Connect with us

Erol Taşdelen

Bankaların İtibarı var mıydı

Bankalar en çok itibara önem veriyor. Emekliye işsizlik sigortası, arabası olmayana kasko yapan bir banka müşteri nezdinde ne kadar itibarlıdır?

Yayınlanma:

|

Bankalar en çok itibara önem veriyor. Emekliye işsizlik sigortası, arabası olmayana kasko yapan bir banka müşteri nezdinde ne kadar itibarlıdır?

“Müşteri odaklılığını” terk edip, “Ürün odaklı” çalışmaya başlayacaksın
“Ben yönetimdeyken kar edeyim” de gerisini boş ver diyeceksin
Devre sonu komisyon alacaksın
Rotatif / BCH kredi kullandır “peşin komisyon” al
Ekspertiz ücretinin üzerine kar koyup müşteriye iki katını iste
Emekli müşteriye “İşsizlik Sigortası” yapacaksın
Aracı olmayan müşteriye Kasko yapacaksın
Cuma vadeli mevduatı bozup vadesizde bırakacaksın
Gurbetçi mevduatlarını bilgisi dışında aylarca vadesizde bırakacaksın
Gurbetçiye mevduatlarını kandırıp DCD yapacaksın
Gurbetçi mevduatlarını Sigorta Fonlarına kaydıracaksın
Müşteriyi kandırıp kısa süreli ama hacimli BES’ler yapacaksın ( az vergi vermeye aracılık yapıp bir de devleti kandıracaksın )
“Kredi teklifi için peşin komisyon” alıp, kredi ret bile olsa üzerine yatacaksın
Kredi kartlarına reklam yaparak milletin faturalarını bağlatıp bir süre sonra fatura başına para keseceksin ( ekstreler kontrol lütfen )
“Kredi Limit Sigortası” diye bir ürün uydurup her kredili müşteriye zorunlu sigorta yapacaksın
En az bir kredi kartı “yıllık üyelik ücreti” almadan müşteriye kanunen vermek zorunda olmana rağmen müşteriye bunu hiç dillendirmeyeceksin

Müşteriye aynı ortak limitli 4 kart verip her birinden ayrı ayrı yıllık işletim ücreti alacaksın
Müşteri Teminat Mektuplarını iade etmesine rağmen rakamların düşmesin diye sistemden çıkışı yapmayıp haksız komisyonlar alacaksın
Direkt satışın yaptığı sigortaları şubeciler dahil göremeyip adam öldüğünde sigortadan para alıp borcunu kapatacağına mirasçıları mahkeme mahkeme süründüreceksin
Kredi borcu olduğunda müşterin ölür ise ertesi gün mirasçılara ihtarı çakacaksın ama mevduatı varsa ölü taklidi yapıp hiç bildirim yapmayacaksın
Taksitli kredilerin formülünü bozup hafta sonuna gelen taksitlerde kendine yontup daha fazla faiz alacaksın
Konut kredisi yerine “satıcı az gelir vergisi versin” diye “bir miktar konut ana krediyi tüketici kredisi verip” paraları aklayacaksın
Spot kredi vade sonlarını Cuma gününe getirip müşteriden 3 gün fazla faiz alacaksın
“Dijitalleştik, sistem yapmış” diyerek bir gecede binlerce müşterinden toplu uyduruk komisyon / masraf keseceksin

