Connect with us

Erol Taşdelen

GÜNAH KEÇİSİ, “ZİNCİR MARKET İŞİ” ÇOK MU KARLI

Yayınlanma:

|

Birden fazla şubesi olan marketler “Zincir Market” olarak anılıyor. Ülke genelinde yaygınlığı nedeni ile BİM, A101, ŞOK, MİGROS, CarrefourSA, BİZİM TOPTAN en bilinenleri. İl ve bölgesel zincir marketler yaygın. Türkiye’de bilinen 5 büyük Zincir zinciri dışında toplam 249 zincir market bulunuyor. Bu marketlerin toplam şube sayısı ise 38 bini geçti. Zincir Marketler 1 milyon istihdam sağlıyor. Sektör içindeki pazar payları %80’derde. 1,5 trilyon TL’lık perakende sektör büyüklüğünün 450 milyar TL’lık kısmı zincir marketlere ait.

Türkiye’de son yıllarda oluşan Gıda Enflasyonun ‘Maliyet Enflasyonu‘ olduğunu bir türlü kabul etmeyen çevreler, işi getirip ‘Zincir Marketlere‘ bağladı iyi mi! Son veriler  ortada Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yıllık %54,44’e karşılık, iki katı olan Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) yıllık %105 bile enflasyonda ana sorunun Maliyet artışından kaynaklandığının belgesi niteliğinde aslında.  Gerçekler ile yüzleşme yerine ‘Algı Yönetimi‘ tercih edildi. Yataktaki hastaya “iyisin, iyisin” diyeceğiz bir süre daha belli ki. Ahalimiz acı gerçekler ile her pazara gittiğinde, çarşıya çıktığında yüzleşiyor ama “cambaza bak” söylemi ısrarla devam ediyor.

Zincir marketler suçlamalara tepkili

Zincir Marketler ‘Fahiş Fiyat’ uygulama suçlaması ile karşı karşıya kaldı. Yıllardır siyasi otorite ile kol kola olan Ülker Grubu bile “bu kadar da fazla” diye karşı saldırıya geçmek zorunda kaldı. Murat Ülker, “milletin aklıyla alay etmeyin” çıkışı yaparken; BİM yöneticisi, “Bizi töhmet altında bırakmasınlar” dedi.

Gençler bilmez bir zamanlar TANSAŞ, GİMA gibi dev market zincirleri vardı tarih oldu. GİMA’yı alan bankasında severek çalıştığım Hüsnü Özyeğin GİMA için “ticari hayatımdaki zarar ettiğim  bir girişim” olarak anlattı yıllarca.

Zincir Marketler sebep, Enflasyon sonuç mu?

İddia edildiği gibi Zincir Market işi çok mu karlı, ürünleri kat ve kat Karlılık ile mi satıyorlar? Ürünleri bu kadar pahalı ise bazı günler ahalimizin kapılarındaki kuyruklar gerçekten varlık kuyruğu mu? Zincir marketlerin bilançolarına bir bakalım dedik ve A101 dışında en yaygın beş zincir marketi mercek altına aldık. İşte meraklısına 2020-21 karşılaştırmalı bilanço ve son beş yılı kapsayan karlılık sonuçları.

Sonradan yazacaklarımızı başta yazalım bazı Zincir Marketlere alıcı çıksın davul zurna eşliğinde satar sahipleri.   

Ticaret Bakanlığı’nca 5 büyük zincir markette yumurtadan süte, makarnadan pirince, sebze ve meyveden temizlik malzemelerine kadar geniş yelpazedeki üründe ‘Fahiş Fiyat’ artışı yapılıp yapılmadığının tespiti için sık sık müfettiş görevlendirildi. Üç ay önce ürün alış fiyatları artmamasına rağmen bazı ürün gruplarında yüzde 20’leri aşan oranlarda sebepsiz yere zam tespit eden Haksız Fiyat Değerlendirme Kurulu, A101, Bim, Şok, CarrefourSa ve Metro Marketlere idari para cezası uygulanmasına karar verdi.

Zincir Marketler Enflasyona sebep vermekten Günah Keçisi (*) ilan edildiler kısaca. Sonucu tahmin etmekle birlikte merakla bekliyorum, “Zincir Marketler sebep, Enflasyon sonuç” denmeden önce bilançolarını özetleyelim dedik.

