Connect with us

Gizem Taşdelen

Mobbing dosyasını açıyoruz.

Mobbing yani psikolojik taciz. BankaVitrini mobbing dosyasını açıyor: Uzman Psikolog Gizem Taşdelen, her bankacının başının belası mobbingi her yönü ile ela alıyor. Elinizin altında olması gereken bir çalışma.

Yayınlanma:

|

Mobbing yani psikolojik taciz. BankaVitrini mobbing dosyasını açıyor: Uzman Psikolog Gizem Taşdelen, her bankacının başının belası  mobbingi her yönü ile ela alıyor. Elinizin altında olması gereken bir çalışma.


MOBBİNG NEDİR?
“Çalışma hayatında psikolojik şiddet” konusu 1980’li yıllardan bu yana incelenen önemli bir konudur. Yapılan araştırmalar konuyla ilgili iki önemli sonucu ortaya koymuştur: İş yerlerinde uygulanan psikolojik şiddet çok yaygındır.  Ve bu tür uygulamalar sadece bu duruma maruz kalan çalışanı değil; çalışanın iş yerini, iş arkadaşlarını, işverenini, ailesini, ülke ekonomisini ve dolayısıyla da toplumu olumsuz etkilemektedir (Palaz vd., 2008). Türkiye’de de 2000’lerin başından beri tartışmalara konu olan “işyerlerinde uygulanan psikolojik şiddet” tam olarak neyi ifade etmektedir?
Psikolojik şiddet kavramı günümüzde mobbing terimi ile ifade edilmektedir. Bu kavram, çalışma hayatında uzun dönemli düşmanca ve saldırgan davranışları tanımlamak, olguya yönelik süreci ve yol açtığı sorunları açıklamak için ilk kez 1984 yılında Heinz Leymann tarafından kullanılmıştır. Leymann, mobbingi; işyerinde çalışan bir veya birkaç kişi tarafından bir diğer çalışana yönelik düzenli, düşmanca ve etik olmayan bir iletişim biçimi olarak, davranışın/iletişimin yönlendirildiği çalışanı çaresiz ve savunmasız bırakan bir çeşit psikolojik terör olarak tanımlamıştır (Aşkın ve Aşkın, 2018). Mobbing, çalışanlara üstler, astlar ya da aynı düzeyde olanlar tarafından sistematik bir biçimde belli bir süre uygulanan ve tekrarlanan baskı, tehdit, şiddet, kötü muamele, aşağılama gibi anlamlara da gelmektedir (Einarsen, 2000; akt. Zengin ve Kaygın 2016).
Mobbing Davranışları ve Türleri Nelerdir?
Karşılaşılan mobbing davranışları genel olarak beş grupta ele alınmaktadır (Davenport vd., 2003;  akt. Palaz vd., 2008):
Kendini ifade etmeye yönelik saldırılar: Kendinizi gösterme olanaklarınız kısıtlanır, sözünüz sürekli kesilir, yüzünüze bağırılır ve yüksek sesle azarlanırsınız, yaptıklarınız ve özel hayatınız sürekli eleştirilir, başka bölümlere gönderilmekle tehdit edilirsiniz vb.
Sosyal ilişkilere saldırılar: Çevrenizdeki insanlar sizinle konuşmazlar, kimseyle konuşturulmazsınız ve başkalarına ulaşmanız engellenir, sanki orada değilmişsiniz gibi davranılır, iş arkadaşlarınızla bir arada olamayacağınız bir odaya nakledilirsiniz vb.
İtibara yönelik saldırılar: İnsanlar arkanızdan kötü konuşur, asılsız söylentiler ortada dolaşır, gülünç durumlara düşürülürsünüz, bir özrünüz, özel yönleriniz, uyruğunuz ve dini ya da siyasi görüşünüz ile alay edilirsiniz, cinsel imalara maruz kalabilirsiniz vb.
Kişinin yaşam ve mesleki kalitesine yönelik saldırılar: Size hiçbir görev verilmez, elinizdeki işler ve vazifeler de geri alınır, işiniz sürekli değiştirilir ya da size kaldırabileceğinizin üstünde zor işler veya yeteneklerinizden çok daha düşük ve anlamsız görevler verilir vb.
Kişinin sağlığına yönelik saldırılar: Fiziksel olarak zor işler yapmaya zorlanırsınız, fiziksel şiddet tehditleri yapılır, fiziksel zarar, doğrudan cinsel taciz vb.
Yukarıda bahsedilen mobbing davranışları, örgütsel yapıda “Yatay” ve “Dikey” olarak iki şekilde uygulanabilmektedir. Yatay (Fonksiyonel) Mobbing: Konum olarak aynı düzeyde bulunan çalışanların birbirlerine mobbing uygulamalarıdır. Dikey (Hiyerarşik) Mobbing: Astlar ile üstler arasında gerçekleşen mobbing uygulamalarıdır. Dikey mobbing süreci iki yönlü gerçekleşebilir: Üstler statülerinden dolayı sahip oldukları gücü astlarına yönelik etik olmayan şekillerde kullanabilirler. Veya çalışanlar, kabullenemedikleri yöneticilerine psikolojik şiddet uygulayabilirler. Ancak astların üstlerine mobbing uygulaması nadir görülen bir durumdur. Yatay mobbingte ise, rekabet, kıskançlık, çalışanların çekememezliği söz konusu olabilir (Tutar, 2004).
