Connect with us

EKONOMİ

Sanayiciye bu kadar yük fazla..

Sanayi makinalarına bile getirilen ek vergi mantığı nedir? Bankalara gücü yetip bağıran Ticaret Odaları neden sessiz?

Yayınlanma:

|

Covid-19 günlerinde ezberler bozuldu. Günlük hayatımız Covid-19’a göre şekillenir oldu. Nisan ayında başlayarak binlerce ürüne konulan ek gümrük vergilerini ithal ürünlerdeki fiyat artışlar ile hissettik. Hissetmemek mümkün mü? Zira Ek Gümrük vergi oranları %5 ile % 50 arasında değişti. TÜİK bunların hangilerini enflasyon hesaplarında kullandı bilmiyorum ama maliyet enflasyonuna katkısının olduğunu tahmin etmek için ekonomist olmaya gerek yok. Yaşayarak öğreniyoruz.
Gümrük vergi artışı her sektörü kapsadı
Resmi Gazetede yayınlanan EK Gümrük artış oranları ürünlerin “Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu ( GTİP )” numarasına göre yayınlandığı için hangi ürünler bu kapsama girdiğini merak edenler uzun bir mesai harcadı. İçlerinde neler yok ki. İş Makineleri, Tarım Makineleri, bazı demir çelik ürünleri, mermer, üfleme camlar, Ekmekçilik fırınları, Bisiklet aksesuarları, Traş- Saç kesme makineleri, kontak lensler, Fotokopi baskı ve yazı kağıtları, şerit metreler, peruk, banknot sayma makineleri,   gaz-sıvı ve elektrik sayaçları gibi yüzlerce ürün. Hatta kurşun kalem açma cihazları yanı kalemtıraş bile ek vergiden nasibini aldı. En baba ek vergi de “oyun konsollarına” geldi öyle böyle değil % 50. “Evde kal” kampanya günlerinde çocuklarına oyun konsolu almayı planlayan aileler bir süre bu planlarını ertelemek zorunda kaldı.
Ek gümrük vergileri niçin kondu
Geçici olduğu belirtilen ek gümrük vergilerin konmasında iki önemli neden var. Birincisi, devletin Vergi  Gelirlerini artırmak. Zira Covit-19 sürecinde vergi gelirleri yarı yarıya düştü. İkincisi  ve en önemlisi hiç kuşkusuz ithalatın kısılması bu sayede yurt dışına daha az döviz çıkışı sağlayarak içerde dövize olan talebi baskılamak. Hatırlayalım vergilerden önce gümrüklerde “Kırmız Hat” uygulaması başlatılarak ithal işlemlerin yavaşlatılması hedeflenmiş benim de bu konuda yazdığım ve haklı olarak “bu durum ülkede sanayiyi kitler” demem sonucu bir hafta sürmeden uygulamadan vaz geçilmişti.
https://bankavitrini.com/2020/10/25/kirmizi-hat/
Kırmızı hat uygulamasından vaz geçilmesi doğru bir hareketti, zaten başta konması yanlıştı. Zira sanayimizin % 70’lik kısmı ithal ikamesi şeklinde işliyor. Bu düzenlemeyi koyanlar bu ufak (!) ayrıntıyı atlamışlardı anlaşılan.
Ek Gümrük Vergilerinde hata nerede
Peşin peşin yazayım bu ortamda, ülkenin içinde bulunan durumda ek gümrük vergileri kısmen anlayış ile karşılanır. Varın PlayStation oyun konsolu geç alınsın. Varsın çocuklarımızın kalemtıraşı olmasın  kurşun kalemleri bıçak ile açıp çocuklarımızı okula gönderelim. Bir yılda 1,5 milyon USD ödediğimiz “peruk” ithal edilmesin hepsini anlarım. Ülke insanı fedakardır. Hepsine katlanır. Ama hiç anlamadığım ve savunamayacağım bir şey var ise o da “Sanayi Makinelerine ek vergi” bu ne arkadaş ya. Bunu kim savunabilir, bu ek vergiyi konmasını isteyen iradenin mantığı nedir? İnanılır gibi değil.
Sanayi Makinelere ek gümrük vergisi koyarak işsizliği azaltamayız

