Connect with us

GÜNDEM

SEBKİDER BAŞKANI YUSUF KILINÇ: “TÜRKİYE’NİN YATIRIM İKLİMİ İYİLEŞİRKEN, GÜVEN İKLİMİNİ BOZMAMAK GEREKİYOR”

Türkiye’nin, kredi notunun yükselmesi ve Gri Listeden çıkmak üzere olması ülkedeki yatırım iklimini yeniden iyileştirirken, serbest bölgelere daha çok doğrudan yabancı yatırımların gelmesi yönündeki beklentiyi güçlendirdi.

Yayınlanma:

|

Geçtiğimiz yıl, 12.7 milyar doları ihracattan sağlanmak üzere 31 milyar dolar ticaret hacmi gerçekleştiren ve yaklaşık 100 bin kişilik istihdam ile ülke ekonomisine önemli katkılarda bulunan Türkiye’deki 19 serbest bölgede, 550’si yabancı sermayeli olmak üzere 2.108 şirketin faaliyet gösterdiği bilgisini veren Serbest Bölgeler Kurucu ve İşleticileri Derneği (SEBKİDER) Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Kılınç, Serbest Bölgeler Kanunu ile sağlanan teşvikler ve sunulan hizmetler sayesinde oluşan bu ekonomik değerin Türkiye ekonomisine büyük güç kattığını vurguladı.

Yusuf Kılınç, ihracat odaklı üretim merkezleri olan serbest bölgelerin Türkiye’nin dış ticaret dengesine çok önemli katkıda bulunduğunu ve 2019-2023 dönemini kapsayan 5 yıllık süreçte serbest bölgelerden yapılan ihracatın 50 milyar dolara ulaştığını aktardı. Türkiye’nin toplam dış ticaretinin sürekli açık vermesine karşılık, serbest bölgelerin dış ticaret fazlası verdiğine dikkat çeken Kılınç, şunları söyledi: “Bölgelerimizde 2019 yılında 19,7 milyar dolar olan ticaret hacmi, 2023 yılında 30,9 milyar dolara ulaştı. 5 yılda gerçekleşen toplam ticaret hacmi ise 130 milyar doları buldu. Ticaret hacmine en büyük katkıyı ise bölgelerden yapılan ihracat sağladı. Yine 2019 yılında 8 milyar dolar olan bölgelerin ihracatı, 2023 yılında 12,7 milyar dolara ulaştı. Bölgeler 5 yılın toplamında 50 milyar dolarlık ihracata karşılık, 40 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirerek, 10 milyar dolar dış ticaret fazlası verdi.”

Devlet Sadece Fonlardan Yılda 50 Milyon Dolar Gelir Sağlıyor

SEBKİDER Başkanı Kılınç, serbest bölgedeki firmaların devlete Özel Fon ödediğini ve 2023 yılına Hazinenin bu bölgelerden 50 milyon dolar fon geliri sağladığını belirterek şu bilgileri verdi: “Serbest bölge firmalarının tamamı yurtdışından bölgeye getirilen mallar için binde 1, serbest bölgeden Türkiye’ye yapılan satışlarda ise binde 9 Özel Fon ödemektedirler. 2023 yılında Hazineye ödenen bu fon toplamda 50 milyon dolara ulaşmıştır. Kurumlar Vergisi ödeyen firmalar bölgelerde fondan muaf olduğu için olası bir kurumlar vergisi düzenlemesinde Hazinemiz 50 milyon Dolarlık fonu tahsil edemeyecektir. Serbest bölgelerde tamamı kayıtlı 100 bin kişilik direkt istihdam ile kamuya aktarılan SGK primleri ve yüzde 85 ihracat barajını gerçekleştiremeyen firmaların ödediği Gelir Vergisi önemli miktardadır. Arazisi Hazineye ait serbest bölgelerde, Yap İşlet Devret modeli uygulanmakta olup, arazi ve Hazineye intikal etmiş üstyapılar için firmalar tarafından arazi ve kapalı alan kirası ödenmektedir. Firmalar tarafından inşa edilen üstyapılar da faaliyet konularına göre 30 ya da 45 yıl sonunda Hazineye intikal etmektedir. “

