Connect with us

Erol Taşdelen

Bankalar Üst Yönetime yılın ilk yarısı ne kadar ödedi

Banklar her fırsatta tasarruf için personel çıkarırken iş Üst Yönetim ödemelerine gelince nedense kesenin ağzı açılıyor. Bazı bankalardaki ödeme anormal düzeyde. BDDK bu konuya en kısa zamanda el atmalı.

Yayınlanma:

|

Banklar her fırsatta tasarruf için personel çıkarırken iş Üst Yönetim ödemelerine gelince nedense kesenin ağzı açılıyor. Bazı bankalardaki ödeme anormal düzeyde. BDDK bu konuya en kısa zamanda el atmalı.

Banka Üst Yöneticilere neyin Primi
Bankalar üçer aylık dönemler halinde bilançolarını ve Faaliyet Raporlarını paylaşıyor. Piyasada pek dillendirilmiyor ama biz de ısrarla “Üst Yöneticilerin aldığı primleri” kamuoyu ile paylaşıyoruz. Rakamlara ulaşmak zor değil Banka Faaliyet Raporu formatında olması gereken bilgilerden yoksa açıklanacağını düşünmüyorum. Personel Giderlerinin içine yedirir geçerler, kimse de bunun ne kadarı Üst Yönetime gitti bilmezdi. Tabi bazıları “size ne banka istediği kadar parayı Üst Yönetimine verir” diyebilir. O zaman itirazlarımızı sıralamanın zamanı geldi. Önce tespitler yapalım hangi banka ne kadar Üst Yöneticilerine ( bazı bankalar fiyakalı olsun diye “kilit yönetici” diyor ) ödeme yapmış bakalım.

Hangi Banka ne kadar ödeme yaptı
2020 ilk yarı Faaliyet Raporlarından çıkardığımız listeyi inceleyelim. Görüldüğü gibi son yıllarda olduğu gibi QNBFinansbank 103,3 milyon TL ile ilk sırada. Son yıllarda 100 milyon TL altına hiç inmedi QNBFinansbank. Bu arada dört büyük bankanın ( İŞBANK – GARANTİ – YKB – AKBANK ) toplam Üst Yöneticilerine ödediği tutarın 123,9 milyon TL. Üç Kamu Bankasının ( Halkbank – Vakıfbank – Ziraat Bankası )  Üst Yönetime ödediği para 28,4 milyon TL düzeyinde. Bankalar arası Üst Yönetici ödemeleri bu kadar fazla fark olması ne anlama geliyor ? Arap Sermayeli Bankalarda Üst Yönetici ödemeleri banka Aktif büyülük ve karlılığına göre niçin fazla? Üst Yönetim ödemeleri nasıl belirleniyor? Bu konularda yetki ve söz sahibi olan BDDK bu konuda bir hazırlık yapıyor mu? Sorular çok!
YKB ve Garanti Bankası Üst Yönetim ödemelerini kıstı
Üst Yönetim ödemelerinin anormalliğine ilk tepki 2019’da tekrar Koç Grubuna geçtikten sonra YKB’de oldu. 2020 ilk çeyrekte 2019 ilk çeyreğindeki 33,3 milyon TL olan ödemeyi 10 milyon TL’ye ( %-62,9 ) düşürerek sektörde bu konuda ilk şoku yaşattı. Garanti Bankası da ilk çeyrek ödemelerini 2019’de 27,9 milyon  TL’den 22,2 milyon TL’ye ( %-20,3 ) düşürmüştü. 2020 ilk yarısında da Garanti Bankası   57,1 milyon TL’den 38,1 milyon TL’ye ( % -33,3 ) düşürdü. 2020 ilk yarısında Üst Yönetici ödemelerini   ( % -9,9 ) kısan üçüncü banka da Alternatifbank oldu. Değerlendirdiğimiz, bu bankalar dışındaki bütün bankalar 2020 ilk yarısından memnunlar ki Üst Yönetime anormal artışlar yaptı.

