Connect with us

GÜNCEL

Kişilik Envanterlerinin İş Hayatındaki Gizli Gücü ya da Güçsüzlüğü

Yayınlanma:

|

‘Persona’ Dizisinden Dersler

Özellikle yetenekleri çekme, gelişim, terfi, değerlendirme ve yedekleme süreçlerinde oldukça popüler olan kişilik envanterleri kendimizi ve başkalarını daha iyi anlamamıza, iletişim ve işbirliği geliştirmemize yardımcı olabilir. Ancak, kişilik envanterlerinin de farkında olmamız gereken bazı tuzakları vardır. HBO’nun “Persona: Kişilik Envanterlerinin Ardındaki Karanlık Gerçek” (Persona: The Dark Truth Behind Personality Tests) bu envanterlerin gizli tehlikelerini ve sonuçlarını ortaya koyuyor. Bu blogda, diziden bazı önemli çıkarımları ve kişilik envanterlerini iş dünyasında nasıl akıllıca kullanabileceğimizi paylaşıyorum.

1. İnsanları aşırı basitleştirmeyin ve etiketlemeyin

Persona dizisi, kişilik envanterlerinin insanları nasıl basit kategorilere indirgeme ve etiketleme eğiliminde olduğunu gösteriyor. Renkler, sayılar veya hayvan isimleri gibi faktörlere dayanan bu kategoriler, insan doğasının karmaşıklığını ve çeşitliliğini yakalayamayabilir. Ayrıca, etkileşimlerimizi ve kararlarımızı etkileyebilecek basmakalıp yargılar ve önyargılar yaratabilirler. Bu nedenle, kendimizi veya başkalarını tanımlamak için bu etiketlere güvenmemeli, bunları daha fazla keşif ve diyalog için bir başlangıç noktası olarak kullanmalıyız.

2. Ayrımcılık yapmayın

Dizide gündeme getirilen bir diğer önemli konu da kişilik envanterlerinin karar alma süreçlerinde ayrımcılığa ve dışarıda bırakılmasına yol açma tehlikesidir. Bu envanterler, belirli kişilik özelliklerine dayalı tercihler ve önyargılar yaratabilir ve bu da işe alma ve terfi gibi konularda adil ve etik olmayan kararların alınmasına neden olabilir. Bu nedenle, bu envanterleri insanları değerlendirmek için tek veya birincil kriter olarak kullanmamalı, bunun yerine beceri, deneyim, performans ve potansiyel gibi diğer faktörleri göz önünde bulundurmalıyız.

3. Kişinin potansiyelini göz ardı etmeyin

Kişilik envanterlerinin ölçtüğü belirli özellikler bireysel potansiyeli göz ardı edebilir. İnsanların farklı beceri ve yetenekleri, bu envanterlerin basit doğası gereği değerlendirmeyebilir. Ayrıca, sabit ve değişmez olduğumuzu düşünmemize neden olarak büyüme ve gelişmemizi sınırlandırabilir. Bu nedenle, bu envanterleri kendimizi veya başkalarını sınırlamak için değil, güçlü yönlerimizi ve gelişim alanlarımızı keşfetmek ve geliştirmek için bir araç olarak kullanmalıyız.

4. İnsan değişimini ve büyümesini unutmayın

Herkesin kişiliği zaman içinde gelişebilir ve büyüyebilir. Ancak, kişilik envanterleri genellikle bireyin zaman içindeki değişimini yansıtmayan sabit bir “etiket” verir. Ayrıca kendimizin doğru, başkalarının yanlış olduğunu düşünmemize neden olarak bizi değişime ve geri bildirime karşı dirençli hale getirebilirler. Bu nedenle, bu envanterleri kendimizi veya başkalarını haklı çıkarmak için değil, farklı durum ve zorlukları öğrenmek ve bunlara uyum sağlamak için bir geri bildirim mekanizması olarak kullanmalıyız. Ve unutmayın ki, kim ne dersin herhangi bir envanterin geçerlilik süresi en fazla 2 senedir.

