Connect with us

BANKA HABERLERİ

Banka Masraflarına Karşı Sivil İnisiyatif Hareket

Karları azalan bankalar, çaraye müşterisinin cebine el atmakta buldu. Akıl almaz sigortalar ve masraflar adeta vurguna dönüştü. Finansal Tüketicilerin Bankalar Karşısındaki Hakları : Sorunlar ve Çözüm Önerileri.

Yayınlanma:

|

Banka karları her geçen ay eriyor.  
2018/10. Ayda 45,9 milyar TL Net Kar yaparken 2019/10. Ayda %10 azalarak Net Kar 41,3 milyar TL’ye düştü. Görünen o ki 2020’de bankalar için sıkıntılı geçecek.
Zira takip aşamasına gelmiş kredileri bir türlü kabullenmek istemedikleri gibi Devletin/Halkın sırtına nasıl yükleriz peşindeler. İşler sarpa sarınca Piyasa Ekonomisi unutulup Devlet akla geliyor.
Mühendis kafa CEO’lar şaşkın, Elektrik devreleri kısa devre yapmış durumda “nerede kaçak yaptı sistem” diye birbirine bakıyor.
Hiçbir sektör üst yönetiminde bu kadar çok oranda mühendis yoktur.
Matematiksel rakamlar ile parasal rakamları “ne olacak hepsi rakam değil mi” diye değerlendirirseniz sonuç bu olur.  
Banka üst yöneticilerde hayatında İktisat dersi almamış Bankacılık üzerine ders almamış o kadar çok insan var ki? Kaçmaya da başladılar zaten. 2020’de bu kaçışlar sürerse şaşırmam. Kişisel servet yeterli memleket ne olur  ise olsun onlara göre.
Param var ben de müteahhitlik yaparım diyen insanlar ile aynı kefedeler farkında değiller.  Bankacılık dersleri İktisadın konusu ama Banka üst yöneticiler ağırlıklı Mühendis kökenli. Matematiksel olarak “şu kadar müşteriden bu kadar komisyon alırsak şu kadar kar ederiz” diyen zihniyet çuvallamış durumda. Çözümü tesise kaçak hat çekerek buldular. Vermedikleri hizmetin bedellerini, yararlandırmadıkları ürünün karşılığını aldılar yıllarca, Kamu otoritesinin ve halkın gözünün içine baka baka yaptılar üstelik bunu. 2019 ilk 10 ayda 130 milyar TL Net Faiz geliri elde eden bankalar 87,9 milyar TL de Toplam Faiz dışı gelir elde etmişler.  Net Faiz Gelirinin % 67,6’sı kadar yani. Ne kadar yüksek değil mi. 
Peki Bankaların Toplam Özkaynakları ne kadar dersiniz 472,4 milyar TL. Kredilerden alınan 13,2 milyar TL’lık  ücret / komisyonun % 50’si 6,4 milyar TL’sı Nakdi Kredilerden alınmış. Bunun soygun olmadığına kimse beni ikna edemez. BDDK nasıl ikna oluyor şaşıyorum. Bir gün BDDK’nın Bankaların “Diğer” diye geçiştirdiği / minareye kılıf geçirdiği kalemlerin ayrıntılarını sormak aklına gelir umarım.
Yapılana Kamu otoritesi henüz ad koyamadı ama adı belli : Bankacı Soygunu
Israrla yazacağız.
Hırsıza hırsız demekten bıkmayacağız.
Hırsız hırsızlığını sürdürdüğü sürece bizim yazılarımız da devam edecek. Emekliye “işsizlik sigortası yapmak” hırsızlıktır. Kiracıya konut sigortası, aracı olmayıp belediye otobüsü ile gezen adama taşıt sigortası hırsızlıktır. 70-80 yaşındaki birine BES yapmak nasıl hırsızlıksa, gurbetçinin vadeli mevduatını bozup günlerce vadesizde bırakmakta hırsızlıktır.
Haberi olmayan birine DCD yapıp zarar ettirmekte hırsızlıktır. Daha çok komisyon uğruna, Mevduatını daha çok kazandıracağız diye BES Fonlarına yönlendirmekte hırsızlıktır. Bir yöntemi yok ki şeytanın aklına gelmeyen yöntemler sistemde mühendis kafaların aklına geliyor.
Haksız kazançlar toplu iade olmalı
Evinize hırsız girdi evdeki 5.000.-TL’nin 2.000.-TL’sini alıp gitti sabah uyandığınızda bu duruma üzülür müsünüz, sevinir misiniz?
