Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

QNBFinansbank : Bilanço büyüdü ama Kar % 5 düştü

Erol TAŞDELEN bankaların açıkladığı bilanço bültenlerine alternatif analizlere devam ediyor. QNBFinansbank 2019 yıl sonu 2,6 milyar TL olan Net Karlılığını 2020 yıl sonunda 2,4 milyar TL % 5 kayıp ile kapatırken USD bazlı kaybı kat ve kat fazla oldu. 2019’da 2 milyar 622 milyon TL Net Karlılığın USD karşılığı 440,6 milyon USD idi. 2019 yıl sonu 5.9507 TL/USD kuru 2020 yıl sonunda 8.068 TL/USD ile kapadığı düşünüldüğünde 2020 yılında banka 308,2 milyon USD Net Kar yaptı. USB bazlı Net Kar kaybı % 43 oldu.

Yayınlanma:

|

2020 yıl sonu mali verilerini ve Faaliyet Raporunu açıklayan banka verilerinde ilginç bilgiler yer aldı. Banka Aktif büyüklüğünü %25; Mevduatını % 23; büyüttü. 2020’de 50 şube kapatan bankanın 976 personel azaltmasına ( bunun 771 adeti personel çıkarmanın yasak olduğu yılın ikinci yarısında ) rağmen 2019’daki Net Karlılığı yakalayamadığı görüldü. 2019 yılını 2,6 milyar TL Net Kar ile kapatan banka; 2020’de %-5 düşüşle Net Karlılığı 2,4 milyar TL’ye geriledi. Karlılığın düşmesine tasarruf için personel çıkarılmasına rağmen banka üst yönetimi kendisine yapılan ödemeleri % 24,5 artırarak 146,7 milyon TL’ye çıkarması ise bilanço büyütme başarısını gölgeledi. Bankanın, aynı dönemde bankanın personel gideri ise sadece % 10,3 arttı.

Bilanço büyümeye devam etti

2019 sonunu 181 milyar TL Toplam Varlıklar ile kapatan banka 2020 yılında % 25 büyüme ile Bilanço Büyüklüğünü 227 milyar TL düzeyine çıkardı. Toplam Varlıklar içinde Finansal Varlıklar da % 25 artış ile 43 milyar TL’den 54 milyar TL’ye çıkmış durumda.

Krediler %25 büyüdü

2019 sonunu 118,9 milyar TL Toplam Nakdi Krediler ile kapatan banka 2020 sonunda % 25,5 artış gerçekleştirme ile 149,3 milyar TL düzeyine ulaştı. Buna karşılık bankanın Beklenen Zarar Karşılıkları ise 8,3 milyar TL’de %28 artış ile 10,7 milyar TL düzeyine ulaşmış durumda. Gayri Nakdi Kredilerde de %16 büyüyen banka 28,5 milyar TL’Lık hacmini 33,1 milyar TL düzeyine çıkardı. Banka Nakdi Kredilerin % 27’si ilk 100 müşteride bulunuyor. Gayri Nakdi Kredilerin % 50’si ilk 100 müşteride bulunuyor.

Mevduat arttı

2019 sonunu 105,6 milyar TL Mevduat ile kapatan banka mevduatını % 23 büyüterek 2020 sonunu 130,5 milyar TL ile kapadı. Banka mevduatının % 62,9’luk kısmı Yabancı Para cinsinden bulunuyor ve bu oran ile Türkiye Ortalamasının üzerinde yer alıyor.

Net Ücret ve Komisyon Geliri düştü

Bankanın Net Faiz geliri 2019 yılında 7,5 milyar TL iken 2020 yılında9,8 milyar TL düzeyine çıkarak % 30 artmış durumda. Buna karşılık Net Ücret ve Komisyon Geliri 2,6 milyar TL’den 2,3 milyar TL’YE % -12 oranında düşmüş durumda. 2020 sonlarında Bankanın müşterilere mesaj çekip “sözlü taahhüt ettiğiniz nakit akışı geçirmediğini için her üç ayda bir komisyon alınacaktır” tepkilere neden olurken bankacılıkta “sözlü taahhüt olur mu?” tartışmalarını da başlatmıştı. Banka itirazlardaki haklılığı anlamış olacak ki geri adım atmayarak daha sonra bu durumu GKS’sinin 12. Maddesine de ekleyerek müşterilerden yeni GKS imzalaması için girişimler başlattı. Esnaf da “işyerlerimiz kapalı nasıl nakit akışı geçireceğiz” diye bu komisyon uygulamasına itiraz etmişti. Konu hala müşteriler ile banka arasında tartışmalı halde devam ediyor. Belli ki banka BDDK ve TCMB’nin 1 Martta uygulamaya koydukları yeni tarifelerdeki kayıpları dolaylı komisyonlar ile kapama yolunu seçiyor. Bankanın çok tartışılan diğer bir uygulaması da taksitli kredilerde müşteri taksitini erken ödemesi halinde çoğu banka indirim yaparken ek komisyon uygulaması yaparak, müşteriye ek maliyet getirmesi ve cezalandırması.