Dün Türkiye Serbest Bölgelerini Model Alan Ülkeler Bugün Rakip Oldu

Yatırım, üretim ve ticaret trendlerindeki değişimle beraber dünyada klasik serbest bölge anlayışının yerini; yüksek katma değerli, Ar-Ge ve yeşil teknolojiye dayalı faaliyetlerin önceliklendirildiği bir anlayışa bıraktığını belirten SEBKİDER Başkanı Kılınç, 35 yıllık süreçte önemli başarılar elde eden Türkiye’deki serbest bölge uygulamalarını model alan bazı ülkelerin, günümüzde Doğrudan Yabancı Yatırım (DYY) çekmek konusunda en büyük rakipler haline geldiğini vurguladı. Kılınç, Türkiye’yi daha çok DYY çekmek istediklerini, ancak bunu sağlamak için tüm kesimlere önemli sorumluluklar düştüğünü belirterek, şunları söyledi:

“Ülkemizden bu ülkelere yakın zamanda yatırımların gittiğini biliyoruz. Bölge kurucu ve işleticisi şirketler olarak hem mevcut yatırımcıyı korumak, hem de yeni DYY kazanmak için yatırımcıya dünya standartlarında kaliteli hizmet sunmak ve yatırımcıyı memnun etmek konusunda sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Diğer taraftan yerli ve yabancı yatırımcıların serbest bölgelerde yatırım kararı almasında etkili olan istikrar, güven, şeffaflık, öngörülebilirlik ve hesap verilebilirlik gibi önemli unsurların devamlılığını sağlamak için de tüm kesimlere düşen sorumluluklar bulunuyor. Mevzuat güncellemelerinde, müktesep haklar korunarak, sanayicinin rekabet gücünü artırmaya yönelik düzenlemeler yapılması yatırımcı güvenini güçlendirecektir. Bu çalışmalar yapılırken de ilgili tüm paydaşların görüş ve önerileri dikkate alınarak revizyonların yapılması, bu konuda çalışma gruplarıyla ilerlenmesi, kamu ve özel sektör nezdinde etkin girişimlerin yürütülmesi faydalı olacaktır. Kamu kurumlarının, serbest bölgeleri etkileyebilecek mevzuat düzenlemelerini yaparken serbest bölgeleri de bir paydaş olarak sürece dahil etmesi yararlı olacaktır.”

İstikrar ve Güven Çok Önemli

Türkiye’de DYY’lerın en hızlı şekilde ulaştığı yerlerin serbest bölgeler olduğunu ve bu bölgelerin yatırımcı güvenini bozacak düzenlemelerden son derece olumsuz etkileneceğini belirten Kılınç, “Ekonomik göstergeler iyileşiyor ve bu ortamın ülkemizde DYY’lerı yeniden arttıracağını umut ediyoruz. Böyle bir dönemde ülkemize kalmak üzere gelen ve döviz sağlayıcı faaliyetlerde bulunacak yatırımcıların kararlarını olumsuz yönde etkileyecek, onları güvensizliğe itecek uygulamalardan kaçınılması gerekiyor. Yatırımcının bozulan güvenini yeniden inşa etmek çok daha maliyetli ve meşakkatli olacaktır. Bunun yerine ülkemize daha çok yatırımcı çekecek ve mevcut sanayicilerin rekabet koşullarını iyileştirecek düzenlemeleri, tüm paydaşlarla değerlendirip gündeme getirmeyi ve kamuoyunu bu konularda meşgul etmeyi tercih etmeliyiz.”

Kılınç, Türkiye’deki serbest bölgelerin dünyadaki değişimlere uyum sağlayarak, rekabetçiliğini arttırıp, potansiyellerini daha etkin kullanabilmesi için Ticaret Bakanlığı ve SEBKİDER iş birliğinde çalışmaları arttırdıklarını vurguladı. Yusuf Kılınç, şöyle konuştu: “Son yıllarda yabancı yatırımcılarla çok sık bir araya gelen ve yatırım ortamının iyileştirilmesine katkı sağlayan Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek başta olmak üzere birçok bakanlığımız yabancı sermayenin güvenle ülkemizde yatırım yapmalarını teşvik etmişlerdir. Ticaret Bakanımız Sayın Ömer Bolat’ın yurtdışı ziyaretlerinde ve yabancı heyet görüşmelerinde de ülkemizin serbest bölgelerini çok önemseyerek yatırım alanı olarak sunduğunu da memnuniyetle izlemekteyiz. DYY yatırımların Türkiye’yi en çok tercih ettiği dönemler, ülkedeki yatırım ikliminin yabancı yatırımcıya önemli fırsatlar sunduğu dönemler olmuştur. Kalıcı istihdam ve katma değer üreten yatırımların ülkemize daha çok o dönemlerde geldiğini görüyoruz. Yerli ve yabancı yatırımcılar, serbest bölgelerde yatırım kararı alırken uygulamada olan teşvik ve muafiyetlerin devamlılığı konusunda emin olmak istiyorlar.”