Sabah kalkıyorsunuz ki Banka hesabınızda azalma olmuş, hiçbir fikriniz yok, hiçbir onayınız yok. Hesabınızdaki 5.000.-TL’den 2.000.-TL gitmiş hesabınızda sevinecek miyiz. Hiç şikayet etmeyecek miyiz? Mahalleye hırsız dadandı  şikayet gelmiyor diye karakol harekete geçmez mi?
Veya sadece şikayet edenlerin hırsızlığını mı araştırır. Hırsızı yakalandı sadece şikayet edenlerin mi eşyalarını verir? Benin ısrarla olması gereken diye yazdığım bir bankada bir usulsüz alınan ücret – komisyon – masraf adı ne olur ise olsun tespit edildiğinde benzeri uygulamaya tabii olan tüm benzer işlemler faizi ile birlikte müşterilere iade edilmeli. Yani sadece şikayet edenin değil benzer şekilde uygulamaya maruz kalan tüm müşterilerin sorunu giderilmeli. Dijital olarak toplu yapılan soyguna gidip tek tek mahkemelerden iade edilmesi ile çözüm üretilemez. İadeler de dijital – toplu olmalı. Bu mekanizmanın Türk Ticari Kanununda, Borçlar Kanununda, BDDK düzenlemelerinde önü açılmalı. Yok öyle soyarken toplu dijital, iadelerde tek tek yıllarca mahkemede uğraş. Kamu otoritesi hızlı bir şekilde harekete geçmeli, kendi halkının / firmalarının göz göre göre soyulmasına izin vermemeli.
Tamam yangını söndürelim ama çıkaranı da etkisiz hale getirelim
İçlerinde benim ve Paramedya yazarlarından Remzi Özdemir ve  T24’den Barış Soydan gibi konuya duyarlı isimlerin bulunduğu sivil İnisiyatif bir  grup 2019 Aralık ayı içinde İstanbul’da yuvarlak masa toplantısı yaparak Bankaların akıl almaz masraflarına karşı yapılması gerekenler üzerine beyin fırtınası yaptı. 
Katılımcıların önemli bir kısmı “finansal okuryazarlık oranının başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere artırılması” üzerine yoğunlaştı.
Çok kıymetli öneriler geldi. Şahsi görüşüm öncelikli acil konunun yangın alanlarını söndürelim eyvallah ama yangın çıkaranı ( Bankaları ) durdurmadan yangınların durmayacağı yönünde. Zira bu yangını çıkaran müşteriler değil direkt bankalar. Ana itiraz bankaların vermedikleri hizmetin karşılığını almaları veya verdikleri hizmetin karşılığını abartılı almaları.
Bir standardın olmaması. Başka ülkelerde yapamadıklarını Türkiye’de de yapamamaları lazım.  Örneğin bugün gidin banka banka dolaşın. “Ticari taksitli kredimi kapatacağım” deyin hepsi ayrı komisyon söyleyeceklerdir. %1 Komisyon isteyen de olacak % 10 komisyon isteyen de. O nedenle İstanbul’da yapılan “Finansal Tüketicilerin Bankalar Karşısındaki Hakları : Sorunlar ve Çözüm Önerileri “ konulu toplantımızı çok kıymetli buluyorum. Bugüne kadar dar kapsamlı toplantılar da ete kemiğe bürünecek gibi. Umarım bu girişim ilerde genişleyerek devam eder. Hırsıza hırsız diyemeyen bir toplumun sesi olmak zorundayız. Tam bir “Sosyal Sorumluluk Projesi” bu.  Çok kıymetli ama o kadar da alanlarında etkin insanların bir araya geldiği toplantı sonunda acil aksiyon alınması için 20 maddelik bir öneri geldi.
Bankaların ücret-komisyon soygununu durduracak 20 önlem
1-Tüketici şikayeti üzerine haksız ve karşılıksız olduğu tespit edilen ücret ve komisyonlar benzer durumdaki tüm müşterilere toplu olarak iade edilmeli. Örneğin emekliye işsizlik sigortası yapıldığı tespit ediliyorsa, tüm emekli tüketicilere sigorta primleri faizi ile iade edilmeli ve bunu yapan bankaya ceza kesilmeli.
