Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ ÜÇÜNCÜ ÇEYREĞİ NASIL GEÇİRDİ?

Yayınlanma:

|

Bankacılık Sektörü 2021 üçüncü çeyrek (Eylül sonu) mali verileri yayınlandı. Banka özelinde bilanço ve Faaliyet Raporların açıklanması ise devam ediyor. Bankacılık sektörünün yıl sonunu nasıl kapatacağının göstergesi olarak üçüncü çeyrek mali veriler çok önemli idi. BDDK verilerine göre; görünen sektör büyümeye devam ediyor, karşılığını da bilanço üzerinde de olsa karlılık artışı olarak alıyor.

Genel olarak bankacılık sektörü ne yaptı?

Bankacılık sektörünün 2020 sonu Aktif büyüklüğü 6,1 trilyon TL hacim ile kapanmıştı. 2021 üçüncü çeyreğinde %15,4 büyüme ile 7 trilyon 46 milyar TL hacme ulaşmış durumda. Nakdi Krediler 3,5 trilyon TL düzeyinden % 12,9 büyüme ile 4 Trilyon 38 milyar TL hacmine ulaştı. Reel olarak sorunlu krediler yüzdürülse de Hukuki işlemlerin başlatıldığı Takipteki Kredi Hacmi 152 milyar TL’den 149 milyar TL’ye geriledi. Temmuz ayında bankalara canlı kredileri de Varlık Yönetim Şirketlerine devrinin yolu acıkmakla birlikte henüz ciddi anlamda canlı kredi satan banka olmadı, yılın son çeyreğinde ise satış olması bizleri şaşırtmayacak. Zira sektörün bağırsaklarını temizleme vakti geldi de geçiyor. Sektördeki beklenen Zarar Karşılıkları ise 197 milyar TL’de 211 milyar TL’de çıkmış durumda. Bu veri bile başlı başına henüz takibe atılmamış yüzdürülen kredilerin boyutunu gösterir nitelikte. Sektörde Sorunlu Krediler %15 seviyelerine gelmiş durumda. Canlı sorunsuz gösterilen kredi hacmini bilen yok. Buna karşılık sektör Takip oranı %3,54 seviyesinde veri gerçekçi ve  inandırıcı gelmiyor. Açıklanan veri bile yüksek seviyede; çok değil 2017’de Takip Oranı sektörde %0,63 olduğunu unutmayalım. Sektördeki KOBİ kredileri 938,7 milyar TL seviyesine yükselirken; Bireysel Krediler Kredi Kart borçları ile birlikte 925,3 milyar TL seviyesine yükselmiş durumda. Sektörün Gayri Nakdi Kredi hacmi ise 1 trilyon 248 milyar TL seviyesine yükselmiş durumda.

Bankacılık Sektörü 3,4 trilyon TL olan Mevduat hacmini 4,1 trilyon TL seviyesine yükseltirken; Vadesiz Mevduat hacmi de 1,3 trilyon TL düzeyine çıkararak toplam mevduat içinde %33,5 seviyesine yükseldi. Bu şekilde bankalar kendilerine ucuz kaynak yaratmada başarılı adımlar atmış gözüküyor. Özellikle vatandaşlardan “bilgileri dışında mevduatlarının vadesizde bırakıldığı” yönünde şikayetler bu dönemde artmış durumda. Sektördeki mevduatların %58,25’lik kısmı 1 milyon üzeri mevduatlarda yoğunlaşmış durumda. Toplam Mevduatın %54,98’lik kısmı Yabancı Para cinsinden oluşuyor. Başka bir ifade ile sektörde dolarizasyon devam ediyor.  Sektörün özkaynakları da 599 milyar TL’den 655 milyar TL seviyesine yükseldi. Sektörün Çekirdek Sermaye Yeterlilik oranı %13 seviyesinde.

