Connect with us

BANKA ANALİZLERİ

BANKACILIK SEKTÖRÜ 2022 YILIDAKİ KAR PATLAMASINA KARŞILIK PANİKTE

Yayınlanma:

|

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU – BDDK Bankacılık sektörü 2022 yılı mali verileri açıkladı. 2021’de 93 milyar TL Net Karlılık açıklayan sektör; 2022 sonunda karlılığını %366 artırarak 433 milyar TL Net Karlılık açıkladı.

2021 Aralık aylık bazda 17,6 milyar TL Net kar yapan sektör, 2022 Aralık ayında ise 2,5 kat artış ile 44,4 milyar TL Net Karlılığı yakaladı.

Bilanço büyümeye devam etti

2021 yıl sonunu 9,2 trilyon Aktif Büyüklük ile kapatan sektör 2022 yılında %56 büyüme ile 14,3 trilyon bilanço büyüklüğüne ulaştı. 2021 sonunda 4,9 trilyon TL olan Nakdi Krediler ise %55 artış ile 7,6 trilyon TL seviyesine yükselirken;  Takipteki Krediler 3 milyar TL artışla 163 milyar TL seviyesini korudu. Buna karşılık ön izleme, yakın izlemede, takip edilip; yapılandırılan kredilerden oluşan Sorunlu Krediler ise Haziran ayında 860 milyar TL’yi ( 46 milyar USD ) geçmesi Sektörün yumuşak karnı olarak kendini gösteriyor. 2022 yılında Beklenen Zarar Karşılıkları da 258 milyar TL’den 370 milyar TL’ye yükselirken son 1 ayda 25,5 milyar TL artmış durumda.

2021 sonunda 5,3 trilyon TL olan Mevduat toplamı da %67 artış ile 2022’de 8 Trilyon 862 milyar TL seviyesine ulaştı. Bankalarda bulunan Mevduatın %35,5’ine denk gelen 3,1 trilyon TL ise vadesiz mevduattan oluşuyor. Vadesiz oluşturulmasında her ne kadar Ekim sonuna doğru TCMB’nin uyarısı ile yapısı değişse de Ticari kredilerin %25-30’luk kısmının kredi vadesince vadesizde tutma koşulu sonucu kredilerden yaratılan mevduatın etkisi büyük oldu. Enflasyon ortamında bankalardaki mevduatın artması ise Türk Bankacılık sektörünün müşterilere dayatmasından ne kadarının oluşturulduğunun tespiti yönünde bir çalışma TCMB ve BDDK tarafından yapılmış değil.

Net Karlılık % 366 arttı

Bankacılık sektörü bilanço büyümesinden daha fazla karlılık artışı yaptı. 2021 yılında 265 milyar TL Net Faiz Gelir sağlayan sektör; 2022 yılında 764 milyar TL seviyesine ulaşarak %188 artış gerçekleştirdi. Bunda KKM hesaplarında faizlerin sabitlenmesinin önemli katkısı oldu. Zira, bankalardaki tasarruf mevduatlarının üçte biri KKM’ye dönerek  yıl sonunu kısmı düşüş ile 1 trilyon 385 milyar TL seviyesinde kapamış durumda. Bankaların elinde bulunan yüksek faiz ile alınan Devlet Tahvilleri ise faizlerin düşmesi nedeni ile karlılıkta önemli katkısı oldu. Bankalar 2021 yılında 160 milyar TL Faiz Dışı Gelir elde ederken; 2022 yılında bu gelirini %95 artırarak 312 milyar TL seviyesine yükseltti. Bunda kredi faizlerin düşmesi nedeni ile kredi koşullarında dış ticaret paketi, sigorta, masrafsızlık paketi gibi komisyon gelirleri artıracak koşulların krediye bağlanmasının da etkisi büyük oldu.

Kar artışına rağmen CEO’ların yüzleri gülmüyor

Bankacılık Sektöründeki bu Kar artışına rağmen; TCMB’nin BDDK’nın ani düzenlemeleri sonucu; Kredi alanının daralması, Kredi – Mevduat Karşılıklar şartlarının hızlı ve  sık sık değişmesi; Finans sektöründe Vergi oranının %20’den %25’e çıkması; Uzun Vadeli Tahvil almaya zorlanmaları ve ileride bu Tahvillerden zarar etme olasılığı; seçim sürecinde bankaların aktif kullanılacağı algısı girilmesi; Enflasyon muhasebesine geçilememesi; Sorunlu Kredi potansiyeli; BİST’de bankalar üzerinde spekülatif işlemler gibi nedenlerle yüksek gözüken karlılıklara rağmen yüzler gülmediği gibi; orta-uzun vadede yaşanan kaygılar daha sık  dile getirmeye başladılar. Diğer taraftan, sektörün çevirmesi gereken ciddi hacimde Sendikasyon Kredilerinin de maliyetleri artması, ana parayı dahi çevirememesi, sendikasyon çevirme oranlarının %60’lara kadar gerilemesi; bankalar üzerinde yeni stres merkezi oluşturmuş durumda.