Ticari İşlemler zararı arttı

2019yıolında Ticari İşlemlerden 1,5 milyar TL zarar eden bankanın Ticari işlemlerden zararı 2020 yılında 2,7 milyar TL’ye yükselerek % 79 artmış durumda. Ticari zararın artmasında 2019 yılında 1,4 milyar TL zarar yaratan Türev Finansal İşlemlerin 2020 yılında 3,2 milyar TL’ye yükselmesi etkili oldu.

Net Karlılık düştü

Bilanço büyüklüğünü %25 büyümesine rağmen banka bu büyümeyi karlılığa yansıtamadı. 2019 yılını 8,9 milyar TL Brüt karlılıkla kapatan banak brüt karda % 9 büyüyerek 9,7 milyar TL’ye çıkarmasına rağmen net karlılıkta artış sağlayamadı. 2019 yılında 2,6 milyar TL Net Kar yapan banka 2020 yılını % -5 kayıp ile 2,4 milyar TL Net Karlılıkla kapadı.

Üst Yönetim Giderlerinde 1. banka

Yıllardır Üst Yönetim giderlerinde 1. olan banka 2020 yılını da bu unvanla kapanacak gibi. Zira 2019 yılında Üst Yönetime 117,8 milyon TL ödeyen banka 2020 yılında % 24,5 artış yaparak üst yönetime 146,7 milyon TL ödedi. Bankanın 2020 yılındaki Personel Gideri ise % 10,3 artmış durumda. BDDK Bankalara kar payı dağıtmayın tavsiyesinde üst yönetim giderlerine göz yumması ve bu yönde bir düzenlemeye gitmemesi tartışmalara neden olmuştu.

Pandemi yasaklarına rağmen 2020’de en fazla personel çıkaran banka oldu

2020 başında 12.087 personel ile hizmet veren banka 2020 yıl sonunda personel sayısını 11.111 olarak açıkladı. Azalan personel sayısı 976 kişi ile 2020’de en fazla personel azaltan banka oldu. Üstelik bu 976 personelin 771 adeti Cumhurbaşkanlığı KHK ile işçi çıkarmanın yasaklandığı 2020 Haziran ayından sonra gerçekleşti. Pandemi yasaklarında nasıl olup da “Çalışma Barışını” bozacak şekilde 771 personel çıkardığı ise hala tartışma konusu. En çok dillendirilen Bölgelerde oluşturulan ikna odalarında personelin istifaya zorlanması. Sonuçta yasaklar dönemde kılıfına uydurulmuş toplu işten çıkarma gibi bir durum var ortada. Diğer taraftan şube ağını da daraltan banka 2020 başındaki 823 olan şube ağını 50 azaltarak 473 adete düşürmüş durumda. QNBFinansbank 2020’de 55 şube kapatan AKBANK’tan sonra en fazla şube kapatan banka oldu. Bankanın Genel Müdür Yardımcı sayısı ise 12’den 15 adete çıkmış durumda.

Bankaya açılan davalar için 157 milyon TL karşılık ayrıldı

Banka 2020 bilanço notlarında aleyhine açılan davalar için 157 milyon TL karşılık ayırdığını açıkladı. Konu ile ilgili bölümde banka açıklaması “Banka aleyhine açılan ve gerçekleşme olasılığı yüksek olan davalarla ilgili olarak ihtiyatlılık ilkesi gereği 157,2 milyon TL (31 Aralık 2019 – 106.1 milyon TL) tutarında karşılık ayrılmıştır” ifadesi yer aldı.

43,5 milyon TL Ceza kesinleşmişti

Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile İstanbul Valiliği İl Müdürlüğü denetimleri sonucu verilen 43,5 milyon TL’lık İdari Cezaya bankanın itirazı yargı sürecinde reddine karar verilmesi ile ceza kesinleşmişti. Banka;  “Gelinen aşamada yargılama sürecinin sonunda, söz konusu dava Bankamız aleyhine kesinleşmiş olup ilgili tutar idareye ödenerek dosya kapatılmıştır” açıklaması yapmıştı.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist

BANKA ANALİZLERİ

BDDK bankalarca kamuya açıklanacak finansal tablolara ilişkin tebliğde değişikliğe gitti

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapılan yeni düzenleme ile “Bankalarca Kamuya Açıklanacak Finansal Tablolar ile Bunlara İlişkin Açıklama ve Dipnotlar Hakkında Tebliğ”de değişikliğe gidildi.