Anormal artış yapanlar gerekçesini de açıklamalı
2020 ilk ayrısında Üst Yöneticilere yapılan ödemelerde tasarruf yapan bankalar dışındaki bankalar artış yaparak kamuoyu karşısına çıktı. 2018 sonunda  17 milyon TL Net Kar açıklayıp Üst Yöneticilerine 16 milyon TL ödeme yapan; 2020 ilk çeyreğinde 31,7 milyon TL Net Kar açıklayıp yarısına yakın 14,5 milyon TL Üst Yönetime ödeme payan ODEABANK 2019 ilk yarısında ödediği 9,2 milyon TL ödemeyi % 98,8 artırarak 2020 ilk yarısında Üst Yönetime 18,2 milyon TL ödeme ile en fazla ödeme artışı yapan banka oldu. 2019 ilk yarısında Üst Yöneticilerine 25,9 milyon TL ödeme yapan DENİZBANK, 2020 ilk yarısında %79,3 artış ile Üst Yönetime 46,5 milyon TL ödeme yaptı. Aktif Büyüklüğü daha fazla olan bankalar en fazla 12 GMY ile yönetilirken, Denizbank’ın 24 olan GMY sayısını 2020 ilk yarısında 21’e indirebildiği görüldü. Bu kadar GMY’nin olduğu yerde artış masum bir gerekçe olabilir. Geçmiş yıllarda alt sıralarda yer alan AKBANK 2020 ilk yarısında 2019 ilk yarısına göre %39 artış yaparak 25,9 milyon TL olan ödemeyi 45,3 milyon TL’ye çıkararak artış oranında da ödeme tutarında da 3. Sıraya yerleşmiş durumda.
Küçük yatırımcı bilgilendirilmeli
Bankaların aynı zamanda Borsada işlem yaptıkları küçük yatırımcılarına bu artış gerekçelerine açıklık getirmeleri “İş Etik Kuralları” gereği bildirmeleri gerekir. Yıllardır Bankaların KAP, SPK, BDDK, Rekabet Kurulu, Etik Kurulu açıklamalarını takip ederim; bugüne kadar bu yönde bir açıklamaya rastlamadım; var ise gönderirlerse seve seve özür diler yayınlarım. Açıklamalılar mı; kesinlikle EVET!
2000 ve 2008 Krizinde AB ve ABD’de “Moral Hazard” uygulamaları
2000 ve 2008 Krizlerinde AB Ülkelerinde ve ABD’de Kamu otoritesi Banka Üst Yönetici / CEO ödemelerine ciddi sınırlamalar getirmişti. Türkiye’de henüz bu yönde bir adım yok. Olmalı mı kesinlikle olmalı. Karlılıkta sonda yer alan 12 bankanın toplam Net Karlılığı kadar bir prim tutarını tek banka Üst Yönetime ödeme yapıyor ise BDDK seyirci kalamaz. Banka Üst Yöneticilerinde halen çalışıp villalar yaparak müteahhitliğe soyunacak kadar paralar elde edenler var bu ülkede. 2000 ve 2008 krizlerinde AB Ülkelerinde ve ABD’de  Üst Yöneticiler ile ilgili soruşturmalar derinleştikçe bunların kirli işleri / ilişkileri ortaya saçılmış içlerinde tutuklananlar ve istifa edenler olmuştu. En iyi olasılıkla kurtulan aldıkları primlerden vaz geçenler ve iade edenler olmuştu. Bizim gibi sadece Bankalara ceza kesip işi bitirmiyorlar, sorumlulardan da hesap soruyorlar. Netflix, “Kirli Para” belgeselleri benzer hikayeler ile dolu mesela. O nedenle yurt dışındaki bankalarında yapamadıklarını burada yapabiliyor bazı bankalar, hesap sorulmuyor, sorumlu aranmıyor, ceza gelir ise kuruma / bankaya geliyor ne güzel değil mi!
Moral Hazard” günlerine mi geldik