Sektör Katılım Bankaları formatına sokuldu

Ticari Kredilerde Sektörün Katılım Bankası formatına sokulup sadece fatura karşılığı kredi kullandırılabilmesi “fatura kaosu” yaratırken; Ticari segment firmaların bankalara fatura sunamadıkları leasing taksiti, kredi geri ödemeleri, maaş ödemeleri için ana harcamalarda kredi kullanamaması reel piyasaları da tam anlamı ile germiş durumda. Kanun koyucu bu uygulamayı sadece Kamu bankalarında yapsaydı bu kadar tepki gelmezdi fakat tüm sektöre dayatması bankacıları da rahatsız etmiş durumda. Tüm çabalara karşı KKM dışında Dolarizasyonun önüne geçmek için yeni ürünler sunulamaması bunun yerine bankalar üzerinden Ticari Kredilere fren uygulamalar içine girmesi özellikle Sanayi firmalarında küçülme sürecini de beraberinde getirdi. Sanayide Enerji tüketimi azalırken, küçülme anlayışı ile birlikte işten çıkarmalar da başlamış durumda. Bankacılık üzerinden dolarizasyonun faturası Ticari Segment firmalara çıkarılırken, ithalatın %80’ni hammadde olan reel piyasada tam karşılığının olmaması da iş dünyasında huzursuzluk yaratmış durumda. Firmalara döviz almayın demek faaliyetinizi küçültün demekle eş anlamlı gelmekte. Ocak ayı sonunda Ticari Segment Kredi faizleri de %28-30 seviyesine yükselmiş durumda. İlk defa bu dönemde Rating Notu yüksek olan firmalar da kredi kullanmakta zorlanıyor. Bankacılık tarihinde ilk defa “Rating notu yüksek” diye kredi vermeme deneyimi yaşıyor. Zira, ekonomi kurmaylar açıklanan yeni KGF Paketinde dahi Rating notu yüksek firmaların desteklenmemesi reel piyasa şaşkınlıkla karşıladı. Bu kararlarla finansal yönetimi iyi yapan firmalar da cezalandırılmış oldu. Sorunlar kar topu gibi büyüyerek kontrol edilemez noktaya doğru giderken reel piyasalarda yıkıcı etkiler başlamış durumda!

Erol TAŞDELEN – Bankacılık Uzmanı, Ekonomist   www.bankavitrini.com

Konu ile ilgili yazılar: 

TİCARİ KREDİLERDE FATURA KAOSU – BankaVitrini

BANKALARDA KOBİ DIŞI TİCARİ KREDİLER NİÇİN DURDU? – BankaVitrini

TİCARİ YASAKLAR FİRMALARI ‘ŞAK’ DİYE DURDURABİLİR – BankaVitrini

TEKSTİLDE ÇİN KABUSU – BankaVitrini

YANLIŞ KARARLAR YATIRIMCIYI VURDU – BankaVitrini

BANKALARDA ‘KREDİ BLOKELİ KREDİ’ DÖNEMİ BAŞLADI – BankaVitrini

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

ALAATTİN AKTAŞ: Bakalım bankalar bu yükü ne kadar taşıyabilecek!

✔ Bankalar giderek daha da kıskaca alınıyor. Paranın maliyeti artıyor, o parayı kullanma alanları kısıtlanıyor. Bakalım ilk çeyrek bilançoları nasıl gelecek?

✔ Enflasyonun yarısı kadar olan kredi faizi şimdi mevduat faizinin de altına indi. Çok iyi değil mi; ama önce bu krediyi bulmanız ve alabilmeniz gerekiyor!

Yayınlanma:

|

Yazan:

Bankaların ortalama faiz maliyetini hesaplamak pek kolay değil. Bir kere yalnızca mevduata ödenen faize bakmak yetmez. Kaldı ki mevduatın vade dağılımı bankadan bankaya değişir, bu yüzden ortalama maliyet de değişir. Dolayısıyla her bankanın durumu farklılık gösterir.