2020 yılını MİGROS ve CarreforeSA ciddi zararla kapadı

Bilanço ana kalemlerine baktığımızda ciroların yıllar itibarıyla artmasına rağmen firmalarda Kısa Vadeli borç stokunun fazla olması faiz artış dönemlerinde ciddi finansal maliyet getirdiğini tahmin etmek zor değil. Toplam Özkaynaklarda ciddi sorun yaşayan firmalar var. Bazı yıllarda özkaynak hacmi eksiye dönen firmalar oldu. Özellikler 2020 sonunda toplam özkaynak seviyesi 33 milyona düşen MİGROS ve 17 milyona düşen  CarrefourSA sermaye artırımı yapılması gerekliliği kendini gösteriyor. 2020 yılında MİGROS 403 milyon TL net zarar ederken; CarrefourSA 304 milyon TL net zarar ile kapadı. ŞOK 271 milyon TL kar ederken içlerinden BİM 2,6 milyar TL Net Karlılık ile karlılığı en yüksek firma olma özelliğini taşıyor. BİM’in özellikle Arap ülkelerindeki marketleşme hamlesi diğer zincir marketler içinde fark yaratmış durumda. BİZİM TOPTAN yıllar itibarıyla diğerlerine göre az ama istikrarlı bir şekilde kar etmeye devam ediyor.   

2021 yılı nasıl kapandı?

2021 yıl sonu mali verilere baktığımızda MİGROS 359 milyon TL karlılık yakalarken, son üç yıldır zarar ile kapama dönemini de sonlandırmış oldu. CarrefourSA’nın zararı devam ediyor ve 430 milyon TL zarar ile son yılların en büyük zararını açıkladı. CarrefourSA’nın aynı zamanda Toplam Özkaynakları eksi 395 milyon TL seviyesine inmiş durumda. Değerlendirilen beş market zinciri arasında özkaynakları eksiye dönmüş tek firma konumunda. ŞOK Marketler 319 milyon TL Net Karlılık açıklarken; BİM 1,4 milyar TL karlılık ile içlerinde yüksek karlılık ile fark yaratmaya devam ediyor. BİZİM TOPTAN ise 83 milyon TL Net kar açıkladı.

Fahiş fiyat uyguluyorlarsa niçin zarar ediyorlar?

Geçmiş yılların açıklamam Net Karlılıklarına bakıldığında Zincir Marketlerin kar yaratmada ciddi sorunlar yaşadığını görüyoruz. BİM ve BİZİM TOPTAN dışında yıllar itibarıyla karlılığı sürekli sağlayan zincir marketi yok gibi. 2017 yılından bu güne son beş yıl net Karlılık tablosuna baktığımızda BİM ve BİZİM TOPTAN dışında kümülatif Net Kar yapan zincir market yok. Beş yıl toplamına bakıldığında ŞOK 75 milyon TL; MİGROS 830 milyon TL; CarrefourSA 1,4 milyar TL zarar yapmış durumda. Karşılaştırılan beş zincir market arasında BİM sürekli karlılık yakalayarak kümülatif 8,9 milyar TL; BİZİM TOPTAN 146 milyon TL Net Kar yapmış durumda. BİM Mısır, Fas gibi ülkelerde mağazalar açması, tarımsal alanlar kiralayarak kendi ürünlerini kendisi üretmeye başlaması gibi maliyetleri düşürücü faaliyetleri rakiplerine göre fark yaratmakta.

A101’in durumu gizemli

A101’in ne KAP bildirimlerinde ne internet sayfasında ne de Google amcada mali verilerine ulaşılamıyor. Ulaştırılırsa seve seve onu da değerlendiririz. Zincir Marketler bu kadar enflasyon tartışmaların merkezi olup, enflasyon nedeni gösterilip Günah Keçisi ilan edilirken A101 Yeni Mağazacılık A.Ş. de mali verilerini kamuoyu ile paylaşırsa iyi olur diyelim.

