı diğer isimlerin dark web olarak bilinen takibi güç sanal ağlar için “anlaşma” yapmaya çalıştığını iddia etti.
Altun bu suçlamaya Twitter hesabından yanıt verdi ve Kılıçdaroğlu’nun iftira atarak “dedikodu siyaseti” yaptığını söyledi.
Peki Türkiye’de siyasi partiler seçmen kararlarını etkilemek için bu platformları nasıl kullanıyor?
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) Mart ortasında yayımladığı propaganda dönemi esasları ve yayın ilkeleri ağırlıkla TV yayıncılığına odaklanıyor. Uzmanlar ise seçim düzenlemelerinde “sosyal medya ve dijital pazarlamanın etkisinin gözardı edilmesinin” seçmenlerin manipülasyonu açısından endişe yarattığını söylüyor.
Facebook ve Instagram başta olmak üzere sosyal ağlar, kullanıcılarını tartışmalı bir şekilde yakından izleyerek oldukça detaylı profiller oluşturabiliyor.
Bu verilerin reklam hedeflemesi için kullanılmasına mikrohedefleme adı veriliyor.
Reklam verenler arasında siyasi partiler de bulunuyor.
Yani mikrohedefleme siyasi partiler için önemli bir propaganda aracı.
Cambridge Analytica skandalında 2018 yılında, 50 milyon Facebook kullanıcısına ait verilerin kullanılması bu aracın ne denli tehlikeli bir araca dönüşebileceğinin en önemli örneği olmuştu.
’26 milyon liralık reklam harcaması yapıldı’
Türkiye’de siyasi mikrohedeflemeleri inceleyen izleme kuruluşu Gözlemevi’ne göre, Ağustos 2020’den bu yana Facebook ve Instagram’da siyasi ve sosyal meselelerle ilgili yaklaşık 26 milyon liralık reklam harcaması yapıldı.
Türkiye’de bu sürede siyasi ve sosyal meselelerle ilgili 1 milyardan fazla reklam gösterimi yapıldığı tahmin ediliyor.
AKP son 30 günde yaklaşık 300 bin lira harcayarak bu platformlarda en fazla reklam yatırımı yapan isim oldu.
Onu yaklaşık 154 bin lira harcayan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan izledi.
En çok harcama yapanlar arasında üçüncü sırada 108 bin liralık harcamayla DEVA partisi ve dördüncü sırada 102 bin liralık harcamayla MHP var.
Verilere göre CHP ya da Millet İttifakı cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu adına Facebook ya da Instagram reklamları için son 30 günde reklam harcaması yapmadı.

Gözlemevi’ne göre “ikna gücü, prodüksiyon ve reklam bütçesi olarak en güçlü ve etkili” dijital reklam kampanyaları AKP tarafından oluşturuldu.
Başka hiçbir siyasi parti, dijital reklamlarında seçime özel hazırlanmış yüksek bütçeli video prodüksiyonu kullanmadı.
Gözlemevi, bu sonuçları Facebook’un reklam kütüphanesi‘nden derlediği verilere dayandırıyor.
Kuruluş, bu reklam harcamalarını seçim reklamları 2023 websitesinde yayımlıyor.
Kıyas için Facebook reklam kütüphanesi verilerine dayandırılan bir başka analize göre İngiltere’de hükümetler ve siyasi organizasyonlar Meta’daki en büyük ikinci reklam veren konumunda bulunuyor.
Kasım 2018 ve Nisan 2022 arasında siyasi reklamlar için 15 milyon sterlin harcandı.
En çok harcamayı bu sürede 2,5 milyon sterlin reklam yatırımında bulunan İskoç hükümeti yaptı.
‘Mikrohedefleme çok fazla ayrımcılığa ve kutuplaşmaya sebep olabiliyor’
Siyasilerin bu harcamaları yapmaları yasal yönden sorun teşkil etmiyor, ancak reklam içeriklerinin ne olduğu ve hedeflemelerin nasıl yapıldığı konularında soru işaretleri var.
BBC Türkçe‘ye konuşan Gözlemevi kurucusu ve eski Google çalışanı Handan Uslu, Türkiye’de dijital reklam harcamalarının dış mekanlar ya da TV reklamlarına göre bütçe açısından “korkutucu” olmadığını söylüyor ve sözlerine şöyle devam ediyor:
“Ama sokakta ya da TV’de herkes reklam gördüğünü biliyor, bu reklamlar kamuoyunda tartışılıyor, reklamların içeriğini YSK değerlendiriyor ve en önemlisi mikrohedefleme yapılamıyor. Reklamlar muhtemelen bu kadar çok kişiye ulaşamıyor.
“Mikrohedefleme çok fazla ayrımcılığa ve kutuplaşmaya sebep olabiliyor.
“Reklamların amacı miminum harcamayla maksimum gösterime ulaşmak. Yani halihazırda göçmenlerle ilgili hassasiyetiniz varsa, bu konuda daha kutuplaştırıcı reklamlar görmeniz daha olası hale geliyor.”
Handan Uslu içeriklerin Facebook tarafından yeterince denetlenmediğini savunuyor ve Bursa’da LGBT haklarını destekleyen bir eyleme karşı Instagram’da “LGBT sapkınlığına” karşı reklam kampanyası düzenlendiğine şahit olduklarını anlatıyor.