Tüm bankacılık sistemi için tahmin yürütmek ise daha kolay. Bankalardaki mevduatın ortalama vadesi belli, hangi vadeye ne kadar faiz verildiği belli. Bu şekilde yapılan hesaplamaya göre mevduatın bankalara ortalama maliyeti yüzde 17 dolayında. Bu hesaplamayı yaparken vadesiz mevduata hiç faiz uygulanmadığını varsayıyoruz.

Ancak bankaların başka kaynakları da var tabii ki…

Örneğin kur korumalı mevduat. Bu mevduatın faizi çok daha düşük; mevcut durumda TL cinsinden açılan KKM için en fazla yüzde 11.50. DTH dönüşümlülerde daha yüksek.

Mevduat dışında kaynaklar da var. Merkez Bankası’ndan kullanılan kaynak gibi… Diğer borçlanma araçları gibi…

Üç ay vadeliyi gösterge alırsak…

Toplam mevduat içinde en büyük pay üç aya kadar vadeli mevduatta. Üç aya kadar vadeli diyoruz ama buradaki vade de daha çok 32 gün.

Tüm bankalar ortalamasında üç aya kadar vadeli mevduata 2021 başından 10 Mart’a kadar uygulanan faizin haftalık seyri ile yine tüm bankalar ortalamasında ihtiyaç, taşıt ve konut kredisi ortalama faizini gösteren tüketici kredisi faizini çıkardık. Nasıl bir seyir olduğu grafikte yer alıyor.
Bu yılın mart ayına kadar kredi faizi mevduat faizinin üstünde. Martta ise iki faiz yer değiştirmiş; artık mevduat faizi kredi faizinden daha fazla.

Bir kez daha vurgulamak gerek. Üç aya kadar vadeli mevduatın 10 Mart itibarıyla yüzde 27.83 olan faizi, aynı tarihte yüzde 24.82 düzeyinde bulunan tüketici kredisi faizinin üstünde ama bu yanıltmasın. Bankaların ortalama faiz maliyeti çok daha düşük; tüm vadelerin ortalamasını yazdım, yüzde 17. Bu iki faizi bir fikir vermesi için grafiğe döktük.

Bankalar zorlanırsa…

Girişte de belirttim; bankaların ortalama maliyetini hesaplamak mümkün değil. Hele hele banka bazında hiç mümkün değil. Ancak gidişatı herkes görüyor.

Bir yandan paranın maliyeti artıyor.

Bu para zorunlu olarak düşük getirili kamu kağıtlarına yatırılıyor. Yetmezmiş gibi kredi faizlerini baskılayacak adımlar atılıyor. Yani sonuçta para pahalanıyor ama o para giderek daha düşük getiri sağlayabilecek şekilde kullanılmak zorunda kalınıyor.

Bu nereye kadar sürdürülebilecek?

Paranın paçal maliyeti ile kredi faizi arasındaki farkın giderek daralması bankalar için hiç de hoş bir senaryoya işaret etmez. Hiç kimse herhangi bir ticari işletmenin zor durumda kalmasıyla bankaları aynı kefeye koymasın. Türkiye bunu yıllar önce yaşadı, çok ağır bedeller ödendi ve bunların tekrarı yaşanmasın diye çok radikal önlemler alındı.

Bankaların elindeki paraya adeta el koymanın, o parayı belli alanlara zorunlu olarak kanalize etmenin ve kredi faizini baskılamanın sisteme nasıl bir yük bindirdiği ve bunun sonuçları ilk çeyrek bilançolarında kendini gösterecek.

100 bin liraya sıfır Mercedes, ama araba yok ki!

Mevduat ve kredi faizindeki son oranlar adeta “Kredi al, mevduata yatır ve para kazan” diyor.
Ama “ufak” bir sorun var!

Krediyi bulabilirsen!

Mercedes’in en son model, en donanımlı otomobili Türkiye’de örneğin 100 bin liraya satılacak, böyle bir karar alınmış. Şahane değil mi! Şahane de, bir şartla; o otomobili bulup alırsanız! Türkiye’ye ayda yalnızca bir otomobil geliyorsa sizce kim alabilir o otomobili!