Son seçimlerde meydanlara kurulan patates – soğan çadırlarındaki kuyruklar “varlık kuyruğu” diye isimlendirildi, işe yaradı mı bilinmez ama 2021’de Ekmek ve 2022’de Akaryakıt; Ayçiçek Yağ Kuyrukları akılda kalanlardan, Mutfaktaki yangın çadır kurmakla söndürülecek gibi değil, bir ara TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ öne çıkarılmaya çalışıldı o da gündemden düştü. Bilançolara bakıldığında sorunun ZİNCİR MARKETLER’den kaynaklanmadığı o kadar net ki!

*********************************

(*) Günah keçisi : Yahudi Kavmi Eski Ahit’te bahsi geçen Kefaret Günü ayinleri yapardı. İnanışa göre toplum günahlarını erkek bir keçiye yükler, uçurumdan aşağı atarak keçiyi kurban yaparlardı. Bu şekilde de günahlarından kurtulurlardı. Yapılan günahlar maskelendiği gibi sorumluluk da ortadan kalkmış olurdu. İnananlar için tabi.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com

Erol Taşdelen

İsrail-İran Savaşı: Tezler, Stratejiler, Dersler ve Uluslararası Kurumların Sınavı

Yayınlanma:

|

Orta Doğu’da uzun süredir devam eden gerilimin adı haline gelen İsrail ve İran arasındaki çatışma, son dönemlerde doğrudan askeri karşılaşmalara evrilecek kadar tehlikeli bir boyut kazandı. Şam’daki İran diplomatik temsilciliğine düzenlenen İsrail saldırısı ve ardından İran’ın doğrudan misillemesiyle taraflar ilk kez bu kadar açık şekilde birbirini hedef aldı. Bu makalede, tarafların öne sürdüğü tezler, uyguladıkları stratejiler, bu çatışmalardan çıkarılması gereken dersler ve uluslararası kurumların bu süreçteki performansı değerlendirilmektedir.

1. Tarafların Tezleri

İsrail’in Tezleri

  • Meşru Müdafaa Hakkı: İsrail, İran’ın vekil unsurlar (Hizbullah, Hamas, Husiler) aracılığıyla İsrail’e saldırdığını savunmakta ve buna karşı doğrudan İran hedeflerine müdahaleyi meşru görüyor.

  • Nükleer Tehdit: İran’ın nükleer silah elde etme çabası, İsrail açısından kırmızı çizgi olarak görülüyor.

  • Bölgesel Kuşatma Algısı: İran’ın Suriye, Lübnan ve Gazze üzerinden İsrail’i kuşatma stratejisine karşı refleks geliştirildiği belirtiliyor.

İran’ın Tezleri

  • Filistin’e Destek: İsrail’in Filistin topraklarındaki uygulamalarını “işgal” olarak niteleyen İran, direniş hareketlerini desteklemenin meşru bir hak olduğunu savunuyor.

  • Bölgesel Savunma: İsrail ve ABD’nin kendisine karşı ittifaklar kurduğunu, bu durumun İran’ı savunmaya ittiğini öne sürüyor.

  • Diplomatik Saldırıya Misilleme: Şam’daki konsolosluğun vurulmasını doğrudan İran’a savaş ilanı olarak kabul ederek, misilleme hakkını kullandığını iddia etti.

2. Uygulanan Stratejiler

İsrail’in Stratejisi

  • Hedef Odaklı Operasyonlar: Vekil aktörler yerine İran’ın askeri ve nükleer altyapısına nokta operasyonlar yapıldı.

  • İstihbarat Gücü: Mossad ve askeri istihbaratla hedef tespiti konusunda üstünlük sağlandı.

  • ABD ile Koordinasyon: ABD’nin koşulsuz desteği ile uluslararası arenada yalnız kalmama stratejisi benimsendi.

İran’ın Stratejisi

  • Kontrollü Misilleme: 300’e yakın füze ve İHA ile doğrudan saldırı yapılmasına rağmen, geniş çaplı savaştan kaçınıldı.

  • Vekil Güçler Üzerinden Baskı: Hizbullah, Hamas ve Husiler vasıtasıyla İsrail’in farklı cephelerde meşgul edilmesi sağlandı.

  • Uluslararası Mesaj Verme: Sınırlı saldırıyla, caydırıcılık oluşturulmaya çalışıldı; ancak kriz büyümesin diye ölçülü kalındı.