Bu bağlamda; yaşı, cinsiyeti, statüsü ne olursa olsun her çalışan mobbing ile karşılaşabilmektedir. O halde, iş hayatındaki mobbing tam olarak nerede başmaktadır?
İş Yerinde Mobbing Nerede Başlar?
İşyerlerinde sergilenen kötü davranışları mobbing olarak nitelendirmeden önce dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar vardır. Söz konusu davranışların mobbing olarak nitelendirilebilmesi için; bu davranışların belirli bir süreyi içermesi (haftada en az 1 kez gerçekleşmesi ve bunun da en az 6 ay boyunca devam etmesi), belirli bir hedefe yönelik olması ve bu davranışlara maruz kalan mağdurun durumla baş etmekte zorlanıyor olması gerekmektedir  (Solmuş, 2005).
Mobbingin belirleyici özellikleri de vardır: Kasıtlı olarak yapılması, sistematik olarak tekrarlanması ve uzun bir zamandan beri (en azından 6 ay) devam ediyor olması (Laçiner, 2006; akt. Palaz vd., 2008). Yapılan araştırmalar; en kısa mobbing süresinin 6 ay, genelde ortalama uygulama süresinin 15 ay, sürecin kalıcı ağır etkilerinin ortaya çıktığı ana dönemin ise 29-46 ay olduğunu ortaya koymuştur (Tınaz, 2006; akt. Gültekin ve Deniz, 2016).
Tüm bunlar düşünüldüğünde; mobbing uygulamadaki yegâne amacın hedef alınan çalışanın işten çıkartılması olmadığı dikkati çekmektedir. Amaç, mağdurun uzaklaştırılması olup, söz konusu uzaklaştırma; işten, işyerinden, işyerindeki pozisyondan veya bir kısım haklardan olabilir (Taşkın, 2016). Peki yönetim böyle bir durum ile karşılaştığında ne yapmalıdır?
İş Hayatında Mobbing İle Karşılaşan Yönetim Ne Yapar? Ne Yapmalıdır?
İş hayatında mobbing; dört aşamadan oluşan bir süreçtir aslında: 1. Kritik olayın başlangıcı. 2. İş yerinde psikolojik taciz ve damgalanma. 3. Yönetimin devreye girmesi. 4. İşten ayrılma / Kovulma. Bu süreç baz alındığında; yönetim devreye, hedef seçilen kişi hakkında yönetime şikayetler gitmeye başladıktan bir süre sonra girer. Mağdur için yönetime daha önce iletilen söylentiler önyargılardan ibarettir. Bu aşamada mağdur, ciddi adalet ihlalleri ile karşı karşıya kalabilir. Yönetim, kurbanın iş arkadaşlarının önyargılarıyla hareket etmeye eğilimlidir. Bu, işyerinde mobbing durumunun sonuçlarından biridir ve artık birey etiketlenmiştir. İşyerinde psikolojik taciz kurbanının problemli davranışlarının altında onun kişiliğindeki sapkınlığın yattığı varsayılır (Kurbanın savunmacı davranışlarını dışarıdan gözlemleyen kişi onun kişilik sorunlarından dolayı acı çektiğini düşünebilir). Bu aşamada, yönetim ve mağdurun meslektaşları işyerinde psikolojik taciz sürecini açıklamada objektif olay ve durumlar yerine kişisel faktörleri esas almaya başlar. Yönetim, işyerinde psikolojik taciz ile ilgili sorumluluğu almak istemeyebilir. Sürecin sonraki aşamasında; kişinin işine son verilir ya da kişi kendi isteğiyle işten ayrılır. Hatta kişinin emeklilik zamanı gelmeden önce çalışma hayatından ayrılması bile söz konusu olabilir. Mağdurun tıbbi ya da psikolojik yardıma gereksinimi ortaya çıkabilir (Çivilidağ, 2015; Zengin ve Kaygın 2016).
Sürecin bu şekilde işlemesi, yönetimin hatalı tutumdan kaynaklanır ve ne yazık ki günümüzde karşılaşılan süreç, genelde budur. Yönetimin konuya yaklaşımının, mobbingin şiddetini azaltmada ve onu sonlandırmada son derece önemli olduğu düşünüldüğünde, aslında olması gereken; zamanında müdahale ile sürece objektif yaklaşmak ve mobbingin yol açacağı olumsuz sonuçları minimuma indirmektir (Gültekin ve Deniz 2016). Unutulmamalıdır ki; yöneticilerin tacizi görmezden gelmesi, teşhis ve müdahale konusunda yetersiz ve zayıf bir tutum sergilemesi, tacizin büyümesine ve olumsuz sonuçların daha da artmasına neden olur (Einarsen ve diğ., 1994; akt.  İdiğ Çamuroğlu ve Minibas Poussard, 2017).
Mobbing nedir?” sorusunun cevabı; mobbingin tanımı, mobbing davranışları ve türleri, mobbingin nerede başladığı ve yönetimin mobbing karşısındaki tavrı üzerinden yazı boyunca anlatılmaya çalışılmıştır. Ancak mobbingin ne olduğu kadar “mobbingin nedenlerinin ne olduğu” da önemlidir. Bu konu, bir sonraki yazıda ele alınmıştır.
Gizem TAŞDELEN
Uzman Psikolog
tasdelengizem@hotmail.com

