Connect with us

Erol Taşdelen

PİYASALARDA VADELİ SATIŞLAR BİTTİ!

Yayınlanma:

|

Döviz kurlarındaki belirsizlik Piyasalarda vadeli satışları bitirme noktasına getirdi. TL’deki değer kaybı döviz girdisi olup TL satış yapan tüm sektörleri olumsuz etkilemeye devam ediyor. Nerede ise etkilenmeyen sektör kalmadı. TL değer kaybının sürmesi döviz kredisi olan firmaların vadesinden önce döviz almaya iterken özellikle İthalat yapan firmalar da döviz pozisyonlarını erken kapamaya başlaması TL’nin yabancı paralar karşısında değerini iyice düşürmeye başladı. “Döviz kuru yükseldikçe TL’ye dönüş olur, dolarizasyon biter” teorisi de çökmüş durumda. ” Mahfi Eğilmez bu teorinin çöküşünü paylaşımı ile desteklemiş oldu.

Bu resim için alternatif metin açıklaması yok

Rekabetçi kur” söylemine ise belli bir süre sonra hammadde stokları bitip ithal hammadde ürün girdilerindeki maliyetler arttığı için cazibesini kaybedeceğinden beklenen etkiyi orta uzun vadede göstermediği de ortaya çıkacaktır. Zira, son yıllardaki belirsizlik çoğu imalatçıyı en fazla üç ay hammadde stok taşır hale getirmişti.

Ana sektörlere baktığımızda TL değer kaybının özellikle vadeli satışları kitleme noktasına getirdiğini görüyoruz :

Tekstil Sektörü

Tekstil sektörü hammadde fiyatları dövize endeksli durumda. Sektörde akrilik -polyester iplik ağırlıklı kullanıldığı, bunların da ana hammaddesi ithalata bağlı, sektörü döviz kurlarındaki oynaklık direkt etkiliyor. Son aylardaki USD/EURO paritesindeki oynaklık da imalatçılara ek yük getirmiş durumda. Zira USD mal alıp EURO ihracat yapan firmalar paritenin düşmesinden olumsuz etkileniyor. Tekstilde hammadde alımlarında satıcı kur farkını yansıtıyor. Bu nedenle tekstilde sektöründe mal alım satımda peşin satışa döndüğü gibi emtia fiyat artışları da devam ediyor. Hazır Giyim imalatçıları 2022 Mayıs ayına kadar maliyetlerinin %70 artacağını açıkladı. Vadeli satışlarda TL çekler durma noktasına gelmiş durumda. Vadeli satış yapanlar döviz çeklerine dönerken vade farkı artmış durumda.

Otomotiv Sektörü

Otomotiv sektörde fiyatlar döviz kuru üzerinden satışlar yapılıyor. Bazı modeller imalattaki daralmadan dolayı piyasada bitmiş durumda. Satıcılar önceden alım / satım sözleşmesi yapıp araç teslim kurlarının geçerli olduğunu sözleşmelerine eklemiş durumda.

İnşaat Sektörü

İnşaat sektöründe de Emtia fiyatları kontrolden çıkma noktasına geldi. Önceden inşaat malzemeleri alınmadı ise “inşaat aşamasından” maliyetlerdeki belirsizlik nedeni ile satışlar durma noktasına geldi. İleride teslim edilecek konutlar için döviz sözleşmeleri gündeme gelmeye başladı.

Gıda sektörü

Gıda sektörü de döviz kurundaki belirsizlikten nasibini alanlardan oldu. Zira bir çok gıda ürünü ithal olması toptancılar üzerindeki kur baskısını artırmış durumda. Zincir Mağazalar Derneği Başkanı Tınastepe, “zam aralığı 1 aya kadar indi, imkanınız varsa şimdi alın” açıklaması yapmak zorunda kaldı.

Kimya – Plastik Sektörü

Kimya sektörü zaten ağırlıklı peşin çalışan bir sektördü. Döviz üzerinden vadeli almak isteyenlere aylık %2’lere kadar vade farkı konduğundan vadeli satışlar nerede ise yok. Son yılarda Petrol fiyatlarındaki düşüş sektörde olumlu karşılansa da yan ürünlerdeki ve sabit maliyetlerdeki artış sektördeki maliyetleri artırmış durumda. Son aylarda navlun maliyetlerinin artması, nakliyede gecikmeler de eklenince bazı kimyasal ürünlerde piyasada tedarikte zorluk çekmeye başladı.