Faizler yükselince POS müşterini blokeli satışa zorlayacaksın; faizler düşünce komisyonlu satışa zorlayacaksın
İhracatı olmayan müşteriye Döviz kredisi verip batmasını sağlayacaksın
Batık firma kredilerini KGF Kredileri ile kapatıp KGF’ye çakacaksın
“Kriz geliyor, öldük, battık” diye vatandaşı dövize yönlendireceksin
Sorunlu kredilerde müşterinin 7 sülalesini arayıp taciz edeceksin
Borç bilmez çiftçiye yöntemler gösterip borç batağına çekeceksin
Gariban vatandaşa cep telefonu tuşu ile kredi çakıp boğazına kadar borca batıracaksın
Yeterlik ve yetkinliğine bakmadan müteahhitlere projeler yapıp memleketi beton yığınına çevireceksin
Kira öder gibi ödeyecek diyerek milleti 10’ar yıl borç batağına sokacaksın
70-80 yaşındaki vatandaşa BES yapacaksın
Milleti reklam bombardımanı ile tüketime yönlendirip Tüketici kredisi çakacaksın
Vatandaşı 12 taksit ile tatile gönderip 1 yılda biriktireceği tüm paraya el koyacaksın
3.000.-TL’lık krediden 500.-TL sigorta + komisyon masrafı keseceksin
Müşterilere “bir nüshasını elden aldım” diye evraklar imzalatıp hiçbirini vermeyeceksin
Banka karının %50’si kadar kısmını Üst Yöneticilerine vereceksin
Banka zarar ederken Üst Yöneticilerine % 70 zam yapacaksın
Bilançolarının haline bakmadan şatafatlı sunumlarla başarılı gibi göstereceksin
Takibe atman gereken dosyaları “aman bilanço bozulmasın” diye Piri Reisi kıskandıracak şekilde yıllarca yüzdüreceksin
Kredini %5’lik kadarına alacaklarını Varlık Şirketine satacaksın ve bunu marifet gibi sunacaksın
Milyarlık firmalara gücün yetmeyecek ama gariban vatandaşın ensesinden ayrılmayacaksın
Takibe düşmüş müşteriye bir de sen vurup iki kat temerrüt faiz uygulayacaksın
Hakkın olmadığı halde emekli maaşlarına el koymaya kalkacaksın
Firmaya kefil olanlara “geri bildirim yapmadığınız sürece ilerde kullanılacak tüm kredilerden de sorumlusunuz” açıklamasına bile gerek görmeden vatandaşı kefil yapacaksınız
Konut Sigortası klozuna “işsizlik teminatı” koyup prim alacaksın ama “firman kriz nedeni ile batmalıydı” diyerek işsiz kalan müşteriye ödeme yapamam diyeceksin
Nerede ise her sattığın ürünün yanına “gemide tarak satan pazarlamacılar gibi” bir de sigorta ekleyeceksin
Ömrünü kurumuna vermiş Personelini limon gibi sıkıp sıkıp yıllar sonra kapı önüne koyacaksın
Personelinin mesaisini vermeyeceksin
Personelin yarısını taşerona teslim edeceksin, taşeron batacak ama hiç sorumluluğun yokmuş gibi kafayı kuma gömeceksin
Sektörü yabancılara peşkeş çekip ülke kaynaklarının yağmalanmasını sağlayacaksın
Fonksiyonlarını yitirmiş Bölge Müdürlüklerini mobbing Merkezlerine dönüştüreceksin
Sektörü hayatında iktisat okumamış mühendislere teslim edeceksin, kriz çıktığında da far görmüş tavşan gibi kala kalacaksın
Ayağını masaya uzatıp wiski + puro ile pozlar vereceksin ama üç kuruş para verdiğin şube personelinin sosyal medya hesaplarını bile takip edip uyaracaksın
Karı koca  ayrı bankada GMY’lik yapacaksınız ama şubedeki garibana, “müşteri, banka sırrı, verileri koruma” diye geyikler anlatacaksın