KAYNAK,GÖZLEMEVI- Fotoğraf altı yazısı, Uslu, Facebook’ta Millet İttifakı ve Cumhur İttifakı reklamlarının aynı hesap tarafından yönetilmesinin kamuoyu yoklaması amacıyla yapılmış olabileceğini belirtiyor.
Reklamın on binlerce kişiye gösterildikten sonra Instagram tarafından topluluk kurallarına aykırı olduğu için kaldırıldığını söyleyen Uslu, düşük bütçeli bir çalışmayla nefret söylemi yaymanın mümkün olduğuna dikkat çekiyor.
Facebook reklam kütüphanesinde Türkiye’de yüz binlerce kullanıcıya gösterildikten sonra topluluk standartlarına uymadığı için yayından kaldırılan siyasi reklamlar olduğunu görmek mümkün.
Handan Uslu, “Facebook şeffaf olduğunu söylese de kaldırılan reklamların neler olduğunu bilmiyoruz.” diyor.
Facebook’ta kişisel ya da kurumsal kimliğini doğrulayan herkes siyasi reklam verebiliyor.
Facebook kullanıcılarının oluşturduğu içerikleri yapay zeka ve insanların ortak çalışmasıyla denetleniyor.
‘Seçim Kanunu’nda sosyal medyanın ve dijital pazarlamanın etkisi gözardı edilmiş’
Türkiye’de seçimleri düzenleyen mevzuatın önemli bir bölümünü 1980’lerde hazırlanmış yasalar oluşturuyor. Bu yasalar çerçevesinde propaganda yayınlarıyla ilgili TV ve radyo yakından izleniyor.
BBC Türkçe‘ye konuşan Bilişim ve Kişisel Verilerin Korunması Hukukçusu Umut Zorer, “Seçim Kanunu’nda sosyal medya ve dijital pazarlamanın etkisinin gözardı edilmiş” olduğunu söylüyor ve platformların manipülasyona açık olduğu konusunda uyarıyor:
“Kişiler hakkında ne kadar bilgi sahibiyseniz, onları manipüle etme şansınız da daha yüksektir. Avrupa’da liberal demokratik sistemlerin devamlılığı kişisel verilerin korunmasına bağlıdır. Kişilerin iradesi yanıltılırsa demokrasinin işlemeyeceği anlayışı hakimdir. Bizdeyse bu veriler manipülasyona açık.”
Türkiye’de kişisel verilerin kaydedilmesi 2004 yılında suç sayıldı ve 2010 yılında anayasanın 20. maddesine bir fıkra eklenerek kişisel veriler, “özel hayatın gizliliği ve korunması hakkı” kapsamında anayasal güvence altına alındı.
Düzenlemelere göre kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebiliyor.
Ancak sosyal ağlarda kişisel verilerin reklam için kullanılmasına yönelik açık rızanın oluşumu tartışmalı bir konu.
Facebook, kullanıcılarının Kullanıcı Sözleşmesi’ni kabul ettiklerinde reklam almayı kabul ettiklerini savunuyor.
Buna karşın Avrupa’da gizlilik hakları alanında çalışan kampanya grubu noyb, mikrohedeflemenin demokrasiyi tehdit ettiğini söylüyor.
Almanya’da siyasi partilerin yasalara aykırı biçimde mikrohedefleme yaptığını tespit ettiğini söyleyen noyd, 21 Mart’ta Berlin Veri Koruma Komisyonu’na suç duyurusunda bulundu.
Grup, açıklamasında, “Federal Meclis’te temsil edilen tüm partiler 2021 federal seçimlerinde Facebook’ta siyasi mikrohedeflemeye başvurdu” denildi.
Partilerin seçmenlerini nasıl “hedeflediğine” ilişkin bilgilerin Facebook tarafından gizli tutulduğuna dikkat çeken grup, sadece partilerin değil, Facebook’un da kullanıcıların siyasi görüşlerini analiz ederek yasaları çiğnediğini belirtti.
Avrupa Birliği’nin Genel Veri Koruma Yönetmeliği (GDPR), siyasi görüşlerle ilgili bilgileri, “özel kategorideki veriler” olarak sınıflandırıyor.
noyb, siyasi partilerin ya da Facebook’un bu verileri işlemek için kullanıcıların rızasını almadığını savunuyor.
Siyasi partilerin vatandaşlara SMS ve e-posta göndermemesi gerekiyor