Bankacılık sektörü 2020 aynı dönemde 165,6 milyar TL Net Faiz Geliri yaratırken 2021 üçüncü çeyreğinde %4,9 gerileme ile 157,5 milyar TL seviyesine düşmüş durumda. Bu düşüşte Kamu Bankalarının 2020 yılında düşük faiz ile vermiş oldukları kredilerin etkisinin olduğunu tespit etmek için banka uzmanı olmaya gerek yok. Zira Kamu Bankaların net faiz gelirlerinde ciddi düşüş görüldü.

Bankacılık sektörü 2020 üçüncü çeyreğinde 46,4 milyar TL Net Kar elde ederken 2021 yılında %22,6 büyüme ile 56,9 milyar TL Net Kar ile son yılların en yüksek karlılık düzeyine yükselmiş durumda.

Yabancı Sermayeli Bankalar sektör ortalamasının 2,6 katı Net Kar artışı yaptı

Yabancı sermayeli bankalar 2020 sonunu 1,5 milyar TL Aktif büyüklük ile kapamışlardı. 2021 üçüncü çeyreğinde %16,2’lik büyüme ile 1 trilyon 776 milyar TL Aktif büyüklük seviyesine yükseldiler. 2020 sonundaki 858 milyar TL’lik nakdi Kredi hacmi %14,1 büyüme ile 979 milyar TL seviyesine yükselirken 47,7 milyar TL’lik Kredi Takip Alacakları 47,3 milyar TL seviyesine düşmüş durumda. Takip oranı ise %4,57 oldu. Beklenen Zarar Karşılıkları ise 63,3 milyar TL’den 71 milyar TL seviyesine yükseldi.

Yabancı Sermayeli Bankaların, 2020 sonundaki 940 milyar TL’lik Mevduat hacmi %21,2 artarak 1,1 trilyon TL seviyesine yükseldi. Toplam Mevduatın 458 milyar TL’si başka bir ifade ile %40,2’lik kısmı vadesiz mevduattan oluşuyor. Özkaynaklar da 157 milyar TL’den 177 milyar TL ‘seviyesine yükseldi. Çekirdek Sermaye Yeterlilik oranı %14 seviyesinde.

Sektörün Net Faiz geliri düşüş göstermesine rağmen Yabancı Sermayeli Bankalar 2020 yılı aynı dönemdeki 45 milyar TL’lik  Net Faiz Gelirini %17,8 artırarak 53 milyar TL seviyesine yükseltti. 2020 aynı dönemdeki 12,8 milyar TL’lik Net Karlılığını da %60,2 artırarak 20,5 milyar TL seviyesine yükseltti. Net karlılık artış oranı sektör ortalamasının 2,6 katı düzeyinde oldu.

Yerli Sermayeli özel bankalar hacim artışında önde seyretti

Yerli Sermayeli özel bankalar hacim artışına öncelik verdi. 2020 sonunda 1,8 trilyon TL’lik Aktif büyüklük %19,2 artarak 2 trilyon 158 milyar TL seviyesine yükselmiş durumda. 1 trilyon TL’lik kredi hacmi de %15,3 artış ile 1 trilyon 177 milyar TL hacmine ulaştı. Buna karşılık 59 milyar TL’lik Kredi Takip tutarı 55,9 milyar TL seviyesine geriledi. Takip oranı ise %4,53 oldu. 74,5 milyar TL’lik Beklenen Zarar Karşılıkları ise 77,7 milyar TL seviyesine yükseldi.

Yerli Özel Bankaların 2020 sonundaki 1 trilyon 18 milyar TL’lik Mevduatı %19,9 artarak 1 trilyon 221 milyar TL seviyesine yükseldi. Bunun %37’ye denk gelen 452 milyar TL’lik vadesiz mevduattan oluşuyor. Özkaynaklar ise 207 milyar TL’den 233 milyar TL seviyesine yükseldi. Çekirdek Sermaye Yeterlilik oranı %14 seviyesinde.