“Dijitalleşiyoruz” ayağına yurt dışına milyarlarca dolar ödeyeceksiniz ama emekçi personelin üç kuruş maaşını gelince maliyet aklına gelecek
Paraşütleme gelen Bölge müdürlerin, şube müdürlerin %5-10 komisyon ile kredi komisyonculuğu yaparken bankasını her şeyin üzerinde görüp hizmet veren, ekonomik katma değer yaratmak için çırpınan fedakar emekçileri kapı önüne koyacaksın
Ödül ayaklarına yurt dışı tatillerini bankaya kitleyeceksin
Personelin sosyal medya dolaşımına bile karışacaksın
Bankayı kümes, kendini de horoz görüp sapıklıkların ortalığa saçılacak
Tacize uğrayan personelini koruyup kollayacağına tam tersi cezalandırıp tacizciyi himaye edeceksin
Uydurup Performans sistemi ile insanları işinden gücünden edeceksin
********
Sonrada bunları yazınca, “sektörün itibarını sarsıyorlar” diye çığırtkanlık yapacaksın.
********
Abi ne içiyorsunuz bilmiyorum ama şaşkınlıktan akıl tutulması yaşadığınız, ezberlerinizin bozulduğu kesin. Boğazınıza kadar gömülmüşsünüz farkında değilsiniz, aslında farkındasınız da hareket ettiğinizde bataklığa iyice gömüleceğinizi de biliyorsunuz. O nedenledir angut kuşu gibi celladınızı bekler vaziyette kalakalmanız. KİMSEYİ SUÇLAMAYIN O BATAKLIĞI OLUŞTRUMAK İÇİN KOVA KOVA SUYU SİZ TAŞIDINIZ! Bizler türbinlerde seyirciyiz, gördüğümüzü yazıyoruz artık, hadi size geçmiş olsun!

Erol TAŞDELEN
25 yıllık banka emekçisi
[email protected]

Erol Taşdelen

Göz Ardı Edemeyeceğiniz 12 Acımasız Kariyer Gerçeği

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kariyerler zor, dağınık ve öngörülemezdir. Ama gerçek şu: Düşündüğünüzden daha fazla kontrol sizde.

TARTIŞILAMAZ ACI GERÇEKLER: 

1️⃣ Sıkı çalışma yeterli değil
Sessiz çabalar göz ardı edilir. Sonuçların görülmesi gerekir – kendiniz için savunun.

2️⃣ Sadakat faturaları ödemeyecek
Şirketler insanlara değil, kâra öncelik verir. Her zaman önce kendinize bakın.

3️⃣ İş unvanınız geçicidir
Unvanlar sizi tanımlamaz, beceriler tanımlar. Etiketlere değil, büyümeye odaklanın.

4️⃣ Patronunuz Her Zaman Haklı Değildir
Önemli olduğunda saygılı bir şekilde meydan okuyun. Liderler de hata yapar.

5️⃣ Ağ Oluşturma Pazarlık Edilemez
Becerileriniz sizi oyuna sokar, ancak bağlantılar kapıları açar.

6️⃣ Tükenmişlik bir onur rozeti değildir
Enerjinizi koruyun. Daha çok değil, daha akıllıca çalışın.

7️⃣ Konfor Bölgeleri Büyümeyi Öldürür
Rahatsız değilseniz, büyümüyorsunuz demektir. Dönem.

8️⃣ Geri bildirim bir hediyedir
Sert geri bildirimler bile potansiyelinizi ortaya çıkarabilir. Araştırın ve öğrenin.

9️⃣ Her Zaman Değiştirilebilirsiniz
Bu, yarattığınız etkiyle ilgilidir – yeri doldurulamaz olmakla değil. Bir miras bırakın.

🔟 Mükemmellik Sizi Yavaşlatır
Bitti mükemmelden daha iyidir. Mükemmelliğe değil, ilerlemeye odaklanın.

1️⃣1️⃣Kariyer ilerlemesi doğrusal değildir
Yan adımlar ve başarısızlıklar genellikle en büyük kazançlara yol açar.

1️⃣2️⃣ Kimse Size Başarı Vermeyecek
Sahiplenmek. Fırsatlar için zorlayın. Kimse senden daha fazla umursamayacak.

Gerçeklik Kontrolü: Kariyeriniz size aittir. Beklemeyi bırakın, inşa etmeye başlayın.