İktidarların başarısı ihtiyaçlara hızlı tespit edip, uygun karar verebilmektir. Böyle bir hatayı nasıl yaptı / yaptırıldı anlamış değilim. Covid-19 öncesi İstihdam ve Yatırıma amaçlı bir yıl ödemesiz beş yıl vadeli Kamu bankalar aracılığı ile krediler verildi. İçinde benimde bulunduğum çoğu yazar ayakta alkışladı bu kredileri ve doğru kredilendirme dedik.

https://bankavitrini.com/2020/10/28/yilik-ilk-yarisini-kamu-bankalari-piyasalari-pesinden-surukledi/

Hatırlatalım; bir yıl ödemesiz beş yıl vadeli %7,50’den krediler %1’de peşin komisyon verilerek kullanıldı. “Altı ay içinde ya yatırım yapacağım ya da istihdam yaratacağım” dedi sanayici. Taahhüt altına girdi. Şimdi kalktı siyasi irada çoğu ithal sanayi makinalarına % 7 gibi anormal bir ek gümrük vergisi koydu. O zaman % 7,50’den kredi vermenin bir anlamı kaldı mı? %7’de gümrüğe üstelik peşin verince istihdam yaratacak sanayiciye bu makinalar % 7.50 faiz %1 peşin komisyon % 7 ek gümrük vergisi konunca % 15.50’ye geldi üstelik bunu % 1 komisyon artı % 7’de ek gümrük maliyeti ile % 8’lik kısmı daha şalteri indirmeden cebinden çıktı. Bu arada bu yeni konan ek gümrük vergisi olduğu için asıl gümrük vergisi sıfırlanmadı o devam ediyor, üzerine makinalar için açılan akreditif komisyonu; navlum bedelleri  var; o kadar ince hesaba girip beyninizi yakmayayım.  Kısaca; sanayiciye yük üzerine yük koyup işsizliği bitireceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Ek Gümrük Vergiler ile verilen kredilerin anlamsız hale gelmiş oldu.
Sanayiciye bu kadar yük fazla
Çok acil istihdam kredisi kullanan,  istihdamı sağlayacağı makinalar için konulan ek gümrük vergileri kaldırılmalıdır. Bu krediler Covid-19 öncesi kullanıldığı için altı ay istihdam taahhüt süresi en az altı ay ile bir yıl uzatılmalıdır. Zira çoğu yatırımca Covid-19 sürecinde önünü göremediği için yeni yatırımını altı ay ile bir yıl arasında ertelemiş durumda. Tabi denecek ki “yerli makine alsaymış” sanayici; yerli makineler için “kredi de verildi üstelik”  diye içinden geçiren okuyucu olacaktır. Benim de aklıma Demirel’in meşhur “memlekette petrol vardı da biz mi içtik” lafı geldi. Efendim,  başta tekstil sektörünün ithal ettiği çoğu makinenin yerli üretimi yok. Sanayici o kadar para savurmayı seven kesim mi sanıyorsunuz. Aynı makine olsa ne işi var Çin’de İtalya’da İspanya’da. Yok maalesef! Yarısından fazlasını şube yöneticisi olarak geçirdiğim 25 yıllık bankacılık hayatımın tamamını sanayi bölgelerinde geçirdim. Hep derim “her sanayicinin fabrika önüne heykelini dikmek” lazım. Sanayiyi –Sanayiciyi kaybedersek ülke elden gider, bu kadar net. Üretmek zorundayız. Dikilen AVM’lere giden kredilerin çoğu Sanayiciye gitseydi bugün işsizlik konuşulmazdır. Diktik binalara karşısına geçip seyrediyoruz. Yakında çoğu AVM ( özellikle İstanbul’dakiler ) otopark olur. Sanayiciye bu kadar yüklenmeyin. Sanayiciye gelen yük sadece bu değil ki. Geri Kazanım Katılım Beyannamesi değişiklikler ile Sanayicinin kullandığı ambalaj ürünlerine de ek vergiler geldi. Plastik poşetinden, kutu ambalajına, otomobil lastiğinden piline ek vergiler kondu. Malum hikaye. İki arkadaş çölde yolculuk yapar. Biri ölür. Sağ kalan arkadaşını çölde bırakmak istemez. Alır sırtına başlar taşımaya. Güneş bu. Merhameti yok.  İki saat sonra bakar olacak gibi değil atar arkadaşını sırtından. “Arkadaşlık da bir yere kadar bu kadar da yük olmaz” der. Sırtlamış ülkeyi tüm zorluğuna rağmen giderken fedakar  Sanayicimizi bu noktaya getirmeyelim. Yoksa yurt dışına kaçırdığımız sanayicilerin nedenini hala araştırmadınız mı?
Sanayi ve Ticaret Odaları sessiz
Tabi bu süreçte sık sık çıkışlar yapıp bankaları yerden yere vuran Sanayi ve Ticaret Odaları sessizliği beni şaşırtan başka bir konu. Sanki Sanayicinin bu sorunlar yokmuş gibi daha hiçbirinden tepki, iyileştirme talebi görmedim, duymadım. Üyelerinizden bu kadar mı uzaksınız yoksa “üyelerinizin sorunlarını dile getirmeyecekseniz o koltuklarda ne işiniz var” diye sorar haklı olarak birileri de.
Çocuklar PlayStation oynamaz yeter ki babaları işsiz kalmasın
Ülkemizde yaşayan her kesimden insanlar ile irtibatlı olarak çok rahat şu gözlemimi paylaşabilirim ki Türkiye’de yaşayan insanlar çok fedakar.  Covid-19 sürecinde de bunu yaşayarak gördük. Dünya’da Covid-19 ile mücadele için yardım kampanyası açan ve buna destek veren nadir ülkelerden olduk. Kısa Çalışma ödeneği, Ücretsiz İzin derken “işten çıkarmayı dünyada yasaklayan” başka ülke var mı bilmiyorum ama bunun da içinde bulunulan  süreçte “işsiz sayısını düşük göstermek” için kısa süreli bulunan bir geçici çözüm olduğunu bilmeyen yok. Kısaca, çocuklar PlaySation  Konsolu almasın beklerler,  yeter ki anne babaları iş-aş kapısı açacak makinalardan vergileri kaldırım, Sanayicinin üzerindeki yükleri kaldırıp daha da hızlı koşasını sağlayın. Başka da çaremiz de yok zaten!