3. Alınacak Dersler

Askeri ve Teknolojik Perspektiften

  • Hibrit Savaş Gerçekliği: Modern savaşlar, doğrudan değil, vekil aktörler ve teknolojik araçlar üzerinden yürütülüyor.

  • İHA ve Füze Savaşları: İran’ın İHA kullanımı, İsrail hava savunmasının sınırlarını gösterdi.

  • Caydırıcılığın Yeni Ölçütleri: Artık caydırıcılık sadece askeri üstünlükle değil, teknolojik ve diplomatik uyumla sağlanıyor.

Bölgesel ve Küresel Perspektiften

  • İttifaklar Yeni Döneme Giriyor: Suudi Arabistan, Mısır gibi ülkeler açık pozisyon almaktan kaçındı, bu da bölgesel kartların yeniden karıldığını gösteriyor.

  • Enerji Güvenliği Riski: Hürmüz Boğazı gibi stratejik geçişlerin riski, küresel enerji piyasasını etkiledi.

  • Nükleer Tehdit Gündemde: İran’ın nükleer programı, yeniden diplomatik ve askeri çözüm arayışlarını tetikledi.

4. Uluslararası Kurumların Rolü

Birleşmiş Milletler (BM)

  • Yetersiz Kaldı. Güvenlik Konseyi tarafları sadece itidale çağırabildi; bağlayıcı adımlar atılamadı. ABD’nin vetosu İsrail lehine oldu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)

  • Sessizliğe Büründü. Konsolosluk saldırısı ve sivil kayıplar gibi ciddi meselelerde somut bir inceleme başlatılmadı.

Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları

  • Raporlar Yayınlandı ama Etkisizdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Af Örgütü gibi kurumlar çağrılar yaptı ancak diplomatik etki oluşturamadı.

İsrail ile İran arasındaki bu çatışma, klasik savaş paradigmasının dışına çıkan, hibrit ve vekil unsurlarla örülmüş yeni nesil çatışmalara örnek teşkil etmektedir. Teknolojinin, istihbaratın ve diplomatik koordinasyonun öne çıktığı bu yeni dönemde, uluslararası kurumlar mevcut refleksleriyle yetersiz kalmaktadır. Bu kriz, sadece İsrail ve İran için değil, tüm bölge ve dünya barışı açısından çok yönlü derslerle doludur.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Türkiye’de Ekmek Üretimi: Katkı Maddeleri, Genetik Müdahaleler ve Kimyasal İşlemler

Yayınlanma:

|

Ekmek, binlerce yıldır sofraların temel besin kaynağıdır. Ancak günümüzde tüketilen ekmeklerin içeriği, üretim yöntemi ve hammaddeleri geçmişe kıyasla oldukça değişmiştir. Türkiye’de ekmek üretimi Tarım ve Orman Bakanlığı denetiminde yapılsa da, bazı katkı maddeleri ve endüstriyel yöntemler nedeniyle halk sağlığı açısından endişeler gündeme gelmektedir. Bu yazıda, Türkiye’deki ekmeklerde kullanılan katkı maddeleri, buğdayın genetik yapısıyla ilgili gelişmeler ve ekmek üretiminde uygulanan kimyasal işlemler ele alınacaktır.

1. Ekmeklere Katılan Maddeler Nelerdir?

Türkiye’de satılan ekmeklerin büyük bölümü, sadece un, su, maya ve tuzdan ibaret değildir. Özellikle endüstriyel üretimde yaygın şekilde katkı maddelerine başvurulmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Askorbik Asit (E300): Hamurun dayanıklılığını artırmak için kullanılır.

  • Emülgatörler (E471, E472): Hacim artırıcı ve yumuşatıcı etki sağlar.

  • Enzimler: (amilaz, proteaz gibi) Ekmek içi yumuşaklığını ve raf ömrünü artırır.

  • Şeker ve Glikoz Şurubu: Renk ve tat verici olarak kullanılır.

  • Soya Unu ve Süt Tozu: Kıvam ve besin değeri açısından katkı sağlar.

Bu katkılar sayesinde daha hacimli, daha parlak ve uzun süre bayatlamayan ekmekler üretilmektedir. Ancak bunların sürekli tüketimi, özellikle hassas bireylerde sindirim sorunlarına neden olabilir.