Cam sektörü

Hammadde fiyatlarındaki artışın olumsuz etkilediği sektörlerden biri de cam sektörü oldu. Üzerine hammadde tedarikinde yaşanan sıkıntı da sektörü zora sokmuş durumda. Hammadde olarak kullanılan başta silis kum ve imalatta kullanılan yan hammaddeler ağırlıklı ithal olduğundan maliyetler artmış durumda. Cam ambalaj kullanan su, meyve suyu, soda-maden suyu- asitli içecek gibi sektörlere de ek maliyet getirmiş durumda.

Kağıt sektörü

Kağıt sektörü son yıllarda ithalata dönmenin sıkıntısını pandemi sürecinde en fazla hisseden sektörlerden oldu. Yurt içindeki başta SEKA olmak üzere fabrikaların kapanması nedeni ile sektör tam anlamı ile ithal bağımlı hale gelmesi nedeni ile kur dalgalanmalarından en fazla etkilenen sektörlerin başından oldu. İthalatçılar maliyet kontrolünde zorlanırken sektör peşine dönmüş durumda. A4 ebat bir top kağıt 25 lira satılır hale geldi.

Turizm Sektörü

Pandemi döneminde olumsuz etkilenen sektörlerin başında Turizm geldi. Otel sahipleri erken rezervasyonda fiyat vermekte zorlanır halde. Zira 2022 için elektrik, işçilik, gıda gibi sabit maliyetleri hesaplamakta zorluk çekiyorlar. Bazı büyük oteller TL fiyat vermemeyi tercih ediyor.

İlaç sektörü

Başta şurup, antibiyotik grubu olmak üzere 650 çeşit ilaçların piyasada bulunamaması yönünde şikayetler artmış durumda. Vatandaş muhatap olduğu Eczacıları suçlasa da asıl sorun tedarik ve ödeme sistemindeki tıkanıklıklardan kaynaklanıyor. Pandemi sürecinde başta ABD firmaları Türkiye’den tahsilat yapmakta zorlandıkları yönünde haberler medyaya düşmüştü. Benzer sorunların devam ettiği bilgisi artık gizlenmiyor. Toptancılar da ilaçların döviz ile alındığını buradaki kur maliyetini aynı hızla ilaçlara yansıtamamaktan şikayetçi.

Listeyi uzatmak mümkün ama özetle; TL’nin değer kaybı ve oynaklık belirsizliği artırırken, orta uzun vadede firmaların maliyet hesaplamalarını da imkansız hale getirmiş durumda. Bundan korunmak için çoğu sektör refleks göstererek peşin satışa geçti. Satışlarda 3-6 ay vade tamamen bitmek üzere. Maksimum vade aylık şekline dönerken, vade farkları da anormal derecede artmış durumda. Fiyatlar haftalık, günlük belirlenir hale gelmiş durumda. Bu durum sürdürülebilir olmadığı gibi uzaması halinde piyasayı daha da daraltacak bir durum ortaya çıkaracaktır. Vadelerin kısalması likit sıkıntısı çeken firmaları zor duruma düşürürken önümüzdeki dönemde bu nedenle iflas eşiğine gelecek firmalar ile karşı karşıya kalma durumu söz konusu! Bu ortamda Dolarizasyonun bırakın sabit kalması artarak devam etmesi kimseyi şaşırtmasın. Kur yükselirse piyasa TL’ye döner piyasa rahatlar teorisi de çökmüş durumda biline!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com

BANKA HABERLERİ

HEPİMİZ DİJİTAL DOLANDICI OLARAK SUÇLANIP YARGILANABİLİRİZ

Bir gün Emniyetin “Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğü” tarafından  veya Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığından aranıp ifadeye davet edilebilirsiniz. İlk defa duyacağınız, içinde olmadığınız “Dijital Dolandırıcılık” suçlaması ile karşı karşıya kalabilirsiniz.  “O kadar kolay mı” der gibisiniz; o zaman okuyup karar verin…