2-Bankalar BDDK’ya bildirmedikleri hiçbir masrafı tüketiciye yansıtmamalı. “Diğer” adı altında karşılığı olmayan ücret ve komisyon alınmasından vazgeçilmeli; “Dosya masrafı” gibi ne olduğu belli olmayan, haklı, makul ve belgeli olduğu ispatlanamayan hiçbir ücret alınmamalı.
3-Müşterinin onaylamadığı hiçbir komisyon, ücret, masraf vb. alınmamalı. (“Sistem otomatik onay vermiş” demek bankayı kurtarmamalı!)
4-BES, DCD, borsa gibi belirli yaş veya ilgi alanını ilgilendiren konularda müşteriye detaylı bilgi verilmeli. 70 yaşındaki insana BES yapılmamalı! Gurbetçilere bilgileri dışında DCD, BES yapılmamalı!
5-BDDK, karşılığı olmayan ücret ve komisyonları incelemek için tüketici şikayetini beklemeden resen harekete geçmeli.
6-Banka genel müdür ve yönetim kurulu üyeleri, bilanço kalemlerinden ve usulsüz işlemlerden sorumlu tutulmalı. Bunun için ABD’deki Sarbanes-Oxley yasası benzeri bir yasa hazırlanmalı. “Benim haberim yok, ekip yapmış” demek üst yöneticileri sorumluluktan kurtarmamalı!
7-Bankaların prim ve ödüllendirme sistemi çok sıkı denetlenmeli. Üst yöneticileri kâr hırsıyla etik dışı davranışa iten prim ve ödüller sınırlandırmalı.
8-Tüketici kredileri ile ilgili atılan adımlar ticari krediler için de atılmalı: Bankaların ticari kredileri istedikleri anda geri çağırabilmeleri, faiz oranını istedikleri gibi değiştirmeleri engellenmeli.
9-Bankacılık sendikaları tüketicilerin korunmasında aktif sorumluluk üstlenmeli. Usulsüz işlem yapmaları için çalışanlara mobbing uygulayan yöneticileri teşhir etmeli.
10-Ölen kişilerin mevduatları ve diğer finansal varlıkları konusunda mirasçılara zorunlu olarak bilgi verilmeli.
11-BDDK’nın 3 Ekim 2014 tarihli “Finansal Tüketicilerden Alınacak Ücretlere İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”i, konuya ilişkin yargı kararları ve uygulamaları dikkate alınarak revize edilmeli.
12-BDDK’nın üyelerinin çoğunlukla bankacılık sektöründen seçilmesi ve görevleri sonrasında sektöre geri dönmeleri kurumun bağımsızlık ve tarafsızlığını zedeliyor. Başka ülkelerde olduğu gibi denetleme kurumunun yöneticilerinin görevlerinden sonraki 5 yıl boyunca özel sektör şirketlerinde görev almaları yasaklanmalı.
13-Bankacılık sektöründen tümüyle bağımsız bir denetleme kurumunun oluşturulması gündeme alınmalı.
14-İlk ve orta öğretim kurumlarında finansal okuryazarlık eğitimi verilmeli. Bu eğitimlere herhangi bir kısıtlama getirilmemeli.
15-Finansal okuryazarlık eğitimlerinin içeriği denetlenmeli.
16-Finansal ürünler konusunda vatandaşları tarafsız ve bağımsız biçimde bilgilendirecek girişimlere ihtiyaç bulunuyor. Bu konuda çalışma yapan startup’lar desteklenmeli.
17-Finansal tüketiciyi hakları konusunda uyaran, ortaya çıkan mağduriyetler konusunda bilgilendiren haberlere medyada mutlaka yer verilmeli.
18-Tüketicilerin tek tek bankalarla mücadele etmesinin güç olduğu gerçeğinden hareketle tüketici örgütleri desteklenmeli. Finansal okuryazarlık eğitiminde tüketici örgütlerine öncelik verilmeli.
19-Tüketici örgütleri bankalarla ilgili konularda toplu dava açmaya teşvik edilmeli.
20-Bankalar ve tüketiciler arasındaki davaların zorunlu arabuluculara verilmesi uygulamasından vazgeçilmeli.