2. Buğdayın Genetiği ile Oynandı mı?

Türkiye’de GDO’lu (genetiği değiştirilmiş organizma) buğday üretimi yasaktır. Ancak bu, buğdayın tamamen doğal olduğu anlamına gelmez. Modern tarımda yaygın olan hibrit ve ıslah edilmiş buğday türleri, genetik müdahale olmaksızın yüksek verimli ve dayanıklı çeşitler oluşturmak amacıyla laboratuvar ortamında seçilmiştir.

Özellikle 1950 sonrası yaygınlaşan “cüce buğday” türleri, geleneksel buğdaylara göre daha kısa boylu, verimli ve glüten oranı yüksek çeşitlerdir. Bu tür buğdaylar, özellikle ekmeklik un üretiminde yaygın olarak kullanılmakta, ancak yüksek glüten içeriği nedeniyle sindirim sorunları ve gluten intoleransı gibi sağlık şikayetlerinde artışa neden olmaktadır.

3. Kimyasal İşlemler ve Endüstriyel Teknikler

Modern ekmek üretimi, geçmişin geleneksel yöntemlerinden oldukça uzaktır. Endüstriyel üretim süreçlerinde uygulanan bazı işlemler şunlardır:

  • Unun Beyazlatılması: Bazı ülkelerde (ve geçmişte Türkiye’de de) benzoil peroksit gibi kimyasallar kullanılmıştır. Günümüzde Türkiye’de bu tür kimyasalların kullanımı kısıtlıdır.

  • Hızlandırılmış Fermantasyon: Geleneksel ekmeklerde maya 6-8 saatlik uzun fermantasyonla çalışırken, fabrikasyon ekmeklerde bu süre 30-60 dakikaya kadar indirilebilmektedir. Bu da sindirimi zorlaştırabilir.

  • Yüksek Isı ve Kısa Süreli Pişirme: Raf ömrünü uzatmak ve üretimi hızlandırmak için yüksek ısıda kısa sürede pişirme yöntemleri tercih edilir. Bu, besin değerini azaltabilir.

  • Yumuşaklık İçin Katkılar: Raf ömrünü uzatmak ve bayatlamayı geciktirmek için kimyasal yumuşatıcılar, enzim karışımları ve katkı maddeleri kullanılır.

4. Halk Sağlığı ve Eleştiriler

  • Halk ekmek gibi kamu kurumlarının ürettiği ekmekler daha güvenli kabul edilse de, katkı maddesiz değildir.

  • Ucuz ekmek üretiminde kalitesiz un, fazla katkı maddesi ve hızlı üretim döngüsü nedeniyle sindirim sorunları ve sağlık riskleri artabilir.

  • Özellikle çocuklar, yaşlılar ve hassas bünyeli bireyler için bu katkıların uzun vadeli etkileri dikkatle incelenmelidir.

5. Daha Sağlıklı Ekmek Tüketimi İçin Öneriler

  • Ekşi mayalı ve uzun süre fermente edilmiş ekmekler tercih edilmelidir.

  • Tam buğday unu veya taş değirmende öğütülmüş un kullanılarak yapılan ürünler besin değeri açısından daha zengindir.

  • Katkı maddesi içermeyen, güvenilir butik fırınlardan ya da köy fırınlarından alışveriş yapılabilir.

  • Etiket okuma alışkanlığı geliştirilmelidir. “Un, su, maya, tuz” dışında çok sayıda içerik varsa uzak durulmalıdır.

Ekmek, basit bir besin gibi görünse de üretim sürecinde kullanılan maddeler ve buğdayın yapısal değişimleri nedeniyle sağlık üzerinde önemli etkiler oluşturabilir. Türkiye’de GDO’lu buğday kullanılmıyor olsa da, modern tarım ve endüstriyel üretim süreçleri buğdayın doğallığını tartışmalı hale getirmiştir. Katkı maddeleriyle raf ömrü uzatılmış, hacim artırılmış, estetik olarak cazip hale getirilmiş ekmekler, besin değerinden ve sindirim kolaylığından uzaklaşabilmektedir. Bu nedenle, bilinçli tüketici tercihi her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

Eşler Arasında Finansal İhanet: Aileyi Sessizce Yıkan Tehlike

Yayınlanma:

|

Aile içinde güven sadece duygusal sadakate değil, maddi şeffaflığa da dayanır. Ancak bazı çiftler arasında, dışarıdan görünmeyen ama ilişkinin temelini sarsan bir ihanet türü yaşanır: Finansal ihanet.