KAYNAKÇA
Aşkın, E. Ö. ve Aşkın, U. (2018). Çalışma yaşamında kadına yönelik mobbing: Bankacılık sektöründe bir araştırma. Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Elektronik Dergisi, 9 (24), 255-282.
Çivilidağ, A. (2015). Farklı örgütsel yapılarda işyerinde psikolojik tacizin (mobbing) yaygınlığı, önlenmesi ve cinsiyet değişkeni üzerine nitel bir analiz. Dumlupınar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, (46), 118-147.
Gültekin, N. ve Deniz, Z. (2016). İşyerinde mobbing: Çalışanlar üzerine yapılan bir araştırma. İktisadi İdari ve Siyasal Araştırmalar Dergisi, 1 (1), 1-11.
İdiğ Çamuroğlu, M, ve Minibas Poussard, J. (2017). Psikolojik Taciz: Türkiye genelinde bir araştırma. Finans Politik & Ekonomik Yorumlar, 54 (624), 53-68.
Palaz, S., Özkan, S., Sarı, N., Göze, F., Şahin, N. ve Akkurt, Ö. (2008). İş yerinde psikolojik taciz (mobbing) davranışları üzerine bir araştırma; Bandırma örneği. “İş, Güç” Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, 10 (4), 41-58.
Solmuş, T. (2005). İş yaşamında travmalar: Cinsel taciz ve duygusal zorbalık/taciz (mobbing). “İş, Güç” Endüstri İlişkileri ve İnsan Kaynakları Dergisi, 7 (2), 1-14.
Taşkın, A. (2016). Mobbing davalarında ispat sorunu. Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 20 (2), 391-437.
Tutar, H. (2004). İşyerinde psikolojik şiddet sarmalı: Nedenleri ve sonuçları. Yönetim Bilimleri Dergisi, 2 (2), 101-128.
Zengin, Y. ve Kaygın, E. (2016). İşyerinde psikolojik tacizin (mobbing) örgütsel yabancılaşma ilişkisini belirlemeye yönelik bir araştırma. İnternational Journal of Academic Value Studies, 2 (4), 76-98.

