Connect with us

Erol Taşdelen

Yerli Özel ve Yabancı Bankalar ektiğini biçiyor

Kamu kaynaklarını nakit akışı Kamu Bankalarından geçsin. Piyasayı fonlamayan özel ve yabancı bankalar emekli maaşlarını da vermesin!

Yayınlanma:

|

Kamu kaynaklarını nakit akışı Kamu Bankalarından geçsin. Piyasayı fonlamayan özel ve yabancı bankalar emekli maaşlarını da vermesin! Kamu otoritesi Vergi Gelirlerinin Kamu Bankaları aracılığı ile toplamaya başladı devamı gelecek mi göreceğiz.

Türkiye’de 53 Banka var bunu 3’ü Kamu, 9’u Özel Sermayeli Yerli, 21 adeti Yabancı Sermayeli.
Klasik hikayedir ama her dönemde de olur maalesef. Havalar güneşli iken Bankalar şemsiye açar tam lazım oldu havalar bozdu yağmur yağıyor, şemsiyeler kapanır.
Tebessüm ile dinlediğimiz bu klasik hikaye yine aynı oldu.
Son üç yıldan başlayarak özellikle 2018 ikinci yarıdan itibaren Piyasayı Kamu bankaları sırtlıyor resmen, kusura bakmasınlar Özel Yerli ve Yabancı sermayeli bankalar hala yağmurun durmasını bekliyor. Biz değil somut rakamlar ile banka banka   koyuyoruz ortaya bankaların kendi rakamları diyor bunu.  
2018 sonunda Bankaların 2.392 milyar TL toplam Kredisi 2019 Aralık ayında 2.598 milyar TL’ye yükseldi. 306 milyar TL arttı bunun 187 milyar TL’lık kısmını Kamu Bankaları sırtladı.
Kamu Bankaların Kredilerdeki artışı 11 ayda % 16,6 olurken, Yabancı Bankalar % 3,9, Yerli Özeller  % 1,92 artmayı tercih etti.
Yağmur var strateji küçülme üzerine.  Bu artışlar Kredilerde küçülmeyi gösteriyor reel olarak.  O nedenle Kamu otoritesi “Enflasyona göre reel değişim” değerlendirmesini getirdi kriterlerine. Kredilerde özel  yerli ve yabancı bankalar bir buçuk yıldır durduğu yerde top sektiriyor, bir türlü oyuna dahil olmuyor. “Serbest Piyasadır yaparlar” diyecek bir şeyimiz yok ama Devletin yapacak şeyleri vardı ve yapmaya da başladı. Bankacılık tarihimizde  ilk defa Devlet ciddi ciddi ben buradayım “yaptıklarınızı / yapmadıklarınızı fark ediyorum” dedi : Tebrikler!
Devlet aklı bu sefer seyretmedi
Hikaye klasik ama bu sefer “Kırmızı başlıklı” kızın akıbeti aynı olmadı. Kurda kuşa yem olmamayı öğrendi. Devlet aklı bu sefer refleksini gösterdi. Ne güzel faizler yükselmiş, kurlar bastırılmış Türk Sanayisi / halkı Bankalara çalışmaya başlamıştı. Yerli ve Yabancı özel Bankalar kredileri bıçak gibi kestiği gibi verdikleri kredileri alma telaşına düştüler. Aslında “kendi dar ağacının da çivilerini çakıyorlar” da farkında değiller. Piyasayı bu kadar boğarsan ne yapacak. Firmanın çeklerini vermeyip kredi kapatırsan nasıl dönecek. Konkordatoların artması bana sürpriz olmadı açıkçası. Bankalar orta uzun vade kredileri 3 yıldır durdurmuş, firma Kısa vadeli borçta yakalanmış, firma bankaya verdiği çek karşılığını da tekrar kullanamıyor, kredi kapamaya gittiği gibi yeni kredi de verilmiyor. Ne yapacak bu durumda Firmaya, seçenek ve çıkış yolu bırakmıyorsunuz ki. Piyasaları bu kadar borca boğan kimdi. Hiç ihtiyacı olmadığı halde “kredi kullan, kredi kullan” diye günde on defa arayan kimdi?