Yerli Özel sermayeli Bankaların 2020 aynı dönemdeki 55,4 milyar TL’lik Net Faiz Geliri % 9 artış ile 2021 yılında 60,4 milyar TL seviyesine yükseldi. 2020 ayının aynı döneminde 16,6 milyar TL’lik Net kar ise 2021 yılında %47’lik artış ile 24,4 milyar TL seviyesine yükseldi.

Kamu Bankalarda Kar erozyonu sürüyor

Kamu Bankaları bilanço büyütmesine karşılık geçmiş yıllarda özellikle 2020 yılındaki Ticari ivme kredileri ve %0,64 aylık faizli konut kredileri başta olmak üzere Tüketici Kredilerinin bilançoya olumsuz yansımasını 2021’de karlılık düşüşü ile yaşıyor.

Kamu Bankaları 2020 sonundaki 2,7 trilyon TL’lik Aktif büyüklüğünü %12,5 artış ile 3,1 trilyon TL seviyesine yükseltti. 1,7 trilyon TL seviyesindeki nakdi kredi hacmi ise 1,9 trilyon TL seviyesine yaklaşmış durumda. Kredilerdeki %10,8’lik büyüme sektör ortalamasının altında kaldı. Kamu Bankalarındaki 45,8 milyar TL’lik Kredi Takip alacakları 45,6 milyar TL seviyesine gerilerken; Beklenen Zarar Karşılıkları 60,7 milyar TL’den 61,7 milyar TL seviyesine yükseldi. Kamu Bankalarının kredi Takip oranı ise % 2,36 ile sektör ortalamasının oldukça altında kalması Kamu bankalarının takip yaratmamak için sorunlu kredileri sürekli tekrarlayarak yapılandırma yapmasından kaynaklanmakta.

Kamu Bankalarının 2020 sonundaki 1,5 milyar TL’lik Mevduat hacmi de %16,7 artarak 1 trilyon  746 milyar TL seviyesine yükselirken; vadesiz mevduat 465 milyar TL seviyesi ile toplam mevduatın %26,6 seviyesinde kaldı. Kamu Bankaların 235 milyar TL olan özkaynakları da 244 milyar TL seviyesine yükselmiş durumda. Çekirdek Sermaye Yeterlilik oranı %12 seviyesinde.

Yerli Özel ve Yabancı sermayeli bankalardaki artışın tersine Kamu Bankaları Net Faiz Gelirlerinde düşüş yaşandı. 2020 aynı dönemde 65 milyar TL Net Faiz Geliri sağlayan Kamu Banları 2021’de %32,3 düşüş ile 44 milyar TL’ye gerilemiş durumda. Kamu Bankaları 2020 aynı dönemde 17 milyar TL Net karlılık açıklarken 2021’de %29,4’lük düşüş ile 12 milyar TL Net kar yaptı.    

Erol TAŞDELEN – Ekonomist   www.bankavitrini.com

BANKA ANALİZLERİ

QNB Finansbank Emekli Promosyonunu artırdı

Maaş Promosyon kampanyaları hızlanırken; QNB Finansbank Kmau Bankalarına alternatif olacak şekilde yeni bir Emekli Maaş Promosyon Kampanyası başlattı…

Yayınlanma:

|

Yazan:

Emekli Müşterilerimize Sunulan Ayrıcalıklar

  • 12.000 TL ‘ye varan nakit promosyon ve CardFinans Emekli kredi kartından yıllık 1.200 TL indirim olmak üzere toplamda  13.200 TL’ye varan emeklilik ödülü !
  • Emeklilikte Yaşa Takılanlar’a özel kredi QNB Finansbank’ta! Emeklilere özel avantajlı oranlardan yararlanmak ve detaylı bilgi için tıklayınız.
  • Yurtiçi diğer tüm banka ATM’lerinden Para Çekme, Para Yatırma veya Bakiye Sorgulama işlemlerini toplamda ayda iki defa ücretsiz gerçekleştirebilirler. (günlük para çekme – yatırma limitleri dahilinde)
  • Bireysel İnternet Şube ve QNB Mobil’den yapılacak EFT saatlerinde ve TL havale işlemlerinde işlem ücreti muafiyeti ( haftasonu ve resmi tatil günleri dışında 09:00-16:00 saatleri arasında)
  • QNB Finansbank şubelerinde yapacağınız işlemlerde sıra önceliği
  • Emekli Bankacılığı müşterilerimize özel 0850 222 11 00 numaralı QNB Finansbank Emekli Bankacılığı Hattı’ndan faydalanma imkanı
  • CardFinans Emekli kredi kartına sahip olunması durumunda; ilk yıl, yıllık üyelik ücreti tahsil edilmemektedir. Bu bir yılın sonunda, CardFinans Emekli kredi kartına bağlı ve düzenli ödenen en az bir otomatik fatura ödeme talimatı olduğu ve bu talimatların düzenli ödendiği sürece, bu kredi kartı için yıllık üyelik ücreti alınmamaya devam edecektir.
  • Emekli maaşını Bankamızdan alan CardFinans Emekli kredi kartı sahipleri, market ve eczane harcamalarında yılda 1200 TL’ye varan indirimlerden faydalanabilir. Detaylı bilgi için tıklayınız.

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

Google Consent Mode V2: Dijital Pazarlamada Gizlilik Odaklı Bir Çağın Başlangıcı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dijital pazarlama dünyası, Google Consent Mode V2‘nin getirdiği yeniliklerle birlikte yeni bir döneme adım atıyor. Bu gelişme, reklamverenlerin kullanıcı gizliliği ve veri koruması konularında yeni bir sayfa açmalarını sağlıyor ve dijital reklamcılıkta bir devrim yaratıyor.

Avrupa’da Kişiselleştirilmiş Reklamlar İçin Yeni Kurallar

Google’ın Mart ayında Avrupa’da uygulamaya koyduğu yeni gereksinimler, reklamverenlerin hedefleme yeteneklerini sürdürmeleri için Consent Mode’u güncellemelerini şart koşuyor. Bu yeni düzenlemeler, kullanıcıların gizlilik haklarına duyulan saygının arttığını ve dijital pazarlamanın ayrılmaz bir parçası haline geldiğini gösteriyor.

Türkiye’de KVKK Kapsamında Çerezler Kişisel Veri Sayılıyor

Bu sürecin, dijital reklamcılıkta dönüm noktası olduğunu belirten Sirkhet Danışmanlık Kurucusu Efecan Başöz, konuya ilişkin önemli görüşlerini paylaştı. Başöz, “Google İzin Modu V2, reklamverenlere kullanıcı verilerini daha bilinçli ve gizliliğe saygı duyan bir şekilde kullanma fırsatı sunuyor. Bu değişim, tüketicilerin gizlilik endişelerine cevap verirken reklamverenlere daha güvenilir bir pazarlama ortamı sunacak. Ülkemizde de KVKK ile çerezler kişisel veri sayıldı; bu sebeple Google İzin Modu sayesinde hem KVKK uyumlu veri toplama süreci daha kolay yönetilecek hem de reklam ve analiz için toplanan veriler şeffaf bir hale gelecek.’’ ifadelerini kullandı.

Google İzin Modu’nun sunduğu yeniliklere uyum sağlamak ve değişiklikleri anlamak için işletmelerin halen güncelleme yapmadı ise hızlıca adım atması gerekiyor. Bu sürecin başarılı bir şekilde tamamlanması, reklamverenler ve tüketiciler arasındaki ilişkileri güçlendirecek.

AB ve Türkiye’deki Firmalar İçin Uyumun Önemi

“Avrupa Birliği veya Avrupa Ekonomik Bölgesi üyesi ülkelerde dijital reklam yayınlayan ve ülkemizde yerleşik olan tüm firmaların bu geçişi yapması gerekiyor. Aksi halde GDPR sebebi ile büyük cezalar ile karşılaşabilirler.” şeklinde sürecin ciddiyetine dikkat çeken Efecan Başöz sözlerini şöyle sürdürdü; “Google Ads, Instagram, TikTok gibi reklam yayıncıları veya Google Analytics gibi analitik araçları kullanan firmaların hem iç pazarda hem de AB bölgesinde faaliyet gösterirken bu değişikliklere hızla uyum sağlamalarını öneriyoruz”.