Angloamerikan iktisat literatüründen dilimize geçmiş bir kelime Moral Hazard: Ahlaki  “İstismar”  Riski anlamında kullanılıyor. Kriz dönemlerinde çok hatırlanır olur. Zira işler iyi giderken kimse yapılan usulsüz işlemlere bakacak vakti de olmaz, iştahı da. Ne zaman işler sarpa sarar “Temiz Bankacılık” yapılıp yapılmadığı hatırlanır. Son yıllarda Wells Fargo Bank tarzı “ürün sat” bankacılığı döneminde önemli olan ürün satışının artırılmasıdır. Satışların usulüne uygun olup olmadığına bakılmadığı gibi satış yapan ekipler primlere boğulur para içinde yüzerler. İşler sarpa sarınca Bankalardan ilk çıkarılan gruplar satışları  2-3 yıl önce patlatan ekip olması tesadüf değildir. ABD’de Wells Fargo Bank’ın davalar açılmaya başlayınca 5.300 personelini bu nedenle çıkardığını unutmayalım. Sık duyarız “bölgenin yıldız elemanı idi kapı önüne kondu” diye. Altında bunlar yatar oysa. “İş odaklı çalışan, müşterileri  ile bütünleşmiş, müşterilerini yakından tanıyıp iyi analizler yapıp ihtiyaçlarına göre ürün öneren ve satış yapan” örnek bankacılar yok mu, tabi ki var ve başarılılar; yazdıklarımız da onları kapsamıyor tabi ki.
Prim hırsı ülke ekonomisine zarar mı veriyor
Milletçe izliyoruz. Swap İşlemleri, Forward İşlemleri, Türev İşlemler, Kur dalgalanmaları. Bu işlemlerden “masa başında işlem yapıp prim alanlar” var mı? Kesinlikle var! Bakın kimsenin dikkatini çekmiyor ama bu işlemler kriz dönelerinde daha da hızlanır. Primler havada uçuşur. Prim yapmak için daha çok işlem; daha çok işlem her zaman piyasa lehine olmaz, bir bakarsın o işlemler Para Piyasasını Kitleme noktasına gelir. Yasaklar havada uçuşur. Üç zibidi prim alacak diye ülke ekonomisi kitlenme noktasına gelir de ne olduğunu anlayana kadar geçmiş olsun!  Olan olmuş primini alan Üsküdar’ı geçmiştir. Ülke ekonomisi ne olur ise olsun yeter ki üç zibidi cepleri dolsun; puro yakıp viski elde ayağını masaya uzatıp keyif çatsın. Bunlar bizim ülkede olmaz diyorsanız size iyi uykular. Geriye yönelik Üst Yöneticilerin 3. Derece akrabaları dahil Varlık İncelemesi yapılır ise yazdıklarımız daha iyi anlaşılır. Sadece “yarım yamalak 1-2 dil biliyor” diye Liyakatı buna bağlayıp bir yerlere getirdiğiniz adamlara dikkat edin. Geçmişlerini inceleyin derim.  Yabancı dil öğrenmek için yurt dışında kafe köşelerinde sürten; otel localarında müşteri bavulu taşıyarak okuyan zibidiler bu ülkenin altına dinamit yerleştirdi. Bu adam prim fırsatı önünü açarsan olanlara da şaşırmaman lazım. Kokuşmuşluk sadece bankacılık sektöründe değil ki; bu ülkede “AVM’si olan yöneticiler” var. Maaş ile bu nasıl olur arkadaş diyen yok!
Performans Yalanı Üst Yöneticilere İşlemiyor
Bankacılık sektörü “Ürün Sat” şekline dönünce performans yalanları da ortaya saçıldı. Etik olmayan satışları yapmayan personel meşhur 17.-18. Madde gerekçe gösterilerek “performansı düştü” diye işten çıkarıldı ama bugün borsada bankasının değeri yarı yarıya düşmüş banka yöneticileri hala yerlerinde; yetmiyormuş gibi prim üzerine prim alıyorlar. Kriz bahane prim şahane o gruba. Genel Müdürlük Hazine işlemleri Kar Merkezi olduğu sürece Para Politikaları üzerinden oyunlar da bitmez oyuncular da. İşin ucunda “kazandır parayı al Primi” var çünkü. Gariban vatandaşa DCD İşlemleri ile ne kadar kar edeceklerini anlatıp zararda telefona dahi çıkmayan yüzsüzlere kim ne yaptı. Ortada açılmış yüzlerde dava ve BDDK’ya şikayetler var. Bazı işlemler bazı bankaların bölgelerde yoğunlaşıyor kimse de bu niçin böyle demiyor. Belli ki, belli bölgelerde belli organize olmuş profesyonel ekipler oluşturulmuş; organize şekilde yapılıyor bazı usulsüzlükler. Organize soygun çeteleri gibi çalışıyorlar.