Devlet, “TL Kredi yok ise destek de yok” dedi
Birçok insan farkında değil ama Bankalar ilk şoku, Kamu otoritesinin TL Kredilerde % 10-20 artış yapan Bankalara TCMB Karşılıklarında düşürme ile ödülü  ve blokede tutulan karşılıklara düşük faiz cezası vermesi ile yaşadı. Ne tesadüf ben de yayınladım TL Kredilerde en fazla artış yapan Kamu Bankaları idi,  ölçeğinin küçük olması avantajından yararlanan 2-3 küçük banka girdi listeye. O devasa “biz sektörün Amiral Gemisiyiz” diye toplantılarda kasım kasım kasılan Bankaların hiçbiri yoktu mesela. Kamu otoritesinin TL Kredileri ödüllendirmesi normal, bir de baktım Cumhuriyet Bankacılık tarihinde yok 20 günde 9 milyar USD Yabancı Para Krediler TL’ye döndü. Yeni kaynak yok ama. Daha önce yapsaydınız ya bunu.
Özel yerli ve yabancı bankalar suçüstü yakalandı
Piyasa hareketli iken piyasanın kaymağını yemek kolaydır. Bu dönemde her çalışan başarılı, yüksek performans ile çalışıyormuş gibi gözükür. Kriz dönemleri aynı zamanda test dönemidir. Kaliteli, deneyimli, stratejik bakış açısına sahip olup olmama bu dönemlerde belli olur. Son beş yılda nerede ise banka personelinin yarısını “düşük performans gösteriyorlar” diye işten çıkaran bankaları bakıyorum da CEO’ları başta olmak üzere Yönetim Kurulu koltuklarına yapışmış kalmış. Banka Hisse değerleri yarıya düşmüş, Takip oranları almış başını gitmiş ama bunların tek yaptığı Üst Yönetici ödemelerini artırmak olmuş. Kendilerini hala çok başarılı görüyorlar demek ki. Bölgeler desen “ürün satın” söyleminden başla bir şeyleri olmayan işlevsiz birimler olmuş mobbing merkezleri olmuş, müdürler desen iş yok, güç yok personelin öğlen ve hafta sonlarını çekmecelerini karıştırmakla meşgul “olur ya personel kendisi ile ilgili abuk sabuk yazılan mailleri arşivlemişlerdi mi bir bakayım” diye düşünüyorlar her halde. Sektörde tam bir akıl tutulması hakim olmuş durumda.
Vergi ödemeleri Kamu Bankalarından
Kamu otoritesinden, TL Kredilerde Yüzde 10-20 Karşılıklar ile ilgili düzenlemenin üzerine bir hamle daha geldi. ”Vergiler Devlet Bankasından yatacak” dedi. Kesinlikle doğru bir hamle. Yok öyle devlerim tüm imkanlarından yararlanıp kar üzerine kar yapayım ama Piyasayı desteklemeyeyim. Yiyelim içelim ama hesap ödemeyelim diyorlar. Trafik cezaları dahil artık tüm vergi ödemeleri Kamu Bankalarından olacak.
Vergi yetmez diğer ödemeler de Kamu Bankaları aracılığı ile olmalı