KAYNAK, REUTERS – Fotoğraf altı yazısı, Siyasi partiler de veri sorumlusu sayılıyor.
Türkiye’deki yasal düzenlemelere göre gerçek kişilerle bağlantısı kurulabilen her türlü veri “kişisel veri” olarak tanımlanıyor. Bunlar işleyen tüm kurumlar “veri sorumlusu” sayılıyor.
Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) geçen haftalarda yaptığı açıklamayla siyasi partilerin de “veri sorumlusu” olduğunu hatırlattı.
Buna göre siyasi partiler propaganda amacıyla sadece üyelerine sesli, görüntülü veya yazılı mesajlar gönderebiliyor.
KVKK bağımsız adayların “vatandaşların kişisel verilerini bu amaçla işlememeleri gerektiğini” belirtiyor.
55/B maddesinin ikinci fırkasında, “Vatandaşların, elektronik posta adreslerine gönderilecek mesajlarla, taşınabilir veya sabit telefonlarına sesli, görüntülü veya yazılı mesaj göndermek suretiyle propaganda yapılamaz. Ancak, siyasi partilerin kendi üyelerine gönderdiği sesli, görüntülü veya yazılı mesajlar her zaman serbesttir” deniliyor.
Neler yapılabilir?
Türkiye’de 6112 sayılı Kanun’un, “Basın, iletişim araçları ve internette propaganda” başlıklı 55/B maddesinde seçim yayınlarının “tarafsızlık, gerçeklik ve doğruluk ilkelerine uygun olması şarttır” ifadeleri yer alıyor.
Avukat Zorer bu zorunluluğun sosyal ağlarda manipülasyon amaçlı “sahte haber” yayılmasına karşı bir sınırlama sayılabileceğini belirtiyor.
Zorer, buna karşın sosyal ağlarda bu içeriklerin tespitinin zor olduğunu belirtiyor.
Ona göre bu sorunla mücadele ancak “yargı, Bilgi Teknoloji Kurumu (BTK) ve KVKK’nın tarafsızlığı ve bağımsızlığı ile” mümkün olabilir.
Gözlemevi, Facebook’un Twitter gibi siyasi mikrohedeflemeyi yasaklaması gerektiğini savunuyor.
Bunun yanında siyasi partilerin tüm teşkilatlarında reklam standartları getirilmesinin gerekli olduğu belirtiliyor.
bbc
İlginizi Çekebilir
GÜNCEL
BİLANÇO NEYİ ANLATIR NASIL OKUNMALI?