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

TurkishBank Moda Şube personeli Av. Saltoğlu’nun hesaplarını boşaltıp kaçtı

TurkishBank Moda Şubesi’nin müşterisi olan Aynur Saltoğlu’nun bankadaki 104 milyon lirasının kaybolduğu iddia edildi. Skandal, yaşlı kadının ölümüyle ortaya çıktı. Benzer durumda çok sayıda mağdur olduğu öne sürüldü. Soruşturma başlatılırken banka görevlileri kayıplara karıştı.

Yayınlanma:

|

Yazan:

İstanbul’da yaşayan ve TurkishBank Moda Şubesi müşterisi olan avukat Aynur Saltoğlu, 2022 yılında banka hesaplarında anlam veremediği bazı işlemler gerçekleştiğinden şüphelenerek durumu, bir dönem Dünya Bankası’nda çalışan oğlu Kerem Saltoğlu ile paylaştı. Bunun üzerine Kerem Saltoğlu, bankadan her ay düzenli hesap ekstresi talebinde bulundu. Banka da, her ay ekstreleri e-posta yoluyla Saltoğlu’na iletti.

SAHTE EKSTRE GÖNDERİLMİŞ 

Aynur Saltoğlu, geçen yıl haziran ayında hayatını kaybedince bankadaki birikimi yasal mirasçısı olan oğluna kaldı. Ancak Kerem Saltoğlu, annesinin hesabındaki paranın yalnızca 55 milyon TL olduğunu öğrenince büyük bir şok yaşadı. Çünkü kendisine iletilen hesap ekstrelerine göre bu miktar 159 milyon TL olmalıydı. Saltoğlu’nun avukatı Fatih Mehmet Tercan, kayıp 104 milyonun akıbetinin sormak için bankayla iletişime geçti. İddiaya göre, şube müdürü Şule Ç. yapılan görüşmede, hesap ekstrelerinin “sahte” olarak düzenlendiğini itiraf etti.

3 BANKACI KAYIP 

Bunun üzerine avukat Fatih Mehmet Tercan, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na banka ve ilgili kişiler hakkında dolandırıcılık suçundan şikayette bulundu. Şikayetinin ardından banka yönetimi de, şube müdürü Şule Ç., yardımcısı Dilek M. ve banka çalışanı Volkan Z. hakkında başta, ‘belgede sahtecilik’ suçundan suç duyurusunda bulundu. 3 banka çalışanı, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Bankaya benzer dolandırıcılık şikayetleri de olunca bu kez banka yönetimi 3 çalışan hakkında, ‘Nitelikli zimmet, resmi belgede sahtecilik, suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ suçlamalarıyla suç duyurunda bulundu. Haklarında yakalama kararı çıkartılan çalışanların ise kayıplara karıştığı iddia edildi.

‘YAŞLILAR HEDEF ALINIYOR’ 

Avukat Tercan, dosyayla ilgili şu bilgileri verdi: “Banka, Aynur hanımın oğluna gönderilen ekstrelerin resmi kayıtlarla uyumlu olmadığını ve sahte olarak düzenlendiğini açıkça ifade etti. Bankanın bu tür bir usulsüzlüğü yalnızca şube müdürü seviyesinde gerçekleştirmesi mümkün değil. Bu, sistematik bir dolandırıcılık planına işaret ediyor. Biz de bu nedenle bankanın tüm sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunduk. Benzer durumda olan 15 mağdur var. Hepsi ya çok yaşlı ya da hayatını kaybetmiş kişiler. Bu şekilde milyonlarca liralık dolandırıcılık yapılmış. Bu şahıslar, Muris Hanıma, temizlikçi, gönderiyorlarmış ve doğum günlerinde partisi yapıyorlarmış bunu da, bankanın özel müşterine hizmeti diye anlatıyormuş. Oysa ki, bankanın böyle bir hizmeti yok.”

TurkishBank ise dosya hakkında gizlilik kararı olduğu için detaylı açıklama yapmayarak, çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve görevlerine son verildiğini belirtti.