Erol TAŞDELEN
Ekonomist, Siyaset Bilimci
[email protected]

ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

Yayınlanma:

|

Yazan:

Kitap Künyesi

  • Kitap Adı: Nasıl Yatırım Yapılır?

  • Alt Başlık: Kişisel Yatırımın Cesur ve Yeni Dünyasına Yolculuk

  • Yazarlar:

    • Peter Stanyer

    • Masood Javaid

    • Stephen Satchell

  • Çevirmen: S. Cem Çiloğlu

  • Yayınevi: The Economist Books / Türkçe baskı: Epsilon yayınevi

  • Dil: Türkçe (Orijinal dil: İngilizce)

  • Kapsam: Yatırımın temellerinden başlayarak kişisel finans, portföy yönetimi, risk dağılımı ve yeni nesil yatırım araçlarına kadar geniş bir perspektif sunar.

  • Hedef Kitle: Yatırıma yeni başlayacak bireyler, kişisel finansına yön vermek isteyenler ve stratejik portföy oluşturmak isteyen yatırımcılar.

İçerik Özeti

  • Yatırımın Temel İlkeleri

  • Risk ve Getiri Dengesi

  • Portföy Teorisi

  • Fon Seçimi ve Dağılımı

  • Alternatif Yatırım Araçları (ETF’ler, tahviller, emtialar, kripto varlıklar)

  • Yatırım Psikolojisi ve Karar Alma Süreçleri

  • Güncel Piyasa Gelişmeleri ve Etkileri

“Nasıl Yatırım Yapılır?” – Kitap Özeti

1. Yatırımın Temelleri

Kitap, yatırımın amacını net şekilde tanımlayarak başlar: paranın zaman içindeki değerini korumak ve artırmak. Yatırımcılar için temel kavramlar olan risk, getiri, zaman ufku, likidite gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Her yatırım bir risk içerir; önemli olan bu riski bilinçli şekilde yönetebilmektir.

2. Portföy Oluşturma ve Risk Dağılımı (Diversifikasyon)

Yazarlar, yatırımcılara tüm yumurtaları aynı sepete koymamaları gerektiğini anlatır. Portföy oluştururken farklı varlık türleri arasında dağılım yapmanın önemi vurgulanır: hisse senetleri, tahviller, nakit, emtialar, alternatif yatırımlar gibi.

