Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

GARANTİ BBVA’dan 5,1 milyar TL Net kar

Banka üçüncü çeyrekte % 3,9 artış ile 5,1 milyar TL Net Karlılığı yakaladı. Bu başarıya karşılık 2019 aynı dönemde 84 milyon TL ödenen Üst Yönetime 2020 üçüncü çeyrekte % -38,3 azalarak 51,8 milyon TL ödendi.

Yayınlanma:

|

2020 üçüncü çeyrek mali verileri açıklayan GARANTİ BBVA’da yüzler gülüyor. Zira yılın ilk yarısında Net karlılık 2019 aynı dönemine göre % -11 düşerken, Banka üçüncü çeyrekte % 3,9 artış ile 5,1 milyar TL Net Karlılığı yakaladı. Bu başarıya karşılık 2019 aynı dönemde 84 milyon TL ödenen Üst Yönetime 2020 üçüncü çeyrekte % -38,3 azalarak 51,8 milyon TL ödendi.

Bilanço büyümeye devam ediyor

2019 sonunu 391,1 milyar TL Aktif Büyüklük ile kapatan bankanın yılın ilk yarısındaki 447,8 milyar TL büyümeye devam ederek üçüncü çeyrekte 479,7 milyar TL düzeyine yükseldi.  2019’un üçüncü çeyreğine göre Banka Aktiflerini % 22,6 büyütmüş oldu. Toplam Varlıkların içinde 2019 sonunda 96,2 milyar TL olan Finansal Varlıklar % 15,6 artış ile 111,2 milyar TL düzeyine ulaştı.

Kredilerde agresif büyüme stratejisi izledi

2019 sonunda 251,1 milyar TL olan Nakdi Krediler % 25,2 artarak 314,4 milyar TL hacme ulaştı. Bankanın Canlı Kredileri ise 233,8 milyar TL’den %26,4 artarak 295,6 milyar TL düzeyine ulaştı. 2020 üçüncü çeyreğinde banka TP Kredilerini % 23,8 artırırken YP Kredileri % 28 artmış durumda. Bu büyümeye karşılık bankanın 2019 sonunda 17,3 milyar TL olan Kredi Takip hacmi üçüncü çeyrekte 18,7 milyar TL düzeyine ulaşmış durumda. Kredilerdeki artış etkisi ile 2019 sonunda % 6,9 olan Kredi Takip oranı ise %6’ya düşmüş durumda. 2019 sonunda 60,4 milyar TL olan Gayri Nakdi kredilerini 2020 üçüncü çeyrekte % 17,3 artırarak 70,9 milyar TL düzeyine çıkarırken Dış Ticaret İşlemlerdeki düşme etkisi ile  Akreditif Kredilerde ise % 17’lik erime görüldü. 2019 sonunda 9,3 milyar TL’lık Akreditif Kredi hacmi 7,7 milyar TL düzeyine düşmüş durumda.

Net Faiz Gelirlerini artırdı

2019 üçüncü çeyreğinde 16,8 milyar TL Net Faiz Geliri sağlayan banka 2020 üçüncü çeyreğinde % 24,7’lik artış ile 17,2 milyar TL Net Faiz Geliri sağladı. Net Ücret ve komisyon gelirinde ise 2019 aynı dönemdeki seviye korunarak 4,4 milyar TL seviyesinde gerçekleşti.

Ticari İşlemlerde zarar telafi edildi

2019 üçüncü çeyreğinde Ticari İşlemlerde 1,9 milyar TL zarar eden banka 2019 üçüncü çeyreğinde bu zararı kara çevirmeyi başararak 1,8 milyar TL Ticari İşlemler karlılığı açıkladı. Yılın ilk yarısında buradaki karlılığın 799 milyar TL olduğu düşünüldüğünde bankanın son çeyreği çok verimli geçirdiği görülüyor. Bankanın Ticari işlemlerdeki karlılığın 2,2 milyar TL’lık kısmı Sermaye Piyasası işlemlerinden geliyor.