Yayınlanma:
12 saat önce|
05/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Finansal tablolar, bir şirketin performansını değerlendirmenin temel yollarından biridir. Bu tabloların en önemlilerinden biri de bilançodur. Peki, bilanço nedir, neyi anlatır ve nasıl okunmalı?
Bilanço Nedir?
Bilanço, bir şirketin belirli bir tarihteki mali durumunu özetleyen mali tablodur. Şirketin neye sahip olduğunu (varlıklar), ne kadar borcu olduğunu (yükümlülükler) ve bu borçlar çıktıktan sonra ortaklara kalan kısmı (özkaynak) gösterir.
Bilanço denkliği şu temel formüle dayanır:
Varlıklar = Yükümlülükler + Özkaynaklar
Bu formül, bir şirketin tüm kaynaklarının nasıl finanse edildiğini gösterir: ya borç alınarak ya da özkaynaklarla.
Varlıkları Anlamak
Varlıklar, şirketin sahip olduğu her türlü ekonomik değeri ifade eder. İki ana gruba ayrılır:
-
Dönen Varlıklar: Nakit, alacaklar, stoklar gibi kısa sürede paraya çevrilebilen kalemler.
-
Duran Varlıklar: Makine, bina, taşıt gibi uzun vadeli ve işletmenin üretim kapasitesini artıran yatırımlar.
Varlıkların dağılımı, şirketin likidite durumu ve yatırım stratejileri hakkında fikir verir.
Ödenmemiş Yükümlülükler
Yükümlülükler, şirketin dış kaynaklardan sağladığı finansal yükümlülüklerdir.
-
Kısa Vadeli Yükümlülükler: 1 yıl içinde ödenmesi gereken borçlar (ticari borçlar, banka kredi taksitleri).
-
Uzun Vadeli Yükümlülükler: 1 yıldan uzun sürede ödenecek borçlar (tahviller, uzun vadeli krediler).
Şirketin borç yapısı, finansal risk düzeyi hakkında önemli ipuçları sunar.
Eşitliği Anlamak
Bilançodaki “eşitlik” ilkesi, şirketin varlıklarının tamamının bir kaynağı olduğunu ifade eder:
Varlıklar = Borçlar + Özkaynak
Bu, şirketin tüm mal varlığının ya dış borçlarla (yükümlülükler) ya da ortakların yatırımlarıyla (özkaynaklar) finanse edildiği anlamına gelir.
Anahtar Bilanço Oranları
Bilançoyu daha anlamlı kılmak için bazı finansal oranlara bakmak gerekir. İşte en çok kullanılanlar:
-
Cari Oran
= Dönen Varlıklar / Kısa Vadeli Borçlar
🔹 Şirketin kısa vadeli borçlarını ödeme kapasitesini gösterir. -
Borç / Özkaynak Oranı
= Toplam Yükümlülükler / Özkaynak
🔹 Şirketin borçla mı, özkaynakla mı finanse edildiğini gösterir. Risk düzeyini anlamak için önemlidir. -
Aktif Karlılık Oranı
= Net Kâr / Toplam Varlıklar
🔹 Şirketin sahip olduğu varlıkları ne kadar verimli kullandığını gösterir.
Bilanço; yatırımcılar, yöneticiler ve kredi verenler için kritik bilgiler sunar. Şirketin sağlığını, borçlarını, likiditesini ve büyüme potansiyelini anlamanın en güçlü yoludur.
Bilançoyu sadece rakamlar yığını olarak değil; şirketin mali fotoğrafı olarak görmek gerekir.
GÜNCEL
Faizde geri sayım: Rezervler güçleniyor, TL ilgisi artarken gözler TÜFE’de