Kredi faizi düşük. Bu da şahane! Enflasyon yüzde 55’ler dolayındayken bu faiz tabii ki şahane!
Ama krediyi bulabilene…

Bankaların kredi faizini böylesine aşağı çekmesinin nedeni de malum. Kredi faizini düşürmeyen banka ekonomik yönden dayak yiyor da ondan. Öyle kısıtlayıcı önlemler getiriliyor ki banka da kredi kullandırmamak için bin dereden su getirtiyor. Suyu getirebilen parayı götürüyor, getiremeyen “Faiz ne kadar düşük” diye avunuyor.

Siyasetçi de “Bakın kredi faizini nerelere indirdik” diye övünüyor. Oysa kredi, 100 bin liraya satılan Mercedes gibi!

Kaynak transferinin dik âlâsı!

Ekonomide emir demiri kesmiyor. Ama olsun, biz keseceğini zannediyoruz. Öyle zannettiğimiz için de neredeyse her gün tuhaf bir karara imza atıyoruz. Bir tarafı bozunca diğer taraf da bozuluyor. Bu sefer onu düzeltelim derken başka bir falso!

Oysa ekonomide su akıp yolunu buluyor. Dere yatağına bina yapınca doğa nasıl bildiğini okuyor ve yıkıp geçiyorsa, ekonomide de aslında aynısı oluyor, görebilene!

Ama bu söylediklerim “Ne yapsınlar, bu kadar biliyorlar” diye geçiştirilebilecek kadar basit değil! Bazı “hatalar” var ki ne sonuç doğuracağı biline biline yapılıyor.

Örneğin enflasyonun yüzde 55’lerde gezdiği bir dönemde, ki o da düşmüş hali, kredi faizini bu oranın yarısına, hatta daha aşağıya indirme çabasının anlamı ne? Sorsanız verilecek yanıt belli; fiyatlar üstündeki baskıyı kırmak, maliyetleri aşağı çekmek. Ne kadar iyi niyetli bir yaklaşım!
İyi güzel de, enfl asyon dediğimiz ne; herhangi bir mal ya da hizmeti üretenlerin satış fiyatındaki artış. Satış fiyatını yüzde 55 dolayında artırmış olanlara yüzde 20-25 maliyetle para kullandırmak “biraz” servet transferi olmuyor mu?

Oluyor değil mi!

Peki bu transfer kimden kime?

Tasarruf eden, edebilen, “yarın ne olur ne olmaz” diye köşeye üç beş kuruş atan vatandaştan… Onların mevduatına verilen çok düşük faizden…

Başka bir kaynak daha var; kamu… Merkez Bankası bankaları sürekli düşürülen ve enflasyonun çok çok altına çekilen faizle fonlarken bu para dönüp dolaşıp kredi kullanana kaynak olmuyor mu?

Ekonomim

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

BANKALARIN NET KARLILIĞI 10 AYDA % 409 ARTTI

Yayınlanma:

|

BANKACILIK DÜZENLEME VE DENETLEME KURUMU – BDDK Bankacılık sektörü 2022 Ekim ayı mali verileri açıkladı. 2021 Ekim ayında 66 milyar TL Net Karlılık açıklayan sektör; 2022 Ekim’de karlılığını %409 artırarak 336 milyar TL Net Karlılık açıkladı.

2021 Ekim aylık bazda 9,1 milyar TL Net kar yapan sektör, 2022 Ekim ayında ise 5 kat artış ile 49,5 milyar TL Net Karlılığı yakaladı.

Bilanço büyümeye devam etti

2021 yıl sonunu 9,2 trilyon Aktif Büyüklük ile kapatan sektör yılın on ayında %46 büyüme ile 13,4 trilyon bilanço büyüklüğüne ulaştı. 2021 sonunda 4,9 trilyon TL olan Nakdi Krediler ise %44 artış ile 7 trilyon TL seviyesine yükselirken;  Takipteki Krediler 1 milyar TL artışla 161 milyar TL seviyesini korudu. Buna karşılık ön izleme, yakın izlemede, takip edilip; yapılandırılan kredilerden oluşan Sorunlu Krediler ise Haziran ayında 860 milyar TL’yi ( 46 milyar USD ) geçmesi Sektörün yumuşak karnı olarak kendini gösteriyor. 2022 ilk on ayında Beklenen Zarar Karşılıkları da 258 milyar TL’den 333 milyar TL’ye yükselirken son 1 ayda 10 milyar TL artmış durumda.