Okumaya devam et
Yorum Yazın

Yorum Yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

BANKA ANALİZLERİ

Gazze’de nakit kriz: “Bankada param var ama ekmek alamıyorum”

Yayınlanma:

|

Yazan:

Deyr el Balahlı bir Filistinli olan Muhammed el-Kloub, birçok satıcının elektronik ödeme kabul etmediğini, bu nedenle banka hesabındaki paranın değersiz hale geldiğini söylüyor.

Özellikle İsrail’in Gazze’ye, Filistin vergi gelirlerinden ayrılan payları dondurmasının ardından, son aylarda Gazze’de nakit bulmak çok zor hale geldi.

Nakit krizi

Gazze savaşının ilk aylarında yerlerinden edilenlerin sayısı arttıkça Gazzeliler, nakit çekmek umuduyla bankamatiklerin (ATM’lerin) ve bankaların önünde sıraya girdi.

Bazıları sırasının kendilerine gelmesi için günlerce bekledi.

Çatışmalarda gittikçe daha fazla banka yok edildi. Bazı siviller, Gazzelilerin “para takası mafyaları” olarak adlandırdığı, kaos ve panik ortamını para kazanmak için fırsat bilen çetelerle karşı karşıya kaldılar.

24 Mart’ta, savaşın başlamasından altı ay sonra, Filistin Merkez Bankası olarak görev yapan Filistin Para Otoritesi “devam eden bombalama, elektrik kesintisi ve sahadaki zorlu durum nedeniyle Gazze Şeridi’ndeki hiçbir yönetim bölgesinde, banka şubelerinin açılmasının mümkün olmadığını” duyurdu.

Bu, çoğu ATM’nin de kullanım dışı kalmasıyla daha önce görülmemiş bir nakit krizine yol açtı.

11 Mayıs’ta Filistin Para Otoritesi, çevrimiçi bankacılık hizmetleri, elektronik cüzdan ve banka kartlarını kullanarak anında elektronik ödeme hizmetini başlattı.

Ancak internet kesintisi önemli bir sorundu ve hizmet geniş çaplı kullanılamadı.

Muhammed, “Sekiz aydır süren savaş boyunca, özellikle de artık ürünler dükkan yerine kamplardaki ‘tezgahlarda’ satılırken, elektronik işlemleri kabul eden sadece tek bir mağaza bulabildim” diyor.

Gazze ekonomisinin temeli ne?

Gazze’deki mevcut nakit krizine neyin sebep olduğunu anlamak için buradaki finans sistemine daha yakından bakmak faydalı olabilir.

Gazze ekonomisi, Hamas’ın 2007’de Gazze Şeridi’nin tam kontrolünü ele geçirmesinden bu yana uygulanan ablukadan ciddi şekilde etkilendi.

İsrail, militan grubun saldırılarını durdurmak için ablukanın gerekli olduğunu söylüyor.

Gazze Şeridi’ndeki bankalar ya Filistin Para Otoritesi’ne ve Ramallah’taki Filistin hükümetine bağlı ya da özel sektöre ait ve Hamas hükümetine bağlı.

Filistin Para Otoritesi, 1994 yılında imzalanan Paris Anlaşması kapsamında kuruldu ve Oslo Anlaşmalarına eklendi.

Bu anlaşma, Filistin ekonomisini ve mali işlemlerini İsrail bankacılık sisteminin doğrudan denetimi ve kontrolü altına aldı.