Erol TAŞDELEN
[email protected]

BANKA HABERLERİ

Akbank, geliştirdiği “büyük dil modeli” ile geleceğin bankacılık dilinden konuşuyor

Yayınlanma:

|

Yazan:

Akbank, bankacılık alanındaki tecrübesini yapay zeka teknolojileri alanındaki gücü ile bir araya getirerek, bankacılık ürün ve süreçleri üzerine uzmanlaşmış kendi ‘büyük dil modeli’ni geliştirdi.

Bankadan yapılan açıklamaya göre Akbank teknoloji mühendisleri tarafından geliştirilen yeni ‘büyük dil modeli’, bankacılık uzmanlığı gerektiren konuları etkin bir şekilde anlayarak daha verimli ve hızlı sonuç üreten bir yapay zeka (GenAI) altyapısına olanak sunuyor.

Akbank, yürüttüğü yapay zeka çalışmalarının yanı sıra üretken yapay zeka çözümlerini de bir süredir odağına almıştı. Bu kapsamda Akbank, bankacılık alanındaki tecrübesini yapay zeka teknolojileri alanındaki gücü ile bir araya getirerek, bankacılık ürün ve süreçleri üzerine uzmanlaşmış kendi ‘büyük dil modeli’ni geliştirdi.

Model, açık kaynaklı birçok model üzerinde yürütülen araştırma çalışmalarının sonucunda seçilen, Türkçe ve İngilizceyle birlikte sekiz dilde iletişim imkânı sunan Mixtral modelini temel aldı.

56 milyar token ve bankacılık özelinde 100 bin örnek dokümanla eğitilen bu yeni model, bankacılık uzmanlığı gerektiren konuları etkin bir şekilde anlayarak daha verimli ve hızlı sonuç üreten bir yapay zeka altyapısına olanak sunuyor.

– Bankacılık hizmetleri üretken yapay zeka ile yeniden şekilleniyor

Geliştirilen modelin ilk uygulama alanı resmi kurumlar, iş ortakları ya da müşterilerden yazışma yoluyla gelen binlerce talimat ve talebin otomasyon dahilinde okunması, anlamlandırılması ve işlemlerin otomatik olarak gerçekleştirilmesi olarak belirlendi.

Böylece müşteriler tarafından şubelere gelen para transferi talimatları gibi detaylı işlemlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesi ile müşteri deneyimi en üst seviyeye çıkartılıyor.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Akbank Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Gökçay, Akbank olarak bankacılığın geleceğini tanımlama vizyonuyla inovasyon çalışmalarının sınırlarını genişletmeye devam ettiklerini belirtti.

Gökçay, hızla değişen teknoloji ortamında yapay zeka, bulut tabanlı uygulama modernizasyonu, servis bankacılığı teknolojileri gibi alanlarda çalışmalarını titizlikle sürdürdüklerinin altını çizerek, ‘Teknoloji, bankacılığın geleceğinde kritik bir rol üstleniyor ve bu rol hem hizmetleri hem de müşteri deneyimini kökten değiştirecek güçte. Biz de önemli yatırım alanlarımızdan biri olan yapay zeka teknolojilerini, pek çok yeni bankacılık hizmetini sunabileceğimiz stratejik bir değer potansiyeli olarak görüyoruz.’ ifadelerini kullandı.