2021 sonunda 5,3 trilyon TL olan Mevduat toplamı da %57 artış ile 2022’de 8 Trilyon 347 milyar TL seviyesine ulaştı. Bankalarda bulunan Mevduatın %35’ine denk gelen 2,9 trilyon TL ise vadesiz mevduattan oluşuyor. Vadesiz oluşturulmasında her ne kadar Ekim sonuna doğru TCMB’nin uyarısı ile azalsa da Ticari kredilerin %25-30’luk kısmının kredi vadesince vadesizde tutma koşulu konmasının etkisi büyük oldu.

Karlılık % 409 arttı

Bankacılık sektörü bilanço büyümesinden daha fazla karlılık artışı yaptı. 2021 ilk on ayında 184 milyar TL Net Faiz Gelir sağlayan sektör; 2022 yılında 572 milyar TL seviyesine ulaşarak %211 artış gerçekleştirdi. Bunda KKM hesaplarında faizlerin sabitlenmesinin önemli katkısı oldu. Zira, bankalardaki tasarruf mevduatlarının üçte biri KKM’ye dönerek  Ekim sonunda 1 trilyon 735 milyar TL seviyesine ulaşmış durumda. Bankaların elinde bulunan yüksek faiz ile alınan Devlet Tahvilleri ise faizlerin düşmesi nedeni ile karlılıkta önemli katkısı oldu. Bankalar 2021 ilk on ayında 126 milyar TL Faiz Dışı Gelir elde ederken; 2022 aynı dönemde bu gelirini %94 artırarak 244 milyar TL seviyesine yükseltti. Bunda kredi faizlerin düşmesi nedeni ile kredi koşullarında dış ticaret paketi, sigorta, masrafsızlık paketi gibi komisyon gelirleri artıracak koşulların krediye bağlanmasının da etkisi büyük oldu.

Kar artışına rağmen CEO’ların yüzleri gülmüyor

Bankacılık Sektöründeki bu kar artışına rağmen; TCMB’nin BDDK’nın ani düzenlemeleri sonucu; Kredi alanının daralması, Kredi – Mevduat Karşılıklar şartlarının hızlı ve  sık sık değişmesi; Finans sektöründe Vergi oranının %20’den %25’e çıkması; Uzun Vadeli Tahvil almaya zorlanmaları ve ileride bu Tahvillerden zarar etme olasılığı; seçim sürecinde bankaların aktif kullanılacağı algısı girilmesi; Enflasyon muhasebesine geçilememesi; Sorunlu Kredi potansiyeli; BİST’de bankalar üzerinde spekülatif işlemler gibi nedenlerle yüksek gözüken karlılıklara rağmen yüzler gülmediği gibi; orta-uzun vadede yaşanan kaygılar daha sık  dile getirmeye başladılar. Diğer taraftan, sektörün son çeyrekte çevirmesi gereken ciddi hacimde Sendikasyon Kredilerinin de maliyetleri artması, ana parayı dahi çevirememesi, sendikasyon çevirme oranlarının %60’lara kadar gerilemesi; bankalar üzerinde yeni stres merkezi oluşturmuş durumda.

Erol TAŞDELEN – Bankacılık Uzmanı, Ekonomist

Okumaya devam et

BANKA ANALİZLERİ

YILIN İLK YARISINDA İŞBANK RAKİPSİZ LİDER AKBANK SONUNCU SIRADAN KURTULAMIYOR

Erol TAŞDELEN her çeyrek olduğu gibi “DÖRT BÜYÜKLER” olarak bilinen Kamu Bankaları dışında sektörün amiral gemileri olan İŞBANK, GARANTİ BBVA, YAPI KREDİ ve AKBANK’ı mercek altına aldı. Bu bankaların yılın ilk yarı performans gelişmelerini inceledi. Son yıllarda olduğu gibi İŞBANK lider konumunu korurken; ana ürünlerde AKBANK dördüncü sıraya yerleşti ve rekabetin gerisine düştü. Son yıllarda çıkan sonuçlar uzun yıllar yönetimde olan AKBANK Üst Yönetim koltuklarını da sallanmaya başladığının göstergesi niteliğinde. AKBANK mevcut yönetici kadronun yola çıkarken kullandıkları “Lider Banka” hedefinin oldukça gerisinde kaldığı görülüyor. GARANTİ BBVA ve YAPI KREDİ Üst Yönetim değişikliğinin meyvelerini almaya başladı.