📌 Ana fikir: Sağlam bir yatırım stratejisi; çeşitlendirme, maliyet bilinci ve hedefe uygunlukla mümkündür.

3. Varlık Sınıfları ve Araçlar

Bu bölümde yatırım yapılabilecek başlıca varlıklar detaylı şekilde anlatılır:

  • Hisse senetleri: Uzun vadede büyüme sağlayan ama dalgalı ürünlerdir.

  • Tahviller: Daha düşük riskli, ama sınırlı getirili.

  • Nakit ve mevduat: Güvenli ama enflasyona karşı kırılgan.

  • Alternatif yatırım araçları: Gayrimenkul, hedge fonları, özel sermaye ve son zamanlarda kripto varlıklar gibi yeni trendler.

📌 Ana fikir: Her varlık sınıfının risk-profili farklıdır ve yatırımcının hedeflerine göre seçilmelidir.

4. Zaman ve Psikoloji Faktörü

Yatırımcıların en büyük düşmanlarından biri kendileridir. Korku, açgözlülük, sürü psikolojisi gibi duygusal faktörlerin yatırım kararlarını nasıl etkilediği anlatılır. Piyasa zamanlamasının zor olduğu, uzun vadeli düşünmenin önemi vurgulanır.

📌 Ana fikir: Duygusal kararlar yerine disiplinli bir yatırım stratejisi başarı getirir.

5. Yatırım Stratejileri ve Yaklaşımlar

Pasif ve aktif yatırım farkı, endeks fonlarının avantajları, değer ve büyüme yatırımcılığı gibi farklı yatırım stratejileri açıklanır. Ayrıca, yaşa ve gelir seviyesine göre yatırım stratejileri örneklenir.

📌 Ana fikir: Herkesin yatırım stratejisi kişisel durumuna, hedeflerine ve risk toleransına uygun olmalıdır.

6. Geleceğe Hazırlık ve Yeni Trendler

Kitabın son bölümleri geleceğin yatırım dünyasına odaklanır. ESG (çevresel, sosyal ve yönetişim kriterleri), yapay zeka destekli algoritmalar, robo-danışmanlar, fintech’ler gibi konular ele alınır.

📌 Ana fikir: Yatırım dünyası hızla değişiyor; bilgiye açık ve adapte olabilen yatırımcılar öne çıkacak.

Genel Değerlendirme

Bu kitap, yatırım dünyasına giriş yapmak isteyenler için bilimsel temellere dayalı, pratik ve anlaşılır bir kılavuzdur. Hem yeni başlayanlar hem de stratejisini geliştirmek isteyen yatırımcılar için değerli bilgiler sunar.

Okumaya devam et

EKONOMİ

HÜRMÜZ BOĞAZI KAPANIRSA NE OLUR?

Yayınlanma:

|

Yazan:

Dünya enerji güvenliğinin kalbinde yer alan Hürmüz Boğazı, küresel ticaretin ve petrol taşımacılığının en kritik geçitlerinden biridir. Ancak bu boğazın geçici dahi olsa kapanması, sadece bölgeyi değil, tüm dünya ekonomisini derinden etkileyebilecek bir kriz senaryosudur. Bu yazıda, Hürmüz Boğazı’nın önemi ve kapanmasının olası sonuçları detaylı bir şekilde incelenmektedir.

HÜRMÜZ BOĞAZI’NIN STRATEJİK ÖNEMİ

Hürmüz Boğazı, İran ile Umman arasında yer alır ve Basra Körfezi’ni Umman Denizi’ne bağlar.
Bu dar geçit, dünyanın en büyük petrol üreticilerinden olan Suudi Arabistan, Irak, Kuveyt, İran, BAE ve Katar’ın deniz yoluyla petrol ve doğalgaz ihracatında tek çıkış kapısı niteliğindedir.

  • Günlük yaklaşık 17-20 milyon varil petrol bu boğazdan taşınmaktadır.

  • Bu miktar, küresel petrol ticaretinin yaklaşık %20’sine denk gelir.

  • Ayrıca Katar’ın sıvılaştırılmış doğalgaz (LNG) ihracatının da büyük bölümü bu yoldan geçer.

ENERJİ VE EKONOMİK SONUÇLARI

1. Petrol Fiyatlarında Şok Artış

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, arz şokuna yol açar.