Kamu otoritesi kesinlikle doğru bir hamle yapmıştır. Sık sık eleştirdiğimiz kamu kararları bu sefer çok doğru adrestedir. Kamu adına karar alıcıları tebrik ederim ama bu yetmez. Diğer ödemeler de Kamu Bankaları aracılığı ile  olmalı. Neler mi başlayalım önerilerimize o zaman.
Emekli maaşları Kamu Bankalarından olmalı
Emekli maaşlarını kim ödüyor : SGK / Devlet yani. Emekli maaşlarını ödeyen SGK Kamu Kurumu mu, evet. O zaman niçin Özel ve Yerli Bankalara ödeniyor ki bu maaşlar, Kamu Bankalar aracılığı ile ödenmeli. Dijital ise Kamu Bankaları da eskisi gibi değil Dijitalleşti. Sadece emekli maaşları değil, tüm kamu maaşları Kamu Bankalar aracılığı ile ödenmeli.
Eczane ve Hastane ödemeleri Kamu Bankaları ile olmalı
SGK aracılığı ile sadece emekli maaşları ödenmiyor ki. Eczane ve Hastanelere milyarlarca lira ödeme yapılıyor. Bu ödemeler de kesinlikle Kamu Bankalar aracılı ile olmalı. Kamu parası Kamu Bankalarında dönmeli.
Kamu İhale kurumunun ödemeleri Kamu Bankalarından olmalı
Kamu ihale usulü ile yapılan tüm ödemeler Kamu Bankaları hesaplarına olmalı. Bu paraların ödenecek yerlere ödemeleri de Kamu Bankalar hesaplarına olmalı.
Bakanlık ödemeleri Kamu Bankalar aracılığı ile olmalı
Bakanlıkların yaptığı tüm harcama ve nakit akışları Kamu Bankalarında dönmeli. Devletin Parası kamu bankalarında dönmeli kesinlikle. Kamu maaş ödemeleri, Adliyenin bloke paraları ve ödemeleri sadece Kamu Bankalarına olmalı.
Kamu Kaynaklarını Kamu kullanmalı
Kısaca Kamu Kaynakları özel yerli ve yabancı bankalara değil Kamu Bankalarında değerlendirilmeli. Yok öyle Devletin tüm imkanlarından yararlanayım ama Piyasaya yağmur başlayınca desteğimi çekeyim demek. Türkiye’nin bir muz Cumhuriyeti, Sömürge ülkesi olmadığını da başka türlü anlatamayacağız bu bankalara. Vatandaşa, firmalara “yolunacak kaz” gözü ile bakan anlayış sonlanana kadar bu sektörde düzenlemeler şart.  Devlet durmamalı aynı aylayış ile devam etmelidir. Birileri çıkıp “Serbest Piyasa ekonomisi, haksız rekabet” masallarını anlatacak ama Serbest Rekabet sadece piyasalar iyi iken işlemiyor maalesef. “Devlet batık kredileri kurtarsın” derken Serbest Piyasayı unutan bankaların kendi hatalarını da kabul edip hesap verme zamanı gelmiştir. Yok öyle, “armutu yerim ama çöpü size kalsın” demek. Yok öyle, “yedim içtim hesabı Halk ödesin” demek.
Hikayenin sonu bu sefer farklı bitecek gibi, şemsiye kapatan bankaların elinden o şemsiye alınıp kafalarına geçirilecek gibi. Şu anda onun şoku içindeler zaten. Bu hikayede Devletin yanında olmak Vatandaşlık borcu, sosyal sorumluluk gereğidir.
Ne demişti Ziya Paşa :
“Nush ile uslanmayanı etmeli tekdir; tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir”