Yayınlanma:

|

DÖRT BÜYÜKLER diye bilinen İŞBANK, GARANTİ BBVA, YAPI KREDİ ve AKBANK aynı zamanda sektörün Kamu bankaları dışında piyasa stratejisini belirleyen ana bankalar. 2022 yılı bankacılık sektörü açısında çok sıkıntılı başladı. Zira, Kur Korumalı Hesaplar; İhracat Bedellerinin önce %25’i sonra %40’ının Merkez Bankasına satışı; Dövizli çeklerin döviz olarak ödeme yasağı; Ticari Kredilerde artan ve sık sık değişen karşılıklar; Müşterilere FX ekranlarının kapatılması; Dövizli işlemlerin 10:00-16:00 arası yapılmaya başlanması, Bankalara Döviz talebini kısıcı baskıların artması; beklenmeyen ve ani uygulama değişikliklerinin yürürlüğe girmesi sektöre hareketli günler yaşatıyor. Bir taraftan sektöre %20 olan kurumsal gelir verginin %25’e çıkarılması; diğer taraftan enflasyon muhasebesinin 2023’e ertelenmesi; belirsizliği de beraberinde getirirken enflasyon oranlarının üç haneye doğru gidişi sektördeki kar artış sevincini de boğmuş durumda.

2022 İLK YARISINDA BANKACILIK SEKTÖRÜ NE YAPTI?

Bankacılık sektörü 2022 ilk yarısında büyümeye devam etti. 2021 sonundaki 9,2 trilyon TL’lik Aktiflerini 2022 ilk yarısında %27 büyüterek 11,7 trilyon TL üzerine çıkarmayı başardı. Sektör 4,9 trilyon TL olan Nakdi Kredilerini %28 büyüterek 6,2 trilyona taşırken; 160 milyar TL’lik Kredi Takip oranını da 161 milyar TL seviyesine yükseldi. İlk çeyrekte takip  hacmi 163 milyar TL idi. Yakın izlemedeki kredi miktarı önceki yıla göre yüzde 43 artarak 596 milyar TL oldu.  Yapılandırılan krediler ile birlikte sektöre Sorunlu Kredi hacminin 757 milyar TL seviyesine yükselmesi ise sektör açısından ciddi tehdit olarak ortada duruyor. Zira, yüzdürülen krediler hariç toplam nakdi kredilerin %12’lik kısmı aslında sorunlu kredi statüsünde. 258 milyar TL olan Beklenen Zarar Karşılıklarının 284 milyar TL seviyesine çıktı. Kısaca Bankacılık sektöründe herkes karlılığı konuşuyor ama detaylarda ciddi sorunları var.

Sektör 5,3 trilyon TL olan Mevduatını 6,7 trilyon TL seviyesine çıkarırken; Vadesiz Mevduat ortalamasını da %37 seviyesine kadar çıkardı. 2021 ilk yarısında 33,8 milyar TL Net Karlılık yakalayan sektör 2022 ilk yarısında %400 artış ile 169,1 milyar TL Net Karlılığı yakaladı. Sektör 2021 yılında yıllık 92,9 milyar TL Net kar yaptığı dikkate alındığında kar artışı beklenenin üzerinde yer aldı. Kar artışında Devlet Tahvillerinin getiri katsayısı yüksek oldu. Sektör 2021 ilk yarısında  21 milyar TL Net Kambiyo Zararı yaparken; 2022 ilk yarısında 32,1 milyar TL Net Kambiyo karlılığı sağladı. Kamu banka karlarının artmasında ciddi destek verdi. KKM hesaplarında mevduat faizin sabitlenmesi sürecinden en fazla karlı çıkan bankalar oldu. Zira, KKM hesap faizleri sabitlenmese faiz oranları en az %10 daha fazla olacaktı ki KKM hesaplar 1,3 trilyon TL’ye yaklaşmış durumda ve toplam ticari ve gerçek kişilere ait vadeli mevduatın üçte birine yaklaşmış durumda. Kamu otoritesi KKM hesaplarında faizi sabitlemekle bankalara aylık 10 milyar TL sadece bu şekilde kar desteği vermiş oldu. Ama görünen o ki kamu ile bankalar arasındaki cicim ayları sonuna gelmek üzere. Özellikler KKM’lere ana geliri vergiler olan Hazineden ödenen kur farkına Ekonomistlerden ve Vergi Uzmanlarından ciddi eleştiriler var.

DÖRT BÜYÜKLER NE YAPTI?