Gizem Taşdelen

TÜKENMİŞLİK SENDROMU NEDİR? BELİRTİLERİ VE ÇÖZÜMÜ NELER?

Yayınlanma:

|

Tükenmişlik Sendromu Nedir?

Tükenmişlik sendromu (İngilizcesi: burnout syndrome), kişinin uzun süreli stres, aşırı iş yükü veya duygusal baskı sonucunda fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak kendini aşırı yorgun, motivasyonsuz ve çaresiz hissetmesi durumudur.
Özellikle iş hayatında ortaya çıkar ama kişisel yaşamı da derinden etkiler. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), tükenmişliği resmi olarak bir “mesleki fenomen” olarak tanımlar.

Tükenmişlik Sendromu Belirtileri Nelerdir?

1. Duygusal Belirtiler:

  • Sürekli yorgunluk ve bitkinlik hissi

  • İşine ve görevlerine karşı isteksizlik

  • Özgüven kaybı, kendini yetersiz hissetme

  • İlgisizlik ve motivasyon eksikliği

  • Umutsuzluk ve karamsarlık

  • İzolasyon ve insanlardan uzaklaşma

2. Zihinsel Belirtiler:

  • Dikkat dağınıklığı ve odaklanma güçlüğü

  • Karar vermekte zorlanma

  • Unutkanlık ve basit hatalar yapma

  • Negatif düşüncelerde artış

3. Fiziksel Belirtiler:

  • Uyku sorunları (uyuyamama veya aşırı uyuma)

  • Baş ağrısı, kas ağrıları, mide problemleri

  • İştah değişiklikleri (aşırı yeme veya iştahsızlık)

  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması (sık hastalanma)

4. Davranışsal Belirtiler:

  • İşe geç kalma veya işi aksatma

  • Sosyal hayattan geri çekilme

  • Sık sık öfke patlamaları veya ağlama

  • Alkol ya da madde kullanımı gibi kötü alışkanlıklarda artış

Kısaca Özetlersek:

Tükenmişlik sendromu, sadece “yorgunluk” değildir. Fiziksel, duygusal ve zihinsel bir çöküş halidir ve mutlaka ciddiye alınmalıdır.
Erken müdahale, yaşam tarzı değişiklikleri ve gerektiğinde uzman desteği almak iyileşme sürecinde çok önemlidir.

Görsel üretildi

Tükenmişlik Sendromu ile Baş Etme Yöntemleri

1. Önceliklerini Belirle ve Sınır Koy

  • Yapılacak işler listesi oluştur, öncelik sırasına göre ilerle.

  • Gerektiğinde “hayır” demeyi öğren.

  • İş ve özel hayat arasında keskin sınırlar koy.

2. Dinlenmeye ve Uyumaya Zaman Ayır

  • Kaliteli uyku uyumak, beynin ve bedenin yenilenmesi için şart.

  • İş dışında gerçek anlamda dinlenebileceğin zamanlar yarat.

3. Fiziksel Aktiviteyi Artır

  • Düzenli egzersiz (yürüyüş, yoga, yüzme gibi hafif sporlar) stres hormonlarını azaltır.

  • Beden sağlığını güçlendirmek ruhsal sağlığı da destekler.

4. Sosyal Destek Al

  • Yakınlarınla, arkadaşlarınla duygularını paylaş.

  • Profesyonel yardım (psikolog, psikiyatrist) almaktan çekinme.

5. Mola Vermeyi Alışkanlık Haline Getir

  • Gün içinde kısa süreli molalar ver.

  • Tatil yapmak, haftasonu kaçamakları planlamak zihinsel toparlanma sağlar.

6. Mükemmeliyetçilikten Vazgeç

  • Her şeyi kusursuz yapmaya çalışmak baskıyı artırır.

  • Elinden gelenin en iyisini yapmak yeterlidir; kendine karşı anlayışlı ol.

7. Hobiler Edin ve Kendine Zaman Ayır

  • Sadece keyif için bir şeyler yap (resim yapmak, müzik dinlemek, doğada zaman geçirmek gibi).

  • İş dışındaki hayatını zenginleştir.

8. Sağlıklı Beslen

  • Düzensiz veya sağlıksız beslenme tükenmişliği artırır.

  • Düzenli öğünler, bol su tüketimi ve dengeli beslenme hem fiziksel hem zihinsel dayanıklılığı artırır.