Erol TAŞDELEN
Ekonomist, Siyaset Bilimci
[email protected]

BANKA HABERLERİ

Kurumsal Finansın Stratejik Rolü: Kriz Dönemlerindeki Önemi

Yayınlanma:

|

Kurumsal finans, işletmelerin sürdürülebilir büyüme ve rekabet avantajı elde etme süreçlerinde temel taşı niteliğindedir. Şirketlerin finansal kaynakları etkin kullanması, doğru yatırım kararları alması ve riskleri kontrol altında tutması, kurumsal finansın profesyonelce yönetilmesine bağlıdır. Bu makalede kurumsal finansın ne olduğu, nasıl yönetildiği, kimler tarafından yönetildiği ve özellikle kriz dönemlerinde hangi kritik işlevleri üstlendiği ele alınacaktır.

Kurumsal Finans Nedir?

Kurumsal finans, bir şirketin sermaye yapısının oluşturulması, yatırımlarının finanse edilmesi ve kârlılığının artırılması amacıyla finansal kararların alınmasını kapsayan alandır. Amaç, şirket değerini artırmak ve finansal sürdürülebilirliği sağlamaktır.

Nasıl Yönetilir?

Kurumsal finans yönetimi stratejik, operasyonel ve analitik süreçleri içerir:

  • Stratejik Finansal Planlama: Hedef belirleme, yatırım planlaması, sermaye dengesi.

  • Nakit Yönetimi: Likidite sağlama, bütçeleme, borç yönetimi.

  • Risk Yönetimi: Kur, faiz ve piyasa risklerinin yönetilmesi.

  • Performans İzleme: Finansal rasyolarla analiz, ROI ve NPV hesaplamaları.

Kimler Yönetir?

Kurumsal finans genellikle aşağıdaki pozisyonlar tarafından yönetilir:

  • CFO (Mali İşler Direktörü): Finansal vizyonu belirler.

  • Finans Direktörleri ve Müdürleri: Operasyonel finansal işleyişi sağlar.

  • Finansal Analistler: Karar vericilere veri odaklı öneriler sunar.

  • Hazine ve Risk Yönetimi Uzmanları: Nakit, borç ve riskleri kontrol eder.

Kriz Dönemlerinde Kurumsal Finansın Fonksiyonu

Ekonomik durgunluklar, piyasa şokları ve sektörel krizlerde kurumsal finans birimleri şirketin hayatta kalmasını sağlar:

1. Likidite Yönetimi

  • Nakit rezervlerinin korunması

  • Gereksiz harcamaların kısılması

  • Kredi limitlerinin gözden geçirilmesi

2. Riskten Korunma (Hedging)

  • Kur risklerine karşı önlem

  • Borçların yeniden yapılandırılması

  • Faiz riski yönetimi

3. Yatırım ve Maliyet Revizyonu

  • Düşük getiri sağlayan yatırımların iptali

  • Sabit giderlerin azaltılması

  • Gereksiz varlıkların elden çıkarılması

4. Paydaş Güvenliği

  • Banka ve yatırımcılarla şeffaf iletişim

  • Kurumsal raporlama ve açıklık

  • Sermaye piyasalarında itibarın korunması

Kurumsal finans, yalnızca sayısal verilerin yönetimi değil, aynı zamanda şirketin geleceğini şekillendiren stratejik bir fonksiyondur. Kriz dönemlerinde doğru yönetilen bir finansal yapı, şirketi yalnızca korumakla kalmaz, aynı zamanda fırsatları değerlendirme imkânı da sunar.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Telefon Operatörleri Dolandırıcılıkta Ne Kadar Suçlu?

Yayınlanma:

|

Bankacılık Dolandırıcılıklarında Sessiz Ortak: GSM Operatörlerinin Sorumluluğu

Finansal dolandırıcılık vakalarının çoğunda ilk bakışta sorumlu görülenler bankalar olur. Ancak birçok olayda gözden kaçan önemli bir aktör daha vardır: telefon operatörleri. Özellikle SIM kart değişimi (SIM swap), numara taşıma ve SMS doğrulama süreçlerinde yaşanan güvenlik açıkları, milyonlarca liralık dolandırıcılıkların önünü açıyor. Peki operatörler bu zincirin neresinde duruyor? Gerçekten masumlar mı?

Dijital Bankacılığın Kırılgan Ayağı: Telefon Numaranız

Günümüzde banka işlemleri büyük oranda cep telefonuna gelen tek kullanımlık SMS şifreleriyle doğrulanıyor. Bu nedenle telefon numarası, adeta bir dijital anahtar haline geldi. Eğer bir dolandırıcı sizin adınıza yeni bir SIM kart çıkarttırırsa, banka sistemleri onun gerçekten siz olduğuna inanır.

Bu noktada, dolandırıcının banka sistemlerini değil, önce operatörü kandırması yeterlidir.

Telefon Operatörlerinin Başlıca Güvenlik Açıkları

1. SIM Kart Değişimi Sırasında Kimlik Doğrulama Eksiklikleri

Dolandırıcılar sahte kimlik belgeleriyle operatör mağazalarına giderek mevcut SIM kartınızı iptal ettirip, yeni bir kart alabiliyorlar. Bu sayede banka onay SMS’leri kendi telefonlarına düşmeye başlıyor.