Yayınlanma:
2 gün önce|
03/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Türk mali piyasalarında CHP davası sonrası olumlu hava dün de korundu. TL ve TL cinsi finansal varlıkların büyük bir kısmı, Türkiye’de siyasi iklimin değiştiği 19 Mart öncesi döneme geri döndü. Borsa İstanbul haftanın ilk üç gününde %8,4 yükselirken, iki yıl vadeli gösterge tahvilin bileşik faizi de %39,3 seviyesine kadar geriledi. TCMB’nin yaklaşık iki hafta sonra düzenleyeceği olağan PPK toplantısında anlamlı bir faiz indirimine soyunacağı yönünde beklenti -bizler 350 baz puan indirimle politika faizinin %42,50 seviyesine geleceğini ve koridorun daha simetrik bir görünüm kazanacağını düşünüyoruz- hisse senetlerine de alım getirdi. Faizin gerilemesinin sanıldığının aksine bankacılık sektörü için iyi bir şey olmasının da yardımı ile, Borsa İstanbul bankacılık endeksi geride bıraktığımız haftayı da dikkate alırsak %20 yükseldi.
Türkiye’nin yabancı indinde risklerini yansıtan CDS primi 285 baz puan ile 20 Mart’tan bu yana en düşük seviyeye gerilerken, USDTRY kuru da dün 39,80 seviyesinin altına gerileyerek TL ilgisini teyit etti. Her ne kadar siyasi cepheden gelen kafa karıştırıcı minvalde haberler gündemde yer tutsa da, genel hatları ile yurt içi siyasi risklerin azalmaya meyil tutması ile TCMB’nin de net yabancı para pozisyonu ciddi anlamda iyileşti. Sayıların dili ile konuşursak, 1 Temmuz valörlü işlemlerde, net yabancı para pozisyonu 7,6 milyar dolar artarken, manşet rakam da 28,1 milyar dolar seviyesine yükselerek son dönemlerin zirvesini test etti. Hatırlanacağı üzere, 19 Mart’tan hemen önce 61 milyar doları aşan manşet rakam, 28 Nisan tarihinde, TL’den uzaklaşan yatırımcıların döviz talebi ile 7,6 milyar dolar seviyesine kadar gerilemişti. TCMB’nin döviz rezervlerini güçlendirmesini, tıpkı bir ordunun silah envanterini güçlendirmesi olarak yorumlayabiliriz. Pazartesi günü TCMB’nin olumlu hava ile birlikte döviz alımına aniden başlaması, piyasada TL fazlalığına da sebebiyet verdi. Bankalar bir hafta vadeli %46 faizle repoya yüklendikleri bir ortamda, döviz satışı sonrasında ellerinde fazla TL kalınca, TL REF geçici de olsa %46 seviyesinin altına indi!
Büyük resmi konuşmak gerekirse, her ne kadar siyasi cephede belirsizlikler hâkim olsa da, 8 Eylül tarihine kadar önümüzde yaz dönemi ve büyük bir zaman dilimi olduğunu göz ardı etmemek gerekiyor. TCMB’den yıl sonuna kadar düzenlenecek dört olağan toplantıdan beklenen 1100 baz puan faiz indirimi, enflasyonun %30 seviyesinin hemen altına inme ihtimali, TL tahvillere yönelik alım iştahını desteklerken, uzun bir süredir oldukça negatif ayrışan hisse senetlerine de alım getirdi. Türk Lirası faizin (USDTRY kuru ile karşılaştırıldığında) yatırımcısına reel getiri sunmaya yaz ayları boyunca devam edeceğini düşünüyoruz. Lâkin, dün Ticaret Bakanlığı’nın açıkladığı öncü verilere göre, Haziran ayında dış ticaret açığı geçen yılın aynı dönemine göre %38,8 artarak 8,2 milyar dolar oldu. Bu bozulmada yaşanan jeopolitik gelişmelerin enerji fiyatları üzerinden rol oynadığını düşünüyoruz. Reel değerlenme politikası ile dezenflasyon sürecine destek verilmek istense de, son üç ayın ortalaması 9 milyar dolar açığa işaret ederek rekabet gücünde ciddi bir aşınma yaratarak dış ticaret açığını da anlamlı düzeyde artırdığını göz ardı etmemek gerekiyor!
TL ve TL cinsi varlıklara yönelik olumlu tonumuzu yine de korumaya devam ediyoruz. Hisse senetlerinde pozisyon artırılabileceğini düşünüyoruz. Bankacılık hisseleri ve inşaat sektörü ile ilintili hisselere alıcı gözle bakılması gerektiğini düşünüyoruz. CHP davası sonrası olumlu havanın yarattığı iyimserliğe dem vurarak salı günü bültenimizin manşetini “Ankara’dan abim geldi evde bir ‘bayram’ havası” diyerek hisse senetlerinde var olan coşkuya işaret etmek suretiyle piyasaların Ankara’yı yani TCMB’ye beklediğinin altını çizmiştik. Bugün TL faizlerin geleceğine yönelik önemli bir veriyi birazdan hep birlikte göreceğiz. TÜİK, saat 10.00’da Haziran ayı enflasyon oranları açıklanacak. Piyasaların medyan tahmini TÜFE’nin aylık bazda %1,6 artış kaydetmesi, yıllık rakamın da %35,4 seviyelerinde yatay kalması yönünde. Olumlu bir sürpriz ihtimalini de göz ardı etmiyoruz.
Dönelim yurt dışına… ABD Başkanı Trump, 9 Temmuz tarihinde tarifelerin devreye girmesinden önce Vietnam ile ticaret anlaşması yapıldığını duyurarak, Vietnam menşeli birçok ürüne uygulanacak gümrüğü %46 yerine %20 olarak belirledi. Çin menşeli ürünlerin Vietnam üzerinden geçişi ise %40 vergiye tabi tutulacak. Anlaşma kapsamında ABD, Vietnam’a sıfır gümrükle ihracat yapabilecek ve özellikle büyük motorlu araçlara öncelik tanınacak. Ancak detaylar belirsizliğini koruyor. Bu adımın Vietnam’ın Çin’e karşı denge arayışında ABD ile ilişkilerini sürdürme stratejisine de katkı sağladığını düşünüyoruz.