Sonuç : Spekülatif işlemler ile milletin parasını çalan, dalgalanan kurlar ile sanayicinin kanını emen modern soygunculara soruşturmalar açılmadığı; haksız primlerle elde edilen mal varlıklarına el konmadığı sürece bu kurgu olduğu gibi devam eder. Figüranlar değişir mağduriyet bitmez. Masa başındaki soygunun faturasını da bu halk, esnaf, sanayici öder. Zaman soyanın değil, soyanın peşinde olanlara destek zamanıdır.


Erol TAŞDELEN
Ekonomist, Siyaset Bilimci
[email protected]

BANKA HABERLERİ

Kurumsal Finansın Stratejik Rolü: Kriz Dönemlerindeki Önemi

Yayınlanma:

|

Kurumsal finans, işletmelerin sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı elde etme süreçlerinde temel taşı niteliğindedir. Şirketlerin finansal kaynakları etkin kullanması, doğru yatırım kararları alması ve riskleri kontrol altında tutması, kurumsal finansın profesyonelce yönetilmesine bağlıdır. Bu makalede kurumsal finansın ne olduğu, nasıl yönetildiği, kimler tarafından yönetildiği ve özellikle kriz dönemlerinde hangi kritik işlevleri üstlendiği ele alınacaktır.

Kurumsal Finans Nedir?

Kurumsal finans, bir şirketin sermaye yapısının oluşturulması, yatırımlarının finanse edilmesi ve kârlılığının artırılması amacıyla finansal kararların alınmasını kapsayan alandır. Amaç, şirket değerini artırmak ve finansal sürdürülebilirliği sağlamaktır.

Nasıl Yönetilir?

Kurumsal finans yönetimi stratejik, operasyonel ve analitik süreçleri içerir:

  • Stratejik Finansal Planlama: Hedef belirleme, yatırım planlaması, sermaye dengesi.

  • Nakit Yönetimi: Likidite sağlama, bütçeleme, borç yönetimi.

  • Risk Yönetimi: Kur, faiz ve piyasa risklerinin yönetilmesi.

  • Performans İzleme: Finansal rasyolarla analiz, ROI ve NPV hesaplamaları.

Kimler Yönetir?

Kurumsal finans genellikle aşağıdaki pozisyonlar tarafından yönetilir:

  • CFO (Mali İşler Direktörü): Finansal vizyonu belirler.

  • Finans Direktörleri ve Müdürleri: Operasyonel finansal işleyişi sağlar.

  • Finansal Analistler: Karar vericilere veri odaklı öneriler sunar.

  • Hazine ve Risk Yönetimi Uzmanları: Nakit, borç ve riskleri kontrol eder.

Kriz Dönemlerinde Kurumsal Finansın Fonksiyonu

Ekonomik durgunluklar, piyasa şokları ve sektörel krizlerde kurumsal finans birimleri şirketin hayatta kalmasını sağlar:

1. Likidite Yönetimi

  • Nakit rezervlerinin korunması

  • Gereksiz harcamaların kısılması

  • Kredi limitlerinin gözden geçirilmesi

2. Riskten Korunma (Hedging)

  • Kur risklerine karşı önlem

  • Borçların yeniden yapılandırılması

  • Faiz riski yönetimi

3. Yatırım ve Maliyet Revizyonu

  • Düşük getiri sağlayan yatırımların iptali

  • Sabit giderlerin azaltılması

  • Gereksiz varlıkların elden çıkarılması

4. Paydaş Güvenliği

  • Banka ve yatırımcılarla şeffaf iletişim

  • Kurumsal raporlama ve açıklık

  • Sermaye piyasalarında itibarın korunması

Kurumsal finans, yalnızca sayısal verilerin yönetimi değil, aynı zamanda şirketin geleceğini şekillendiren stratejik bir fonksiyondur. Kriz dönemlerinde doğru yönetilen bir finansal yapı, şirketi yalnızca korumakla kalmaz, aynı zamanda fırsatları değerlendirme imkânı da sunar.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Telefon Operatörleri Dolandırıcılıkta Ne Kadar Suçlu?

Yayınlanma:

|

Bankacılık Dolandırıcılıklarında Sessiz Ortak: GSM Operatörlerinin Sorumluluğu

Finansal dolandırıcılık vakalarının çoğunda ilk bakışta sorumlu görülenler bankalar olur. Ancak birçok olayda gözden kaçan önemli bir aktör daha vardır: telefon operatörleri. Özellikle SIM kart değişimi (SIM swap), numara taşıma ve SMS doğrulama süreçlerinde yaşanan güvenlik açıkları, milyonlarca liralık dolandırıcılıkların önünü açıyor. Peki operatörler bu zincirin neresinde duruyor? Gerçekten masumlar mı?