Kaynak: Milliyet-Çiğdem YILMAZ haberi

****************

Av. Aynur SARTOĞLU başka bankalarda da benzer sorunlar yaşayıp konuyu yargıya ve SKP’ya yansıtmış. BankaVitrini olarak o dönem bize ulaşarak konuyu anlatmış, haberleştirmiştik. Haberimizden sonra söz konusu bankanın Şube Müdürü ve MİY görevlerinden çıkarılmıştı. Bildiğimiz kadar diğer davaları da devam ediyor!

Körfez sermayeli bankanın Moda Şubesi’nde neler oluyor

MİY’den sonra Moda Şube Müdüresi de kovuldu

 

Okumaya devam et

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

REEL PİYASA VE VATANDAŞ 2025’E NASIL BAŞLADI?

Yayınlanma:

|

Cumhuriyet tarihinde belki de ilk defa bir kriz talebi baskılayarak aşılmaya çalışıyor. Üstelik bunu sadece Maliye Politikası uygulamadan ve altını doldurmadan sadece ve sadece Para Politikası ile başaracağımıza inanıyor Ekonomi Kurmayları.

Mehmet Şimşek, Borsa’dan ve Zenginlerden vergi almayı, Servet Vergisi almayı ağız ucu ile dillendirdi o aşamada kaldı. Oysa çoğu ekonomist bu krizin sadece Para Politikası ile aşılmayacağına hemfikir.

Gri listeden çıkışımıza sevindik ama Rating notlarına hızlı yansımadı, henüz “yatırım yapılabilir ülke”  not seviyesine ulaşmadık. Bu da kalıcı sıcak paranın ve Doğrudan Yatırımın gelmesini geciktiriyor. Spekülatif sıcak para kervanına son aylarda gurbetçilerden girişlerde gözüküyor. TCMB faiz indirim serisine başlasa da yoğurdu üfleyerek yemesi gerektiğini çok net biliyor. Zira, KKM’yi halletmeden ki bu yönde somut adımlar da atıldı; döviz girişinin kalıcı hale geldiğine emin olmadan; Rating notlarının yükselmesini somut olarak görmeden hızlı faiz indirmeye gideceğini düşünmüyorum. Zira, hızlı faiz düşmeden KKM’den çıkan paranın Dövize gitmeyeceğine emin olması gerekir. Yeni bir Dolarizasyon dalgayı ekonomi kaldırmayacağı gibi halkın katlandığı enflasyon ile mücadele hamlelerini de boşa çıkaracaktır. Ekonomi kurmayları Dolarizasyon yaşanmaması için sıcak paranın akacağı alternatif alanlar yaratmak zorunda ki bunun en önemli oyun alanı da BORSA veya Konut gibi Alternatif alanlar. Bu nedenle Ekonomi Kurmayların ağzından sık sık borsanın ne kadar gelecek ve fırsatlar yarattığını duymaya devam edeceğiz.

BORSADA FİRMA KALİTESİ DÜŞTÜ VEYA BİLİNÇLİ DÜŞÜRÜLDÜ!

Fakat Borsa’da önemli bir sıkıntı firma kalitesinin düştüğü net gözüküyor. Bunda son yıllarda borsaya kota firmalardaki özensizlik etkili oldu. Borsa’da faaliyet gösteren firmaların KONKORDATO aldıklarına şahit oluyoruz. Hatta hiç faaliyet göstermeden tabela halde, kağıt üzerinde kalmış ama borsada hala işlem gören firmalar biliyorum. SPK’nın önemli bir görevi de küçük yatırımcıyı korumak ama bakıyorum bu tür firmalar ile ilgili bir tedbir almıyor. Bilançosu yerlerde olup borsa değerine bakıyorsunuz çoğu firmada anormal şişkinlikler yaşanıyor. Küçük yatırımcı çok dayak yedi son yıllarda bu nedenle çoğu yatırımcı Borsa’da işlem yapmayı bıraktı. Bu iş o kadar çığırından çıktı ki tüm servetini kaybedip intihar edenler var.