9. Profesyonel Yardım Almayı Düşün

  • Eğer belirtiler şiddetliyse veya uzun süredir devam ediyorsa, bir uzmana danışmak çok kıymetli olur.

  • Bilişsel davranışçı terapi gibi yöntemler tükenmişlik tedavisinde etkilidir.

10. Kendine Şefkat Göster

  • Kendini suçlamayı bırak.

  • Başarı ve mutluluğun süreç odaklı olduğunu unutma, sadece sonuçlara takılma.

Tükenmişlikle başa çıkmak, hayat tarzında küçük ama etkili değişiklikler yaparak mümkündür. Fiziksel, zihinsel ve duygusal bakım bir bütündür — hepsi birlikte ele alınmalıdır.

Okumaya devam et

Gizem Taşdelen

İş stresi ve tükenmişlik sendromu işletmelere zarar veriyor

İş stresi Avrupa genelinde çalışanlar için önemli bir endişe kaynağı olarak verimliği etkiliyor. Uluslararası işe alım ve danışmanlık şirketi Michael Page tarafından gerçekleştirilen, Türkiye’nin de dahil olduğu Avrupa genelindeki yeni bir araştırma, çalışanların %49’unun işini stresli bulduğunu, %47’sinin mevcut işini stres ve iş yükü fazlalığı nedeniyle bırakmayı düşündüğünü, %29’unun ise stresi daha az bir görev için daha düşük maaşlı işlere razı olduğunu ortaya koyuyor.

Yayınlanma:

|

Michael Page Türkiye Genel Müdürü Fatih Cömert “Bir iş yerinde çalışanlar iş stresi nedeniyle ayrılmak üzereyse tehlikede olan sadece onların zihinsel sağlığı değil, aynı zamanda o şirketin geleceğidir. O nedenle iş stresini azaltmaya yönelik gerçek bir taahhütte bulunmak işveren için stratejik bir zorunluluktur. Aksi halde eylemsizliğin maliyeti çok yüksek olur. Çalışanların sağlığına ve mutluluğuna yatırım yapan işverenler, onların tüm potansiyelini ortaya çıkarır ve işletmelerini uzun vadeli başarıya hazırlar.” diyor.

Yakın zamanda yaklaşık 4.000 iş arayan ve çalışanın katılımıyla gerçekleştirilen bu araştırmaya göre, çalışanların işyerinde ihtiyaç duyduğu koşullar ile işverenlerin şu anda sundukları arasında kopukluk görülüyor.

İş stresi ve çalışan tükenmişliğine dikkat

Türkiye dahil tüm Avrupa genelinde iş stresi dalgasının yaygınlaşmakta olduğunu ortaya koyan bu araştırmaya göre, iş stresi çalışanların ruh sağlığını etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda işletmelere de zarar veriyor. Araştırmaya katılanların %32’si çalışmalarının taktir görmemesi, %27’si bunaltıcı iş yükleri, %33’ü iş ve özel yaşam dengesini kurma mücadelesi nedeniyle iş yerinde stres yaşadıklarını belirtiyor. Çalışanlarda artan tükenmişlik sendromu tehlikesine rağmen pek çok şirket, iş gücünün refahını destekleme konusunda yetersiz kalıyor. Çalışanların yalnızca %14’ü şirketlerinin ruh sağlığı desteği sunduğunu söylüyor.

İş yerinde stres azaltmanın yolları

Michael Page araştırma sonuçlarına göre iş stresinin çözümü ve mutlu bir işyeri yaratmak için işverenlere pratik öneriler ise şöyle sıralanıyor:

Takdir sürecini hızlandırın: Takdir eksikliği 4 çalışandan 1’inde ciddi strese neden oluyor. Bu sorunu çözmek için yöneticileri, ekiplerinin sıkı çalışmasını ve başarılarını düzenli olarak takdir etmeye teşvik edin. Çalışanı takdir uygulamaları, iyi performansları kutlamanın ve iş gücüne değer verdiğinizi göstermenin güçlü bir yoludur. Böyle bir uygulama ile çalışanlar birbirlerinin başarılarını mesajlar ve ödüllerle kutlayabilir.