Yayınlanma:

|

Bir gün sizi Emniyetin “Siber Suçlar Mücadele Şube Müdürlüğü” tarafından  veya Ağır Ceza Mahkemesi Savcılığından aranıp ifadeye davet edilebilirsiniz. İlk defa duyacağınız, içinde olmadığınız “Dijital Dolandırıcılık” suçlaması ile karşı karşıya kalabilirsiniz.  “O kadar kolay mı” der gibisiniz; o zaman okuyup karar verin…

AKÖDE, PAPARA, Western Union, Sipay, Global, Vezne24, Pay Fix, Vodafone, Hızlıpara, CEO, Efix, Sender, Misyon, TT, Turkcell, Gönderal, UPT, Cemete… diye gidiyor liste. Ne bunlar? Belki de ismini ilk defa okuduğunu bu firmalar; TCMB ve BDDK onay, izin ve denetimi ile kurulan ve faaliyetine devam eden sayıları 36’yı bulan Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri veren firmalardan bazıları.

Bu firmalar ne zaman kuruldu ne işe yarar

İlki 2015 yılında, sonuncusu 2024 yılında lisans alan bu firmalar kısaca banka hesabına gerek kalmadan, ağırlıklı cep telefondan saniyeler içinde açılabilen hesaplar ile aktifleşen ve hesap sahibine “para transferi sağlayan bir para ödeme aracı hizmeti veren” kurumlar. Başka bir ifade ile yetkilendirilmiş bu firmalar gönderen ile alıcı arasında para transfer işlemini yürütmekte. Hesaplara geçen paralar başkalarına gönderilebilmekte, ATM’lerden nakit çekilebilmekte, alışverişte kullanılabilmekte. Bu hesapları ağırlıklı Gerçek Kişiler tarafından belirlenen limitler içinde para gönderip alınmasını sağlamakta. Bu firmalar 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” kapsamında kurulmuş ve bu kanuna tabi faaliyet göstermekte. Bu firmaların kurulması TCMB ve BDDK tarafından lisans, onay verilmesi sürecinde bir sorun yok fakat işleyişte ciddi sıkıntılar var. Öyle ki bu firmaların bazıları dolandırıcıların merkezi haline gelmiş ve firmalar bu alanda sınıfta kaldı. Yüzlerce masum insan hapis alırken, mahkemelerde devam eden binlerce dosya yığılmış durumda.  Hadi işleyişteki aksaklılara, hepimizi ilgilendiren güvenlik açıklarına birlikte bakalım. Okurken zaten siz de hak vereceksiniz…

Hesap açılışlarında güvenlik açığı oluştu

Bu firmaların hemen hemen hepsinde akıllı dediğimiz cep telefonu kullanılarak uzaktan hesap açabiliyorsunuz. Sorunlardan biri o aşamada oluştu. Özelikle bazı firmaların örneğin, AKBANK iştiraki olan AKÖDE- TOSLA hesabı, 2018’de ilk faaliyete başladığında hesap açılışında herhangi bir kişinin İSMİ, TC NO ve DOĞUM TARİHİ elinizde ise veya bu bilgileriniz herhangi birinin eline geçti ise (ki hayatın olağan akışında bu bilgilere ulaşmak çok zor değil) bu bilgiler ile hesap açabiliyordunuz. Kontrol sistemi sadece hesap açtığını cep telefona gelen onay kodu ve girmiş olduğunuz mail adresine gelen onay kodu. O kadar! Üstelik girdiğiniz telefon numarası sizin üzerinize olması bile zorunlu değil!

Yabancı uyruklu telefonlar sorun oldu

Firmalar hesap açımında girilen cep telefon numarası ile kullanıcısının aynı kişi olması veya bu telefon hattına sahip kişiye ulaşılabilirliğinin kolay olup olmamasına bakmadan hesaplar açıldı. Sorun ise bu hesaplar kullanılarak dolandırıcılıklar başlayınca ortaya çıktı. Emniyete ve Yargıya yansıyan şikayetlerde girilen telefon hat sahibi ulaşmada zorluklar yaşandı. Zira, özellikle Suriye gibi ülkelerden gelen yabancıların tespit edilmesine rağmen adreslerinin tespiti veya ülke dışına çıkması nedeni ile ulaşılması nerede ise imkansız hale geldi Özellikle dolandırıcılıkta kullanılan telefonlarda hat sahipleri yıllar önce ülkeyi terk etmiş oluyor. Mahkemeler hat sahibine ulaşamayınca TAKİPSİZLİK kararı veriyor.  Bu durumda adına sahte hesap açılan vatandaş ilk defa bilgilerinin dolandırıcılıkta kullanıldığını Ağır Ceza soruşturmasını yürüten Savcı veya Hakimin karşısında çıkınca haberi oluyor. Tabi içinde olmadığı bir organizasyona tabi olmadığınızı anlatmak kadar bir zorluk yok. Hatırlayın bir Suriyelinin üzerinde kendisine ait 9 adet kimlik çıkmıştı. Her Türkiye’ye girişte yeni geliyormuş gibi kimlikler çıkarmıştı. Yabancılara verilen kimliklerin çoğu beyana tabi çıkarılıyor.