Temsilciler Meclisi’ndeki Cumhuriyetçiler, Trump’ın kapsamlı vergi indirimi ve harcama paketini 4 Temmuz’a kadar yasalaştırmak amacıyla son oylamaya yaklaşıyor. Yaklaşık 3,4 trilyon dolarlık maliyetiyle borcu büyütecek yasa tasarısı, Cumhuriyetçiler içindeki bazı muhafazakâr isimlerin itirazlarına rağmen, Trump’ın baskısıyla kritik önemdeki prosedürel oylama 220-212 ile geçti. Yasa tasarısı, Trump’ın 2017’de başlattığı vergi indirimlerini uzatıyor, göçmenlik denetimlerini sıkılaştırıyor ve yeşil enerji teşviklerini kaldırıyor. Tasarının geçmesi Trump için büyük bir iç politika zaferi anlamına gelecek.
Trump ile Elon Musk arasında kılıçların yeniden çekilmesi sonrasında, dün Tesla’nın ikinci çeyrek sonuçların farklı bir gözle takip edildi. Teslimatlarının %13,5 düşerek analist beklentilerinin altında kaldığını ve şirketin üst üste ikinci yılda da satış düşüşü yaşama ihtimalini artırdığını gördük. Yılın ikinci yarısında büyüme hedefini tutturmak için 1 milyondan fazla araç teslim etmesi gereken Tesla, Çin’de yenilenen Model Y ile toparlanma sinyalleri verse de, Trump’ın vergi reformu kapsamında elektrikli araç teşviklerinin kaldırılması riski ve Elon Musk’ın sağ eğilimli siyasi duruşu, özellikle ABD ve Avrupa’daki talebi olumsuz etkiliyor. Hisseler yılbaşından bu yana %20 düşüş kaydetti.
Trump politikaları nedeniyle doların değer kaybı özellikle EUR’ya karşı devam ederken, dün İngiltere Maliye Bakanı Reeves’in parlamento oturumunda gözyaşlarını tutamaması, kraliyet aslanı Sterlin üzerinde baskı yarattı. Başbakan Starmer, Reeves’e tam destek verirken, Reeves’in duygusal tepkisi, bir gün önce hükûmetin sosyal yardım reformlarında geri adım atmasıyla bütçede oluşan açık nedeniyle yaşanan siyasi gerilimin ardından geldi. Piyasalar, Reeves’in görevden alınabileceği endişesiyle sterlini ve tahvilleri sert şekilde sattı. Bir önceki gün dolar karşısında 1,38 seviyesine dayanarak son dört yılın zirvesini test eden GBPUSD paritesi, 1,36 seviyesinin altına gerilerken, uzun vadeli tahviller sert sayılabilecek bir satış baskısı ile karşı karşıya kaldı. Mali disiplin vurgusuyla tanınan Reeves, bütçedeki açığın alternatif vergi artışı veya harcama kesintileriyle kapatılmak zorunda kalabileceği eleştirileriyle karşı karşıya kalırken, Reeves’in görevine devam edeceği vurguladı. İngiltere Maliye Bakanı Liz Truss benzeri yaşanan dünkü gelişmeleri yakından takip edeceğiz. GBPUSD paritesinde sert geri çekilme ile GBPTRY kuru da dün 54 seviyesinin hemen altını test etti.
ABD borsaları geceyi yükselişle tamamlarken, yeni günün veri takvimi oldukça yoğun görünüyor. ABD piyasalarının yarın tatil nedeniyle kapalı konumda olmasına paralel, her ayın ilk cuması açıklanan ve ABD ekonomisinin gidişatı hakkında en önemli bilgileri sunduğuna inanılan tarım dışı istihdam verisi bugün KKTC saati ile 15.30’da açıklanacak. Öncesinde dün açıklanan özel sektör istihdamı pandemiden sonra sonra ilk kez azalma kaydetti! FED’in görev tanımında fiyat istikrarının yanı sıra tam istihdam görevi de olduğunu düşünürsek, bugün açıklanacak verinin önem arz edeceğini düşünüyoruz. Vadeli kontratlara göre, yıl sonuna kadar FED’den beklenen faiz indirimi 67 baz puan. FED’in bu ay faiz indirimi yapma ihtimali piyasa fiyatlamalarında %25 seviyesinde kalırken, zayıf bir istihdam verisi ile bu oran hızla yükselebilir!
ABD istihdam raporunun yanı sıra, gözler yukarıda da değindiğim üzere Trump’ın büyük vergi indirimi ve harcama paketinin Temsilciler Meclisinden geçip geçmeyeceğinde olacak. Çin’in hizmet sektörü aktivitesi, Haziran ayında zayıflayan talep ve ihracat siparişlerindeki düşüşle birlikte son dokuz ayın en yavaş büyümesini kaydetti. ABD ile geçici ticaret ateşkesi sürse de yüksek tarifelerin Çin’in ihracat baskısını artırdığını ve iç talep yetersizliğinin büyüme üzerinde temel bir engel olmaya devam ettiğini görüyoruz. Asya borsaları da yoğun gündem nedeniyle bu sabah karışık bir seyir izliyor. Hong Kong borsası zayıf verilerin gölgesinde %1 gerilerken, YEN’in değer kazanıma paralel Tokyo borsası Nikkei önemli bir değişim kaydedemedi. Altının ons fiyatı 3,350 dolar seviyelerinde yatay bir seyir izlerken, gümüş 36,50 dolar seviyesine toparlandı. Direnişin parası bitcoin ise yeniden 109bin dolar seviyesine yaklaştığını görüyoruz. Bitcoin cephesinde ilk nazarda 109bin dolar üzerinde haftalık kapanış, akabinde de 113bin doların aşılması ile asıl hareketin başlayacağını düşünüyoruz. Fiat para sistemine yönelik güven bunalımı ile arzı sabit fiziki enstrümanlara yönelik olumlu tonumuzu koruyoruz.
Emre Değirmencioğlu
GÜNCEL
Hazır Beton Sektöründe Sarsıntı: Teknik Beton Konkordato İlan Etti