Sirkhet Danışmanlık Kurucusu Efecan Başöz, Google İzin Modu V2’nin dijital pazarlama alanında önemli bir adım olduğunu vurgulayarak “Kullanıcıların veri gizliliğine daha fazla önem vermesiyle birlikte, reklamverenlerin de bu konuda daha şeffaf ve kullanıcı odaklı bir yaklaşım benimsemeleri gerekiyor. Bu gelişme hem kullanıcıların gizliliğini korumayı hem de reklam etkinliğini artırmayı amaçlıyor ve bu yönde önemli bir adım.” şeklinde konuştu.

Bu gelişmelerle birlikte, dijital pazarlama dünyasının geleceği daha şeffaf, kullanıcı odaklı ve güvenilir bir zemin üzerinde şekilleniyor. Google İzin Modu V2, bu yönde atılmış önemli bir adım olarak sektörde büyük yankı uyandırıyor.

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

KREDİ KART KISITLAMALARINA VATANDAŞ DA FİRMALAR DA TEPKİLİ

Bankalar kredi kartlarında bir dizi yeni düzenlemeyi hayata geçirdi. Seçim sonrasında ise yeni kısıtlamalar gelmesi bekleniyor. Ay sonunu kartla getiren vatandaş da ticarette kredi kartı kullanan şirketler de rahatsız. kredi kartları Tüketiciler kredi kartı kullanmadan ay sonunu getirmenin mümkün olmayacağını söylüyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

Türkiye’de bir süredir konuşulan kredi kartlarına kısıtlama getirilmesine ilişkin ilk adım geçen hafta bankalardan geldi. 31 Mart seçimlerinden sonra ekonomi yönetiminin de enflasyonla mücadele kapsamında yeni kısıtlamaları yürürlüğe koyması bekleniyor. Ancak kart kullanımı konusundaki kısıtlamalara hem tüketiciler hem de şirket sahipleri tepkili.

DW Türkçe’ye konuşan tüketiciler kredi kartı kullanmadan ay sonunu getirmenin mümkün olmayacağını söylerken, şirket sahipleri ise kredi kartlarının yalnızca alışverişlerde değil mal ticaretinde de kullanıldığına işaret ederek, iş hayatının ciddi zarar göreceğine dikkat çekiyor.

İlk adım bankalardan geldi

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Resmî Gazete’de dün yayımlanan kararına göre kredi kartlarından yapılan nakit avans işlemleri ve kredili mevduat hesaplarında uygulanacak aylık azami akdi faiz oranı yüzde 4,42’den yüzde 5’e yükseldi.

Bankalar da 12 Mart’ta kredi kartı kullanımına ilişkin bir dizi kısıtlamayı yürürlüğe soktu. Bu kapsamda kredi kartına nakit avansta taksit sınırı 12’den 3’e indirilirken, nakit avansta limit oranları düşürüldü. İlk müşterilere verilen faizsiz kredilerin vadesi 6 aydan 3 aya indirilirken, ihtiyaç ve kredi faizlerinde yıllık faiz oranı da artırıldı. Bankaların düzenlemesi şimdilik kredi kartı ile taksitli alışverişleri kapsamıyor.

DW Türkçe’ye konuşan Tüketici Örgütleri Konfederasyonu (TÖK) Fuat Engin, bankaların hükümetten herhangi resmi bir talimat olmaksızın kendilerini korumak için tüketici haklarını ihlal ettiğini savunuyor.