Mahkemeler ve Bilirkişiler gerçek dolandırıcıyı tespitte zorlanıyor               

Son yıllarda özellikle dolandırıcılık davalarında bu firmaların ismi çok geçti. Bu firmalara mahkemelere veya Emniyet Müdürlüklerine kaç kişi hakkında bilgi istendiğini ve bilgi verildiğini TCMB ve BDDK isteyip kamuoyuna açıklarsa şikayet ve yargıya yansıyan olay adetini de ortaya çıkmış olur. Bu sayede vatandaş da şikayetlerin hangi firmalarda yoğunlaştığı hangi firmalarda daha fazla güvenlik açığı olduğu da anlamış olur. Mahkemeler ya da Emniyet Müdürlükler bu firmalardan bilgi istediğinde hesaba para geçen veya gönderilen hesap bilgilerinde ismi geçen  kişinin tüm bilgilerini derken elindeki İsim, TC no, hesapta açılan cep telefon no ve mail adresini paylaşıyor. Emniyet de haklı olarak bu isim üzerinden Mahkemeye sevk ediyor ve Mahkemeler de hesap sahibi hakkında soruşturma açıp davaya dönüştürüyor. Burada can alıcı nokta hesap sahibinin hesabı ile hiç ilgisinin olmama olasılığı çünkü Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri firmaları bir de “basit usulde doğrulama” diye bir kavram uydurmuşlar, mahkemelere hesap “basit usulde doğrulanarak açılmıştır” diye cevap yazıyorlar. Mahkemelerin sorduğu ise “bu hesap kime ait” olduğu; oysa basit usulde sorgulamak sadece cep telefonuna giden onay kodu ve mail adresine giden onay kodu ile bu hesapların açıldığını diğer ana can alıcı isim-TC bilgilerinin hesabın asıl sahibinin olduğunu daha doğrusu kesin KİMLİK DOĞRULAMA anlamına gelmemekte. Vahamete bakar mısınız? Sizin TC ve Doğum tarih bilgisine geçiren biri hesap açabilir vatandaşı dolandırabilir fakat sanki siz yapmışsınız gibi   mahkemeye bilgileriniz gitsin. Bir anda kendinizi bu davaların görüldüğü Ağır Ceza Savcısı ve Hakimi karşısında buluyorsunuz ve sizden bu hesabın size ait olmadığının kanıtlanması isteniyor. Mahkeme Bilirkişi Raporu talep etse bile Türkiye’deki birçok Bilirkişi bu firmalardaki hesap açma prosedürlerini bilmediği için dosyada ismi geçen ve u firmalar tarafından bildirilen ismi suçlayacak şekilde rapor hazırlıyor bu raporlarla birlikte mahkemede hiç ilgisi olmadığı halde vatandaşa dolandırıcılıktan hapis cezası veriyor.  Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri firmalarındaki güvenlik açığı nedeni ile yüzlerce insan hapis cezası almış, hapis yatanmış durumda, mahkemelerde devam eden binlerce de dava var.

Daha vahimi var: Güvensiz hesaplar hala aktif!