Akbank’ın daha önce sunduğu doğal ses modeli, yardımcı sohbet botları gibi yapay zeka uygulamalarıyla her zaman müşterilerinin hayatını kolaylaştıran çözümlerde öncü olduğunu vurgulayan Gökçay, karmaşık finansal taleplere cevap olabilmek için 76 yıllık bankacılık tecrübelerini yapay zeka uzmanlığıyla sentezleyerek kendi büyük dil modelini geliştirdiklerini kaydetti.

Gökçay, bu kapsamda müşterilerinden gelen talepleri çok daha hızlı bir şekilde işleyerek, yanıtlayarak, kişiselleştirilmiş hizmetler sunarak üst düzey bir deneyim sağlayacaklarına işaret etti.

İşlenen verilerin yalnızca bankanın veri ortamlarında tutulduğunu ve güvenle saklanacağını anlatan Gökçay, şunları kaydetti:

‘Geliştirdiğimiz yeni ‘büyük dil modeli’ müşteri talimatlarını işlemede ve doğruluk oranlarında yüksek başarı sağladı. Model, 56 milyar token ve bankacılık özelinde 100 bin örnek doküman ile eğitildi. Yaptığımız testlerde klasik doğal dil işleme çözümleriyle elde edilen doğruluk oranı, büyük dil modeli ile kurgulanan üretken yapay zeka ve arama optimizasyonu uygulamaları sonrası yüzde 35 artış gösterdi. Akbank olarak, önümüzdeki dönemde de mevcut doğal dil işleme çözümlerini büyük dil modeli ile dönüştürmeyi ve yapay zeka temelli yeni bankacılık uygulamalarını hayata geçirmeyi amaçlıyoruz. Bu çerçevede, müşterilerimizin ihtiyaçlarını öngörebilen, hızlı ve güvenilir çözümler geliştirmek için teknolojiyi en etkin şekilde kullanmaya devam edeceğiz.’

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

IBAN’ını kullandırana hapis cezası

Bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek

Yayınlanma:

|

Yazan:

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek kayıt dışılıkla mücadele kapsamında tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı. Bastığı bu tuşlardan bir tanesi de kendi banka hesabını başkalarına kullandıranlarla alakalıdır.

Bakan Şimşek, kişisel hesaplara (IBAN) gelen paraların nereden ve niçin geldiğinin sorgulanma süreci için vergi idaresine talimat verdi. Ve böylece bir tür kazıma yöntemiyle vergi idaresi kayıp ve kaçakla mücadele etmek adına binlerce hesabı takibe aldı.

Ne oluyor?

Vergi idaresi, şu aralar mal ve/veya hizmet satışı yapan kişilerin/şirketlerin, bu satış dolayısıyla alması gereken parayı kredi kartı ya da nakit olarak al(a)madığı durumlarda ilgisiz kişilerin banka hesaplarına transfer yoluyla gönderilmesi sonucu ortaya çıkan kaybı sorgulamakta. Örneğin bir tüccar, bir malı ya da hizmeti birine satarken ürünün parasını ya nakit ya da kredi kartıyla alabilmektedir. Bunun karşılığında da tüccar, yasaların izin verdiği hadler ve koşullar doğrultusunda ya fiş ya da fatura düzenlemek zorundadır.

Buraya kadar bir sorun yok ancak satıcı bazen sattığı ürünü kredi kartı komisyonundan ve dolayısıyla da gelir/kurumlar vergisi ile KDV’den kaçmak için alıcıdan, verdiği bir IBAN numarasına parayı göndermesini istemektedir. Böylece mal/hizmet satışı görüntüde olmamış sayılacak ve vergi de ödenmemiş olacaktır.

