Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

Ahlaksız olanın İŞ ETİK kuralı olur mu?

McDonald’s Genel Müdürü Steve Easterbrook, bir çalışanı ile ilişkiye girdi diye atıldı. Bu Türkiye’de olsaydı hele de bankacılık sektöründe ne olur du biliyormusunuz?

Yayınlanma:

|

McDonald’s genel Müdürü Steve Easterbrook, şirkette çalışan biri ile “duygusal yakınlaşmaya girdi” diye işten çıkarıldı. Üstelik adam bekar. Üstelik ilişkinin “taciz değil karşılıklı rıza ile yaşandığı” savunmasına rağmen. Bahsettiğimiz adan sıradan biri değil. Yıllık 16 milyon USD maaş alan biri. Prim – İkramiye kısmına girmiyorum. Yanlış yaparsan acımazlar. Orası ABD çünkü. Kapitalizmin merkezi :  Liyakat da işler, iş ahlak kuralları da, Kurumsallık da, İŞ ETİK kuralları da.  Firma gerekçesinde, “Şirket marka değeri ve imajına zarar verildiği”  için kovduk dedi. 
Ya bizde.
Bu kadar hassas kuralları Bankacılık sektöründe Türkiye’de işletseniz mesela Banka Üst Yöneticilerin yarısının koltuğu gider. Bölge müdürlerinin yarısından fazlası gider. Müdürlerin üçte biri gider. O kadar ahlaksız bir sektör abartısız. Bu işin erkeği kadını yok bu arada. “Abartma” diyenler çıkacaktır o zaman ya art niyetlisiniz ya da çok safsınız derim.
Çok basiti, “Erol gibi eski bankacılar  BankaVitrini’nde niye yazıyormuş, bankada çalışmış birinin yazması etik değilmiş”. Bankadan ayrıldıktan sonra sizin gibi milyon dolarları yurtdışında gezip tozup yemeliydim. Haklısınız, özür dilerim.
Meydan boştu haklısınız. İstediğiniz gibi at koşturuyordunuz haklısınız. İnsanları ezim ezim eziyordunuz da kimsenin sesi çıkmıyordu, ne güzel günlerdi haklısınız. Tekerinize çomak soktuk haklısınız. Ömrünü 10-15 yılını hatta 20 yılını kurumuna adamış adamları kapı önüne koymak etik oluyor ama bu insanlar yaşadıklarını yazınca etil olmuyor öyle mi. “Hadi oradan” der geçerim sadece!
İş Etik kurallarını McKinsey artıklarından öğrenecek değiliz
İş etik kurallarını en son öğreneceğiniz insanlar McKinseyci Prens ve Prensesleridir. Kuşkunuz olmasın. Kimleri ezerek, kimlerin arkasından ne kadar dolaplar çevirerek nerelere geldiğinizi sektörde bilmeyen mi var. Yaptıklarınız etik öyle mi?

Sahayı bilmediğiniz için bu topraklara, bu insanlara bu sanayiciye yabancı olduğunuz için çözümü Bölge Müdürlükleri kurarak aşmaya çalıştınız. İnsanca davranan Bölge Müdürlerinin başını yediniz. Çalışanına mobbing uygulayan Bölge Müdürlerini el üstünde tuttunuz. Bu arada o bölge müdürlerin yaptığı ahlaksızlıklara, tacizcilere, rüşvetlere göz yumdunuz, usulsüzlükleri görmezden geldiniz. Bu nu etik çalışma anlayışınız?
Sizin koltuğunuzdan başka, kesenizi doldurmak dışında kaygınız yok, etik kuralınız hiç yok bilmeyen mi var?  İki gün daha fazla o koltukları sıcak tutabilmek için her türlü taklalar attığınızı el elek öptüğünüzü, yalakalıklar yaptığınızı bilmeyen mi var?
Bankacılık camiası küçüktür aslında. Kim kimin ne olduğunu. kim kimin adamı olduğunu herkes bilir. İşte liyakat sistemi de o noktada çöktü. Birileri birilerinin hep adamı olmayı ve öyle kalmayı tercih etti. Sahibinin sesi olmayı tercih etti. Kalkmışlar çevreye ahkam kesip, iş ahlakından bahsediyorlar.” Hem arsız hem yüzsüzler” ne diyelim.
Tarihte örnekleri çoktur , “Hızır Paşalar” bu topraklarda bitmez
Tarihe meraklı olanlar bilir.  16. Yüzyıl – 1500 yıllarda, “Hızır Paşa” diye bir figür vardır. Hızır Paşa  Sivas’ta yedi Ulu ozandan bir kabul edilen Pir Sultan Abdal’ın yanında yetişir. Yedi yıl eğitimden sonra Pir Sultan Abdal’dan icazet ister “ben artık oldum gidip büyük adam olayım vatana millete hayrım dokunsun” der. Pir Sultan, icazet verir ama “bu iş hayırlı olmaz” demeyi de ihmal etmez ve devam eder. “Sen gider büyük adam olursun gelir bir de beni asarsın” der. Tıpkı MİY’lerin ben artık “Müdür olmaya hazırım” demeleri gibi Bölge Müdürlerinin “ben Grup müdürlüğüne hazırım” demeleri gibi yani. Grup Müdürlerinin “GMY olaya Hazırım”, GMY’lerin “GM olmaya hazırım” demeleri gibi. Neyse gelelim hikayemize, icazeti alan Hızır gider İstanbul’a Padişahın himayesine girer. Kısa sürede kendini gösterir “Paşa” unvanı alır tesadüf bu ya Sivas’a Vali atanır. İlk işi görkemli bir yemek hazırlar ve Pir Sultanı huzuruna çağırır. Huzura gelen Pir Sultan abartılı yemeği görünce “beni bırak bizim köpekler bile bu yemeği yemez, bu yemekte haram vardır, hırsızlık vardır, yetim hakkı vardır” der. Rivayet o ki köpekler getirtilir ve gerçekten yemezler. Bunun üzerine sinirlenen Hızır Paşa Pir Sultanı zindana arttırır.  Bir süre sonra da idam ettirir. Sivas Meydanında idam etmek yetmez haklın taşlaması istenir. Halk taş yerine Güller atar.

“şu ellerin taşı bana hiç değmez,
İlle de dostun bir tek gülü yaralar beni”

dizeleri son sözlerinden olur. Bugün Hızır Paşa soytarısını bilen yoktur ama Pir Sultan Abdal’ı dünya tanır. Bilmediğini bir şey var ise o da “yolumuz Hızır Paşa soysuzların değil Pir Sultan yoludur”.
Bu tarihi gerçeklerden iş etik kuralı mı çıkarmak istiyorsunuz. Başlayalım. Yıllarca emek verip başarı hikayeleri verdiğimiz, sayemizde terfiler alanlar tarafından boğazlanıp kapı önlerine konduk. McKiney / Soros artıklarının kurdukları haram düzenine uyum sağlayamadığımız doğrudur.  Hırsızlıklara, yağmacılara, halkını soymak üzerine kurdukları düzenin sofrasına oturmadık, oturtmadık doğrudur. Bundandır “aç kaldığımızı bilsek bile el ayak öpmediğimiz. Koltuk uğruna yalakalık yapmadığımız”.
“Yaşam tarzlarımız, Kültürlerimiz farklı” doğrudur
Önceden de yazdım, Georges Politzer’in  “Felsefenin Temel İlkeleri” kitabında lise yıllarında okumuştum bu cümleyi ve benimseyip hayatımız merkezine koymuştum :  “Yaşam tarzınız ne ise düşünce tarzınız da o oluyor zamanla” şaşırmıyorum o nedenle.  Kültürsüzlüğünüz “Kültürünüz” olmuş haberiniz yok. Hızır Paşa olmuşsunuz haberiniz yok. Güç, makam, şöhret sizin olsun korkularınız ile yaşamaya mahkumsunuz. Ha o kazandığınız paralar mı? Yiyemeyeceğinizi de göreceksiniz.  
Ne demişti Nazım : “Yaşamak; teslim olmadan, boyun eğmeden, el etek öpmeden yaşamaktır”.

Erol TAŞDELEN
25 yıllık banka emekçisi
tasdelen34@gmail.com

Ali Coşkun

Patrona Uyarı: Banka Kredileri, Özkaynak Değildir

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bir çok şirkette hâkim olan bir anlayış var. Sipariş varsa satış vardır, satış varsa büyüme vardır, büyüme varsa işler yolundadır. Bu durum umut verici görünse de arka plandaki finansal gerçekler çoğu zaman ihmal ediliyor. Özellikle büyümenin tamamen banka kredileriyle finanse edildiği şirketlerde bu durum ilerleyen dönemlerde ciddi sorunlara yol açıyor.

Bilançoların %70’i banka borçlarından oluşmaktadır. Şirketlerin çoğu kısa vadeli banka kredileriyle günlük operasyonlarını döndürmeye, uzun vadeli yatırımları ise işletme sermayesiyle karşılamaya çalışıyor. Bu yapısal sorun, finansmana erişimin iyice kısıtlandığı, bugünkü gibi yüksek faizli bir ortamda daha da riskli hale geliyor.

Bugün TL faiz oranları basitte %55 – 60’lara dayanmış durumdadır. Bileşiği ise tefeci faizlerine gelmektedir. Bu faiz oranlarıyla mevcut kredi borçlarının çevrilmesi, ödenmesi neredeyse imkânsız hale gelmiştir.

Peki, neden şirketler bu kadar fazla banka kredisi kullanıyor?

Çünkü çoğu patron için kredi bir tür “ öz sermaye ” gibi görülüyor. Oysa bu en büyük ve en tehlikeli yanılgılardan biridir.

Kredi, bir finansman aracıdır. Örneğin tedarikçiden alınan vadeli mal gibi bir gün ödenmesi gereken bir borçtur. Sermaye değildir. Ortakların koyduğu, özkaynak hiç değildir.

Kredi riski, şirkete değil bankaya aittir sanılıyor ama durum tam tersidir.

Üstelik bu kredi bağımlılığı, iş dünyasında “büyüme tutkusu” ile birleşince daha da tehlikeli hale geliyor. Patron sipariş almanın heyecanıyla yeni yatırımlara koşuyor, üretim kapasitesini artırıyor, yeni makineler alıyor ama bu harcamaların tamamı krediyle finanse ediliyor.

Satışlar artsa da kârlılık aynı oranda artmıyor. Çünkü artan faiz yükü, nakit çıkışlarını eritiyor. Firma büyüdükçe özkaynağı zayıflıyor, borç/özsermaye oranı bozuluyor ve finansal yapı kırılgan hale geliyor.

Bugün konkordato ilan eden firmaların çoğu “büyüme dönemlerinde” kontrolsüz borçlanan firmalardır. İşler iyi giderken alınan kredilerin geri ödemesi, ekonomi yavaşladığında ya da faizler bugünkü gibi yükseldiğinde imkânsız hale gelir. Aslında ortada bir krizden çok kötü yönetilen bir finansman yapısı vardır.

Büyüme ciro ile ölçülmemelidir. Karlılık, nakit akışı, özkaynak karlılığı, borç çevirme oranı gibi göstergelerde önemlidir. Aksi halde bilançosu hormonlu şişmiş, borç yükü altında ezilen firmalarla dolu bir ekonomik yapı oluşur.

Ve bunun en temel sebebi şudur:

Kredinin, özkaynak olmadığı gerçeğinin farkında olunmamasıdır.

Patronlar artık şunu net bir şekilde anlamalı ;

Kredi bir borçtur. Bir gün geri ödenmek zorundadır. Kâr etmeyen, nakit sağlamayan bir yapının borçla büyümesi sürdürülebilir değildir.

Bu yolun sonu konkordatodur, iflastır.

Finansal disiplini olmayan bir büyüme çöküşün habercisidir.

İş dünyasının yaşaması için “krediye değil, kârlılığa” odaklanan bir zihniyet değişimi şarttır.

Özkaynak olmadan büyümek temelsiz bina yapmaya benzer. İlk sarsıntıda yıkılır.

Ali ÇOŞKUN-Finans Danışmanı
0 530 787 84 39
bankeralicos@gmail.com

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

HSBC TÜRKİYE RAPORU

Yayınlanma:

|

Yazan:

• Türkiye hisse senetleri, İBB Başkanı İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan iç siyasi belirsizlik nedeniyle önemli bir oynaklık yaşamıştır.
• Ekonomik reformlara olan bağlılığa dair son güvenceler, uzun vadeli tezi desteklemektedir.
• HSBC, Türkiye’ye yönelik “ağırlığını artır” tavsiyesini koruyor ve altı “en iyi fikir” hisseyi vurgulamaktadır: Türk Hava Yolları, Akbank, BİM, Turkcell, Migros ve Torunlar.
• Yakın vadeli zorluklara rağmen, Türkiye hisse senetleri için temel uzun vadeli katalizörün, geleneksel ekonomik politikaya olan güçlü bağlılık olduğuna inanılmaktadır.
• Türkiye hisse senetleri için en büyük risk, döviz çıkışlarından kaynaklanan sürekli baskılardır.
• TCMB’nin temel öncelikleri, dolar talebini kontrol altına almak ve döviz istikrarını korumaktır.
• Yabancı yatırımcı pozisyonları yılbaşından bu yana artsa da, nispeten küçüktür ve bu da daha fazla çıkışın sınırlı olabileceğini göstermektedir.
• 14 Mart’a kadar, yılbaşından bugüne Türkiye hisse senetlerine 860 milyon USD giriş olmuştur, ancak 2024 boyunca 2,6 milyar USD çıkış yaşanmıştır.
• Türkiye’nin öz sermaye piyasasındaki yabancı sahipliği, 2020 öncesindeki %65 seviyesinden %37’ye düşmüştür.
• Türk bankaları, makroekonomik gelişmelerle yakından ilişkili oldukları ve yüksek yabancı pozisyonlarına sahip oldukları için, devam eden gelişmelerden en çok etkilenen sektör olarak görülmektedir.
• Bununla birlikte, bankaların yıl sonuna kadar faiz indirimlerinin gerçekleşmesiyle olumlu etkileneceği düşünülmektedir.
• Türkiye ekonomisinin temelleri sağlamdır ve 2025’in başındaki veriler, kurumsal kazançlara önemli bir destek sağlayacak şekilde ekonominin dirençli olduğunu göstermektedir.
• Yüksek enflasyon ortamında, Türk tüketicileri fiyat konusunda daha hassas hale geldikçe, temel tüketim malları ve indirimli perakendeciler iyi performans göstermektedir.
• Türkiye’de havacılık sektörü, güçlü büyüme görünümüyle öne çıkmaktadır.
• Ülke, 2024’teki 62,3 milyon ziyaretçiye kıyasla bu yıl 65 milyon ziyaretçi ağırlamayı beklemektedir.
• Türkiye, Ukrayna, Gazze, Lübnan ve Suriye gibi bölgelerdeki potansiyel yeniden yapılanma çabalarından faydalanabilecek stratejik bir konuma sahiptir.
• Savunma sektörü, AB’nin savunma bütçelerini artırma yönündeki önemli çabasından yararlanmaya hazırlanmaktadır. Aselsan tavsiye edilmektedir.
• Türk savunma ve havacılık ihracatı 2024’te %29 artarak 7,1 milyar USD’ye ulaşmıştır.

RAPORUN TAMAMI: 1743143694653

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 PERFORMANSLARI

Yayınlanma:

|

2024 YILINDA BANKACILIK SEKTÖRÜ NE YAPTI?

Bankacılık sektörü 2024 yıl sonu mali verileri incelendiğinde ilk dikkat çeken veri, Sektör 2023 yılına göre bilançoyu %39 büyütürken, Net Karlılık ortalamada sadece %6 büyütebildi. Yerli Özel Bankaların toplam karlılığı % 38 düşerken; Yabancı Bankalar %21, Kamu Bankaları %25 büyüttüğü görüldü. Buna rağmen Enflasyona göre realize edildiğinde gerçekte sektörün zarar ettiğini söylemek yanlış olmayacak.

Resim

SEKTÖRDE BİLANÇO BÜYÜMEYE DEVAM ETTİ

2023 sonunu 23,5 trilyon TL bilanço büyüklüğü ile kapatan Bankacılık Sektörü 2024 yılında %39 büyüme ile 32,6 trilyon TL hacme ulaştı. 2023 yılını 11,6 trilyon TL Kredi hacmi ise %37 büyüyerek 16 trilyon TL seviyesine ulaştı. Buna karşılık 192 milyar TL’lik Takipteki Alacaklar %53 büyüme ile 293 milyar TL hacmine ulaşmış durumda. Bu tutar içinde yıl içinde Varlık Yönetim Şirketlerine devir yapılan alacaklar düşünüldüğünde sektörün gerçek takip tutarı açıklananın üzerinde oldu. Sektör 2023 yılında Beklenen Zarar Karşılılarına 469 milyar TL ayırırken 2024 yılında %15 artışla 541 milyar TL hacmini aşmış durumda. Bankaların çoğu Ticari İşlemlerden Zarar ederken, özellikle Türev İşlemler buradaki zararı artırdı; bu alanda karlılığını artıran banka yok gibi…

2023 sonunu 14,8 milyar TL Mevduat hacmi ile kapatan sektör, 2024 yılında %27 büyüme ile 18,9 trilyon TL Mevduat hacmine ulaştı. Toplam Mevduatın %33,8’ine denk gelen 6,4 trilyon TL’lik kısmı ise vadesiz mevduattan oluştu. TL Mevduatın %16’sı vadesiz Mevduattan oluşurken Yabancı Mevduatta bu oran &60’ları geçmiş durumda. 2023 sonunda 2,1 trilyon TL olan Özkaynaklar da %35 artış ile 2,9 trilyon TL seviyesine yaklaşmış durumda.

DÖRT BÜYÜKLER NE YAPTI?

Kısa sektörel özetten sonra, değerlendirdiğimiz sektörün kamu bankaları dışında amiral gemileri konumdaki dört özel bankanın ( AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YAPI KREDİ )  2024 yıl sonu açıkladıkları ve KAP’a bildikleri faaliyet raporları; mali veriler ve bilanço dipnotlarına göre karşılaştırmalı verilerine yakından bakalım. Dört büyük bankanın 10,8 trilyon TL bilanço büyüklüğü ile sektörün aynı zamanda üçte bir hacmine sahip olması ile sektöre yön verme kapasitesine sahip; önemleri de buradan geliyor.

Değerlendirmeye alınan dört büyük banka 10,8 trilyon TL Aktif Büyüklüğü ile sektörün %33’ünü; 5,7 trilyon TL nakdi kredi hacmi ve 6,8 trilyon TL’lik mevduat hacmi ile sektörün %36’lik kısmını oluştururken; 209 milyar TL’lik Net Kar ile de sektör Net Karlılığının %32’ünü oluşturuyor. Hadi ana kalemlerden yola çıkarak dört büyüklerin 2024 yılı fotoğrafını çekelim:

AKTİF Büyüklükte İŞBANK farkı açarak liderliğe devam etti

Aktif büyüklükte dört büyükler ortalama %37 büyürken AKBANK son çeyrekteki atağı ile Aktif büyüklünü en fazla artıran banka oldu. İŞBANK ve GARANTİ BBVA %35 büyüme ile ortalama büyümenin altında kaldı. Aktif büyüklüğünü en fazla artıran banka ise 870 milyar TL ile İŞBANK oldu.

Dört büyükler arasında geçmiş yıllarda olduğu gibi İŞBANK Aktif Büyüklükte açık ara liderliği devam ediyor ve 3,3 trilyon TL büyüklüğü ulaşmış durumda. İŞBANK aynı zamanda dört büyüklerden 3 trilyon TL Aktif büyüklüğünü aşan ilk banka oldu. İŞBANK Aktif büyüklüğünü 870 milyar TL büyütürken en yakın rakibi olan Garanti BBBVA 2,6 trilyon TL Aktif Büyüklüğe sahip. AKBANK 2,5 trilyon TL Aktif büyüklüğe ulaştı. Dört büyükler arasında YAPI KREDİ 2,4 trilyon TL büyüklükte kaldı.

Toplam NAKDİ Kredilerde İŞBANK liderliğe devam etti

İŞBANK 1,6 trilyon TL’yi aşan brüt nakdi kredi hacmi ile ilk sıradaki yerini korudu. 2024 yıl sonunu GARANTİ BBVA 1,5 trilyon TL; YAPI KREDİ  ve AKBANK 1,2 trilyon TL Kredi hacmini aşmış durumda. GARANTİ BBVA son çeyrek atağı ile 496 milyar TL kredi artışı ile kredi hacmini en fazla artıran banka oldu.

GAYRİ NAKDİ Kredilerde İŞBANK son çeyrekte liderliği kaptı

Gayri Nakdi Kredilerde dört büyükler ortalama %39 büyürken %48 büyüme ile AKBANK önde yer alırken; GARANTİ BBVA ve İŞBANK %36 artışa rağmen ortalama büyümenin altında yer alan bankalar oldu.

GAYRİ NAKDİ Kredilerde ilk üç sırada yer alan bankalar arasında fark hızla kapanırken AKBANK yüksek büyüme artışına rağmen Rekabetin oldukça gerisinde kalmış durumda. Son yıllarda sıralamayı lider olarak kapatan İŞBANK 582,7 milyar TL hacim ile 3. Çeyrekte kaptırdığı liderlik koltuğuna tekrar oturdu. GARANTİ BBVA 547,1 milyar TL; YAPI KREDİ 544 milyar TL hacme ulaşırken; AKBANK 350 milyar TL hacim ile dört büyükler arasında acık ara gerilere düşmüş durumda.

İŞBANK 2 trilyon lira mevduatı aşan ilk özel banka oldu

Mevduatta dört büyükler ortalama %28 büyürken %32 büyüme ile GARANTİ BBVA en fazla büyüme sağlayan banka oldu. İŞBANK 465 milyar TL büyüme hacmi ile en fazla mevduat artışı yapan banka oldu. YAPI KREDİ %22 ile ortalama büyümenin altında yer alan bankalar oldu.

Net Faiz Gelirinde GARANTİ BBVA yeni lider oldu

2024 yılında TCMB’nin gösterge faizine paralel bankaların kredi ve mevduat faizlerindeki sert yükselme bankalar arasında Net Faiz Gelirinde de farkların açılmasına neden oldu. GARANTİ BBVA  25,5 milyar ve %34 artış ile en fazla artış performansı sergilerken; İŞBANK Net Faiz Gelirini artıramayan tek banka oldu.

 Net Ücret ve Komisyon Gelirlerinde GARANTİ BBVA liderliği aldı

2024 yılında GARANTİ BBVA 94 milyar TL Net Ücret Komisyon Geliri sağladı. İŞBANK 91 milyar TL Net getiri elde ederken; YAPI KREDİ 73 milyar TL; AKBANK 69 milyar TL net getiri sağladı.

Net Karlılıkta da GARANTİ BBVA fark yarattı

2024 yılında Net Karlılıkta Bankacılık sektörü %6 büyüdü. Buna karşılık dört büyüklerin ortalama karlılıkları 2023 yılına göre %29 düştü. Net Karlılığını 92,1 milyar TL’ye taşıyarak 2023’ün aynı dönemine göre artıran tek banka GARANTİ BBVA oldu. İŞBABK 45,5 milyar TL; AKBANK 42,3 milyar TL; YAPI KREDİ 29 milyar TL Net karlılıkta kaldı. Karlılıkta bankalar arası fark da ciddi şekilde ayrıştı.

Üst Yöneticilere Yapılan ödemeler

2024 yılında banka Üst Yöneticilere 640 milyon TL ödeme ile YAPI KREDİ en fazla ödeme yapan banka oldu. Garanti BBVA 624 milyon TL ile ikinci sırada yer alırken aynı zamanda üst yönetim ödemeleri %140 artış ile en fazla artış yapan banka oldu.  AKBANK 569 milyon TL ödeme yaparken; İŞBANK 276 milyon TL ödeme ile yüksek performansına rağmen üst yönetime en az ödeme yapan banka oldu. Bankaların gelen performansları ile Üst Yönetim ödemelerinin orantılı olmadığı dikkat çekti.

 Banka genel performansları

Liralaşma Stratejisi kapsamında, TCMB ve BDDK’ın eleştirilere neden olan sektörel düzenlemeler teker teker iptal edilip Rasyonel zemine oturtulmaya başlanırken, geçmiş dönemdeki düzenlemelerin olumsuz etkisi 2024 yılında sektörde kendini hissettiriyor.  Dört büyük bankanın 2024 yılında hacimsel büyüklükleri, gelişme performansları, piyasaya verdikleri destek, profesyonel yönetim yapısı, personel memnuniyeti, müşteri hizmet kalitesi, Dijitalleşme, gelen şikayetlere çözüm odaklı hızlı geri dönüşleri dikkate alındığında dört banka arasında bir sıralama yapılır ise en başarılı Banka İŞBANK ve GARANTİ BBVA olarak kendini göstermekte.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist    www.bankavitrini.com

*******************

MERAKLISINA EKLER:

Erol TAŞDELEN yazdı: AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2024 İLK ÇEYREK PERFORMANSLARI

Erol TAŞDELEN yazdı: BANKACILIK SEKTÖRÜ-2023

AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2022 İLK ÇEYREK CEO PERFORMANSLARI

AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2021 CEO PERFORMANSLARI

Bankaların Amiral Gemileri 2020’yi nasıl geçirdi?

 

Okumaya devam et

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

KATEGORİ

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

BORSA

KRIPTO PARA PİYASASI

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.bankavitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.