KONKORDATO PATLAMASI YAŞLANIYOR

Konkordato  için 2023 yılında 519 firmaya Geçici Mühlet verilirken 2024’de 3 katını aşarak 1.723 firma  oldu. 2023 yılında Konkordato alıp iflas eden 65 firma iken 2024’de iki katını aşarak 132 oldu. Konkordato başvurusu yapan firmalar öyle esnaf tarzı firma değil sanayici.

2024’de Konkordato alan firmalara baktığımızda Tekstil Sektörü 96 firma, İnşaat Sektörü 91 firma ile ilk iki sırayı aldı, ki iki sektör de emek yoğun. Bu durum bile başlı başına yeni işsizlik dalgası yaratacağına işaret ediyor. Bankalardaki toplam krediler içinde Zombi firmalara ait kredilerin payı %15’leri aşmış durumda ki IMF’nin bu yöndeki raporları da bu oranlara yakındı.

FİRMALAR MECBUREN DÖVİZ KREDİSİNE SARILDI

Bankaların Ticari Kredi TL faiz oranları hala %50-60 seviyesinde. Üstelik bazı bankalar Ticari Kredilerde TCMB’nin koyduğu sınırları aşarak uygunsuz komisyon, sigorta gibi ücret ve komisyon almaya devam ediyor. Özellikle İhracatçı ve bu koşullara rağmen yatırım yapan firmalar doğal olarak Döviz Kredilerine yöneldi. Hiçbir firma talep bastırılırken önünü görmeden yatırım yapmaz. Yapanlar da daha çok GES yatırım gibi maliyetleri düşürücü yatırımlar yapıyor. Özel Sektörün Döviz Kredi yükümlülükleri 2024 yılında reel olarak 42 milyar USD’den fazla artarak 170 milyar USD’ye yaklaştı. Ki bu firmaların ya İhracatçı ya da Yatırım Teşvik kullanan firmalar.

Dövize ihtiyacımız varsa ki var, o zaman bu firmalara verdiğimiz desteği geri çekemeyiz. Döviz Kredi artışı 2024’de %2 ile sınırlanmıştı bu sınır önce %1,50’ye düşürüldü; 2025 ilk haftası da %1’e düşürüldü. Bu bankalara direkt Döviz Kredileri kısın demek zaten bu şartlarda büyümek isterlerse de büyüyemeyecekler. Bankalar da kredi hacmi kısılınca otomatikman Döviz kredi Faiz oranlarını %0,50-1 arasında artırdı. Bankalar Komisyon oranlarını da artırdı; ek olarak sigorta gibi ürünler firmalara dayatılmaya başlandı.  Son kararın Döviz Kredi kullanan firmalara ek maliyeti %1-2 arasında oldu ki döviz kredilerinde yüksek bir oran bu. Ekonomi kurmaylar TL/Döviz parametresini baskılarken KKM hesaplara TCMB’nin kur fark maliyeti yanında aslında firmalardaki döviz yükümlülüklerin artmasının da etkisi var.

TİCARİ FİRMALARDAKİ SIKINTI KOBİ’LERİ BATIRIR

Zira, bu baskıyı yapmaması halinde çoğu İSO ilk 500 ve ikinci 500 içinde yer alan bu firmalar ki Türkiye Sanayisinin bel kemikleri konumunda, bunlar ciddi hasar görecek demektir. Aslında TCMB döviz kredileri kısarak bu firmaları koruma altına almayı planlasa da reel piyasada karşılığı bu sonuçlar doğurmaz. Zira, bu firmalara döviz kredisi kullanma %50-60’dan TL kredi kullan anlamına gelir ki bu süreç sanayide  sudden stop-ani duruş  ile sonuçlanabilir. Bu firmalar o kadar büyük ki, sıkıntı yaşadıklarında sadece kendileri değil, kendileri ile birlikte yüzlerce firmayı olumsuz etkiler. Bu firmalara iş yapan KOBİ tarzı tüm fasoncular batar. Süreç iyi yönetilmezse Ticari segment firmaların işçi çıkarmalar yüz yüz değil artık bin bin çıkardıklarına şahit olabiliriz. Ticari segment kredilerdeki sıkıntı KOBİ firmaları esnaflar gibi olmaz aşırı yıkıcı bir hal alır.