Mahkemelerde ve vatandaştan şikayetler gidince bu firmalar ek tedbirler aldı. Yöne örnekten davam edelim AKÖDE-TOSLA bu yönde şikayet ve dolandırıcılık davaları artınca güvenlik tedbirlerini artırmış; Dijital Kimlik Doğrulama sistemine geçmiştir.  NFC, “Yakın Alan İletişimi” doğrulama kontrolünü uygulamaya koymuş; Yabancı uyruklu, eski nüfus cüzdanı olan, kimliğinde fotoğrafı bulunmayan ve NFC destekli cihazı olmayan kişiler Tosla dijital kimlik doğrulamasını gerçekleştiremiyor ve hesap açamıyor. Ama vahim olan taraf BASİT USULDE DOĞRULAMA şeklinde açılan eski hesaplar hala açık ve aktif. Oysa bu güvenlik açığı ortaya çıktığında firmalar anında bu hesapları pasif hale getirmesi ve kimlik doğrulamadan sonra AKTİF hale getirmesi gerekiyordu. TCMB ve BDDK o 2015’den beri bu firmaları denetlerken bu açığı nasıl atlar veya bu yönde nasıl karar almaz ve eski hesaplara da kimlik doğrulama zorunluluğu getirmez, akıl alır gibi değil. Bu güvenlik açıklarını bilip tedbir almamak, sadece yeni hesaplarda güvenlik tedbirlerini artırdık demek resmen dolandırıcılar ile işbirliği yapmakla aynı anlama gelir. Milyonlarca lirası dolandırılan insanların, bu davalardan hiç ilgisi olmadığı halde yardılanan masum insanların, bu firmaların güvenlik açığı nedeni ile hapis yatan insanların hesabı sorulmayacak mı; sorulmamalı mı? Bu firmalar para kazanacak diye güvenlik açıklarını kapamak yerine tepkisiz kalmak, dolandırıcılar ile işbirliği yapmakla aynı anlama gelmez mi? Bu yazıdaki tespit ettiğim Güvenlik açıklarına rağmen bu hesapları aktif bırakan, göz yuman, üst yöneticileri TCMB, BDDK ve Bağımsız Mahkeme savcı ve hakimlerine ihbarımdır! Yok öyle mahkemelerden gelen bilgi taleplerine iki satır yazı yazıp cevaplayıp aradan çekilmek!

Beterin beteri de var: Kartınız başka bir kişinin hesabına tanımlı olabilir  

Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri firmalarındaki güvenlik açığı bunla da bitmiyor. Beterin beteri de var. “Daha ne olabilir ki” diyor insan ama var! Normal banka hesabınıza 3. Kişilerin ATM Kartı veya Kredi Kartını banka hesabınıza bağlayamazsınız. Veya sizin ATM ve Kredi Kartlarını başkasının eline geçip kendi hesaplarına bağlanamaz. Mantık da bankacılık da bunu gerektirir zaten. Ama sıkı durum bu durum Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri firmalarındaki hesaplar için geçerli değil. Siz bu hesaplara sahipseniz 3. Kişilerin kartlarını hangi bankaya ait olduğu önemli olmadan, kendi hesabınıza tanımlayabiliyorsunuz veya sizin kart bilgilerinizi eline geçiren biri kendi hesaplarına size ait kartı bağlayıp para çekebilir. Vahimin vahimi bu kart bağlanırken kart sahibinin haberi ve onayı olmuyor. Üstelik kartlar sadece bu Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri firmalardaki hesap sahibine giden onay kodu ile bağlanıyor. Komik ama dolandırıcıya dolandıracağı kartın hesabına bağlanması için onay kodu da gönderiyor. Resmen dolandırıcılarla bu kurumlar iş birliği yapmış, işini kolaylaştırmış! Bu uygulama hala aktif ve kullanıma açık! Bu firmalar şu sorunun cevabını vermek zorundalar ve veremezler: 3. kişilerin onayı ve bilgisi olmadan ATM Kartını veya Kredi Kartını nasıl olur da başka birinin hesabına bağlattırıp, para çekmesini sağlaya bilirsiniz? KVKK ihlali değil mi, dolandırıcıların işini kolaylaştırma değil mi bu?

TCMB ve BDDK durdurmaz ise Mahkeme kararları ile güvensiz hesaplar dondurulmalı

Her ne kadar bu firmalar mahkemeye “BASİT USULDE DOĞRULAMA” diye yazı yazsa da bunun ne anlama geldiğini, bu hesapların niçin gerçek kimliği yansıtamayacağını belirten bir açıklama göndermiyor hali ile mahkemelerde (bankacı bilirkişiler) gelen yazılara istinaden bu hesaplarda ismi geçen kişileri “kimlik bilgileri doğrulanmış” geçen kişiler olarak var sayıyor ki normal, hiç ilgisi olmayan vatandaşı sorguluyor, yargılıyor cezalandırıyor iyi mi!