Bilanço büyümesi karlılık artışını getirdi

 2019 üçüncü çeyreğinde 19,8 milyar TL Brüt karlılık yakalayan bankanın 2020 aynı dönemde Brüt Karlılığı           % 38 artış ile 27,4 milyar TL düzeyine ulaşmış durumda. 2019 aynı dönemdeki 4,9 milyar TL’lık Net Karlılık da % 3,9 artarak 5,1 milyar TL düzeyine ulaştı. Bu kar artışı ile birlikte bankanın karlılık rasyoları da artmış durumda. 2019 sonunda %12,3 olan Özkaynak karlılığı 2020 üçüncü çeyreğinde % 13,1’e çıkarken; Aktif Karlılık da % 1,6’dan % 1,7’ye yükselmiş durumda.

Üst Yönetim Tasarruf yapmaya devam etti

2020 yılında büyük ölçekli bankalardan YKB’de başlayan Üst Yönetime yapılan ödemelerdeki kısıntı GARANTİ BBVA’da da görülmeye başlandı. Geçiş yıllarda yüksek ödemeler ile dikkat çeken banka 2020’de ciddi tasarruf yaparak ödemeleri kıstı. 2019 aynı dönemde 84 milyon TL Üst Yönetime ( Kilit Yönetici ) yapılan ödeme % -38,3 düşürülerek 51,8 milyon TL düzeyine geriledi.

Şube ve Çalışan sayısı azaldı

2019 sonunu 914 şube ile kapatan bankanın şube sayısı 2020 üçüncü çeyreğinde 10 adet azalarak 904’e düşerken; 18.784 olan çalışan sayısı da 172 azalarak 18.612’ye düşmüş durumda.

Sermaye Yeterlilik Rasyosu düştü

2019 sonunda % 19,57 olan Sermaye Yeterlilik oranı ise 2020 üçüncü çeyrekte % 18,52’ye gerilemiş durumda.

Erol TAŞDELEN [email protected]

Ali Coşkun

Türkiye Bankacılık Sektöründe KMO Gerçeği: 2018-2025 Arası Dönüşüm

Yayınlanma:

|

Yazan:

KMO Nedir?

Kredi-Mevduat Oranı (KMO), bankaların topladıkları mevduatın ne kadarını kredi olarak kullandırdığını gösteren temel bir göstergedir:

KMO = Toplam Krediler / Toplam Mevduatlar

Finansal istikrar açısından bu oran, hem bankaların risk düzeyini hem de kredi politikalarının sürdürülebilirliğini izlemek için kritik önemdedir.

2018-2020: Aşırı Kredi Genişlemesi

Bu dönemde KMO oranı %115-120 seviyelerindeydi. Yani bankalar her 100 TL mevduata karşılık 115-120 TL kredi veriyordu. Bu durum:

  • Sistemin kendi kaynağının ötesinde kredi genişlemesi yaşadığını,

  • Kredi finansmanının bir bölümünün dış kaynaklar veya özkaynaklarla karşılandığını gösteriyordu.

Ancak yüksek KMO:

  • Likidite riskini artırıyor,

  • Dış şoklara karşı kırılganlığı büyütüyordu.

2021 Sonrası: Politikada Sıkılaşma ve Yeni Dönem

2021’den itibaren TCMB’nin uygulamaya koyduğu politikalar sektörü dönüştürmeye başladı:

  • Aktif rasyosu düzenlemesi

  • Makroihtiyati tedbirler

  • Kur korumalı mevduat uygulaması

  • TL’yi destekleyici adımlar

Bu düzenlemeler sonucunda:

  • Bankaların kredi verme iştahı azaldı,

  • Mevduat toplama motivasyonu arttı.

2023-2025: KMO Geriliyor

Bu politikalar sonucunda:

  • 2023 itibarıyla KMO %90’ın altına geriledi.

  • 2024 ve 2025’in ilk yarısında oran %80-90 aralığında seyrediyor.

Artık bankalar her 100 TL mevduata karşılık yalnızca 80-90 TL kredi kullandırıyor.

Bu durum, sistemin:

  • Daha temkinli ve kontrollü çalıştığını,

  • Likidite açısından daha güçlü konuma geldiğini göstermektedir.

Ancak Sorunlar da Var: Krediye Erişim Zorlaştı

Düşen KMO’nun bazı olumsuz yansımaları da oldu:

  • KOBİ’ler başta olmak üzere reel sektör krediye ulaşmakta zorlandı.

  • Bu durum, konkordato ve iflaslarda artışa neden oldu.

Ne Yapılmalı?