İş yükünü hafifletin: İş süreçlerini basitleştirebileceğiniz, gereksiz toplantıları ortadan kaldırabileceğiniz ve iş gücünüze biraz nefes alma alanı sağlayabileceğiniz alanları belirleyin. Yöneticileri düzenli molalar vermeye ve örnek olmaya teşvik edin; eğer yöneticiler aralıksız çalışıyorlarsa, ekipleri de aynısını yapma konusunda üzerlerinde baskı hissedecektir. Son denemelerde umut verici sonuçlar veren haftada 4 gün çalışma yöntemiyle çalışanların iş stresinin azaldığı ve zihinsel sağlıklarının daha iyi olduğu, işletmelerin de üretkenliğini koruduğu gözlemleniyor.

İş-yaşam dengesine öncelik verin: Bu araştırma çalışanların %64’ünün uzaktan çalışmayı ofiste olmaktan daha az stresli bulduğunu gösteriyor. Ancak stres seviyelerini değerlendirmek, iş yüklerini yönetmek ve uzaktaki çalışanların kendilerini yalnız veya bunalmış hissetmemeleri için ihtiyaç duyduğu desteği sağlamaya özen gösterin.

Okumaya devam et

Gizem Taşdelen

ÇALIŞMA BAKANLIĞI MOBBİNG REHBERİ YAYINLADI

Yayınlanma:

|

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işyerlerinde sık şikayetlere neden olan Mobbing üzerine Rehber yayınladı. Rehberin sunuş yazısında aşağıdaki ifadeler yer aldı:

Tüm kültürlerde ve ülkelerde, yaş, cinsiyet, kıdem, hiyerarşik konum ayrımı olmadan çalışanların karşılaşması muhtemel bir işyeri sorunu olan işyerlerinde psikolojik taciz (mobbing), iş ahlakına aykırı sistematik yürütülen bir işyeri sorunudur.
Çalışma hayatını düzenleyici, işçi ve işveren ilişkilerinde çalışma barışının sağlanmasını kolaylaştırıcı ve koruyucu önlemler alma, çalışma hayatındaki mevcut ve muhtemel sorunları ve çözüm yollarını araştırma görevi bulunan Bakanlığımız, günümüzde hem bireysel hem de kurumsal düzeyde bir sorun haline gelen psikolojik taciz konusunda da çalışmalar yürütmeye başlamıştır.
19 Mart 2011 tarih ve 27879 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi (Mobbing)” Başbakanlık Genelgesinin dördüncü, beşinci ve sekizinci maddeleri Bakanlığımıza açıkça görevler yüklemiştir. ALO 170 üzerinden psikologlar vasıtasıyla çalışanlara yardım ve destek sağlanması, Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulunun oluşturulması ile eğitim ve bilgilendirme toplantıları
düzenlenmesi, Bakanlığımızın başlıca sorumluluk alanları olarak belirlenmiştir.
Söz konusu Genelge kapsamında, psikolojik tacizle mücadeleyi güçlendirmek amacıyla, öncelikle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İletişim Hattı olan ALO 170 üzerinden Psikolojik Taciz konusunda çağrılar alınmaya başlanmıştır. Alınan bu çağrılara cevap vermek üzere psikologlar konu hakkında eğitilmiş ve hattı arayanlara yardımcı olmak üzere görevlendirilmiştir. Söz konusu psikologlar hattı arayanları konu hakkında bilgilendirme, işyerinde psikolojik tacize uğradığını düşünenlere psikolojik destek verme, onları yönlendirme, şikayetleri dinleme görevlerini yerine getirmeye başlamışlardır.
Bununla birlikte, 21/5/2012 tarihli Bakanlık Oluru ile “Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu” oluşturulmuştur. Söz konusu Kurul, “İşyerlerinde Psikolojik Tacizin Önlenmesi Genelgesi Uygulama Eylem Planı (2012-2014)” hazırlayarak çalışmalarına başlamıştır.
Bu çalışmalar kapsamında sosyal taraflar ve ilgili kuruluşların temsilcilerinin katkıları ile hazırlanan İşyerlerinde Psikolojik Taciz (Mobbing) Bilgilendirme Rehberinin işyerlerinde çalışma barışına katkı sağlaması, çalışanlara ve işverenlere faydalı olması umut edilmektedir.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı

 

MOBBİNG REHBERİ : mobbing rehberi

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.