Yayınlanma:

|

Yazan:

BDDK‘nın Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımladığı değişikliğe göre, Bankalarca Kamuya Açıklanacak Finansal Tablolar ile Bunlara İlişkin Açıklama ve Dipnotlar Hakkında Tebliğ’in 13’üncü maddesinin başlığı “Likidite riski yönetimi, likidite karşılama oranı ve net istikrarlı fonlama oranı” şeklinde değiştirildi ve aynı maddeye bazı fıkralar eklendi.

Tebliğde, Bankaların Net İstikrarlı Fonlama Oranı Hesaplamasına İlişkin Yönetmelik uyarınca hesaplanan net istikrarlı fonlama oranı ve bu orana ilişkin kalemler cari ve önceki dönem sonu için kamuya açıklanan formatına dair bilgi verilerek, “Raporlama dönemi dahil son üç aya ilişkin net istikrarlı fonlama oranlarının üç aylık basit aritmetik ortalaması, bir önceki dönem üç aylık basit aritmetik ortalamasıyla birlikte ayrıca açıklanır.” ifadeleri kullanıldı.

1 Ocak 2024’te yürürlüğe girecek olan tebliğde bankaların, sonuçların ve verinin anlaşılmasını teminen net istikrarlı fonlama oranına ilişkin sayısal açıklamalarda bulunacağı aktarılarak, bankalarca önemlilik durumu göz önünde bulundurularak, asgari olarak net istikrarlı fonlama oranının ana kalemlerini etkileyen önemli unsurlar ile dönemler arasında ve zaman içerisinde oluşan verilerdeki değişiklikler (strateji değişiklikleri, fonlama yapısı, değişen durumlar) ve bu değişikliklerin nedenlerinin açıklanacağı kaydedildi. ​​​​​​​

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

Reuters: Bankalar kredi kartına nakit avansta vade ve limitleri daraltıyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bazı bankalar haftasonu gerçekleşecek seçimler öncesinde, diğer kredilere uygulanan sınırlamalar nedeniyle bireyseller için en ucuz ve en yaygın TL borçlanma kanalı haline gelen “kredi kartı nakit avans”ta kullanılabilecek tutar ve vadeyi belirgin şekilde düşürmeye başladı.

Kredi kartına nakit avans ya da taksitli nakit avans maliyetleri aylık bazda %1.36 faiz ile TL cinsi en düşük borçlanmayı sağladığı için son dönemde bireysel talebin en yüksek olduğu borçlanma kanalı haline geldi.

Bir ara %85’e kadar ulaşan enflasyona kıyasla yıllık bazda %20 ile oldukça düşük bir faizle borçlanma imkanı tanıyan bu alan seçim yaklaştıkça daha çok talep görmeye başladı.

Yüzde 1.36 faiz ile aylık borçlanma yapılabilen nakit avansa karşılık, bazı bankalarda bireysel kredilerde aylık faiz oranları %4’u aşıyor.

Kredi kartı limitine göre artan borçlanma tutarı şu anda kart limitlerinden bağımsız aşağı çekilirken, 12 ay olan vadeler ise bazı bankalarda 6 aya kadar düşürüldü.

Bir bankacılık kaynağı seçim öncesi artan belirsizlik ve faizlerde yükseliş beklentisi ile bankaların çok talep gören bu borçlanma kanalından kullandırımı azalttığını belirterek şöyle konuştu:

“Taksitli nakit avansa talep çok fazla. İnsanlar seçim öncesi belirsilikten dolayı ellerinde nakit olmasını istiyor, dolara ve altına talep var. Çünkü bu kanalda maliyetler çok düşük. Bazı bankalar da, faiz artışı beklentisi olduğu için bu kadar fazla talepteki düşük faizli krediyi kullandırmayı sınırlamak istiyorlar.”

Bankacılar, ilgili TL cinsi kredinin artan kullanımının Merkez Bankası tarafından belirlenen kredi kullandırım karşılığı ayrılması gereken tahvil miktarını da yükselttiğine dikkat çektiler.