Anlaşmaya göre İsrail, Filistin Yönetimi adına vergi topluyor. Bunları İsrail maliye bakanlığının onayı ve imzasından sonra, belirli bir yüzde düşüldükten sonra aylık olarak Filistin Para Otoritesi’ne aktarıyor.

Vergi gelirleri olarak bilinen bu fonlar, Filistin Yönetimi’nin mali gelirinin en büyük bölümünü temsil ediyor ve bir kısmı da Gazze Şeridi’ne tahsis ediliyor.

Hamas 2007’de Gazze Şeridi’nin kontrolünü ele geçirdiğinde, Gazze’deki binlerce sivil çalışan maaşlarını Filistin Yönetimi’nden alıyordu. Bunlar Gazze’deki Para Otoritesine bağlı bankalar aracılığıyla transfer ediliyordu.

Gazze’ye nakit, Birleşmiş Milletler’e (BM) bağlı Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’nun (UNRWA) yardımı ve Gazze’deki doların ana kaynağı olarak kabul edilen Katar yardımı şeklinde de geliyordu.

Gazzeli ekonomi araştırmacısı Ahmed Abu Qamar, bu gelir akışlarını “nakit paraya ulaşmanın resmi yolları” olarak tanımlıyor.

BBC’ye, ürünleri nakit paraya çevirmek gibi “gölge ekonomi” olarak tanımlanan resmi olmayan yolların da bulunduğunu söylüyor.

Ancak resmi olmayan yollardan elde edilen nakit paranın, para döngüsünde veya “para arzında” görünmediğini ekliyor.

Gazze Şeridi’nde iki milyondan fazla vatandaşın normal yaşamasına olanak sağlayacak sağlıklı bir ekonomik döngü oluşturmak için Gazze’nin tüm mali kaynaklarının yetersiz olduğunu vurguluyor.

Finansal işlemlerde kullanılan üç para birimi:

  • İsrail şekeli: En yaygın kullanılan para birimi
  • ABD doları: İthalatta, uluslararası ticari işlemlerde ve araba gibi lüks ürünlerin satın alınmasında kullanılıyor
  • Ürdün dinarı: Geleneksel olarak çeyiz ödemesi, mülk veya arazi satın almak ve üniversite ücreti ödemek gibi işlemlerde kullanılıyor

Savaşın etkisi

Savaşın başlamasının ardından İsrail yetkilileri, Gazze Şeridi’ne tahsis edilen vergi gelirlerini Filistin Para Otoritesi’ne aktarmayı reddediyor.

İsrail, bu paranın Hamas’ı finanse etmeye yardımcı olduğunu öne sürüyor.

Filistin Maliye Bakanlığı Kasım 2023’te, “İsrail Maliye Bakanlığı’nın, bir kısmının maaş, çalışan ödeneği ve Gazze Şeridi’ndeki harcamaları içerdiği bahanesiyle aylık vergi gelirlerinden 600 milyon şekel kesinti yaptığını” duyurdu.

Yılın başında İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Gazze’ye “bir şekel” girmesi halinde Filistin Yönetimi’ni tüm vergi gelirlerinden mahrum bırakacağı yönünde tehdit etti.

Ocak ayında sosyal medyada “Gazze’ye tek bir şekel dahi girmeyecek” şeklinde bir paylaşım yaptı.

Gazze’den çıkan nakit kaynakları, Refah sınır kapısından ayrılan kişilerin çıkış düzenlemelerinde yaptıkları ödemelerle de azaldı. Çoğunlukla kişi başına onbinlerce doları bulan bu çıkış ücretleri, Gazze Şeridi’ndeki dolar arzını önemli ölçüde tüketti.

Hasarlı banknotlar da nakit sıkıntısında yer alıyor. Daha önce Filistin ile İsrail arasında yapılan bir anlaşma uyarınca, hasarlı banknotlar yenileriyle değiştiriliyordu. Ancak savaşın başlamasından bu yana bu süreç durdu ve bu banknotlar değersiz hale geldi.

Karaborsa

Muhammed el-Kloub, karaborsaya başvurmak zorunda kaldığını söylüyor. Bir mağazadan yüzde 10 ila yüzde 20 arasında değişen bir komisyon karşılığında nakit çekiyor. Ancak burada çalışan Mahmut Bakr el-Louh bu yolun bile karmaşık hale geldiğini söylüyor.