  • Petrol fiyatları birkaç gün içinde 150-200 dolar/varil seviyelerine çıkabilir.

  • Enerji ithalatçısı ülkelerde enflasyonist baskılar oluşur.

  • Üretim maliyetleri artar, ekonomiler yavaşlar, stagflasyon riski doğar.

2. Küresel Tedarik Zincirinin Bozulması

  • Asya, Avrupa ve ABD’ye enerji taşıyan petrol tankerleri seferlerini durdurmak zorunda kalır.

  • Enerjiye bağımlı endüstriler (otomotiv, plastik, gübre vb.) ağır darbe alır.

  • Alternatif boru hatları kapasite olarak yetersizdir.

JEOPOLİTİK VE ASKERİ SONUÇLARI

1. ABD-İran Gerilimi Zirveye Çıkar

İran’ın boğazı kapatma tehdidi veya fiilî kapatma girişimi, ABD ve müttefiklerinin askerî karşılık verme ihtimalini doğurur.
Bölgedeki ABD Donanması’nın varlığı bu senaryo için hazırdır.

2. İsrail, Suudi Arabistan ve Körfez Ülkeleri Tetikte Olur

İran’ın bu hamlesi bölge ülkeleri tarafından ulusal güvenlik tehdidi olarak değerlendirilir.
Silahlanma hızlanır, bölgesel çatışma riski artar.

3. Askerî Müdahale ve Savaş Riski

Deniz yolunun açık tutulması için ABD önderliğinde çok uluslu bir askerî müdahale gündeme gelebilir.
Bu durum petrol bölgelerinde bombalamalara, deniz trafiğinin askıya alınmasına neden olabilir.

Irak Dışişleri Bakanı'ndan “Hürmüz Boğazı kapanırsa küresel enerji  piyasasında kriz çıkar” uyarısı

ALTERNATİF ENERJİ ROTALARI VAR MI?

  • Suudi Arabistan ve BAE, bazı petrolünü Hürmüz dışındaki boru hatlarıyla taşıyabilir.
    Ancak bu yolların kapasitesi sınırlı ve tüm ihracatı karşılamaktan uzaktır.

  • Katar LNG’si içinse alternatif güzergâh neredeyse yoktur.

TÜRKİYE’YE ETKİSİ NE OLUR?

  • Türkiye enerji ithalatının büyük kısmını bu bölgelerden sağlamaktadır.

  • Fiyatlar arttığında Türkiye’nin enerji faturası büyür → cari açık artar.

  • Bu durum TL üzerinde baskı oluşturur, enflasyon hızlanır.

Hürmüz Boğazı’nın kapanması, sadece bölgesel değil, küresel bir kriz anlamına gelir. Petrol ve gaz piyasasında arz şoku yaratır, küresel ekonomiyi durma noktasına getirebilir. Jeopolitik gerilimlerin zirveye çıktığı bir ortamda bu boğazın güvenliği, dünya düzeni açısından kırılma noktasıdır.

www.bankavitrini.com

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

Limonlar Kredi Aldığında: Asimetrik Bilginin Finansal Sistemdeki Yankısı

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankaların kredi sistemlerinde giderek daha sık karşılaştığımız bir tablo var: Gerçek kredi değerliliği taşımayan birey veya işletmelere, sistemsel boşluklar nedeniyle kredi limitleri açılıyor. Kredi puanı iyi görünüyor, limit mevcut—ama geri ödeme kabiliyeti yok. Neye benziyor, biliyor musunuz? George Akerlof’un 1970’te yazdığı kendisine Nobel iktisat ödülü aldıran “limon piyasası”na.

Asimetrik Bilgi Sorunu:

Akerlof’un teorisinde, alıcı ve satıcı arasındaki bilgi dengesizliği nedeniyle kaliteli ürünler (iyi arabalar) piyasadan çekilir, yerine “limonlar” (kötü arabalar) kalır. Bugünün kredi sisteminde ise:

  • Banka, müşterinin gerçek riskini göremiyor (ya da görmek istemiyor).
  • Müşteri, sistemin sunduğu limitlere ulaşıyor, kredi kullanıyor.
  • Böylece finansal piyasada “limon” krediler çoğalıyor: riskli, sürdürülemez, görünürde aktif.

Sonuç Ne Olur?