Maddi manevi cezaları bu firmalar karşılayabilir

Beyniniz yanmadı ise devem edelim. Şu ana benim duyduğum bu firmalara yönelik böyle bir suçlama olmadı ama bir gün eminim bu yöndeki Bilirkişi Raporlarını dikkate alan bir mahkeme emsal teşkil etmesi açısında maddi manevi zararın bu firmaların güvenlik açığına nedeni ile oluştuğunu tespit eder. Bu güvenlik açığına neden olan masum insanları yargılanmasına, hapis cezası almasına neden olan bu firmalar davalara dahil edilebilir, üst yöneticiler de yargılanabilir oluşan/oluşacak zararların bu firmalar tarafından karşılanması ile karşı karşıya kalabilir. Aksi taktirde bu güne kadar masum insanların hapis cezası alması yetmediği gibi yeni mağduriyetler yaratılmasının da önüne geçemeyiz. Adaletin  ana uygulayıcısı Bağımsız Mahkemelerdir. Mahkemelerin bu bilgiler ışığında tepkisiz kalmamasını resen harekete geçerek bu tür davalara bir de bu gözle bakmasını ihbar ediyorum.

Kiralık hesaplarda patlama oldu

Dolandırıcıların sık kullandığı yöntemlerden biri de başkası üzerine olan hesap sahiplerini para karşılığı ikna edip kullanmaları. Her ne kadar hesap sahipleri “dolandırıcılıkta kullanıldığı bilmiyordum” diye açıklama yapsa da bu savunma ile mahkeme karşısında ceza almaktan kurtulamıyorlar. Firmaların hesap sözleşmelerine göz attım çoğu firmada bu yönde bir uyarı bulunmuyor. Müşteriler bu yönde uyarılamlı mı, kesinlikle evet! Bu firmalarda geç aksiyon alınmasını bir nedeni de dolandırıldığınızı arayıp bu firmaları aradığınızda “mahkeme kararı olmadan birşey yapamayacaklarına” yönelik karşılık veriyorlar. Mahkeme kararı da öyle hemen çıkacak birşey olmadığından müşteri olarak fark edip firmayı uyarmanız fazla bir işe yaramıyor. Bu kadar güvenlik açığı olan firmalar için bu tür şikayetlerde gecici bloke uygulaması olması gerekiyor mu, kesinlikle gerekiyor. Bankalar bunu Kredi Kartı, POS işlemlerinde yapıyor. TCMB ve BDDK’nın bu yönde tedbir almasını öneririm.

TCMB ve BDDK acil harekete geçmeli  

Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri firmalarına lisan vererek onaylayan sonraki işleyiş ve uygulamalarını yakından denetleyen TCMB ve BDDK’nın vatandaşın mağduriyetini giderilmesi için acilen vatandaşın dolandırılmasında Güvenlik Açığı olan eski hesapların gerçek kimlik doğrulanana kadar PASİF HALE GETİRİLMESİ için müdahale etmesi gerekir. TCMB ve BDDK Denetcileri bu açıkları nasıl sorgulamaz ve yakalayamaz anlamış değilim. Her ne kadar bu hesaplara bağlanan kartlar ile ilgili görüştüğüm Genel Müdürlerden birinin tabiri ile “sadece az miktarda para aktarılması için” dese de dolandırıcılığın küçüğü büyüğü olmaz, zaten çoğu bu tür dolandırıcılar da küçük küçük paralar ile milyonlarca lira vatandaşı zarara sokuyor. Bu kafa yapısından zaten güvenlik önlemlerinin almasını beklemek iyi niyetlilik olur! Sizin için küçük meblağlar vatandaş için büyük oluyor. Ne yani “hırsızlık küçük küçük meblağda” diye sizin gibi tepkisiz mi kalalım, göz mü yumalım.

Çoğu mahkemede Dijital Dolandırıcılık ile ilgili ayrı mahkemeler kuruldu, binlerce dosya yığılmış durumda. Bankalar yanında çoğu dosyada Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri firmaların ismi geçiyor. Meblağlar küçük olabilir ama bu alandaki kaçak deliği kapamak mahkemelerdeki dosya sayısının azalmasına neden olacağı gibi dolandırıcıların bu alandaki işlerini de zorlaştıracaktır. Sosyal Sorumluluğumuz gereği sorgulamamız da yaptığımız da budur zaten!