Bu süreçte atılması gereken adımlar:

  1. Uzun vadeli, TL bazlı, istikrarlı mevduat yapısı oluşturulmalı.

  2. Bankaların kaynak yapısı çeşitlendirilerek dışa bağımlılık azaltılmalı.

  3. Tasarruflar artırılmalı, sermaye piyasaları derinleştirilmeli.

  4. Krediye erişimi kolaylaştıracak, yenilikçi finansman araçları geliştirilmeli.

Devletin Rolü: KMO ve Dolaylı Borçlanma

KMO’nun düşürülmesiyle birlikte:

  • Bankalar daha az kredi verirken,

  • Krediye verilmeyen kaynaklar devlet tahvillerine yönlendirildi.

Bu sayede:

  • Hazine, risksiz ve ucuz borçlanma imkânı buldu.

  • Ancak bankalar faiz riski taşıyan menkul kıymetleri bilançolarında tutmak zorunda kaldı.

KMO’daki düşüş, finansal istikrar için olumlu olsa da, reel sektöre verilen desteğin azalması, ekonomik büyümeyi sınırlandırmaktadır. Bu ikilem, Türkiye’nin kredi sistemi ile tasarruf yapısı arasındaki dengesizliğin yeniden yapılandırılmasını zorunlu kılmaktadır.

Dezenflasyon sürecinde piyasadaki talebi azaltmak, kamu finansmanını sağlamak ve TL’ye geçişi desteklemek amacıyla uygulandı.

Ali COŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

DenizBank, Dünya Çiftçiler Günü’nü Tarıma Özel Kampanyalarla Kutluyor

Tarımın finansmanı ve çiftçinin üretiminin devamlılığı için çalışan DenizBank, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü, Üretici Kart ile yapılan alışverişlerde nakit avans fırsatı ve toplamda altı aya varan vade avantajı gibi çiftçinin hayatını kolaylaştıran kampanyalarla kutluyor.

Yayınlanma:

|

Yazan:

DenizBank, tarımın finansmanı için geliştirilmiş yenilikçi ürünü Üretici Kart ile MobilDeniz üzerinden 1 ay faizsiz 25.000 TL nakit avans imkânının yanı sıra, anlaşmalı iş yerlerinden yapılan alışverişlerde Mayıs sonuna kadar geçerli 5 aya varan vade avantajı sunuyor. Ayrıca çiftçiler, MobilDeniz uygulaması aracılığıyla banka şubesine gitmeden, doğrudan bayiden 4 milyon TL’ye kadar traktör kredisi başvurusunda bulunabiliyor.

“Çiftçilerimiz ülkemizin geleceğidir”

DenizBank KOBİ Bankacılığı, Tarım Bankacılığı ve Kamu Finansmanı Grubu Genel Müdür Yardımcısı Engin Eskiduman, konuyla ilgili değerlendirmesinde şunları söyledi: “DenizBank olarak çiftçilerimizin ülkemiz ve geleceğimiz için taşıdığı değeri biliyor; üretim güçlerini desteklemeyi öncelikli görevimiz kabul ediyoruz. Bu özel günde de, tüm şubelerimizde onlarla bir araya geliyor, ziraat odalarımızla etkinlikler düzenleyerek Dünya Çiftçiler Günü’nü coşkuyla kutluyoruz. Bugün itibarıyla 300 tarım şubemizde, çoğunluğu ziraat mühendisi ve çiftçi ailelerinin çocuklarından oluşan 1500 kişilik ekibimizle sahadayız; tüm ihtiyaçlarında üreticilerimizin yanında olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Önümüzdeki dönemde de, ülkemizin her köşesinde, özellikle kırsal bölgelerde üretimin sürekliliğini sağlamak amacıyla gerekli finansal desteği sağlamak üzere kararlılıkla çalışmaya devam edeceğiz. Emekleriyle tarımı ayakta tutan tüm çiftçilerimizin 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nü içtenlikle kutluyor, verdikleri emek için teşekkürlerimizi sunuyoruz.”

Okumaya devam et

Ali Coşkun

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.

Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.

Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?

Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.

Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.

Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.

Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.

Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.

Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.

Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.

Ve bunun en temel sebebi şudur:

Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.

Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;

Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.

Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.

Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.

İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.

Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
[email protected]

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.