Yayınlanma:
3 gün önce|
03/07/2025Yazan:
BankaVitrini
Türkiye’nin hazır beton, çimento, alçı ve kireç üretiminde faaliyet gösteren önemli oyuncularından biri olan TEKNİK BETON TURİZM İNŞAAT MADENCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş., yaşadığı mali darboğaz nedeniyle konkordato talebinde bulundu. Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi, 30 Haziran 2025 tarihli kararıyla şirkete 3 aylık geçici mühlet tanıdı.
Mahkeme Kararı ve Sürecin Özeti
-
Mahkeme: Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
-
Esas No: 2025/782
-
Karar Tarihi: 30/06/2025
-
Geçici Mühlet Süresi: 3 Ay
-
Konkordato Komiserleri:
-
Engin Dinçeli (mali konular uzmanı)
-
Deniz Çalışkan
-
Av. Şeyma Nur Kıhtır
-
Karar kapsamında, borçlu şirketin taşınır ve taşınmaz tüm mal varlıklarının üçüncü kişilere devri yasaklandı. Mahkeme izni olmaksızın rehin tesis edilemeyecek, kefil olunamayacak ve ücretsiz tasarruf işlemleri yapılamayacak.
Geçici Mühletin Hukuki Sonuçları
İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 288. maddesi gereğince, geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurur. Bu kapsamda:
-
6183 sayılı yasa kapsamında yapılan takipler dahil olmak üzere tüm takip işlemleri durduruldu.
-
Yeni icra ve iflas takipleri başlatılamayacak.
-
Bu tedbirler, yalnızca rehinli ve İİK 206/1 kapsamındaki imtiyazlı alacakları kapsamaz.
Sektörün Genel Görünümü
İnşaat sektöründeki durgunluk, artan hammadde maliyetleri, yüksek faiz oranları ve kamu ihalelerinde yaşanan yavaşlama; özellikle hazır beton ve yapı malzemeleri üreten firmalar üzerinde baskı oluşturmaktadır. Enerji maliyetlerindeki artışlar ve kur dalgalanmaları da finansal yükü artırmıştır. Bu nedenlerle Teknik Beton’un konkordato süreci, sektör geneline dair önemli bir işarettir.
Alacaklılara Duyuru
Şirketten alacaklı olduğunu iddia eden kişi ve kuruluşlar, ilan tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz dilekçesiyle birlikte mahkemeye başvurabilir. Bu süre zarfında konkordato koşullarının oluşmadığı yönündeki deliller de sunulabilir.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (853)
- BANKA ANALİZLERİ (141)
- BANKA HABERLERİ (3.155)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (456)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.858)
- GÜNCEL (3.281)
- GÜNDEM (3.217)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (134)
- ŞİRKETLER (2.272)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (480)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.078)
- Ali Coşkun (28)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (27)
- Dr. Abbas Karakaya (66)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (577)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (64)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (42)
- Onur ÇELİK (37)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (9)
- Süleyman Çembertaş (17)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