Kısa özetten sonra bu değerlendirdiğimiz sektörün kamu bankaları dışında amiral gemileri konumdaki dört bankanın ( AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YAPI KREDİ )  2022 ilk yarıda  açıkladıkları ve KAP’a bildikleri faaliyet raporları; mali veriler ve bilanço dipnotlarına göre karşılaştırmalı verilerine yakından bakalım.

Değerlendirmeye alınan dört büyük banka yılın ilk yarısında 4 trilyon TL’ye yakın Aktif Büyüklüğü ile sektörün %34’lük; 2,2 trilyon TL nakdi kredi hacmi ile sektörün %35’lik kısmını; 2,5 trilyon TL’lik mevduat hacmi ile sektörün %36’lık kısmını oluştururken 84,4 milyar TL’lik Net Kar ile sektör Net Karlılığının %50’lük kısmını oluşturuyor. Önemleri de buradan geliyor.

 AKTİF BÜYÜKLÜKTE İŞBANK açık ara lider

2022 ilk yarısında dört büyükler arasında geçmiş yıllarda olduğu gibi İŞBANK Aktif Büyüklükte açık ara liderliği devam ediyor ve 1 trilyon 145 milyar TL büyüklüğe ulaşmış durumda. İŞBANK Aktif büyüklüğünü 219 milyar TL büyütürken en yakın rakibi olan Garanti Bankası 981 milyar TL Aktif Büyüklüğe sahip. YAPI KREDİ BANKASI 930 milyar TL Aktif büyüklüğe ulaşırken; dört büyükler arasında 922 milyar TL büyüklük ile AKBANK geçmiş yıllardaki dördüncü sıradaki yerinden kurtulamadı.  Genel Müdür Hakan BİNBAŞGİL üst yönetime bunu çeşitli mazeretler ile sunsa da bankada ciddi büyüme sorunu olduğu açık; sık sık banka içi seferberlik başlatılsa da rekabetin gerisinde kalmış durumda.

Toplam Nakdi Kredilerde İŞBANK liderliğe devam etti

İŞBANK 652 milyar TL’yi aşan nakdi kredi hacmi ile ilk sıradaki yerini korurken; 2022 ilk yarısında GARANTİ BBVA 553 milyar TL; YAPI KREDİ 512 milyar TL Kredi hacmine ulaşmış durumda. Dört büyükler arasında en az nakdi kredi hacmine sahip banka ise 466 milyar TL ile AKBANK oldu.

GAYRİ NAKDİ Kredilerde İŞBANK liderliğini korudu

GAYRİ NAKDİ Kredilerde bankalar arasında fark çok fazla. Son yıllarda olduğu gibi İŞBANK ulaştığı 223 milyar TL hacim ile liderliğini korurken; YAPI KREDİ 57,6 milyar TL’lik artış ile en yüksek artış hacmine ulaştı ve İŞBANK ile arayı kapatarak 518 milyar TL hacim ulaştı. GARANTİ BBVA 173 milyar TL hacme ulaşmasına rağmen  öndeki rakiplerden uzak kalırken; AKBANK 121 milyar TL’lik hacmi iler rekabetin oldukça gerisinde kalmış durumda. Gayri Nakdi Kredilerin önemli bir kısmının Teminat Mektubu ve Akreditif Krediler olduğu dikkate alındığında Dış Ticaret işlemlerinde de rekabetten uzak kalmış durumda. Zira, AKREDİTİF Kredilerde İŞBANK 59,8 milyar TL; YAPI ve KREDİ 33,8 milyar TL; GARANTİ BBVA 32,1 milyar TL hacme sahipken AKBANK’ta hacmi sadece 20,5 milyar TL düzeyinde ve rekabetin oldukça gerisinde kalmış durumda.

MEVDUAT sıralamada İŞBANK arayı açmaya devam etti

Dört büyüklerin Mevduat hacim sıralamasında 737 milyar TL hacmi geçen İŞBANK ilk sıradaki yerini korudu. GARANTİ BBVA 658 milyar TL Mevduat hacmine ulaşırken; AKBANK 581 milyar TL ile üçüncü sırada yer aldı. YAPI KREDİ mevduat hacmi ise 497 milyar TL hacme ulaştı. AKBANK Hacimsel ve yüzdesel gelişimde en fazla artış gösteren banka oldu.

 Net Karlılıkta da İŞBANK lider

2022 yılı bankacılık sektöründe tarihinde görülmemiş kar rekorları ile geçiyor. Fakat enflasyon oranındaki yükseliş ve TL’deki değer kaybı dikkate alındığında bilançodaki rakamlardan fazla memnun oldukları söylenemez.

Net Karlılıkta 2021 ilk yarısında 4 milyar 49 milyon TL kar yapan İŞBANK 2022 ilk yarısında 22 milyar 972 milyon Net karlılık ile en fazla kar yapan ve en fazla kar artışı yapan banka oldu. Geçmiş yıllarda sürekli en karlı banka olan GARANTİ BBVA 21 milyar 96 milyon TL Net Karlılık ile üçüncü sırada yer aldı. AKBANK 21 milyar 157 milyon TL kar ederken; YAPI KREDİ 19 milyar 180 milyon TL kar yaptı. 2022 ilk yarısında karlılığını en fazla artıran banak ise İŞBANK oldu.

AKBANK Üst Yönetim Giderlerinde lider

Dört banka içinde yılın ilk yarısında Üst Yönetime 83 milyon TL ile AKBANK en fazla ödeme yapan banka oldu. AKBANK üst yönetim giderleri de geçmiş yıl aynı döneme göre %65 artış gösterdi. GARANTİ BBVA 62,2 milyon TL ödeme yaptı. İŞBANK 50,7 milyon TL ödeme yaparken; YAPI KREDİ rekabete göre düşük kalarak 23,2 milyon TL ödeme yaparken aynı zamanda üst yönetim giderlerinde tasarruf yaparak  %12’lik kesinti yapan tek banka oldu. Banka üst yönetim ödemeleri son yıllarda özellikle BDDK’nın da yakından takip ettiği giderler içinde yer aldığı biliniyor.

Banka genel performansları

Dört büyük bankanın yıl içindeki hacimsel büyüklükleri, hacimsel gelişme performansları, profesyonel yönetim yapısı, İK Yönetim stratejisi, personel memnuniyeti, müşteri hizmet kalitesi, gelen şikayetlere çözüm odaklı hızlı geri dönüşleri dikkate alındığında dört banka arasında bir sıralama yapılır ise en başarılı Banka İŞBANK, sonra sırası ile GARANTİ BBVA, YAPI KREDİ ve AKBANK olarak kendini göstermekte.

Özellikle AKBANK’ın genel sıralamada son yıllarda dördüncü sıra yer alması banka üst yönetiminde kan değişikliği beklentisinin artmasına neden oluyor. Zira, Hakan BİNBAŞGİL liderliğindeki üst yönetim özellikle son 5 yılda beklentilerin altında performans göstererek rekabetin oldukça gerisine düşmüş durumda. Mevcut yönetim 1000 şube ve “dört büyüklerden ilk sıraya alan lider banka” parolası ile yola çıkarken 2022’de gelinen noktada hedeflerin oldukça gerisinde kalmış durumda.  Yılın kalan süresinde üst yönetimin aldığı aksiyon planların beklenen sonucu verip vermeyeceği, üst yönetimin bankacılık kariyerini de belirlemiş olacak. Son 5 yılda YAPI KREDİ ve GARANTİ BBVA Üst yönetimde ciddi değişikliğine gitmiş; İŞBANK Genel Müdür değişikliğine gitmiş ve bu değişiklikler bankaların dinamik yapısını artırırken AKBANK bu değişimde yeni sürece eski kadro ile girmeyi tercih etmişti. AKBANK geçmiş yıllarda Üst Yönetimden kilit yöneticilerin önemli bir kısmını rekabete kaptırmaya da engel olamamıştı. AKBANK aynı zamanda eski İK Yöneticisini Bireyselden sorumlu GMY yapma gibi stratejik hatalar yapan banka olarak da dikkat çekmekte; üst yönetimde deneyim ve liyakatın sorgulandığı banka konumuna gelmiş durumda. Bu nedenle çıkan rakamsal sonuçlar da uzmanları şaşırtmamakta.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist    www.banakvitrini.com

AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2022 İLK ÇEYREK CEO PERFORMANSLARI – BankaVitrini

AKBANK, GARANTİ BBVA, İŞBANK, YKB 2021 CEO PERFORMANSLARI – BankaVitrini

Banka CEO’larının 2020 ilk yarı Performansı – BankaVitrini

 

Okumaya devam et

KATEGORİLER

ALTIN – DÖVİZ

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www paravitrini com © "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKAVİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKAVİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 - Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.