5. Yeni nesil; güvenirlik ve geçerlilik skorları yüksek kişilik envanterlerini kullanın

Big5 Kişilik Modeli, en yaygın kullanılan ve kabul gören kişilik modellerinden biridir. Ancak, araştırmacılar Büyük Beşli modelinin insan kişiliğinin karmaşıklığını ve çeşitliliğini yakalamak için yeterli olmadığını savunmaktadır. Ayrıca, Big5 Kişilik Modeli sözlüksel (lexical) çalışmalarından dolayı kültürel ve dilsel önyargılar gibi bazı sınırlamaları bulunmaktadır ve kişiliğin altında yatan psikolojik süreçleri yansıtmayabilir.  Yukarıda tanımladığımız gibi, kişiliğin zaman içinde ve farklı durumlarda değişkenliğini ve değişebilirliğini hesaba katmamaktadır. Bu araştırma ve değerlendirmeler ışığında 2000 yılında HEXACO modeli gün geçtikçe daha da etkin şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde bunun en iyi uygulayıcılarından biri de Sova Assessment’tır. Beş Büyük modeline altıncı bir boyut olan Dürüstlük-Mütevazılık boyutunu ekleyen HEXACO’yu piyasadaki diğer rakiplerinden çok daha fazla geçerlilik oranına sahip şekilde ölçmek için teknoloji ve yapay zekadan da yararlanmaktadır.

6. Alternatif değerlendirme yöntemlerini birlikte kullanın

Blog, kişilik envanterlerinin kendimizi ve başkalarını değerlendirmenin tek veya en iyi yolu olmadığını vurgulamaktadır. Bireyin daha kapsamlı ve dengeli bir anlamayı sağlayabilecek başka yöntemler ve araçlar da vardır. Örneğin, kişilik envanterlerini ile birlikte davranışsal mülakatlar, durumsal yargı envanterleri ve değerlendirme merkezi egzersizleri kullanabiliriz. Sonuçlarımızı bütünsel hale getirmek için birden fazla bilgi kullanmanızı öneriyorum.

Kısaca, “Persona: Kişilik Envanterlerinin Ardındaki Karanlık Gerçek”, kişilik envanterlerinin göründükleri kadar zararsız olmadıkları konusunda bizi uyarıyor. Farkında olmamız ve kaçınmamız gereken bazı ciddi sınırlamaları vardır. Bu dezavantajları ortadan kaldırmak için yenilikçi, teknoloji ve gelişimi yakından takip eden aynı zamanda global akreditasyonlara sahip kişilik envanteri kullanmaya özen gösterin.

HBR-Günnur GÖKSEL

Okumaya devam et

GÜNCEL

SSK SİGORTALILARI İÇİN EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞI UYGULAMASI

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünyada ve ülkemizde sosyal güvenlik sistemlerinde sosyal devlet ilkesinin bir uzantısı olarak dezavantajlı gruplara pozitif ayrımcılık niteliğinde haklar sağlandığı gibi,  aylık hesaplama sistemlerinde de alt sınır aylığı uygulamaları ile asgari bir güvenceye sahip olunmasının hedeflendiği görülmektedir. Alt sınır aylığı uygulamalarıyla, bağlanan aylıkların belirli bir miktarın altına düşmesinin önlenmesi ve asgari geçim düzeyinin korunması  ile aktif çalışma hayatında düşük ücret alan kişilerin, emeklilik dönemindeki refah düzeylerinin çok fazla etkilenmemesi amaçlanmaktadır.