BİLANÇO NEYİ ANLATIR NASIL OKUNMALI?

Finansal Çöküşe Giden Yol: Bu 5 Riski Tanıyor musunuz?

Yes, Chef!” ile Yönetmek: Bir Diziden Alınan Liderlik Dersleri

Tribünler TCMB’yi çağırıyor: Enflasyonda kırılmamın ilk işaretleri…

SURİYELİLER DÖNMÜYOR ÇÜNKÜ…

AKBANK’TA ŞOK AYRILIK, ING’YE GEÇİYOR

Türkiye ile Çin Arasında Yeni Dönem: ICBC Turkey, Resmi RMB Takas Bankası Oldu

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül

AKBANK 3,4 milyar TL Takipteki Alacaklarını sattı

İsrail-İran Savaşının Türkiye’ye Etkileri

Sermaye kediye mi yüklendi?

Kentsel dönüşüm müteahhiti yaptığı daire ve dükkanları satıp ‘İflas ettim’ dedi
- Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün: Savunma sanayi ihracatında ilk 10 ülke arasına girmeyi öngörüyoruz 05/07/2025
- Trabzon, Türkiye Kültür Yolu Festivali ile sanatın başkenti oluyor 05/07/2025
- Akaryakıt ÖTV artışı enflasyonu nasıl etkileyecek? 05/07/2025
- Kasapoğlu, yangından etkilenen Ödemiş’te: Kahramanlarımıza minnettarız 05/07/2025
- Temmuz ayında 6,2 milyar lira engelli ve yaşlı aylığı ödemesi başladı 05/07/2025
- Bu hafta hangi yatırım araçları kazandırdı? 05/07/2025
- 1 TL’ye ev satışı mı? Reklam Kurulu’ndan emlakçılara ceza! 05/07/2025
- ABD’den Türkiye’ye kripto düzenlemeleri: Yeni oyun planı 05/07/2025
- OPEC+ üyesi 8 ülke Ağustos'ta üretim artışına gidecek 05/07/2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan F35 açıklaması 05/07/2025
- Koray Group/Kartal: Kredi imkanlarının kısıtlılığı İstanbul’da talep sıkıntısı yaratıyor 05/07/2025
- Merkez Bankaları için “söz gümüşse, sükut altın” mı? 05/07/2025
- Adana, Antalya, Adıyaman Belediye Başkanları gözaltına alındı 05/07/2025
- 7 başlıkla geçen hafta 05/07/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı