BANKA HABERLERİ
YAPI KREDİ’DE SİSTEM ÇÖKTÜ, BANKA İNKAR ETTİ

Yayınlanma:
2 yıl önce|
Yazan:
Erol Taşdelen
Gün botunca YAPI KREDİ BANKASI Mobil ve İnternet Bankacılık sistemlerinde sorunlar yaşandı. Özellikle 11:00-14:00 arası bağlantı şikayetleri arttığı görüldü. Bankanın sistem kopuklarına rağmen niçin olayı basit sıradan göstermeye çalıştığı ise anlaşılmadı.
EN FAZLA ŞİKAYET MOBİL GİRİŞ İÇİN GELDİ
17 Mart günü banka ile ilgili en fazla şikayet %67 ile MOBİL GİRİŞ sorunu olurken; %28 Online Bankacılık ve %8’de ATM ile ilgili bağlantı sorunu bildirildi.
BANKA SORUNDA ŞEFFAF DAVRANMADI, İNKARI SEÇTİ
YAPI KREİD BANKASI’nın Dijital Bankacılık ile ilgili gelen şikayetler artınca banka açıklama yapmak zorunda kaldı. Fakat bankanın açıklaması müşterileri daha fazla sinrilendirdi. Banak sorunu şeffaf olarak paylaşmak ve yapılan çalışmalar ile ilgili bilgi verme yerine; bağlantı sorununu “yoğunluktan kaynaklanmıştır” şeklinde açıklamayı seçti.
Bankanın yoğunluk açıklaması müşterileri ikna etmezken yaklaşan bayram dönemindeki yoğunluğu düşünen müşteriler şimdiden strese girerek tek banka yerine en az iki banka kredi kartını kullanma gibi çözümler arayışına girdi..
İDDİA : EFE DEMİR’İN ARKADAŞLARI BANKAYA İSYAN ETTİ!
Diğer taraftan banka içinde 13 Mart’ta veda olarak mail gönderip hayatına son veren EFE DEMİR’in IT’ci olması nedeni ile arkadaşlarının bankaya tepki olarak sistemleri yavaşlattığı iddia edildi ve banka içinde sesli tartışma konusu haline geldi. EFE DEMİR olayından sonra Bilgi İşlem başta olmak üzere Bankacılık sektöründeki MOBBİNG tartışmaları da tekrar başlamış oldu.
EEF DEMİR OLAYI NEDİR?
Depremzedelerin kredilerinin ertelenmesine dönük talebinden dolayı bir süredir işyerinde mobbinge maruz kalan Yapı Kredi Teknoloji çalışanı Efe Demir, geçtiğimiz günlerde yine uzun saatler çalıştırıldıktan ve bu sırada ağır şekilde baskı uygulandıktan sonra sinir krizi geçirerek camdan atlayarak intihar etmişti.
Demir’in intihar etmeden önce şirket yöneticilerine gönderdiği e-posta ortaya çıktı.
sendika.org’un yayınladığı mektupta Demir, “Kral çıplak demenin suç addedildiği bir ülkede, ben en azından kurumum açısından kral çıplak diyorum. Bir şeyler yoluna koymak için hala çok geç değil” ifadelerini kullandı.
Demir’in şirket yöneticilerine gönderdiği mektup şöyle:
“Değerli yöneticilerim,
Öncelikle size kendimden bahsetmek istiyorum. İzmir’de çok eğitimli ve başarılı bir ailenin küçük çocuğuyum. İkisi de akademisyen olan annem ve babam, rol modelim olan meslektaşım ve 20 yıldır Amerika’da mesleğini başarıyla sürdüren abim ile beraber tam anlamıyla çekirdek denebilecek bir ailenin içinde huzurlu bir ortamda yetiştim. Bütün eğitim hayatımı başarılarla ve derecelerle tolu bir şekilde tamamen burslu bir şekilde tamamladım. Mütevazi olmaya gerek yok Türkiye standartlarında her anlamda o kaymak tabaka diyebileceğimiz bir kategoride bulunduğumu söyleyebilirim. Ayrıca ekonomik olarak da belki ikinizden de rahat hiçbir kaygısı ve sıkıntısı olmayan bir gerçekliğim olduğunu da söylemek isterim.
İş hayatıma Yapı Kredi’de başladım. Temas ettiğim her kişiyle pozitif ilişkiler kurdum, güldüm, güldürdüm, paylaştım. Oldukça da yoğun ve başarılı bir dönem olduğunu söyleyebilirim. Açıkçası kurumda savunduğumuz sözde ilkelerin tamamına uygun bir çalışma hayatı başlangıcı diyebiliriz. Kariyerimde 4 seneyi geride bıraktığım noktada artık ekip değişikliği ve daha büyük projede çalışma hevesiyle Krediler dünyasına yöneldim. UCAP ve SCAP gibi önemli iki projenin her safhasında canhıraş bir şekilde ekip arkadaşlarımla beraber yer aldım. Her hedefi teker teker gerçekleştirdiğimiz, çıktılarını benden çok daha iyi bildiğiniz başarılarla dolu bu yıllar beni bildiğim kadarıyla kurumun tarihinin en erken yöneticilik pozisyonuna getirdi. Bunları anlatıyorum; çünkü geldiğimiz noktanın ne kadar olumlu ve herkesin hayallerini süsleyecek bir nokta olduğunu vurgulamak istiyorum. Ayrıca bu hayatta en değer verdiğim insanlardan birini; değerli eşimi de bu kurumda tanıdım. Ekip arkadaşı olarak tanıştığım B. ile hayatımı birleştirmeme de burası vesile oldu demek hiç de yanlış olmaz.
Cümleleri burada bitirsek muhtemelen bir teşekkür ve memnuniyet timsali bir mail olacaktı; Ancak:
Buralara gelirken hep söz de savunduğumuz kurum değerlerinin aslında ne kadar içinin boşaltıldığına şahit oldum.
Tedbirli olma kisvesi altında korkakça davranıldığını gördüm.
Liyakat eksikliği taşıyan onlarca yöneticinin yollarca burada çalışmasına ve kurumun içini boşaltmasına sessiz kalındığını gördüm.
Listelere girmemenin büyük işler yapmaktan önemli hale geldiğini gördüm.
Takvim hedeflerine yetişmenin hedefin kendisinden çok daha büyük görüldüğünü gördüm.
Yöneticisini memnun etmeye çalışmanın amaç haline geldiğini gördüm.
Yüzlerce yalan söylendiğini gördüm.
F.Ç. gibi kıymetli bir yöneticinin bankanın vizyonsuz yöneticilere gösterdiği hoşgörü nedeniyle yol ayrılığı noktasına getirildiğini gördüm.
E.M gibi kıymetli bir insanın yıllarca kuruma verdiği emekler göz ardı edilircesine, fikir ayrılığı nedeniyle yol ayrılığı noktasına getirildiğini ve yol ayrılığında yalnızlaştırıldığını ve seçeneksizleştirildiğini gördüm.
Bunlar istifa etmem için oldukça yeterli sebepler ve belki bir ay öncesine kadar alacağım karar bu olacaktı. Ama hepimizin malumu bir deprem felaketi yaşadık. Bugün de hastanede İbrahim’i ziyaret ettim. Daha iyiye gidiyor, inşallah bacağını kaybetmeden bu dönemi de atlatır.
Ama deprem sırasında da yaşananlara değinmekte fayda var. Özellikle bizim ekibimizin yer aldığı onlarca aksiyon aldık malumunuz. Deprem kitlesinin bütün risk stratejilerinden ayrıştırılmasını sağlayan, bulunduğu bölgeden şubeye, ilden ilçeye her bilgisini beslediğimiz bir dönemde alınan banka aksiyonlarını özetliyorum;
BDDK izin verdiği (biraz da zorladığı) için bütün depremzedelerin kredi kartı limit artışlarını x4 kuralına göre değil x8 kuralına göre otomatik değerlendirdik ve 10 milyara yakın Pazar payı yakaladık. Müşterilerimize harcama anlamında destek olmaya çalıştığımızı rekabette Garanti’ye karşı bir hamle olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz.
Kredi ötelemelerini basiretsizce önce otomatik ödeme sonra öteleme gibi yapmaya çalıştık günlerce. Ne zaman sosyal medyaya düştük ve başka bankaların daha “müşteri dostu” uygulamalarını gördük; ancak o zaman geri adım atıp tam ötelemeye gittik. İşletme ve ticari kredilerde hala suyunu sıkmaya çalışıyoruz müşterilerin
Bu 1-2 akut aksiyon alındıktan sonra ne yaptık; bütün depremzedelerin risk başvurularını reddetmeye başladık. Neden? Çünkü ödeyemezler, neden. NPL riskine girelim ki; malum finansal bir kuruluşuz önce kendimiz geliyoruz
Sonra tabi baktık Pazar kaybı yaşıyoruz o kadar da değil daha detaylı bir bakalım herkesi de reddetmeyelim. Belirli risk bölgelerini ayrıştıralım; onların ödetebileceği taksit tutarını yarıya düşürelim yine de alabilecek olan zengin müşterilerimiz bankadan kredi alabilsin.
Ama son aksiyonda tabi önemli bir ticket size kaybettik. BDDK tebliği 10 gün öncesinde yayınlanmasına rağmen; umurumuzda olmayan vade kısıtı bir anda acil gündemimize geldi. Çünkü uzun vade daha fazla kredi tutarı anlamına geliyordu hepimiz için.
Toplumsal sorumluluğunu üst seviyede olarak lanse ettiğimiz bankamızın yukarıdaki aksiyonların hiçbirini depremde zarar görmüş tek bir yurttaş mutlu olsun diye almadı. Hepsi tamamen ticari ve stratejik hamlelerdi. Tabi IT organizasyonu olarak şu şekilde kendinizi rahatlattığınıza eminim, kararları biz vermiyoruz. Peki kararları etkilemek yönünde bir girişiminiz oldu mu? Peki vicdanınıza sığmayan bu kararların alındığı dönemde bir yerde hiç odağınızı kaybetmeden çalışmayı nasıl başardınız?
Bu kısmı biraz yakın dönem özetlemesi olarak çarpıcı örnekler olduğu için vurgulamak istedim.
Gelelim münferit örneklere;
Eşim o zamanki yöneticisi L.B’yi IK etiğine şikayet ettiğinde hem performansı hem de kişisel haklara yönelik usulsüzlük olduğunu ilettiğinde kurum olarak sessiz kaldık. Eminim hala IK sisteminde dosyası açıktır. Tabi bu eşim özerinde münferit bir örnek diye düşünüp duygusal davrandığımı düşünebilirsiniz. Peki hiç L.B’nin ekibindeki son 5 yılda işten ya da ekipten ayrılmış 40 çalışma arkadaşımızı incelediniz mi? Hepsi mi kendisi başarısızdı? Ya da sorumlu yöneticisi Yılmaz Karaca özelinde bir değerlendirme yapmayı düşündünüz mü bugüne kadar?
UCAP projeni sırasında pandeminin de fırsat bilindiği ve insan haklarını ihlal edercesine 80 saatin üzerinde onlarca kişinin çalışmasını nasıl değerlendirelim? Bir amaç uğruna ve başarılı bir grubun eseri miydi bu? Ya da o arkadaşlar bu hedefi başarırken gerçekten mutlu muydu? Karşılıklarını aldılar mı? Direktörlüğün yüzde 50’si turnovera uğrarken bir proje için sizce bu değdi mi? Ya da inisiyatif sahiplerinin kurum sadakatini kaybettirmeden önce yapılabilecek başka bir şey yok muydu?
Daha verilecek yüzlerce örnek olmasına rağmen uzatmayacağım. Deprem gündemi hepimiz için bir anda geride kaldı, mevcut hedeflere ve takvimlere geri dönüldü. 15 günlük sözde hassasiyet yerini azme değil hırsa, çabaya değil sonuca, kaliteye değil takvime bıraktı. Beni en çok yıpratan şeyi en sonra bıraktım.
İnsana ve çalışma arkadaşınıza ÖNEM VERMİYORSUNUZ. Kimin ne yaşadığına ne sonuç ürettiğine bakıyorsunuz.
…
Tek bir şeyi iyi yapıyorsunuz, o da görece iyi para veriyorsunuz. Yarın bir gün çalışan ve çalışmayan arkadaşların primlerini de özelleştirirsiniz, somut bir kaynak aktarırsınız başarılı arkadaşlarımıza. Ama çalışanlarınızın bu parayı kullanabilecek zaman ve kaliteli psikoloji içinde olup olmadığını gram önemsemiyorsunuz. Bu kurumda başarılı olabilecek arkadaşlarımızın çoğunu kaybedeceksiniz; özellikle de ekonomik kaygısı az olan ya da başka kurumlarda bu kaygıyı giderme şansı olan arkadaşlarımızı.
“Siz” söylemini lütfen kişisel algılamayın; gözümde kurumu temsil ettiğiniz için bu terminolojiyi kullanıyorum. Hayatımla ilgili daha tatsız bir karar almış olmasan sanırım bu sadece istifa niteliğinde olacaktı, ancak sanırım bu niteliğin bir pek de önemi kalmadı. Size ve kuruma saygımdan dolayı bu maili genele değil, size ve bana değer verdiğini bildiğim 3-4 arkadaşıma atıyorum.
Kral çıplak demenin suç addedildiği bir ülkede, ben en azından kurumum açısından kral çıplak diyorum. Bir şeyler yoluna koymak için hala çok geç değil.
Sağlıcakla kalın.
Not: Ailemi ve bu maile konu ettiğim insanları rahat bırakın. Aksi durumda hakkımı helal etmiyorum.
Efe Demir
Bireysel Krediler Tahsis Uygulama Geliştirme Müdürü”
Yapı kredi İSİG Meclisi’nden paylaşımı silmesini istedi
Bununla birlikte, konuyu gündem getiren İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Yapı Kredi’nin kendilerine gönderdikleri yazıyı paylaştı. Yazıda bankanın İSİG’den paylaşımlarını silmesini istediği görüldü.
İSİG’in sosyal medya hesabından ilettiği Yapı Kredi yazısı şöyle:
“Sayın İlgili,
Yapı Kredi Teknoloji’de Bireysel Krediler Tahsis Uygulama Geliştirme Müdürü olarak görev yapan değerli çalışma arkadaşımız Efe Demir’in vefatının derin üzüntüsünü yaşıyoruz.
Bizleri derinden yaralayan bu vefatla ilgili; sosyal medya hesabınızda yaptığınız ‘mobbing nedeniyle intihar’ ve ‘buna bağlı olarak şirket çalışanlarının iş yavaşlattığı ve sistemin durduğu’ iddiaları asılsızdır ve kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır.
Gerçeklikten uzakta, insan hayatını kullanarak itibar zedelemeye odaklanan bu sosyal medya
paylaşımının ivedilikle kaldırılmasını talep eder, aksi halde konuyla ilgili tüm yasal haklarımızı kullanacağımızı belirtmek isteriz.
Saygılarımızla,
Yapı Kredi”
KAYNAK: SOL.ORG.TR
****************
MOBBİNGÇİLER KAZANDI: BANKA SEKTÖRÜNDEKİ EFE DEMİR HAYATTAN KOPTU – BankaVitrini
Yapı Kredi, Akbank ve Şekerbank emeklileri isyanda – BankaVitrini
Yapı Kredi çalışanı, binlerce müşterinin bilgilerini 3. kişilere sattı! – BankaVitrini
Personelin başına silah dayayan banka müdürüne 2 yıl 5 ay hapis cezası! – BankaVitrini
İlginizi Çekebilir
-
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 SON ÇEYREĞİNE NASIL GİRDİ
-
BANKA HESAPLARINIZ BOŞALTILIR İSE NE YAPMALIYIZ?
-
YAPI KREDİ’den satış görüşmeleri ile ilgili açıklama
-
Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 İLK ÇEYREK PERFORMANSLARI
-
Erol TAŞDELEN yazdı: BANKACILIK SEKTÖRÜ-2023
-
Erol TAŞDELEN yazdı: YILIN SON ÇEREĞİNE BANKACILIK SEKTÖRÜ VE 4 BÜYÜKLER NASIL GİRDİ?
-
YAPI KREDİ 12,6 milyar TL net kar açıkladı
ALTIN - DÖVİZ - KRIPTO PARA
Bankalara Kara Para Cezası yağdı

Yayınlanma:
2 saat önce|
06/07/2025Yazan:
Erol Taşdelen
Singapur, küresel finans dünyasını sarsan tarihi bir kara para aklama soruşturmasını tamamladı. UBS Group, Citigroup, Julius Baer ve Credit Suisse gibi dünyanın önde gelen finans devlerinin de aralarında bulunduğu dokuz kuruluşa toplam 21,5 milyon dolar para cezası kesildi. En yüksek ceza 4,5 milyon dolarla Credit Suisse’e verildi.
Singapur Tarihinin En Büyük Mali Operasyonu
2023 yılında başlatılan soruşturma kapsamında; yaklaşık 2,3 milyar dolarlık yasa dışı varlık tespit edildi, 10 yabancı uyruklu kişi tutuklandı. Bu kapsamda gerçekleştirilen operasyonlar, Singapur tarihindeki en büyük finansal suç dosyası olarak kayıtlara geçti.
Ceza Alan Kurumlar ve Gerekçeler
Singapur Para Otoritesi (MAS) tarafından yürütülen denetimlerde, aşağıdaki eksikliklerin tespit edildiği bildirildi:
-
Müşteri risk analizlerinin yetersiz yapılması
-
Servet kaynaklarının izlenmemesi
-
Şüpheli işlemlerin zamanında raporlanmaması
Cezaya çarptırılan finansal kurumlar ve ceza miktarları şöyle:
-
Credit Suisse: 4,5 milyon dolar
-
UOB Kay Hian: 2,85 milyon Singapur doları
-
Blue Ocean Invest: 2,4 milyon Singapur doları
-
Trident Trust Company Singapore: 1,8 milyon Singapur doları
-
UBS Group, Citigroup, Julius Baer, UOB ve LGT Bank: toplam 27,5 milyon Singapur doları (yaklaşık 20 milyon USD)
Sanıklara Hapis ve Sınır Dışı Kararı
Tutuklanan şüphelilere 13 ila 17 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Cezalarını tamamlayan bu kişiler kalıcı şekilde Singapur’dan sınır dışı edildi. Yetkililer, tekrar ülkeye girişlerinin yasaklandığını açıkladı.
Kara Paranın Kaynağı: Dolandırıcılık ve Bahis
Reuters’ın ulaştığı bilgilere göre, suç gelirleri büyük ölçüde yurtdışı dolandırıcılık şebekeleri ve online yasa dışı bahis siteleri üzerinden elde edildi. Aklanan paraların bir kısmı Singapur bankalarında tutuldu, bir kısmı ise lüks gayrimenkul, spor otomobil ve mücevher gibi alanlara yatırıldı.
Denetim Süreci Sıkılaşıyor
Singapur Para Otoritesi (MAS), finans kuruluşlarının dahili denetim sistemlerini güçlendirdiğini ve sürecin yakın takibe alındığını açıkladı. Ayrıca şeffaflığın artırılması ve kara paranın önlenmesi amacıyla yeni yükümlülükler getirileceği bildirildi.
Küresel bankacılık sistemi açısından Singapur gibi düzenleme konusunda sert tutum sergileyen finans merkezlerinin etkisi büyüyor. Özellikle Asya-Pasifik bölgesinde kara para aklamaya karşı yürütülen bu tür operasyonlar, yalnızca yerel değil, uluslararası finansın denetim reflekslerini de yeniden şekillendiriyor.
Kaynak:
MAS (Monetary Authority of Singapore), Reuters, bankavitrini.com araştırma birimi
BANKA HABERLERİ
Konkordato Alan Firmalar Reel Piyasayı Nasıl Bozuyor?

Yayınlanma:
7 saat önce|
05/07/2025Yazan:
Erol Taşdelen
Türkiye’de artan konkordato başvuruları ve kolay alınabilen kararlar, sadece borçlu firmaları değil, tüm ekonomik sistemi derinden olumsuz etkilemektedir. Konkordato sürecine giren bir firma, reel piyasada zincirleme etkiler yaratarak tedarik zincirini bozar, fiyat dengesini sarsar ve güven ortamını zedeler. Bu bozulmalar hem konkordato öncesi hem de sonrası süreçte farklı şekillerde ortaya çıkar.
Konkordato Öncesi: Gizli Kriz Dönemi
Konkordato başvurusundan önceki süreçte firmalar mali sıkıntılarını genellikle gizler. Ancak piyasada dikkatli gözlerden kaçmayan bazı davranışlar bu sıkıntının sinyallerini verir:
1. Ödemelerde Gecikmeler ve Yapılandırma Talepleri
Firma, tedarikçilerine olan ödemelerini geciktirmeye başlar. Çek ve senetlerini döndürür, vadeleri uzatmak ister, borçlarını yeniden yapılandırma teklifleri sunar.
➡️ Bu durum piyasada güveni sarsar ve ticaret yavaşlamaya başlar.
2. Dampingli Satışlar ve Fiyat Bozulması
Nakit ihtiyacıyla firma, elindeki malları normal piyasa değerinin çok altında satar. Bu agresif fiyatlama, sektördeki diğer oyuncuları zararına satışa zorlar ve rekabeti bozar.
➡️ Piyasa fiyat dengesi altüst olur.
3. Yoğun Mal Alımı – Ödeme Geleceğe Yayılır
Firma, riskini çevreye yaymak için piyasadan vadeli mal toplamaya çalışır. Ödemeler geleceğe yayılırken, alacaklılar bu durumu genellikle fark edemez.
➡️ Risk, domino etkisiyle başka firmalara taşınır.
Konkordato Sonrası: Yasal Koruma Dönemi
Firma konkordato ilan ettiğinde borçları dondurulur ve alacaklılar tahsilat yapamaz. Bu durum reel piyasada yeni kırılmalara neden olur.
1. Tahsilat Zinciri Kırılır
Alacaklı firmalar tahsilat yapamayınca kendi ödeme dengeleri bozulur. Bu durum tedarik zincirinde domino etkisi yaratır.
➡️ Sağlıklı firmalar bile bu zincirleme etkiyle darboğaza girer.
2. Bankacılık Riski Artar
Alacaklı firmaların bilançolarında tahsili geciken alacaklar artar. Bankalar bu firmaların kredi riskini artırır, kredi derecelendirme notları düşer.
➡️ Sadece borçlu firma değil, alacaklılar da finansal olarak cezalandırılır.
3. Mal Temini Zorlaşır
Konkordato ilan eden firma, piyasadan artık vadeli mal alamaz. Çoğu firma peşin çalışmak ister, bu da konkordato sürecindeki firmanın toparlanmasını daha da zorlaştırır.
➡️ Üretim ve ticaret hacmi daralır, istihdam riske girer.
Reel Piyasada Bozulma Nasıl Yayılıyor?
Etki Alanı | Bozulma Şekli |
---|---|
Ticari Güven | Şirketler arasında temkinli ve daralan ilişkiler |
Nakit Akışı | Tahsilatlar aksar, ödemeler gecikir |
Fiyat Mekanizması | Damping nedeniyle maliyetin altında satışlar |
Bankacılık Sistemi | Kredi riskleri yükselir, yeni kredi muslukları kapanır |
Tedarik Zinciri | Zincirleme iflas ve daralma etkisi |
Sadece Borçlu Değil, Tüm Sistem Zarar Görüyor
Konkordato, yalnızca batmakta olan bir firmayı kurtarma süreci değildir. Yanlış kullanıldığında, reel sektörde ciddi güven kayıplarına, fiyat bozulmalarına ve ödeme zinciri krizlerine yol açar. Konkordato sürecinin şeffaf, denetimli ve gerçekten “iyi niyetli borçlular” tarafından kullanılması, sistemin sürdürülebilirliği için hayati önemdedir.
Konkordato; sadece borçlu firmayı değil, doğrudan ve dolaylı olarak onlarca firmayı, yüzlerce çalışanı, bankacılık sistemini ve genel piyasa dengelerini sarsar. Özellikle öncesinde sessiz ilerleyen kriz, piyasada açık yara haline gelir. Her konkordato, aslında güven ekonomisinin kırılma noktasıdır.
Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com
BANKA HABERLERİ
Finansal Çöküşe Giden Yol: Bu 5 Riski Tanıyor musunuz?
Riskleri yok etmek mümkün değildir ama yönetilebilir.
Her kurumun bir risk yönetimi politikası olmalıdır.
Riskler arasında etkileşim olabilir: Örn. likidite krizi sistemik krize dönüşebilir.
Finansal tablolarla ve rasyolarla bu riskler düzenli izlenmelidir.

Yayınlanma:
1 gün önce|
04/07/2025Yazan:
Erol Taşdelen
Finans dünyası büyük kazançlar kadar büyük tehlikeleri de içinde barındırır. Bu tehlikeler çoğu zaman görünmezdir ve çoğu yatırımcı, girişimci ya da yönetici fark ettiğinde çok geç olabilir. Oysa bu riskleri önceden tanımak, finansal krizlerden korunmak için en büyük silahtır.
İşte bilmeniz gereken 5 temel finansal risk türü:
1. Kredi Riski: Güvendiğiniz Dağlara Kar Yağabilir
Bir kişi, kurum ya da devlet, size olan borcunu geri ödemezse ne olur? İşte bu durum kredi riskidir.
Bankaların kredi verirken uyguladığı uzun analizler, tahvil alan yatırımcıların yaptığı araştırmalar hep bu riski azaltmak içindir.
📌 Örnek: Bir şirketin vadeli satış yaptığı müşteri iflas ederse, o satış doğrudan zarara dönüşür.
2. Piyasa Riski: Dalgalı Denizde Sabit Duramazsınız
Döviz kurları, faiz oranları, hisse senedi fiyatları ve emtia değerleri sürekli değişir. Bu değişimler, yatırımcılar için kazanç fırsatı olduğu kadar büyük kayıplar da yaratabilir.
İşte bu dalgalanmalardan kaynaklanan zarar riski, piyasa riski olarak adlandırılır.
📌 Örnek: Dolar borcu olan bir şirket, kurun hızla artmasıyla maliyetlerini karşılayamaz hale gelir.
3. Likidite Riski: Elinizde Varlık Var Ama Nakit Yok
Bazı varlıklar vardır ki elinizde olsa bile, anında satılamaz. Satılsa da ciddi değer kaybı yaşanabilir.
Bu durumda karşımıza çıkan risk “likidite riski”dir.
Likidite, bir varlığın ya da şirketin nakde kolay çevrilebilmesiyle ilgilidir.
📌 Örnek: Elinizde milyonluk bir gayrimenkul vardır ama kısa vadede borç ödemeniz gerekiyordur. Satmaya kalktığınızda alıcı bulamazsanız, likidite sorunu yaşarsınız.
4. Sistemik Risk: Zincirleme Çöküş Riski
Finansal sistem iç içe geçmiş bir yapıya sahiptir. Bir kurumun batması, diğerlerini de sürükleyebilir. Bu yayılma etkisi sistemik risk olarak adlandırılır.
📌 Örnek: 2008’de ABD’deki Lehman Brothers’ın iflası, tüm dünyadaki bankacılık sistemini etkiledi ve küresel krizi tetikledi.
5. Temerrüt Riski: Gecikme, Belki de Hiç Ödeme Yok
Kredi riskiyle yakın olan bu kavram, özellikle sabit vadeli ödemelerde ortaya çıkar. Bir borcun vadesinde ödenmemesi ya da hiç ödenmeyeceği endişesi temerrüt riskidir.
📌 Örnek: Bir devlet, ekonomik kriz nedeniyle dış borç faizini ödeyemeyeceğini ilan ederse, yatırımcılar için bu ciddi bir temerrüt riskidir.
Risk Kaçınılmaz Ama Yönetilebilir
Risk olmadan kazanç olmaz. Ancak riskleri tanımadan yapılan her yatırım bir kumardır.
Kurumsal finans, bireysel yatırım ve şirket yönetimi gibi tüm alanlarda, bu 5 riski yönetebilmek hayati önem taşır.
Unutmayın:
🔹 Her risk ölçülebilir.
🔹 Her risk kontrol altına alınabilir.
🔹 Riskin farkında olan, kayıplarını azaltır.
FARK YARATANLAR
FARK YARATANLAR
KATEGORİ
- ALTIN – DÖVİZ – KRIPTO PARA (854)
- BANKA ANALİZLERİ (141)
- BANKA HABERLERİ (3.157)
- BASINDA BİZ (60)
- BORSA (456)
- CEO PERFORMANSLARI (36)
- EKONOMİ (2.859)
- GÜNCEL (3.283)
- GÜNDEM (3.217)
- RÖPORTAJLAR (48)
- SİGORTA (134)
- ŞİRKETLER (2.273)
- SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK (480)
- VİDEO Vitrini (19)
- YAZARLAR (1.080)
- Ali Coşkun (28)
- Arif Öztan (7)
- Ayşe Muzaffer Sunguroğlu (7)
- ChatGPT (27)
- Dr. Abbas Karakaya (66)
- Erden Armağan Er (45)
- Erol Taşdelen (579)
- Gizem Taşdelen (7)
- Gülbeyaz Gergün (64)
- Kemal Emirhan Mendi (1)
- Murat Şenol (26)
- Mustafa Akpınar (42)
- Onur ÇELİK (37)
- Prof. Dr. Binhan Elif Yılmaz (80)
- Serhat Can (9)
- Süleyman Çembertaş (17)
- Tungay Dere (18)
- Uğur Durak (33)
- Zuhal KARABULUT (5)
YAZARLAR