Fuat Engin: Tek çaremizi elimizden alıyorlar

Türkiye’deki tüketicilerin zaten dünyanın en yüksek dolaylı vergilerini ödediğine dikkat çeken Engin, “Çok kazanandan çok, az kazanandan az alınması gereken vergiler tamamen tüketicinin sırtına yüklenmiş durumda. Akaryakıta her gün zam geliyor ve bu da dolaylı olarak bütün ürünlere zam olarak yansıyor. Bu konuda vatandaşın tek çaresi kredi kartıyla geleceğe borçlanarak ihtiyaçlarını karşılaması. Şimdi bunu da elimizden alıyorlar” diye konuşuyor.

Seçimden sonra getirilmesi beklenen yeni düzenlemelerle hem kredi kartı kullanımının daha da zorlaşacağını hem de yeni bir zam dalgası yaşanacağını dile getiren TÖK Başkanı, “Bunca yükü tüketicilerin nasıl kaldıracağını açıkçası bilemiyorum. Bu bizim için artık bir zulme dönüştü” diyor.

Kart borcundan takibe düşen kişi sayısı 1,4 milyonu aştı

Ülke çapında 11 dernek ve 3 federasyonun çatı örgütü olan Tüketici Örgütleri Konfederasyonunun (TÖK) hazırladığı “Tüketicinin Korunması Alanında Finansal Tüketici İşlemleri Raporu”na göre, 2023 yılında krediler ve kredi kartlarından kaynaklı icra takipleri önceki yıllara göre ciddi bir artış gösterdi.

Raporda, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi tarafından açıklanan verilere göre bireysel kredi veya bireysel kredi kartı borcundan dolayı yasal takibe alınmış kişi sayısının bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 45 artışla 1,4 milyonu bulduğuna dikkat çekildi.

Türkiye’de kredi kartsız yaşam mümkün mü?

Takibe düşme oranının 2006 yılından bu yana en yüksek seviyeye çıktığına işaret eden TÖK Başkanı Fuat Engin, “Bu nedenle sosyal patlamaların artan oranda yaşandığı gerçeği yanında, konut satış ve kiralardaki orantısız artışların yarattığı sorunlardan dolayı tüketicinin yaşamı alt üst oldu” diye konuşuyor.

Şirketler de kaygılı

Kredi kartı düzenlemeleri yalnızca tüketicilerin değil, şirket sahiplerinin de tepkisine neden oluyor.

Türkiye’nin en büyük yaklaşık 200 markasını temsil eden Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sinan Öncel, DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada, enflasyonu düşürmek için yalnızca tüketimi kısmanın yeterli olmadığını, fiyatların düşmesi için üretimin teşvik edilmesi gerektiğini söylüyor.

Sinan Öncel: Üretime radikal teşvikler verilmeli

Üretici şirketlerin ham madde maliyetlerinde çok büyük artışlar yaşandığını ve yaşanmaya devam ettiğini dile getiren Sinan Öncel, “Biz dünyanın belki en yüksek ham madde koruma duvarlarıyla çevrilmiş vaziyetteyiz. Referans fiyat ve gümrük vergileriyle beraber ara mal ve ham maddede çok yüksek vergiler ödüyoruz. Bu yüzden hükümetten ham madde fabrika yatırımlarını daha fazla teşvik etmesini bekliyoruz” şeklinde konuşuyor.

Öncel, üreticilere radikal teşvikler verilmeden hammadde maliyetlerinin düşürülemeyeceğini, dolayısıyla ürün fiyatlarının da yüksek kalmaya devam edeceğini kaydediyor.

“Şirketler de artık çek yerine kredi kartı kullanıyor”

Kredi kartı kısıtlamalarının özellikle perakende sektörünü çok olumsuz etkileyeceğini, ancak sorunun daha derin olduğunu ifade eden Sinan Öncel, şöyle konuşuyor:

“Kredi kartını sadece mağazadan ceket alırken kullanmıyorsunuz. Ticari işletmeler, özellikle KOBİ düzeyindeki ticari işletmeler artık çek yerine kredi kartı kullanıyorlar. Yani sadece 3-5 bin liralık alışverişler değil, milyon liralık mal ticaretleri kredi kartıyla yapılıyor. Çünkü kredi kartı ödeme garantisi getiriyor. İşletmeler artık toptan satışlarını kredi kartıyla yapıyor. Bu yüzden kredi kartlarındaki kısıtlamalar sadece alışverişi değil, ticari hayatı da olumsuz etkileyecek.”