Dijital Bankacılığın Kırılgan Ayağı: Telefon Numaranız

Günümüzde banka işlemleri büyük oranda cep telefonuna gelen tek kullanımlık SMS şifreleriyle doğrulanıyor. Bu nedenle telefon numarası, adeta bir dijital anahtar haline geldi. Eğer bir dolandırıcı sizin adınıza yeni bir SIM kart çıkarttırırsa, banka sistemleri onun gerçekten siz olduğuna inanır.

Bu noktada, dolandırıcının banka sistemlerini değil, önce operatörü kandırması yeterlidir.

Telefon Operatörlerinin Başlıca Güvenlik Açıkları

1. SIM Kart Değişimi Sırasında Kimlik Doğrulama Eksiklikleri

Dolandırıcılar sahte kimlik belgeleriyle operatör mağazalarına giderek mevcut SIM kartınızı iptal ettirip, yeni bir kart alabiliyorlar. Bu sayede banka onay SMS’leri kendi telefonlarına düşmeye başlıyor.

Yargıtay Kararları, bu tür işlemlerde operatörlerin “özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini” ve zararda müşterek kusur taşıdığını belirtiyor.

2. Numara Taşıma Dolandırıcılığı

Numaranız başka bir operatöre geçirilirken, taşınma talebine dair bilgi SMS’i ya gecikiyor ya da hiç ulaşmıyor. Dolandırıcı bu süreyi kullanarak sizin adınıza işlem yapabiliyor.

BTK yönetmelikleri, operatörleri “abonelik işlemlerinde açık rıza ve belge zorunluluğu” konusunda bağlamaktadır. İhlal durumunda hizmet kusuru doğar.

3. Operatör Çalışanlarının Bilgi Sızdırması

İçerden çalışan bir personel, kullanıcı bilgilerini ya da SIM aktivasyon süreçlerini dolandırıcılara iletebiliyor. Bu durum, “insider threat” olarak bilinir ve büyük zararlara neden olur.

Operatörler Hukuken Ne Kadar Sorumlu?

Borçlar Kanunu’na Göre Hizmet Kusuru

Telefon operatörleri, sundukları hizmeti “özenle ve dikkatle sunmakla” yükümlüdür. Kimlik doğrulama sürecinde ihmal varsa, bu hizmet kusuru sayılır.

Müşterek Kusur ve Tazminat

Dolandırıcılık sonucu oluşan zararda mahkemeler, operatörlerin banka ile birlikte müşterek sorumluluk taşıyabileceğine hükmetmektedir. Bu durumda zararın belli bir yüzdesi operatörden tahsil edilebilir.

Gerçek Bir Olay: SIM Değişimi Sonrası Hesap Boşaltıldı

Bir davada, mağdurun SIM kartı bilgisi dışında değiştirildi ve hesabından 300.000 TL çekildi. Mahkeme, “operatörün güvenlik sürecini yeterince işletmediğini” ve “dolandırıcılığa zemin hazırladığını” belirterek zararın %40’ından operatörü sorumlu tuttu.

Ne Yapılmalı? Operatörler Hangi Önlemleri Almalı?

✅ SIM değişimi için çift doğrulama zorunlu hale getirilmeli
✅ Tüm işlemler biyometrik onay ile desteklenmeli
✅ Şüpheli işlemler için anında banka bilgilendirmesi yapılmalı
✅ Bayilerde sahte belge kontrolü için merkezi sorgulama sistemi kurulmalı
✅ Personel erişimi kısıtlanmalı, log’lar düzenli denetlenmeli

Zincirin En Zayıf Halka Olamazlar

Telefon operatörleri, kullanıcılarının yalnızca konuşma ve internet hizmetlerini değil, aynı zamanda finansal güvenliğini de taşıdıklarının farkında olmak zorundalar. Aksi halde, kullanıcılar mağdur olurken, operatörler de hukuken cezasız kalmaz.

📌 Yasal bir güvenlik zinciri, en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Ve bazen o halka, cebimizdeki SIM karttır.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FATF’ten Kara Para Aklamaya Karşı Net Hamle

Dijital Para Transferlerinde Yeni Dönem Başladı
Kimin Para Gönderdiği Artık Saklanamayacak

Yayınlanma:

|

Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF), küresel finansal sistemin güvenliğini artırmak amacıyla Tavsiye 16’yı güncelledi. Bu değişiklikler, özellikle sınır ötesi ödemelerde şeffaflığın artırılması, dolandırıcılığın önlenmesi ve hatalı transferlerin azaltılması gibi kritik alanlarda büyük değişimlere işaret ediyor.