VATANDAŞ BORÇ BATAĞINDA, HAREKET EDEMEZ HALDE

Başa dönelim Enflasyonu düşürmek ve krizi aşmak için uygulanan Para Politikası ne yönde tamamen TALEBİ BASKILAMA yönünde. Demek ki Enflasyonun nedeni TALEP ENFLASYONU olarak bir tespit yapılmış ki çözüm de bu yönde oluyor. Bireylerin kredilerini ciddi maliyete rağmen baskılanamadı. Zira borç denizine düşen vatandaş  istemeye istemeye banka kredilerine sarıldı.

Vatandaş Konut ve Taşıt kredilerini öderken ki bunların toplam takip içindeki payları %1 bile değil Tüketici ve Kredi Kart Borçlarında tamamen batmış durumda.

ASGARİ ÜCRET DÖVZİ BAZLI TARİHİ ZİRVEDE AMA KİMSEYİ MUTLU ETMEDİ

Diğer taraftan TL/USD kuru 4-5 TL’den 35 TL’ye çıkmış durumda son yıllarda çok net bir MALİYET ENFLASYONU yaşandı aslında. GIDA ENFLASYONU kontrol edilemiyor; çünkü tüm girdiler (fide, tohum, ilaç, gübre, akaryakıt…)  DÖVİZE ENDEKSLİ. USD bazlı Asgari ücret Cumhuriyet tarihinin en yüksek seviyesine yükseliyor ama kimse mutlu olmuyor, nedeni  Temel Tüketim Malları o kadar arttı ki döviz bazlı gelir artışını bile eritti ve alım gücünü düşürdü. Bir işçinin işverene maliyeti en az 1.000 USD seviyesine ulaştı. İşçi maliyetini sadece ücret yönünden düşünmemek gerekir; mesai, yemek, servis, kıyafet, kıdem tazminat karşılıkları düşünüldüğünde Ticari Segment Sanayici Firmalarda işçi maliyeti 1.000 USD’yi aşmış durumda. Başta konfeksiyoncular olmak üzere Mısır’a yatırımları kaydıran firmalara dikkat edin çoğu emek yoğun firmalar ana neden işçi maliyetleri. Beş ay önce Firma çöplüğüne hazır mısınız diye yazarken aslında tehlikenin boyutlarına dikkat çekmiştim ki abartı da değil. Umarım yanılırım.

Enflasyon ile mücadelede yük Vatandaşa ve çalışan emekçiler üzerine binmiş durumda. Bir sanayicimiz, “binde bir Servet Vergisi alınsın 150 milyar USD birikir” dedi ama bu ekonomi kurmaylar ve diğer sanayiciler tarafından sahiplenilmedi. 1 milyon USD paranız olsa binde biri 10 bin USD yapar, çok değil aslında ama bunu bile beceremedik. 1940’ların krizini Varlık Vergisi ile aşmıştık. Şu andaki koşullar o kadar kötü değil ama bu yönde bir vergilendirme de kendini dayatıyor. Zira iki defa alınan MTV aslında Varlık Vergisiydi. Devamı gelmedi birden fazla konutu olandan ek vergi sözleri havada kaldı. Aslında gelinen noktada bıçak sırtındayız hatanın maliyeti de yüksek olacak, ek tedbir almamanın maliyeti de!

Erol TAŞDELEN-Ekonomist      www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.