Bir başka bankacı, “Yasal düzenleme gereği kredi kartı faizi üst limiti TCMB tarafından belirleniyor ve üst sınır şu anda %1.36 seviyesinde. Bireysel kredilere bakıldığında %4’e kadar ulaşan faizler arasında açık ara en ucuz faiz bu kanalda. Ancak talep çok ciddi arttı ve sektörün faizleri belirleme hakkı olmadığından vadeleri ve miktarları azaltarak aşırı talebe karşı bir çözüm bulmaya çalışıyorlar” diye konuştu.

TCMB depremden sonra tüketiciye kullandırılan ihtiyaç kredilerini uygulanan faiz oranına göre menkul kıymet tesisi kapsamına almıştı. TCMB ilgili kredilerde referans orandan farkına göre %20 ila %90 oranında kademeli tahvil tutma yükümlülüğü getirmişti.

Merkez Bankası takip eden haftalarda 70,000 TL tutarın altını ve deprem bölgesini yeni uygulamaya aldığı faiz oranına göre menkul kıymet tesisi uygulamasından muaf tuttu. Bankacılar bireyseller için kredi kartı üzerinden kredi kullanımının bu adım sonrası artmaya başladığına dikkat çekiyorlar.

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

ALAATTİN AKTAŞ: Bakalım bankalar bu yükü ne kadar taşıyabilecek!

✔ Bankalar giderek daha da kıskaca alınıyor. Paranın maliyeti artıyor, o parayı kullanma alanları kısıtlanıyor. Bakalım ilk çeyrek bilançoları nasıl gelecek?

✔ Enflasyonun yarısı kadar olan kredi faizi şimdi mevduat faizinin de altına indi. Çok iyi değil mi; ama önce bu krediyi bulmanız ve alabilmeniz gerekiyor!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankaların ortalama faiz maliyetini hesaplamak pek kolay değil. Bir kere yalnızca mevduata ödenen faize bakmak yetmez. Kaldı ki mevduatın vade dağılımı bankadan bankaya değişir, bu yüzden ortalama maliyet de değişir. Dolayısıyla her bankanın durumu farklılık gösterir.

Tüm bankacılık sistemi için tahmin yürütmek ise daha kolay. Bankalardaki mevduatın ortalama vadesi belli, hangi vadeye ne kadar faiz verildiği belli. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre mevduatın bankalara ortalama maliyeti yüzde 17 dolayında. Bu hesaplamayı yaparken vadesiz mevduata hiç faiz uygulanmadığını varsayıyoruz.

Ancak bankaların başka kaynakları da var tabii ki…

Örneğin kur korumalı mevduat. Bu mevduatın faizi çok daha düşük; mevcut durumda TL cinsinden açılan KKM için en fazla yüzde 11.50. DTH dönüşümlülerde daha yüksek.

Mevduat dışında kaynaklar da var. Merkez Bankası’ndan kullanılan kaynak gibi… Diğer borçlanma araçları gibi…

Üç ay vadeliyi gösterge alırsak…

Toplam mevduat içinde en büyük pay üç aya kadar vadeli mevduatta. Üç aya kadar vadeli diyoruz ama buradaki vade de daha çok 32 gün.

Tüm bankalar ortalamasında üç aya kadar vadeli mevduata 2021 başından 10 Mart’a kadar uygulanan faizin haftalık seyri ile yine tüm bankalar ortalamasında ihtiyaç, taşıt ve konut kredisi ortalama faizini gösteren tüketici kredisi faizini çıkardık. Nasıl bir seyir olduğu grafikte yer alıyor.
Bu yılın mart ayına kadar kredi faizi mevduat faizinin üstünde. Martta ise iki faiz yer değiştirmiş; artık mevduat faizi kredi faizinden daha fazla.

Bir kez daha vurgulamak gerek. Üç aya kadar vadeli mevduatın 10 Mart itibarıyla yüzde 27.83 olan faizi, aynı tarihte yüzde 24.82 düzeyinde bulunan tüketici kredisi faizinin üstünde ama bu yanıltmasın. Bankaların ortalama faiz maliyeti çok daha düşük; tüm vadelerin ortalamasını yazdım, yüzde 17. Bu iki faizi bir fikir vermesi için grafiğe döktük.

Bankalar zorlanırsa…

Girişte de belirttim; bankaların ortalama maliyetini hesaplamak mümkün değil. Hele hele banka bazında hiç mümkün değil. Ancak gidişatı herkes görüyor.

Bir yandan paranın maliyeti artıyor.

Bu para zorunlu olarak düşük getirili kamu kağıtlarına yatırılıyor. Yetmezmiş gibi kredi faizlerini baskılayacak adımlar atılıyor. Yani sonuçta para pahalanıyor ama o para giderek daha düşük getiri sağlayabilecek şekilde kullanılmak zorunda kalınıyor.