Neden Tavsiye 16 Güncellendi?

Geleneksel ödeme sistemleri, özellikle sınır ötesi para transferlerinde, gönderici ve alıcı bilgilerini eksiksiz ve doğru bir şekilde aktarmakta yetersiz kalabiliyor. Bu durum:

  • Dolandırıcılık vakalarının artmasına,

  • Terörizmin finansmanına olanak tanıyan açıkların oluşmasına,

  • Hatalı transferlerin geri alınamamasına yol açıyordu.

FATF, bu sorunların önüne geçmek amacıyla Tavsiye 16’yı yeniden yapılandırarak “gözetim, doğrulama ve şeffaflık” esaslarını merkezine aldı.

Yeni Tavsiyenin Ana Unsurları

1. Zorunlu Bilgi Paylaşımı

Artık tüm sınır ötesi ödeme işlemlerinde, gönderen ve alıcı hakkında tanımlayıcı bilgiler eksiksiz olarak iletilmek zorunda. Eksik bilgi içeren transferler kabul edilmeyecek.

2. “Travel Rule” Uygulaması

Bu kural, müşteri bilgilerinin ödeme işlemi boyunca tüm aracılarla birlikte “seyahat etmesini” zorunlu kılıyor. Böylece her aşamada veri izlenebilirliği sağlanıyor.

3. Gerçek Zamanlı Kimlik Doğrulama

Bankalar ve ödeme kuruluşları, girilen alıcı bilgilerinin doğruluğunu gerçek zamanlı olarak kontrol etmekle yükümlü hale geldi. Bu sistem hatalı ödemeleri büyük oranda engelleyecek.

4. Sanal Varlık (Kripto) Transferlerine Genişleme

Yapılan güncellemeler, kripto para borsaları ve sanal varlık hizmet sağlayıcılarını da kapsıyor. Artık bu kuruluşlar da aynı şeffaflık ve bilgi paylaşımı yükümlülüklerine tabi olacak.

Küresel Finansal Sisteme Etkileri

Bu yeni çerçeve, sadece bankaları değil, tüm finansal teknoloji firmalarını ve aracı ödeme kuruluşlarını kapsıyor. Özellikle:

  • Kripto para işlemleri artık daha izlenebilir olacak.

  • Fintech şirketleri, müşteri bilgilerini anlık doğrulama sistemleri kurmak zorunda kalacak.

  • Bankalar, daha fazla operasyonel uyum ve teknoloji yatırımı yapmak zorunda olacak.

Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?

Türkiye gibi yüksek hacimli dış ticaret yapan ve uluslararası para akışına açık ülkeler için bu değişiklikler:

  • Kara para aklamaya karşı mücadelede etkinliği artıracak,

  • Yatırımcı güvenini ve finansal sistemin itibarını güçlendirecek,

  • Bankaların dijitalleşme ve veri yönetimi altyapılarını yenilemeye zorlayacak.

Ana Yenilikler ve Etkileri

Madde Açıklama Etkisi
1. Gönderen ve Alıcının Tanımlanması Artık tüm ödemelerde gönderici ve alıcı bilgileri eksiksiz iletilmek zorunda 🔐 Kimlik doğruluğu artar
2. “Travel Rule” (Seyahat Kuralı) Güçlendirildi Gönderiyle birlikte müşteri bilgileri de “taşınmak” zorunda 🔎 İzlenebilirlik artar
3. Gerçek Zamanlı Veri Doğrulama Bankalar ve ödeme kuruluşları bilgileri doğrulamakla yükümlü 🛡️ Hatalı transferler azalır
4. Sanal Varlık Transferlerine Uygulama Kripto para transferlerinde de aynı kurallar geçerli 💻 Kripto dolandırıcılığı azalır

FATF’nin Tavsiye 16’da yaptığı güncellemeler, yalnızca bir düzenleme değişikliği değil, aynı zamanda finansal sistemlerin geleceğine yönelik bir güvenlik reformudur. Bu reform, hem uluslararası finansal güvenliği artıracak hem de tüketicileri hatalı işlemlerden ve dolandırıcılıktan koruyacaktır.

Finansal kurumların, bu yeni döneme hazırlıklı olması artık bir tercih değil, zorunluluktur.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.