Öte yandan, SSK sigortalılarının emekli aylıklarının hesaplanmasında, hizmet sürelerine göre en fazla 3 tane aylık hesaplama yöntemi kullanılmaktadır. Sigortalıların 2000 öncesi hizmetleri için Gösterge sistemi, 2000 ila 2008/Eylül (dahil) dönemi hizmetleri için 4447 sayılı Kanunla getirilen sistem, 2008/Ekim ve sonrası hizmet süreleri için 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaktadır. Sigortalıların hizmet başlangıç tarihi 2000 ve sonrası ise 4447 ve 5510, 2008/Ekim sonrası ise sadece 5510 sayılı Kanun hükümleri uygulanmak suretiyle emekli aylıkları hesaplanmaktadır. Dolayısıyla,  sigortalılara tekli (Gösterge, 4447 veya 5510)  sistemlere,  ikili (gösterge + 4447 veya 4447+5510)  ya da üçlü (Gösterge + 4447 + 5510),  sistemlere göre aylık bağlama işlemi yapılmaktadır.

1-Tekli Sistemlerde Bağlanan Aylıklarda Alt Sınır Aylığı Uygulaması

506, 4447 ve 5510 sayılı kanunlarda öngörülen her bir aylık hesaplama sisteminde alt sınır aylığı uygulaması bulunmaktadır.

Buna göre, tekli sistemde bağlanan aylıklar (Tablo 1) ile karma sistemde bağlanan aylıklar  (Tablo 2) için alt sınır aylığı kuralları ve yasal dayanakları özetlenmiştir.

2- Karma Sistemde Bağlanan Aylıklarda Alt Sınır Aylığı Uygulaması;

-İkili karma sistemde (Gösterge+4447) bağlanacak aylıklar, 506 sayılı Kanunun geçici 82. Maddesine göre hesaplanmaktadır. Bu madde kapsamında aylık bağlanacak sigortalılar; 2000 yılı öncesi sigortalı olup, 2008 yılı Ekim ayı öncesi aylık talebinde bulunanlardır. Bu sistemde alt sınır aylığı, iki kısmi aylığın toplamının, gösterge sisteminde hesaplanan tam aylığın, 2000 ila emeklilik talep yılı arasında geçen yılların TÜFE oranları ile güncellenen miktarının altında olamamaktadır.

Bu uygulama, sistemdeki aylıkların 2003 yılına kadar TÜFE artışları ile taşınması nedeniyle sorun yaratmamış olmakla birlikte, 2003 yılında emekli aylık artışlarında sosyal destek ödemesi uygulamasının yapılması nedeniyle, sistemde ödenen en düşük aylık miktarının, 506 sayılı Kanunun  geçici 82. maddesinde belirtilen ve gösterge sistemine göre bağlanmış tam aylığın sadece TÜFE ile aylık başlangıç tarihine taşınmış miktarını geçmesi nedeniyle, bu madde kapsamında bağlanan aylıklar en düşük emekli aylığının altında kalmaya başlamıştır. Bu durumun önlenmesi amacıyla 22/1/2004 tarihli ve 5073 sayılı Kanunla 506 sayılı Kanuna eklenen geçici 89. Maddeyle, geçici 82. maddeye göre bağlanan aylıkların, en düşük emekli aylığının altında olamayacağı kuralı getirilmiştir.

-Üçlü karma sistemde (Gösterge +4447 + 5510) bağlanacak aylıklar, 5510 sayılı Kanunun geçici 2. Maddesine göre hesaplanmaktadır. Bu kapsamda aylık bağlanacak sigortalılar, ilk defa 2000 yılından önce  sigortalı olup, 2008 yılı Ekim ayından sonra aylık talebinde bulananlardır. Üçlü karma sisteme (Gösterge+4447+5510) göre hesaplanacak aylıklarda; her bir sistem içindeki alt sınır kontrolleri dışında, Geçici 2. Maddenin üçüncü fıkrasında, sadece (Gösterge+4447) sistemlerine göre hesaplanan kısım için alt sınır kontrolleri konulmuştur. Buna göre; 2008 yılı Ekim öncesi Gösterge+4447 kurallarına göre hesaplanan kısmi aylıklar toplamı;

-Gösterge sisteminde hesaplanan tam aylığın, 1999 yılı Aralık ayı TÜFE’si ve 2000 ila 2008 arasında geçen yılların TÜFE’si ile taşınan miktarının,

-Gösterge sisteminde hesaplanan en düşük emekli aylığının (Gösterge x Katsayı x yüzde 70)

2008 yılı Ocak ayına aylık artışları ile taşınmış miktarının, 2008 yılı Ekim ayı öncesi prim ödeme gün sayısı ile çarpılıp toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle bulunan aylıktan az olamamaktadır.