Bankalara Kara Para Cezası yağdı

Konkordato Alan Firmalar Reel Piyasayı Nasıl Bozuyor?

BİLANÇO NEYİ ANLATIR NASIL OKUNMALI?

Finansal Çöküşe Giden Yol: Bu 5 Riski Tanıyor musunuz?

Yes, Chef!” ile Yönetmek: Bir Diziden Alınan Liderlik Dersleri

Tribünler TCMB’yi çağırıyor: Enflasyonda kırılmamın ilk işaretleri…

SURİYELİLER DÖNMÜYOR ÇÜNKÜ…

Dolandırıcılık Davasında Şok Rapor: Banka Kusurlu!

İsrail İran’a Neden Saldırdı?

Firmanızı Kurtaracak Bilmeniz Gereken 10 Finansal Formül

AKBANK 3,4 milyar TL Takipteki Alacaklarını sattı

İsrail-İran Savaşının Türkiye’ye Etkileri

Sermaye kediye mi yüklendi?

Kentsel dönüşüm müteahhiti yaptığı daire ve dükkanları satıp ‘İflas ettim’ dedi
- Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün: Savunma sanayi ihracatında ilk 10 ülke arasına girmeyi öngörüyoruz 05/07/2025
- Trabzon, Türkiye Kültür Yolu Festivali ile sanatın başkenti oluyor 05/07/2025
- Akaryakıt ÖTV artışı enflasyonu nasıl etkileyecek? 05/07/2025
- Kasapoğlu, yangından etkilenen Ödemiş’te: Kahramanlarımıza minnettarız 05/07/2025
- Temmuz ayında 6,2 milyar lira engelli ve yaşlı aylığı ödemesi başladı 05/07/2025
- Bu hafta hangi yatırım araçları kazandırdı? 05/07/2025
- 1 TL’ye ev satışı mı? Reklam Kurulu’ndan emlakçılara ceza! 05/07/2025
- ABD’den Türkiye’ye kripto düzenlemeleri: Yeni oyun planı 05/07/2025
- OPEC+ üyesi 8 ülke Ağustos'ta üretim artışına gidecek 05/07/2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan F35 açıklaması 05/07/2025
- Koray Group/Kartal: Kredi imkanlarının kısıtlılığı İstanbul’da talep sıkıntısı yaratıyor 05/07/2025
- Merkez Bankaları için “söz gümüşse, sükut altın” mı? 05/07/2025
- Adana, Antalya, Adıyaman Belediye Başkanları gözaltına alındı 05/07/2025
- 7 başlıkla geçen hafta 05/07/2025
ALTIN – DÖVİZ
BORSA
KRIPTO PARA PİYASASI
Popüler
-
GÜNDEM4 yıl önce
Sedat Peker’in bahsettiği otel: Günlüğü 106 bin TL
-
GÜNCEL2 yıl önce
Zara Ve Mango’ya Üretim Yapın Tekstil Devi Konkordato Talep Etti
-
BANKA HABERLERİ2 yıl önce
TCMB Başkanı için ismi geçen GAYE ERKAN First Republic Bank’tan ayrılma süreci
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
AKBANK çöktü : Dijital Bankacılık sorumlusu GMY CİVELEK ortada yok!
-
BANKA HABERLERİ4 yıl önce
HSBC terbiyesizliği : “Sabancı alana “AKBANK bedava”
-
BANKA ANALİZLERİ3 yıl önce
YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR
-
GÜNDEM2 yıl önce
Bankacılığı bırakıp eskortluk yapmaya başladı: Haftalık kazancı dudak uçuklattı