Yargıtay Kararları, bu tür işlemlerde operatörlerin “özen yükümlülüğünü ihlal ettiğini” ve zararda müşterek kusur taşıdığını belirtiyor.

2. Numara Taşıma Dolandırıcılığı

Numaranız başka bir operatöre geçirilirken, taşınma talebine dair bilgi SMS’i ya gecikiyor ya da hiç ulaşmıyor. Dolandırıcı bu süreyi kullanarak sizin adınıza işlem yapabiliyor.

BTK yönetmelikleri, operatörleri “abonelik işlemlerinde açık rıza ve belge zorunluluğu” konusunda bağlamaktadır. İhlal durumunda hizmet kusuru doğar.

3. Operatör Çalışanlarının Bilgi Sızdırması

İçerden çalışan bir personel, kullanıcı bilgilerini ya da SIM aktivasyon süreçlerini dolandırıcılara iletebiliyor. Bu durum, “insider threat” olarak bilinir ve büyük zararlara neden olur.

Operatörler Hukuken Ne Kadar Sorumlu?

Borçlar Kanunu’na Göre Hizmet Kusuru

Telefon operatörleri, sundukları hizmeti “özenle ve dikkatle sunmakla” yükümlüdür. Kimlik doğrulama sürecinde ihmal varsa, bu hizmet kusuru sayılır.

Müşterek Kusur ve Tazminat

Dolandırıcılık sonucu oluşan zararda mahkemeler, operatörlerin banka ile birlikte müşterek sorumluluk taşıyabileceğine hükmetmektedir. Bu durumda zararın belli bir yüzdesi operatörden tahsil edilebilir.

Gerçek Bir Olay: SIM Değişimi Sonrası Hesap Boşaltıldı

Bir davada, mağdurun SIM kartı bilgisi dışında değiştirildi ve hesabından 300.000 TL çekildi. Mahkeme, “operatörün güvenlik sürecini yeterince işletmediğini” ve “dolandırıcılığa zemin hazırladığını” belirterek zararın %40’ından operatörü sorumlu tuttu.

Ne Yapılmalı? Operatörler Hangi Önlemleri Almalı?

✅ SIM değişimi için çift doğrulama zorunlu hale getirilmeli
✅ Tüm işlemler biyometrik onay ile desteklenmeli
✅ Şüpheli işlemler için anında banka bilgilendirmesi yapılmalı
✅ Bayilerde sahte belge kontrolü için merkezi sorgulama sistemi kurulmalı
✅ Personel erişimi kısıtlanmalı, log’lar düzenli denetlenmeli

Zincirin En Zayıf Halka Olamazlar

Telefon operatörleri, kullanıcılarının yalnızca konuşma ve internet hizmetlerini değil, aynı zamanda finansal güvenliğini de taşıdıklarının farkında olmak zorundalar. Aksi halde, kullanıcılar mağdur olurken, operatörler de hukuken cezasız kalmaz.

📌 Yasal bir güvenlik zinciri, en zayıf halkası kadar güçlüdür.
Ve bazen o halka, cebimizdeki SIM karttır.

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

FATF’ten Kara Para Aklamaya Karşı Net Hamle

Dijital Para Transferlerinde Yeni Dönem Başladı
Kimin Para Gönderdiği Artık Saklanamayacak

Yayınlanma:

|

Uluslararası Mali Eylem Görev Gücü (FATF), küresel finansal sistemin güvenliğini artırmak amacıyla Tavsiye 16’yı güncelledi. Bu değişiklikler, özellikle sınır ötesi ödemelerde şeffaflığın artırılması, dolandırıcılığın önlenmesi ve hatalı transferlerin azaltılması gibi kritik alanlarda büyük değişimlere işaret ediyor.

Neden Tavsiye 16 Güncellendi?