Paranın geldiği IBAN ise ya o işletmede çalışan birine ya işletme sahibinin çocuğu, eşi gibi yakınlarından birine ya da güvendiği başka birine ait olabilmektedir. Hatta işletme sahibiyle hiçbir akrabalık bağı olmayan başka birine de ait olabilmektedir.

Tam da bu noktada Hazine ve Maliye Bakanlığı, bu şekilde para gelen IBAN sahiplerini incelemeye başladı. Bu IBAN denetim işlemi, Vergi Dairesi Başkanlıklarının olduğu yerde vergi dairesi başkanlığı ­-29 ilde vergi dairesi başkanlığı bulunmaktadır- olmayan yerlerde ise defterdarlıklar vasıtasıyla yapılacak.

Malı/hizmeti satan için idari para cezası var

Malı ve/veya hizmeti satan kişilerden öncelikle alınmayan ­kurumlar, gelir, KDV gibi vergiler alınacak. Akabinde alınmayan bu vergilerin bir (1) katı kadar da vergi ziyaı cezası ile düzenlenmeyen faturalar için düzenlenmesi gereken fatura tutarının yüzde 10’u kadar da özel usulsüzlük cezası kesilecek. Ancak kesilecek bu yüzde 10’luk tutar 2024 yılı için 3 bin 400 TL’yi geçmiyorsa 3 bin 400 TL, şayet üstünde ise o tutar kesilecek. Örneğin, bu şekilde satılan ancak faturası kesilmeyen ürünün fiyat 25 bin TL ise bunun yüzde 10’u 2 bin 500 TL olacak ama 2024 yılı için asgari 3 bin 400 TL’yi geçmediği için 3 bin 400 TL kesilecek. Ya da satılan ürünün fiyatı 60 bin TL ise 60 bin TL’nin yüzde 10’u 6 bin TL’dir ve bu tutar da asgari ceza tutarı olan 3 bin 400 TL’nin üstünde olacağından bu işlem için 6 bin TL özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Bu şekilde kesilecek özel usulsüzlük cezası da 2024 yılı için en fazla 1 milyon 700 bin TL olacaktır. Ayrıca alınmayan vergiler üzerinden her ay için aylık yüzde 3,5 gecikme faizi de alınacak

IBAN’ını kullandıran için idari para cezası var

IBAN’ını kullandıran için ise daha vahim bir durum var; hem vergi ve idari para cezası hem de hapis cezası. Daha vahim olan ise basında dolaşan haberlere göre IBAN’ını kiralayan binlerce kişinin olmasıdır.

Zaten hiç kimse de IBAN’ını bir karşılık olmadan “tanımadığı” birine kiralamayacağına göre IBAN sahiplerinin komisyon aldığı varsayılacak ve aldığı varsayılan ya da gerçekte aldığı komisyon dolayısıyla gelir ve katma değer vergisi ile idari para cezaların yanı sıra gecikme faizi de istenecek.

Aldığı komisyon tutarının ne kadar olduğu belli olmadığı için Danıştay ve vergi idaresi nezdinde genel olarak en az yüzde 2 olarak uygulanmaktadır. Yani IBAN’ını kiraladığı varsayılan kişinin hesabında -normalin dışında- 20 milyon TL’lik bir işlem hacmi varsa bunun en az yüzde 2’si kadar (en az 400 bin TL) komisyon aldığı varsayılıp bu tutar üzerinden ödemesi gereken vergiler ile cezalar kesilecektir.

IBAN’ını kullandıran için hapis cezası da var

IBAN’ını kullandıranların akıbetini öğrenmek için önce 5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun’sonra da Suç Gelirlerinin Aklanmasının ve Terörün Finansmanının Önlenmesine Dair Tedbirler Hakkında Yönetmelik’e bakmak lazım.