Üçlü karma sisteme göre hesaplanan (Gösterge+4447+5510) aylıklar için 2019 yılına kadar herhangi bir alt sınır aylığı öngörülmemiştir.

3-  5510 Sayılı Kanunun Ek 19. Madde Uygulaması

Çalışmalarına esas kazançları, asgari kazanç üzerinden bildirilen ve toplam hizmet süresi içinde, 2008 yılı Ekim ayı sonrası hizmetlerinin oranı artan ve 2008 yılı Ekim ayı sonrası emekli aylığı talebinde bulunan sigortalıların, emekli aylıkları düşmeye başlayınca, 18/1/2019 tarihli ve 30659 sayılı Resmi Gazete yayımlanan 7161 sayılı Kanunla, 5510 sayılı Kanuna ek 19 uncu madde eklenmiştir. Madde ile bu Kanun veya bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre ödenen aylıkların, ek ödeme dahil, maddede belirli tarihlerde yapılan değişikliklerle belirlenen alt sınır aylıklarının altında olamayacağı öngörülmüştür. Ek 19. Maddede alt sınır aylığı miktarında yapılan değişiklikler aşağıdaki Tablo 3’te gösterilmiştir.

Emekli aylıklarına yapılan artışlar, emeklilerin kök aylıklarına yani kendi gerçek aylıklarına yapılmakta ve alt sınır aylıkları ile mukayese edilmektedir.

5510 sayılı Kanunun ek 19. Maddesi ile belirlenen alt sınır aylığı, en son 2025/Ocak ödeme dönemi itibariyle 14.469 TL’ye yükseltilmiştir. 14.469 TL’ye emeklilere aylık miktarlarına göre yüzde 4 veya yüzde 5 oranlarında ödenen ek ödeme tutarları dahildir. Kamuoyunda “kök aylık” olarak ifade edilen ve sigortalıların  prim gün ve prime esas kazançlarına göre hesaplanan gerçek aylıkları,  ödenmeden önce 13.912,50 TL ile mukayese edilmektedir. Kök aylık bu tutarın altında ise bu tutara yükseltilerek 13.912,50 TL aylık ve bu miktarın yüzde 4’ü olan 556,50 TL ek ödeme olmak üzere toplam 14.469 TL olarak ödeme yapılmaktadır. Sigortalıların kök aylıkları ile alt sınır aylıkları arasındaki fark Hazine tarafından Sosyal Güvenlik Kurumuna ödenmektedir.  Sigortalıların kök aylık  tutarları 13.912,50 TL’nin üstünde ise alt sınır aylığı uygulamasına girmemektedir.

Kanunun ek 19. Maddesi kapsamında uygulanan alt sınır aylığı, tek bir sisteme  veya belirli karma sisteme göre hesaplanan aylıklar için değil,  5510 sayılı Kanun kapsamında ödenen tüm yaşlılık, malullük ve ölüm aylıklarını kapsamaktadır. Ölüm aylıklarında, hak sahiplerinin aylıktaki hisseleri oranında ödeme yapılmaktadır.

Alt sınır aylıklarının, seçim dönemlerinde popülist yaklaşımlarla kısa sürelerle ve yüksek artışlarla belirlenmesi, emeklilik sistemini büyük ölçüde bozmuştur. Emeklilerin yüzde 40’ına yakın bir kısmı alt sınır aylığı almaya başlamış  ve prime esas kazançları aynı olmakla birlikte, daha uzun süre (7.200-9.000 gün) prim ödeyen sigortalarla, daha kısa süre (3.600-5.000 gün) çalışanların aynı aylığı almasına yol açarak emekli aylıkları arasında adaletsizlik yaratmıştır. Ayrıca, alt sınır aylıklarının yüksek belirlenmesi ve aylık artışlarının kök aylıklara uygulanması nedeniyle emekliler, aylık artışı almadan birden fazla dönemde aynı miktarda emekli aylığı almak zorunda bırakılmıştır.