Daha önce komisyon karşılığında nakit çekme hizmeti veren birçok mağazanın penceresinde “nakit yok” tabelaları bulunuyor. Mahmut, paraya erişimi olanların “arkadaşlarını kayırdığını” söylüyor.

Ahmed’in (gerçek adı değil) komisyon karşılığında nakit para sağlayan bir işi var.

BBC’ye, hesabından 40.000 şekel çekerken kendisinin uğradığı zararı telafi etmek için bu işe başladığı anlattı.

Kendisinin yüzde 10 komisyon ödemesi gerektiğini söyleyen Ahmed, müşterilere nakit sağlama karşılığında yüzde 13 komisyon kesiyor.

Kazancı günlük ihtiyaçlarının ancak küçük bir kısmını karşılıyor. Ancak karaborsaya başvuran Gazzeliler, bu “gaspın” günlük zorlukları daha da ağırlaştırdığından şikayetçi.

Okumaya devam et

GÜNCEL

İYİ Partili Mehmet Aslan: En çok da gençliği hedef alan bu Deli Dumrul sistemini durduralım!

Yayınlanma:

|

Yazan:

İYİ Partili Mehmet Aslan: En çok da gençliği hedef alan bu ‘Deli Dumrul’ sistemini durduralım!

Mehmet Şimşek yönetimindeki Hazine ve Maliye Bakanlığı, dünyada az örneğine rastlanan vergi ve zamlarla kamuoyunun yoğun tepkisini çekiyor. Bakanlık, motokuryelerden vergi alınmasından bahşişleri vergilendirme hayallerine, yurt dışı çıkış harçlarına 150 liradan 3 bin liraya çıkarılması, yani yirmi kat zam yapılması planına kadar birçok başlıkla ilgili çalışma yapıyor.

1 Temmuz’dan sonra tatile girmesi beklenen TBMM’ye Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından sunulacak öneri paketi, iktidara yakın haber kuruluşları tarafından “vergide adalet”, “çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi” gibi spotlarla servis edildi ama paketin içeriğindeki kimi başlıklar akıllara durgunluk verdi. İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi ve Gençlik Yapılanmasından Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Mehmet Aslan, yeni vergi planını “çılgın proje” olarak nitelerken “Bu çılgın projenin mimarı gibi görünen Mehmet Şimşek de, benzer hikayelerinden bildiğimiz ‘Deli Dumrul’un pabucunu dama atacak gibi görünüyor” dedi.

‘ÖZELLİKLE GENÇLER İÇİN ÖLÜM YASASI BU’

Mehmet Şimşek’in “Deli Dumrulluk taslayarak” ekonomik çöküşü engelleyebileceği fikrinde olduğunun altını çizen Genel Başkan Başdanışmanı Mehmet Aslan, “Bu uygulamalar zinciri ülkemizde emeğiyle geçinen milyonları uçuruma sürüklemeyi hedefliyor ama en çok da gençleri. Bunun nedeni çok açık. Okul masraflarını çıkarmak için, harçlığını çıkarmak için motokuryelik yapanlar çoğunlukla gençler, garsonluk yapan çoğunlukla gençler, dünyayı ve hayatı tanıması en çok gereken yine gençler. Siz ne yapıyorsunuz peki? Öğrencinin, çalışma hayatına daha yeni başlamış, bir birikimi henüz olmayan gençleri hançerliyorsunuz. Düşünsenize, motokuryelik ve garsonluk yaparak harçlığını çıkarıp geçimini sağlayan, biriktirdikleriyle de yılda bir-iki ülke görmeyi arzu eden bir genç için ölüm yasası bu” ifadelerini kullandı.

‘BÖYLE ABUK SUBUK SİSTEM DÜNYADA GÖRÜLMÜŞ ŞEY DEĞİL!’