Buna göre 5549 sayılı Kanun’un 15’inci maddesine göre IBAN’ını başkasına kullandıracak kişinin bunu gidip yükümlüye bildirmesi gerekiyor. Kanun’da geçen yükümlü kavramından bankacılık, sigortacılık, bireysel emeklilik, sermaye piyasaları, ödünç para verme ve diğer finansal hizmetler ile posta ve taşımacılık, talih ve bahis oyunları alanında faaliyet gösterenler; döviz, taşınmaz, değerli taş ve maden, mücevher, nakil vasıtası, iş makinesi, tarihi eser, sanat eseri ve antika ticareti ile iştigal edenler veya bu faaliyetlere aracılık edenler ile noterler, spor kulüpleri ve Cumhurbaşkanınca belirlenen diğer alanlarda faaliyet gösterenler anlaşılmalıdır.

Süreç şöyle işleyecek

Bu inceleme/kazıma işlemi genel olarak vergi dairesi nezdinde işleyecek. Ancak konuya vergi müfettişleri de dahil edilip incelemenin boyutu genişletilecek. Bu arada vergi dairesi müdürlerinin de inceleme yetkisi olduğundan inceleme açısından hukuken bir sorun bulunmamaktadır.

İncelemeye yetkili kişi yani vergi dairesi müdürü ya da vergi müfettişi, IBAN’ını başkasına kullandırtan kişiyi tespit edip incelemeye alacak ardından düzenlediği vergi suçu raporuyla önce savcılığa sonra da MASAK’a bilgi verecek.

Savcılık ise gelen bu raporu baz alarak iddianameyi oluşturacak. Bu kişilerin suçlanacağı madde ise 5549 sayılı Kanun’un 15’inci maddesidir. Bu maddeye göre yükümlüler nezdinde veya aracılığıyla yapılacak kimlik tespitini gerektiren işlemlerde, kendi adına ve fakat başkası hesabına hareket eden kimse, bu işlemleri yapmadan önce kimin hesabına hareket ettiğini yükümlülere yazılı olarak bildirmediği takdirde altı aydan bir yıla kadar hapis veya beş bin güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.

Bu maddenin gerekçesinde ise işlemin esas sahibinin kimliğinin gizli tutulmasının önlenmesi amaçlanmıştır cümlesi bulunmaktadır. Ve böylece IBAN’ını kullandıran kişi, bankaya (yükümlüye) gidip kim için kullandırdığını yazıyla bildirirse bu bildirim sonucunda bu madde uyarınca ceza işlemi uygulanmayacaktır. Ama hesaptaki para hareketinden sonra bildirmenin pek bir önemi maalesef bulunmamaktadır.

Özetle bankaya gidip bildirimde bulunmamış ve IBAN’ını kullandırdığı anlaşılan kişi için ya bir yıla kadar hapis cezası ya da beş bin güne kadar adli para cezası kesilecek.

Ayrıca IBAN’ı kullanan iş yeri sahibi de (tüccar vs) TCK madde 38 uyarınca bu suçu azmettiren olarak işlenen suçun cezası ile cezalandırılacaktır.

Verilecek adlî para cezasının miktarı, bir (1) gün karşılığı olarak en az 20 ve en fazla 100 Türk Lirasıdır.

Nihayet; hapis cezasının süresi 1 yılın altında olduğu için burada CMK madde 171 uyarınca kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilebilecektir. Yine söz konusu ceza TCK madde 50 kapsamında seçenek yaptırımlara çevrilebilecek, TCK madde 51 kapsamında ertelenebilecek ve yine sanık hakkında CMK madde 231/5 uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecektir.

Murat BATI-T24

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

DENİZBANK’TA İKİNCİ ERZAN VAKASI: YER ANTALYA!

Antalya’nın Manavgat İlçesi’ndeki Denizbank Manavgat Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E. bir otelin hesabını boşaltarak bahis sitelerinde oynamışlar. Sorgulanan banka personelinden ikisi tutuklanırken, rakamın da en az 3 milyon Euro ( 205 milyon TL) olduğu ileri sürülüyor. Şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E., 2 banka personeli ve U.E.’nin tanıdığı 4 kişi olmak üzere 8 şüpheli tutuklandı.