Erol TAŞDELEN – Ekonomist, Bankacı Bilirkişisi (sc:48413)  www.bankavitrini.com

***************

Dijital dönüşüm ve Bankacılıkta Siber Güvenlik?

Dijital bankacılıkta siber tehditlerden kurtulmanın formülleri

GASA: “Dolandırıcılık kayıpları 55 milyar doları aştı”

Okumaya devam et

Erol Taşdelen

GÖNÜLLÜ BANKACILARIN DERNEĞİ YÜREKLERİ ISITTI

Yayınlanma:

|

Ramazan ayında Bankacılardan oluşan gönüllülerin  kurduğu ve yine aynı mübarek ay içerisinde faaliyete geçtiğimiz AYNA ULUSLARARASI İNSANİ YARDIM DERNEĞİ aracılığıyla Afrika’da Uganda’da 10.000 kişilik iftar yemeği verildi. Özellikle İstanbul Beykoz genelinde temel gıda yardımlarının yanı sıra zekat/fitre dağıtımı ve bayramlık destekleriyle 350 aileye ulaşıldı, 60 evladımızın yüzü güldürüldü

Ayna Uluslararası İnsani Yardım Derneği Adına açıklama yapan Remzi ÇIRA “Ekibimizde QNB Finansbank’ta halen aktif biçimde görev alan H.İzzet Ünlü, Kadir Dursun, yine Finansbank’tan emekli olan olan T.Dede ve C.Erdin gibi isimlerle mazlumların yanında olmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

Remzi ÇIRA, “bu bağlamda maddi manevi desteklerini bizden hiç esirgemeyen değerli QNB Finansbank çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederken bankacılığın sadece masa başında çalışmaktan ibaret olmadığını, adını koyduğumuz gibi ‘vicdanımızın Aynası‘ olduğunu gösterebilmek adına derneğimize tüm bankacı arkadaşlarımızı bekliyoruz” şeklinde destek verilmesi için çağrıda da bulundu.

Bankacılardan bir iyilik Projesi: AYNA

QNB Finansbank gönüllüleri Deprem Bölgesinde “Eğitime Katkı” yaptı

QNB Finansbank gönüllülerinden Deprem Bölgesinde örnek çalışmalar

 

 

 

Okumaya devam et

BANKA HABERLERİ

DENİZBANK’TA İKİNCİ ERZAN VAKASI: YER ANTALYA!

Antalya’nın Manavgat İlçesi’ndeki Denizbank Manavgat Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E. bir otelin hesabını boşaltarak bahis sitelerinde oynamışlar. Sorgulanan banka personelinden ikisi tutuklanırken, rakamın da en az 3 milyon Euro ( 205 milyon TL) olduğu ileri sürülüyor. Şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E., 2 banka personeli ve U.E.’nin tanıdığı 4 kişi olmak üzere 8 şüpheli tutuklandı.

Yayınlanma:

|

2023’de Türkiye’de gündem S. Erzan olmuştu. Denizbank Levent  Büyükdere Caddesi Şube Müdürü olan Erzan, hayali fon bir fon yaratarak futbolcu ve iş insanlarını dolandırmasının ortaya çıkması ile tutuklanmış, zimmet suçundan yargılanmaya başlamıştı. Mahkemenin Banka üst yöneticilerini de duruşmaya çağırırken duruşma devam etmekte. Erzan’ın bu yönetemle 55 milyon 633 bin 222 Dolar topladığı iddia edilmişti.

Genel müdürlük uzmanları tarafından yapılan incelemeler sırasında Side Şube Müdür Yardımcısı U.E.’nin bankadaki hesabında olağan dışı hareketlilik tespit edilmesi üzerine müfettiş görevlendirildi. Banka müfettişleri Nisan ayı başında şubeye gelerek soruşturma gerçekleştirdi. Müfettişlerin yaptığı inceleme ve soruşturma sonucunda U.E.’nin 2021 yılından Nisan 2024’e kadar müşterilerin hesaplarından parça parça toplam 205 milyon lirayı çok tanıdığı kişilere aktardığı tespit edildi. Bu kişilerin daha sonra bu paraları U.E.’nin hesabına gönderdiği belirlendi.