Mehmet Şimşek’in kurmaya kalkıştığı sistemi “Motokuryelik yapacaksan vergini öde, bahşişine de ortağım, ha yurt dışına çıkacak olursan da dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir pul için ederinden yüz kat fazla ve anlamsız bir para öde sistemi” olduğunu belirten Mehmet Aslan, “Bu yolla Mehmet Şimşek’in toplamayı arzu ettiği para, iktidar yandaşı 3-5 inşaat şirketinin son 10 yılda 128 kez affedilip silinen vergilerinin yanında devede kulaktır. Baktığımızda, asıl niyetini bildiğimiz kimi gazete ve televizyonlar, bu vergi paketini çok olumlu bir şeymiş gibi sunuyor, hatta ‘nihayet vergide adalet’ gibi kafiyeli kafiyeli duyuruyor ama aslında olan şey yanlış ekonomi politikasının sonuçlarınının, yanlış tercihlerin sonuçlarının yine dönüp dolaşıp halka fatura edilmesinden başka bir şey değildir. Böyle abuk subuk bir sistem dünyada görülmüş şey değil!” ifadeleriyle tepkisini dile getirdi.

AKP’NİN GENÇLİĞE MESAJI: ALDIĞIN SİMİTE DE ORTAĞIZ!

Türkiye’de milyonlarca gencin AKP’li yıllarda geleceğe dair umudunu kaybettiğini, bunun yapılan araştırmalarla da sabit olduğunu belirten İYİ Partili Mehmet Aslan, “Gençlerimiz üniversiteyi bitirdiklerinde doğrudan ‘diplomalı işsizler’ kervanına katılıyor. Gençlerin artık diploması, aldığı eğitim sayesinde geçimini sağlayabileceğine dair bir umudu kalmadı. Çoğu daha okurken başlıyor motokuryeliğe, garsonluğa. Bunun üstüne bir de okul harçlığına da ortağız, aldığın simite de ortağız, yurt dışına da çıkacak olursan bir ayak bastı paranı alırız demek gençliğe ‘siz yaşamayın’ demektir. O nedenle en çok da gençliği hedef alan bu ‘Deli Dumrul’ sistemini birlikte durduralım! Durduralım ki gençlik yaşasın…” değerlendirmesini yaptı.

Okumaya devam et

GÜNCEL

Şişe/kutu başına 25 kuruş ödenecek

Hem vatandaş hem devlet hem çevrenin kazanacağı depozito iade dönemi başlıyor, 0.1 ile 3 litre hacme sahip tek kullanımlık ambalajlar geri dönüşecek. Şişe-kutu başına 25 kuruş ödenecek. Bu paralar alışverişte kullanabilecek

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye Çevre Ajansı (TÜÇA) tarafından yönetilen “Depozito Yönetim Sistemi” çalışmalarında sona gelindi. Ulusal çapta 2025’te devreye alınması planlanan depozito iade sistemiyle 0.1 litre ile 3 litre hacme sahip tek kullanımlık ambalajlı; alkolsüz içecek, içme kaynak suları, doğal mineralli sular, alkollü ve alkolsüz bira, malt içecek, enerji, sporcu içecekleri, şarap, meyve suları, süt ve içilebilir süt ürünlerinin ambalajları geri dönüşecek. 

5000 İADE MAKİNESİ 

Bakanlık, ilk etapta 5 bin noktada iade sistemi kurmayı planlarken, makineler için kurulum noktaları tespitleri de sürüyor. Belediyeler, Millet Bahçeleri ve üniversitelerden başlamak üzere; zincir marketler, alışveriş merkezleri, oteller, restoran ve kafeteryalar gibi insan trafiğinin yoğun olduğu alanlar uygulamaya dahil edilecek. Vatandaşa iade ettiği her bir şişe/kutu için 25 kuruş depozito ödenecek. Depozito bedeli, bakanlığa bağlı Türkiye Emlak Katılım Bankası’nın altyapısı üzerinden açılacak “e-cüzdan” hesabında toplanacak. Vatandaş biriken paralarını alışverişlerde kullanılabilecek.

Şişe/kutu başına 25 kuruş ödenecek

‘SIFIR ATIK’LA 59.9 MİLYON TON KAZANIM

Çevre Bakan-lığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen ve küresel bir çevre hareketine dönüşen “Sıfır Atık” projesi kapsamında 2017’den bugüne kadar 59.9 milyon ton atık ekonomiye kazandırıldı. Geri dönüşümle 185 milyar lira kazanç sağlandı. 498 milyon ağaç kesilmekten kurtarılırken, 5,9 milyon ton sera gazı salımı önlendi.

Meltem Güneş

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.