Nergis ŞİMŞEK-Cumhuriyet

Okumaya devam et

GÜNCEL

GÜLER SABANCI bırakıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Sabancı Holding’i 21 yıldır yönetim kurulu başkanı olarak yöneten Güler Sabancı’nın görevi 27 Mart’ta bitecek. Yerine geçecek isim de belli oldu.

Sabancı Holding’in KAP bildirimi şöyle:

“2004 yılında, Sakıp Sabancı’dan sonra H.Ö. Sabancı Holding A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanlığı’na seçilen Sn. Güler Sabancı, Şirketin 27 Mart 2025 tarihinde yapılacak Olağan Genel Kurulu (Genel Kurul) ile birlikte görevi bırakarak Yönetim Kurulu’ndan ayrılacaktır.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’na, Genel Kurul’da yapılacak Yönetim Kurulu seçimi ve görev dağılımını takiben, halen Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapmakta olan Sn. Hayri Çulhacı‘nın gelmesi planlanmaktadır.

Sn. Hayri Çulhacı yaklaşık 35 yıldır Sabancı Topluluğu’nda bulunmakta olup, Sabancı Holding’te Yürütme Kurulu Üyeliği, Akbank Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği ile Sabancı Holding ve iştiraklerinde Yönetim Kurulu Üyelikleri görevlerini icra etmiştir.

Sn. Güler Sabancı, Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanlığı, Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanlığı ve Sakıp Sabancı Müzesi Yönetim Kurulu Başkanlığı görevlerine devam edecektir.”

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

MEVDUATTA STOPAJIN DÜŞÜRÜLMESİ NE ANLAMA GELİR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

“Mevduatta stopaj düşürülmesi” ifadesi, banka mevduatlarından alınan stopaj vergisinin oranının düşürülmesi anlamına gelir.

Stopaj nedir?

Stopaj, gelir üzerinden kaynakta kesilen bir vergi türüdür. Mevduat hesaplarında bu, banka faiz geliriniz üzerinden vergi kesilmesi anlamına gelir. Yani siz bir vadeli mevduat hesabı açtığınızda ve faiz geliri elde ettiğinizde, bu gelirin belli bir oranı otomatik olarak vergi (stopaj) olarak kesilir ve devlete ödenir.

Mevduatta stopaj oranları nasıl?

Stopaj oranı; mevduatın vadesine ve para cinsine göre değişebilir. Örneğin TL mevduat için geçmişte uygulanan oranlar:

  • 6 aya kadar vadeli hesaplar: %15

  • 6 ay – 1 yıl arası: %12

  • 1 yıl ve üzeri: %10

Ancak bazı dönemlerde bu oranlar düşürülerek örneğin:

  • Tüm TL vadeli hesaplarda %0 ila %5 gibi oranlara çekilebilir.
    Bunun amacı vatandaşları mevduata yönlendirmek, yani tasarrufları bankalarda değerlendirmeye teşvik etmektir.

“Stopaj düşürülmesi” ne anlama gelir?

Bu şu anlama gelir:

Faiz geliri üzerinden daha az vergi ödersiniz.
Net faiz getiriniz artar.
Mevduat yatırımı daha cazip hale gelir.
✅ Ekonomide iç tasarrufları artırmak, dövize talebi azaltmak gibi amaçlar güdülüyor olabilir.

Örnek:

Diyelim ki 100.000 TL’lik bir mevduat hesabınız var ve 3 ay sonra 5.000 TL faiz kazanıyorsunuz.

  • Eski stopaj oranı %15 ise, 750 TL vergi kesilir, elinize 4.250 TL geçer.

  • Yeni oran %5’e düşürülürse, vergi 250 TL olur ve 4.750 TL alırsınız.

Aradaki fark, stopaj indiriminin etkisidir.

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.