  • Gerçek değerliliğe sahip kullanıcılar daha pahalı krediye ulaşır.
  • Sistem, kendi içindeki çürüklüğü fark edemez.
  • Uzun vadede bu asimetrik bilgi, toplu bir güven krizine dönüşür. Tıpkı Akerlof’un uyardığı gibi…
  • Finansal sistemler gelişiyor, algoritmalar daha sofistike hale geliyor—ama hâlâ “insanı” göremeyen modellerle çalışıyoruz. Kredi vermek sadece matematik değil; güvenin, bağlamın ve davranışsal içgörünün birleşimidir.
  • “Kredi sadece bir limit değil, bir güven oyudur.”

Kredi sistemleri giderek daha sofistike hale geliyor. Algoritmalar, puanlama sistemleri, dijitalleştirilmiş değerlendirme modelleri… Peki ama hâlâ “insanı” göremeyen bu sistemler gerçekten güvenli mi?

George Akerlof, 1970’te “limon piyasası” teorisini ortaya attığında otomobil piyasasını örnek gösteriyordu. Bugün ise aynı teoriyi bizzat kredi piyasasının içinde yaşıyoruz: asimetrik bilgi, yani tarafların eşit derecede bilgi sahibi olmaması, sistemi yavaş yavaş çürütüyor.

Gözlemlerimden İki Sessiz Hikâye

Firma kârlı göründü, konkordatoya girdi. Bir yıl önce denetimini yaptığım bir firmayla denetim sırasında yaşadığımız bir anlaşmazlık yüzünden yollarımız ayrılmıştı. Geçtiğimiz günlerde konkordato ilan ettiklerini öğrendim. İlginçtir: Banka kredileri denetim sonrası son bir yılda ciddi oranda artmıştı. Bilanço ise temizdi—görünürde. Ama içini bilen biri olarak şunu söylemeliyim: stoklar şişirilmişti. Sayım tutanakları arasındaki fark 3 milyon dolar kadardı.

Stoklar yalansa, bilanço da yalandır. En kolay oynanan kalem de budur çünkü. “Stoklarda 3 milyon dolarlık yapay bir değerleme vardı—bu, bilanço üzerinde kar gibi görünse de gerçekte zarardı.” Bankalar ne yaptı? Kağıt üstündeki görüntüye bakıp kredi verdiler. Mali analizlerin yapamadığı tek şey stok denetimidir, stoklarda ne yazıyorsa kabul edilir. Şu sorularla meşgul olduklarını da hiç zannetmiyorum: Stok sayım tutanak raporu mevcut stoklarla karşılaştırıldı mı? Stok sayım tutanağını kim hazırlamış? Bağımsız denetim mi yoksa şirket personeli mi? Firma son yıllarda matrah artırmış mı? Tedarikçi bakiye hareketleri stok değer hareketleriyle uyumlu mu? Stoklarda dikkat çekici bir durum var mı? Hammadde stoğu mamül stoğundan fazla mı? Şirket ERP sisteminden stok değerleme raporu alındı mı? Sorular çoğaltılabilir.

Çalışanlarına maaşlarını ödemeyen firma, kredi kullanıyor.

Geçenlerde eski bir öğrencim aradı: Çalıştığı firma 3 aydır maaş ödemiyormuş ama aynı zamanda bankalardan kredi kullanmaya devam ediyormuş. Hatta patronunun yeni bir konut satın aldığını duymuş. Bana sorduğu soruya gelirsek: “İş davası açarsam banka hesaplarına bloke konulur mu?

Banka sistemleri SGK kayıtlarını kontrol etse, firmanın 3 aydır sigorta ödemediğini görecekti. Ama görmedi. Çünkü sistem, sadece rakama ve geçmiş skora bakıyor—insan hikâyesine değil.

Sonuç: Algoritmalar Belki Zekidir, Ama Kördür

Bugünün kredi algoritmaları geçmiş veriye dayanır, davranışı anlamaz, öyküyü okumaz. Böylece sistem, Akerlof’un tarif ettiği gibi, limonlarla doluyor: Gerçekte riskli olan ama kâğıt üstünde sorunsuz gözüken kredilerle. Sonuç? Gerçekten sağlıklı, krediye erişimi hak eden işletmeler bu gölgelerin altında kalıyor.

Serhat CAN

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.