 

DENİZBANK SİDE TİCARİ ŞUBE MÜDÜRÜ TUTUKLANDI

Türkiye’de aylarca konuşulan bu olay daha unutulmadan bir skandal da Denizbank’ın Antalya‘nın Manavgat İlçesi’ne bağlı Side Ticari Şube‘de yaşandı. Ramazan Bayramı öncesi ortaya çıkan olayda Denizbank Side Ticari Şube Müdürü R.E.B. ve yardımcısı U.E.’nin mudileri olan ünlü oteller grubunun hesabını boşalttığı belirlendi. Yapılan inceleme sonrası konu adli makamlara taşındı.

KRİPTO PARA BORSASINDA KAYBETMİŞ

Bankanın, çalışanlar hakkında suç duyurusunda bulunması üzerine Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bir savcı görevlendirilerek soruşturma başlatıldı. İlçe Jandarma Komutanlığı JASAT Timi ekibi tarafından yürütülen soruşturma kapsamında bankanın şube müdürü R.E.B., müdür yardımcısı U.E. ile 2 banka personeli ile U.E.’nin yakın arkadaşı 4 şüpheli 6 Nisan cumartesi günü gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerden müdür yardımcısı U.E., verdiği ifadede, 2021 yılından bu tarafa müşterilerin hesabından fark edilmeyecek şekilde paraları alıp arkadaşlarına gönderdiğini, daha sonra bu paraların kendi hesabına geri geldiğini, toplanan paraları yurtdışında sanal bahis sitelerinde ve kripto para borsalarında kaybettiğini söylediği belirtildi.

Jandarmada işlemleri tamamlanan şüpheliler 8 Nisan pazartesi günü adliyeye sevk edildi. Savcı tarafından ifadesi alınan R.E.B. ve U.E. ile diğer 6 kişi çıkarıldıkları nöbetçi sulh ceza hakimi tarafından tutuklandı.

MÜŞTERİ HESAPLARINI BOŞALTMIŞLAR

İddiaya göre ikilinin fon yoluyla değil, hesabın içerisini boşalttığı öğrenildi. Buradan alınan para ile yurt dışı bahis sitelerinde yüksek miktarda kumar oynandığı, zaman içersinde hesaptaki açığın büyüdüğü ve otel sahipleri tarafından durumun tespit edildiği iddia edildi.

 

İDDİALAR KARŞISINDA BANKA SESSİZ

Seçil ERZAN olayında olduğu gibi bankanın bu olayda da sessiz kaldığı görüldü. Bankanın haberin yayılması üzerine önümüzdeki günlerde kapsamlı bir açıklama yapması beklenirken; banka şube yönetici seçiminde gerekli özeni gösterip göstermediği de sorgulanır hale gelirken BDDK’nın bankayı bu yönde uyarması da gündeme geldi.

Kaynak: DHA/akdenizpazarı/antalyaningündemi

**********************************

DENİZBANK DENİZ ERZAN AÇIKLAMASI ŞİFRELERİ VE GRİ ALANLAR

Okumaya devam et

KATEGORİ

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

FARK YARATANLAR

ALTIN – DÖVİZ

Altın Fiyatları

KRIPTO PARA PİYASASI

BORSA

TANITIM

FACEBOOK

Popüler

www bankavitrini com © "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan, BANKA VİTRİNİ'nde yer alan yazar ve çevirmenlerine ait herhangi bir yazı, çeviri, makale ve haber izin alınmadan basılı olarak ya da internet ortamında kullanılamaz, çoğaltılamaz, yayınlanamaz. İzinsiz kullananlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. "BANKA VİTRİNİ Portal"da yayımlanan tüm özgün yazıların içeriğinden yazarları sorumludur. www.bankavitrini.com'da yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler, mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Yer alan yazılarda herhangi bir yatırım aracı; Hisse Senedi, kripto para biriminin veya dijital varlığın alım veya satımını önermiyor. Bu nedenle sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi, beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Lütfen transferlerinizin ve işlemlerinizin kendi sorumluluğunuzda olduğunu ve uğrayabileceğiniz herhangi bir kaybın sizin sorumluluğunuzda olduğunu unutmayın. © www.paravitrini.com Copyright © 2020 -UŞAK- Tüm hakları saklıdır. Özgün haber ve makaleler 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu korumasındadır.