Bu yazıda finansal ihanetin ne olduğu, hangi biçimlerde ortaya çıktığı, aile üzerinde nasıl etkiler yarattığı ve nasıl önlenebileceği üzerinde duracağız.

Finansal İhanet Nedir?

Finansal ihanet, eşlerden birinin diğerinden gelir, borç, harcama ya da yatırım bilgilerini saklaması, mali kararlarda tek taraflı ve gizli hareket etmesi anlamına gelir. Bu davranış biçimi, evlilikteki güven bağını derinden sarsar ve duygusal sadakatsizlik kadar yıkıcı sonuçlar doğurabilir.

Finansal İhanetin Biçimleri

Finansal ihanet farklı şekillerde kendini gösterebilir:

  • Gizli kredi kartları: Eşten habersiz alınan ve yüksek harcamalara neden olan kartlar.

  • Gizli gelirler: Ek gelirlerin ya da primlerin gizlenmesi.

  • Gizli borçlar: Krediler, kefaletler ya da riskli borçların saklanması.

  • Kontrol dışı harcamalar: Pahalı alışverişlerin, kumar veya bağımlılık harcamalarının gizlenmesi.

  • Varlık saklama: Altın, döviz, borsa yatırımları gibi varlıkların eşten gizlenmesi.

Neden Yapılır?

Finansal ihanetin arkasında genellikle şu motivasyonlar yatar:

  • Güvensizlik: Eşin para yönetme becerisine güvenmeme.

  • Kontrol arzusu: Ekonomik gücü elinde tutma isteği.

  • Bireysel özgürlük arayışı: Bağımsız maddi hareket alanı oluşturma çabası.

  • Kötü alışkanlıklar: Kumar, alışveriş bağımlılığı gibi bağımlılıklar.

  • İletişim eksikliği: Maddi konularda yeterince konuşmama ve ortak dil kuramama.

Aile Üzerindeki Etkileri

Finansal ihanet sadece iki eş arasında değil, tüm aile üzerinde olumsuz etkilere neden olur:

1. Güven Krizi

Eşlerin birbirine olan güveni zedelenir. Duygusal uzaklaşma başlar.

2. Sürekli Tartışmalar

Harcamalar ve borçlar üzerine bitmeyen tartışmalar ortaya çıkar. İletişim bozulur.

3. Ekonomik Sarsıntı

Gizli borçlar ya da savurgan harcamalar aile bütçesini çökertir. Kredi notları düşebilir, icra süreçleri başlayabilir.

4. Çocukların Psikolojisi

Evdeki stresli ortam çocuklara da yansır. Güvensizlik ve kaygı gelişebilir.

5. Boşanma Riski

Finansal ihanet birçok boşanma davasında gerekçe olarak gösterilir. Özellikle tekrar eden vakalar ilişkiyi kurtarılamaz hale getirebilir.

Nasıl Önlenir?

✅ Şeffaf Finansal İletişim Kurun

Harcamalar, gelirler ve borçlar hakkında açık konuşulmalı. Aile bütçesi birlikte yapılmalı.

✅ Ortak Hesap ve Bilgilendirme

Erişimi her iki tarafın da sağladığı ortak hesaplar kullanılmalı. Gizli işlem yapılmamalı.

✅ Finansal Danışmanlık

Profesyonel destekle aile bütçesi yeniden düzenlenebilir.

✅ Evlilik Terapisi

Güven kaybı büyükse, ilişkisel destek alınmalı.

✅ Finansal Eğitim

İki taraf da bütçe yapmayı, tasarrufu ve yatırım bilincini geliştirmeli.

Finansal ihanet, evliliklerde görünmeyen ama en yıkıcı krizlerden biridir. Güveni ve ekonomik düzeni sarsarak aile birliğini tehdit eder. Bu nedenle çiftler, maddi konularda dürüstlük ve açıklık ilkesini temel prensip haline getirmelidir.

Unutulmamalı ki, bir evliliği sadece aşk değil; ekonomik sadakat de ayakta tutar.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.