Geleneksel ödeme sistemleri, özellikle sınır ötesi para transferlerinde, gönderici ve alıcı bilgilerini eksiksiz ve doğru bir şekilde aktarmakta yetersiz kalabiliyor. Bu durum:

  • Dolandırıcılık vakalarının artmasına,

  • Terörizmin finansmanına olanak tanıyan açıkların oluşmasına,

  • Hatalı transferlerin geri alınamamasına yol açıyordu.

FATF, bu sorunların önüne geçmek amacıyla Tavsiye 16’yı yeniden yapılandırarak “gözetim, doğrulama ve şeffaflık” esaslarını merkezine aldı.

Yeni Tavsiyenin Ana Unsurları

1. Zorunlu Bilgi Paylaşımı

Artık tüm sınır ötesi ödeme işlemlerinde, gönderen ve alıcı hakkında tanımlayıcı bilgiler eksiksiz olarak iletilmek zorunda. Eksik bilgi içeren transferler kabul edilmeyecek.

2. “Travel Rule” Uygulaması

Bu kural, müşteri bilgilerinin ödeme işlemi boyunca tüm aracılarla birlikte “seyahat etmesini” zorunlu kılıyor. Böylece her aşamada veri izlenebilirliği sağlanıyor.

3. Gerçek Zamanlı Kimlik Doğrulama

Bankalar ve ödeme kuruluşları, girilen alıcı bilgilerinin doğruluğunu gerçek zamanlı olarak kontrol etmekle yükümlü hale geldi. Bu sistem hatalı ödemeleri büyük oranda engelleyecek.

4. Sanal Varlık (Kripto) Transferlerine Genişleme

Yapılan güncellemeler, kripto para borsaları ve sanal varlık hizmet sağlayıcılarını da kapsıyor. Artık bu kuruluşlar da aynı şeffaflık ve bilgi paylaşımı yükümlülüklerine tabi olacak.

Küresel Finansal Sisteme Etkileri

Bu yeni çerçeve, sadece bankaları değil, tüm finansal teknoloji firmalarını ve aracı ödeme kuruluşlarını kapsıyor. Özellikle:

  • Kripto para işlemleri artık daha izlenebilir olacak.

  • Fintech şirketleri, müşteri bilgilerini anlık doğrulama sistemleri kurmak zorunda kalacak.

  • Bankalar, daha fazla operasyonel uyum ve teknoloji yatırımı yapmak zorunda olacak.

Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?

Türkiye gibi yüksek hacimli dış ticaret yapan ve uluslararası para akışına açık ülkeler için bu değişiklikler:

  • Kara para aklamaya karşı mücadelede etkinliği artıracak,

  • Yatırımcı güvenini ve finansal sistemin itibarını güçlendirecek,

  • Bankaların dijitalleşme ve veri yönetimi altyapılarını yenilemeye zorlayacak.

Ana Yenilikler ve Etkileri

Madde Açıklama Etkisi
1. Gönderen ve Alıcının Tanımlanması Artık tüm ödemelerde gönderici ve alıcı bilgileri eksiksiz iletilmek zorunda 🔐 Kimlik doğruluğu artar
2. “Travel Rule” (Seyahat Kuralı) Güçlendirildi Gönderiyle birlikte müşteri bilgileri de “taşınmak” zorunda 🔎 İzlenebilirlik artar
3. Gerçek Zamanlı Veri Doğrulama Bankalar ve ödeme kuruluşları bilgileri doğrulamakla yükümlü 🛡️ Hatalı transferler azalır
4. Sanal Varlık Transferlerine Uygulama Kripto para transferlerinde de aynı kurallar geçerli 💻 Kripto dolandırıcılığı azalır

FATF’nin Tavsiye 16’da yaptığı güncellemeler, yalnızca bir düzenleme değişikliği değil, aynı zamanda finansal sistemlerin geleceğine yönelik bir güvenlik reformudur. Bu reform, hem uluslararası finansal güvenliği artıracak hem de tüketicileri hatalı işlemlerden ve dolandırıcılıktan koruyacaktır.

Finansal kurumların, bu yeni döneme hazırlıklı olması artık bir tercih değil, zorunluluktur.

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.