Tüketici kredileri ve kart harcamaları artıyor

Öte yandan hükümetin ve bankaların kredi kullanımını azaltma amacı taşıyan adımlarına rağmen, tüketici kredilerine talep her geçen gün artmaya devam ediyor.

Merkez Bankası verilerine göre, kur etkisinden arındırılmış 13 haftalık yıllıklandırılmış kredi büyümesi 16 Şubat haftası itibarıyla yüzde 28’e ulaştı. Tüketici kredilerindeki büyüme ise yüzde 24,74 ile Ağustos ayından bu yana en hızlı büyüme oldu.

Ticari kredi büyümesi de aynı dönemde yüzde 16,43 olarak kaydedildi. Sektörün kredi hacmi 16 Şubat itibarıyla 43 milyar 179 milyon lira artış gösterdi. Aynı dönemde, toplam kredi hacmi 12 trilyon 8 milyar 987 milyon TL’den 12 trilyon 52 milyar 166 milyon TL’ye çıktı.

Aynı şekilde, bireysel kredi kartı harcamalarında da artış devam ediyor. Merkez Bankası verilerine göre, banka kartı ve kredi kartı işlemleri tutarı 1 Mart ile biten haftada önceki haftaya göre yüzde 15 artışla 262,6 milyar TL seviyesine yükselerek rekor kırdı. Bu işlemlerden ayrı olarak açıklanan internet üzerinden kredi kartı ile yapılan alışverişler de haftalık 15,6 milyar TL artış ile 83,4 milyar TL’ye yükselerek rekor kaydetti.

Peki seçim sonrası dönemde, kredi kartı kullanımına ilişkin yeni kısıtlamalar gelecek mi?

Evren Bolgün: Mutlaka yeni kısıtlamalar gelecek

DW Türkçe’ye konuşan Prof. Dr. Evren Bolgün, bu soruya “Bu kısıtlamalar burada bitmeyecek, mutlaka devam edecek” yanıtını veriyor.

Merkez Bankası’nın son birkaç aydır faiz artışlarını kredi kart faizlerine yansıtmadığına işaret eden Prof. Bolgün, “Böyle olunca bankalar da Şubat ve Mart döneminde kredi kartı limitlerinde bonkörce artışlar yaptılar. Aslında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) resmi yönetmeliğine göre, bir kişi kartını aldığı ilk yıl aylık gelirinin iki katından, sonraki yıllarda ise dört katından fazla kredi kartı limitine sahip olamaz. Ancak uzun süredir bunun çok üstünde limitler var. Çünkü hükümet büyümek için tüketime göz yumdu” diye konuşuyor.

“Taksit sayısı düşürülür, temel gıdada KDV artırılır”

Seçim sonrasında başta elektronik ürünler olmak üzere ithal ürünlerde kredi kartı kullanımının tamamen kaldırılabileceğini ya da taksit imkanına son verilebileceğini ifade eden Evren Bolgün, şu görüşleri dile getiriyor:

“Mobilya ve beyaz eşyada da taksit sınırını üçe çekebilirler. En kritik düzenleme ise bahsettiğim kart limitlerinin aşağıya çekilmesi olur. Kredi kartlarına bu tür yeni sınırlar getirilirse, şirketlerin cirosu da vatandaşların harcaması da yarı yarıya düşer. Ayrıca KDV oranlarında, örneğin temel gıda maddelerinde Şubat 2022’de Cumhurbaşkanlığı kararıyla yüzde 1’e indirilen KDV oranı tekrar yüzde 8’e çıkarılabilir.”

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.