Bu nereye kadar sürdürülebilecek?

Paranın paçal maliyeti ile kredi faizi arasındaki farkın giderek daralması bankalar için hiç de hoş bir senaryoya işaret etmez. Hiç kimse herhangi bir ticari işletmenin zor durumda kalmasıyla bankaları aynı kefeye koymasın. Türkiye bunu yıllar önce yaşadı, çok ağır bedeller ödendi ve bunların tekrarı yaşanmasın diye çok radikal önlemler alındı.

Bankaların elindeki paraya adeta el koymanın, o parayı belli alanlara zorunlu olarak kanalize etmenin ve kredi faizini baskılamanın sisteme nasıl bir yük bindirdiği ve bunun sonuçları ilk çeyrek bilançolarında kendini gösterecek.

100 bin liraya sıfır Mercedes, ama araba yok ki!

Mevduat ve kredi faizindeki son oranlar adeta “Kredi al, mevduata yatır ve para kazan” diyor.
Ama “ufak” bir sorun var!

Krediyi bulabilirsen!

Mercedes’in en son model, en donanımlı otomobili Türkiye’de örneğin 100 bin liraya satılacak, böyle bir karar alınmış. Şahane değil mi! Şahane de, bir şartla; o otomobili bulup alırsanız! Türkiye’ye ayda yalnızca bir otomobil geliyorsa sizce kim alabilir o otomobili!

Kredi faizi düşük. Bu da şahane! Enflasyon yüzde 55’ler dolayındayken bu faiz tabii ki şahane!
Ama krediyi bulabilene…

Bankaların kredi faizini böylesine aşağı çekmesinin nedeni de malum. Kredi faizini düşürmeyen banka ekonomik yönden dayak yiyor da ondan. Öyle kısıtlayıcı önlemler getiriliyor ki banka da kredi kullandırmamak için bin dereden su getirtiyor. Suyu getirebilen parayı götürüyor, getiremeyen “Faiz ne kadar düşük” diye avunuyor.

Siyasetçi de “Bakın kredi faizini nerelere indirdik” diye övünüyor. Oysa kredi, 100 bin liraya satılan Mercedes gibi!

Kaynak transferinin dik âlâsı!

Ekonomide emir demiri kesmiyor. Ama olsun, biz keseceğini zannediyoruz. Öyle zannettiğimiz için de neredeyse her gün tuhaf bir karara imza atıyoruz. Bir tarafı bozunca diğer taraf da bozuluyor. Bu sefer onu düzeltelim derken başka bir falso!

Oysa ekonomide su akıp yolunu buluyor. Dere yatağına bina yapınca doğa nasıl bildiğini okuyor ve yıkıp geçiyorsa, ekonomide de aslında aynısı oluyor, görebilene!

Ama bu söylediklerim “Ne yapsınlar, bu kadar biliyorlar” diye geçiştirilebilecek kadar basit değil! Bazı “hatalar” var ki ne sonuç doğuracağı biline biline yapılıyor.

Örneğin enflasyonun yüzde 55’lerde gezdiği bir dönemde, ki o da düşmüş hali, kredi faizini bu oranın yarısına, hatta daha aşağıya indirme çabasının anlamı ne? Sorsanız verilecek yanıt belli; fiyatlar üstündeki baskıyı kırmak, maliyetleri aşağı çekmek. Ne kadar iyi niyetli bir yaklaşım!
İyi güzel de, enfl asyon dediğimiz ne; herhangi bir mal ya da hizmeti üretenlerin satış fiyatındaki artış. Satış fiyatını yüzde 55 dolayında artırmış olanlara yüzde 20-25 maliyetle para kullandırmak “biraz” servet transferi olmuyor mu?

Oluyor değil mi!

Peki bu transfer kimden kime?

Tasarruf eden, edebilen, “yarın ne olur ne olmaz” diye köşeye üç beş kuruş atan vatandaştan… Onların mevduatına verilen çok düşük faizden…

Başka bir kaynak daha var; kamu… Merkez Bankası bankaları sürekli düşürülen ve enflasyonun çok çok altına çekilen faizle fonlarken bu para dönüp dolaşıp kredi kullanana kaynak olmuyor mu?

Ekonomim

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

ABONELIK

Popüler

www paravitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.


Notice: date_default_timezone_set(): Timezone ID 'UTC+3' is invalid in /home/maviatlas/public_html/wp-content/plugins/notice-bar-old/inc/frontend/front-notice-bar.php on line 27