Yayınlanma:

|

2023’de Türkiye’de gündem S. Erzan olmuştu. Denizbank Levent  Büyükdere Caddesi Şube Müdürü olan Erzan, hayali fon bir fon yaratarak futbolcu ve iş insanlarını dolandırmasının ortaya çıkması ile tutuklanmış, zimmet suçundan yargılanmaya başlamıştı. Mahkemenin Banka üst yöneticilerini de duruşmaya çağırırken duruşma devam etmekte. Erzan’ın bu yönetemle 55 milyon 633 bin 222 Dolar topladığı iddia edilmişti.

Genel müdürlük uzmanları tarafından yapılan incelemeler sırasında Side Şube Müdür Yardımcısı U.E.’nin bankadaki hesabında olağan dışı hareketlilik tespit edilmesi üzerine müfettiş görevlendirildi. Banka müfettişleri Nisan ayı başında şubeye gelerek soruşturma gerçekleştirdi. Müfettişlerin yaptığı inceleme ve soruşturma sonucunda U.E.’nin 2021 yılından Nisan 2024’e kadar müşterilerin hesaplarından parça parça toplam 205 milyon lirayı çok tanıdığı kişilere aktardığı tespit edildi. Bu kişilerin daha sonra bu paraları U.E.’nin hesabına gönderdiği belirlendi.

 

DENİZBANK SİDE TİCARİ ŞUBE MÜDÜRÜ TUTUKLANDI

Türkiye’de aylarca konuşulan bu olay daha unutulmadan bir skandal da Denizbank’ın Antalya‘nın Manavgat İlçesi’ne bağlı Side Ticari Şube‘de yaşandı. Ramazan Bayramı öncesi ortaya çıkan olayda Denizbank Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E.’nin mudileri olan ünlü oteller grubunun hesabını boşalttığı belirlendi. Yapılan inceleme sonrası konu adli makamlara taşındı.

KRİPTO PARA BORSASINDA KAYBETMİŞ

Bankanın, çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir savcı görevlendirilerek soruşturma başlatıldı. İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT Timi ekibi tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bankanın şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E. ile 2 banka personeli ile U.E.’nin yakın arkadaşı 4 şüpheli 6 Nisan cumartesi günü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden müdür yardımcısı U.E., verdiği ifadede, 2021 yılından bu tarafa müşterilerin hesabından fark edilmeyecek şekilde paraları alıp arkadaşlarına gönderdiğini, daha sonra bu paraların kendi hesabına geri geldiğini, toplanan paraları yurtdışında sanal bahis sitelerinde ve kripto para borsalarında kaybettiğini söylediği belirtildi.

Jandarmada işlemleri tamamlanan şüpheliler 8 Nisan pazartesi günü adliyeye sevk edildi. Savcı tarafından ifadesi alınan R.E.B. ve U.E. ile diğer 6 kişi çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimi tarafından tutuklandı.

MÜŞTERİ HESAPLARINI BOŞALTMIŞLAR

İddiaya göre ikilinin fon yoluyla değil, hesabın içerisini boşalttığı öğrenildi. Buradan alınan para ile yurt dışı bahis sitelerinde yüksek miktarda kumar oynandığı, zaman içersinde hesaptaki açığın büyüdüğü ve otel sahipleri tarafından durumun tespit edildiği iddia edildi.

 

İDDİALAR KARŞISINDA BANKA SESSİZ

Seçil ERZAN olayında olduğu gibi bankanın bu olayda da sessiz kaldığı görüldü. Bankanın haberin yayılması üzerine önümüzdeki günlerde kapsamlı bir açıklama yapması beklenirken; banka şube yönetici seçiminde gerekli özeni gösterip göstermediği de sorgulanır hale gelirken BDDK’nın bankayı bu yönde uyarması da gündeme geldi.

Kaynak: DHA/akdenizpazarı/antalyaningündemi

**********************************

DENİZBANK DENİZ ERZAN AÇIKLAMASI ŞİFRELERİ VE GRİ ALANLAR

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.